**Lütfen makalenin altındaki telif hakları uyarısına saygı gösteriniz. Teşekkürler.**
“Değişim kaçınılmaz, gelişim ise isteğe bağlıdır.”
John C. Maxwell
Yılın ilk günleri arkamızda kalırken, yaşadığımız süper yoğun enerji de senenin geri kalanının nasıl geçebileceği konusunda haberci niteliğinde. 2020’nin arka plan şarkısını bilmek istiyorsanız bugünlere bakın!
Bu özeti geciktirmemin sebebi Oğlak’taki kümelenmeyi ve Satürn-Plüton birleşmesinin detaylarıyla birlikte yazılacak bir özetin özetten çok kitap gibi olmasıydı! Çare, önce Ocak ayının ilk yarısının enerjisinin devasa etkisine odaklanmaktı. Şimdi de o enerjiyi tanıdığımız ve belirleyici temel oluşturduğunu bildiğimize göre derin bir nefes alıp, 2020 olasılıklarına ve potansiyeline bakabiliriz.
2020, çığır açacak, bireysel ve toplumsal yaşamlarda yeni bir çağı başlatacak güçte bir yıl. Pek çok uzun döngünün bittiğini ve yenilerinin başladığını göreceğiz. Bu yeni başlangıçlara bu sene;
- 6 tutulma,
- 5 süper ay,
- Gündönümlerine ve ekinokslara eşlik edip daha da güçlendiren süper gezegen hareketleri,
- Ay düğümlerinin Yay-İkizler eksenine geçişi
- Çok sayıda ve alışılmışın dışında yoğunlukta geri hareket (Mars, Venüs, Jüpiter, Neptün, Plüton ve Uranüs),
- Yepyeni dış gezegen döngüleri,
- Yeni bir siyah ay döngüsü,
- Yıl boyu aktif Eris
eşlik edecek.
Bu kökten bir güncelleme-durdurma-yeniden başlatma-yeniden düzenleme senesi hem de bunu bir defa değil, birkaç defa yapacak. On yıllık metamorfoza hoş geldiniz!
Kova Çağı ve 2’ler
2024’de Plüton’un Kova’ya girmesiyle Kova Çağının resmen başlayacağını söyleyebiliriz. (Arşivden ilgili eski makalelere bakabilirsiniz.) Fakat bu geçiş zamanında, başlangıcın başlangıcına bile gelene kadar oldukça fazla işimiz var. Yaşadığımız kasırga içimizde telaş, yoğunluk ve bu trenden atlayıp kaçma hisleri uyanırsa da lütfen bir dakika buraya dikkatinizi verin:
HEPSİ İÇİMİZDE. HER ZAMAN İÇİMİZDEYDİ VE HEP DE İÇİMİZDE OLACAK.
Ve kendimizden kaçamayız, bedenden kaçsak bile yine de kendimiz kendimizleyiz.
Bu gibi analizlerin yazılmasının bir sebebi var. Eğer büyük resmin bizi neye teşvik ettiğini, görünenin ardındaki enerjiyi anlarsak, değil kaçmak, aktif katılımcı olabiliriz! İstediğimiz zaman treni yavaşlatabilir, istediğimiz zaman tüm sistemler ileri hızla yol alabiliriz.
2020ler sadece eskinin ufalanıp parçalanmasını veya bazen gümbürtülerle çökmesini yaşadığımız yıllar olmayacak. Bu sırada yeni döngünün enerjileri de boşlukları doldurmaya başlayacak.
Evet, bu özetin ilk önemli ve belki de bu yılın en güçlü yeni enerji portalı tarihini veriyorum size: 2 Şubat 2020!
1999’da başlayan 22 yıllık ilk uyanış evresi sona erecek ve tam anlamıyla 2000’lerin enerjisine girmiş olacağız. 1000’li yıllarda öne çıkan 3D eril enerji, rekabet, kıran kırana çatışma ve kontrol arzuları adım adım yerini 2000’lerin dişi 2 enerjisine bırakıyordu. 2 eşitlik ve denge ister. Huzur bunun doğal sonucudur. Gelmekte olan yeni çağ için yepyeni bir evrimsel yol çizimine dair daha önce hiç deneyimlenmemiş enerjiler bu Şubat ayında akmaya başlıyor. (2020 numerolojisi ve 2’nin anlamı için buraya tıklayın.)
Büyük Döngüler ve Kesişmeler
Astrolojide bir oluşum ne kadar enderse, gücü, önemi ve taşıdığı potansiyel de o kadar büyür. 2020’de 5 yeni dış gezegen döngüsü başlayacak, ağır ilerleyen gezegenler toplumları, zamanın ruhunu ve büyük resmi değiştirirler. Özellikle de bu yeni başlangıçlardan bazıları işbirliği içeriyorsa süper güçlüdürler. Kolektif bakış açılarımız, yaklaşımımız ve ruh halimiz kesinlikle bundan etkilenecektir. Bakalım:
- Satürn-Plüton birleşmesi
- Jüpiter-Plüton birleşmesi – 3 defa
- Jüpiter-Satürn birleşmesi
- Plüton-Eris karesi – 3 defa
- Satürn-Eris karesi
- Jüpiter-Eris karesi – 3 defa
- Satürn’ün Kova’ya geçişi
- Jüpiter’in Kova’ya geçişi
Birinci büyük döngü başlangıcını 10-12 Ocak döneminde yaşadık. Detaylar için buraya ve buraya tıklayabilirsiniz.
Jüpiter ve Plüton İşbirliği
Tipik bir Jüpiter hareketiyle en büyük gezegen, yılın başında oynadığı filmin yan oyuncusu rolünden, başrole yatay geçiş yapıyor. Aralık ayında Kova’ya girene kadar Oğlak konularına çok daha fazla eğileceğiz. 2020 aşırı derecede siyasi ve devrimci bir sene olmaya aday. Jüpiter Oğlak’ta pratik çözümler getiren bir dahilik sunuyor. Yay’da arazinin haritasını çıkardı, Oğlak’ta ise yolu adım adım döşeme şansı veriyor.
Jüpiter’in Satürn-Plüton birleşmesinden sonraki armağanı gerçek, fiziksel dünyamızla alakalı umut ve hevesi getirmesidir. Evet! Yapabiliriz! Bir günde değil tabii ama hep birlikte büyük planlar yapabilir ve uzun dönemli başarıyı kucaklayabiliriz!
Emeklerimizi anlık ödüllere değil, getirisi çok daha büyük projelere yönelttiğimizde ve bunlara sağduyulu bir kararlılık ve zeki bir esneklikle yaklaştığımızda başarı düşündüğümüzden çok daha fazlasını getirebilir.
Jüpiter Plüton’la üç defa buluşacak, her defasında kareyi Eris tutacak. (5 Nisan, 30 Haziran ve 12 Kasım) Jüpiter’in Plüton’a yetişmesi 2020 etkilerine şüphesiz daha fazla hız ve drama katacaktır, Bu ikisi birbirinden çok farklı görünebilir ama ikisi de gelişim ve zenginlik gezegenleridir. Fiziksel alanda her ne kadar varlık, güç ve gelişime odaklansalar da, ruhani açıdan çok daha büyük bir şeyin peşindedirler: GERÇEK.
2020 gerçeğe olan açlığın uçlara uzandığı bir zamanı işaret ediyor, at gözlükleri fırlatılıp atılıyor. Bu sene skandallar, gizli kalamayan arka oda anlaşmaları, Oğlak yapılardaki sırlar bir bir açığa çıkmaya devam edecek hatta bunlar üzerinize çığ gibi gelebilir, şaşırabilirsiniz, “ben ne kadar saygı duyuyordum bu, şu, o insana, kuruma, ürüne, vs. , güvenimi nelere vermişim” hissi egemen olabilir. Söylediği ve yaptığı birbirine uymayan liderlerin, öncülerin ve “ustaların”, gücümüzü teslim ettiğimiz otorite figürlerinin (baba, öğretmen, müdür, vs.) bu hali kendi gücümüzü kendi elimize almamızda ısrar edecek. Yıl sonunda çok daha bağımsız bir zihin ve ruh halinde olmamız mümkündür. Çünkü… Eris de bu enerjiye turbo uyanış, farkındalık yükselişi ve isyan faktörü ekliyor.
Diriliş Tanrıçası Eris
5D Eris yıl boyu uyandırma ve diriltme görevini sürdürecek. Eris, ezilenleri, ayrı görülenleri, dışlananları, “bizim gibi değil” dediğimiz insanları ve durumları temsil edecek. Onları zihnimizin arkasında bir yerde “rahatsızlık veren diğerleri” olarak tanımlarız. Ve herkes bir diğeri için azınlık değil midir? Yabancı. Tanımadık. Tuhaf belki. Bu dönüşüm tanrıçası eski düşünce, inanç ve beklenti kalıplarını alt üst etmeye hazır. Hiç de incelemiş olmadığımız, olduğu gibi kabul ettiğimiz “biz bunu burada böyle yaparız” kodlamalarını, faydadan çok zararı olan, ayrıştıran gelenekleri yerle bir edip, bir de üzerinde zıplayabilir. Çünkü bu Eris!
Ve biz de kontrolümüzün dışında gelişen radikal değişime karşı koyma dürtüsüyle yaklaşırsak, oldukça sarsıntılı bir yıl yaşayabiliriz. Fakat çeşitli denemeler sonunda en nihayet teslimiyete geçip yeniyi incelemeye başladığımızda çok daha büyük bir birliktelik bilincine doğru gelişmemiz, hayat amaçlarımıza doğrudan erişimimiz mümkündür.
Eris için internette bir tarama yaptığınızda fitne ve fesat tanrıçası, savaş tanrıçası gibi bir sürü yakıştırma görürüsünüz. Bu beni gülümsetir, nasıl da gerçeklerden korkuyoruz! Güçlü dişiyi dışlıyoruz. Evet, Eris savaşçıdır ve bu ateş gücünü bu sene yaşayacağız. Özellikle Mars Koç`tayken. Ama bence fitne yerine “doğruyu söyleyen 9 köyden kovulur” tanrıçası demeleri çok daha uygun düşerdi! İyi haber şu ki, bu sene doğru söyleyen kovulmayacak.
O, büyük bir bozguncudur ama bunu bir amaç için yapar. Bilinçte ruhsuz, bayatlamış, bozuk, durgun ne varsa silkeler ve atılmasını ister.
3D’de bu hiç de kolay bir enerji değildir, otomatik ego tepkilerini derhal harekete geçirir. Eris’in aktivasyonu için 2000’leri beklemesinin sebebi budur. (İlgili makale burada).
Fakat günümüz 5D anlayışla yaklaşıldığında, bu enerji bizden vizyon sahibi bir aktivizm, eski sorunları bitirmenin taze yollarını bulunup uygulanmasını ve ayrıştırılmaya karşı çıkılmasını talep ediyor.
Üstüne bir de Eris’in genel zaman kavramımızı hiç olmadığı kadar hızlandıracağını düşünürsek, aldığımız her nefeste berrak niyetler taşımamız, kasten ve amaçla, oto pilotta değil, uyuşuk ve tembelce değil, gözlerimiz hayatımıza açık yaşamamız çok önemli – yoksa Eris’in elması bir şekilde hayatımızın orta yerine düşebilir.
Oğlak’taki hareketlilik ve Eris bir araya geldiğinde, görüyoruz. 2020 bizi muazzam bir değişime taşıyor, değişimin nasıl olacağını henüz söylemek için çok erken. Hangi zaman çizelgesini, hangi olasılığı seçeceğiz? İlerici düşünceyi ne zaman ve nasıl kucaklayacağız?
Bu yılın başlığı olarak John C. Maxwell’in en tepede paylaştığım sözlerinden ilham aldım:
“Kaçınılmaz Değişim, İsteğe Bağlı Gelişim”
Bu özete ikinci bölümle devam edeceğiz. Bugünlük sizleri bir başka John C. Maxwell sözüyle bırakıyorum. Bu sene bu kısacık öneri hepimiz için çok önemli olacak:
“Gündelik hayatınızda yaptıklarınızı değiştirmedikçe, hayatınızı asla değiştiremezsiniz. Başarının sırrı günlük rutin işlerinizde saklıdır”
©Mor Alev 2020
İkinci bölüm için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
“Yepyeni dış gezegen döngüleri” derken kast ettiğin nedir mor alev?
BeğenBeğen
Sevgili Berkant, yazıda listelediğim Satürn, Plüton, Eris açılarına bakın bunlar yeni döngülerdir. Hepsi ağır dış gezegenler. Bundan önceki iki yazının da bu özetin bir parçası olarak düşünülmesi gerektiğini de yazdım ama siz ve diğer arkadaşlar için bir açıklama olarak Satürn-Plüton birleşmesine odaklanan yazımdan alıntılarsam: “Sosyal gezegenler veya bireyler-üstü gezegenler (Satürn, Uranüs, Plüton, Neptün, Eris, vs.) çok daha ağır ilerlerler ve etkileri de bir o kadar uzun sürelidir. Yani onları dalgaları tsunami gibidir, gelmeden önce bir geri çekilme yaşanır, bunu görürüz, sonra dalga gelir (tam kontak) ve dalganın akışı ise yine uzun sürer, yoğun ve güçlüdür, geri çekilmesi de oldukça uzun zaman alır. Etkileri? Evet, o yüzden tsunami örneği verdim, yıllar boyu etkiler devam eder.
Yani, örnek olarak 2011-2015 Uranüs-Plüton Kare açısı etkisindeki Arap Baharına bakalım, dalga bitti mi? Değişim tamamlandı mı? Hayır, hala daha Mısır, Tunus, Suriye, Libya… Hepsinde değişim ve etkiler devam ediyor. Henüz oturmuş bir şey yok. Hala daha bu kare açı bir şekilde yaşanıyor. (Bundan iki sene önce güneş tutulması etkilerini anlatırken tarihten bir örnek vermiştim, böyle büyük enerjilerin nasıl çalıştığını bu örnek çok iyi anlatıyordu. İsterseniz o yazıya bir daha bakabilirsiniz. Bağlantısı burada.)”
Sevgilerle
BeğenLiked by 2 people
Teşekkürler mor alev harika bir yazıydı benim aklıma takılan bir konu var doğum haritalarında eris retrosunun anlamı nedir ben araştırdım ama bulamadım benim 12.evimde retro eris
Sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Figen, nerede gerileme varsa odak noktası dıştan içe döner, o kadar. Asıl iş içeridedir. Yani ne kötüdür ne de iyi. Ne yavaşlamayı anlatır ne de engelleri. Sevgilerimle
BeğenLiked by 5 people
kova çağına adım adım 💜
BeğenLiked by 1 kişi