Sevgili Dostlar, Bu sabah 2015 yılında yayınlamış olduğum bu mektup çıktı karşıma. Blog hamileri yeniden yayınlanmasını, bu bakış açısının özellikle hatırlanmasını istiyorlar. Ve ilginç (!),

Sevgili Dostlar, Bu sabah 2015 yılında yayınlamış olduğum bu mektup çıktı karşıma. Blog hamileri yeniden yayınlanmasını, bu bakış açısının özellikle hatırlanmasını istiyorlar. Ve ilginç (!),
Çağlar boyunca varlığınızı sürdürdüğünüz zıtlık/ayrımcılık (düalite) boyutunda, “yargı” olgusu sizin sadık bir rehberiniz, gerçekliğinizdeki (yaşamınızdaki) birçok iniş çıkış ve dönüm noktalarında, yönünüzü bulmanızı sağlayan yol
Sevgili Dostlar, dün sabah Buddha’nın yargı ve muhakeme ile ilgili mesajını yayınladıktan sonra hemen aynı akşam Brenda Hoffman’dan emailime gelen bu mesaj beni gerçekten güldürdü.
Yargı, insan ırkında büyümüş olan aldanmalardan biridir ve yargı insan ırkının gelmiş geçmiş en yıkıcı elementlerinden biridir, hatta en yıkıcısıdır. Savaşlara, fakirliğe, hastalığa, soyutlanmaya ve
Bugün, bir başka konuya daha geri döneceğiz. Konuları tekrar tekrar ele almayı sürdürmemizin nedeni ise çok basit. Ve bu nedenin sizin için sürpriz olmayacağından da
Sevgili Okuyucularım, bugün günün melek kartıyla bize kendimizi sevmemiz, takdir etmemiz ve onurlandırmamız hatırlatıldı. Göksel Beyaz Varlıklar bu konuda çok faydalı olacak bir meditasyon veriyorlar. Denemenizi
Sevgili Okuyucularım, dün yayınladığım yeni ay yazısında şu anda yapabileceğimiz ve yapmamız gereken en önemli şeyin içimizdeki yaraları ve gölge benlikleri kucaklamak ve aydınlatmak olduğunu
Arkadaşlar, Metatron bugün bir önceki mesajını takip ediyor ve eğer hayatımızda yargılama ve negatif eleştiri olmazsa sezgilerimizi ne kadar keskinleştirebileceğimizi anlatıyor. Bu da yine çok önemli
Arkadaşlar, Bu mesaj o kadar önemli ki, bayram sonuna kadar blogun en tepesinde tutmayı düşünüyorum. Ben de kişisel olarak “yargılamama”, hepimizin eşit olduğu, görünüşte “en kötü”