Sevgili Bilge Baykuşlar,
Dün Ann Albers’la iletişimdeydik. Meleklerin eski mesajlarına bakıp sizlere yardım edebilecek bir paylaşım ararken en sonunda seçemeyip Ann’e danıştım. Aramızda 9-10 saat fark olmasına rağmen derhal yanıtladı. Birkaç şey önerdi. Henüz haberi yokmuş tabii, onun da çoğumuz gibi televizyonla arası pek iyi değil. Fakat duyunca birdenbire her zaman olduğu gibi Pazar günü neden haftalık paylaşım için kanallık yapamadığını da anlamış. Bedeninin çok titrediğini ve bunu genellikle volkan patlamaları ve zelzelelerden önce yaşadığını söyledi. Ve nedenini bilmeden çok dua ettiğini ekledi. Ama tabii şimdi nedeni biliyor.
Dün gece ilk mesajından bir iki saat sonra bir başka email geldi. Sabah randevuları bittiğinde öğlen arası için ara verdiğinde o kadar hızlı bir kanallık gelmiş ki, koşturup bilgisayarın başına geçmiş. Hızla yazıp yollamış. Diyor ki;
“Umarım sevgiyi hissedersin. Kanallığı yaparken gözyaşları içindeydim. Nasıl yardımcı olacağına inanıyorsan, insanları nasıl yükseltecekse öyle kulan. Ben bu haftanın mesajında bir şeyler söyleyeceklerini düşünmüştüm ancak kalbin en saf haliyle başkalarına yardım etmek istediği için özel bir mesaj vermek istediler.”
Arkadaşlar, bu mesajı sizlerle paylaşırken baştan bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bazılarınıza çok iyi gelecek, bazılarınız ise oldukça fazla tetiklenebilir. Yani okumamayı ya da dinlememeyi seçebilirsiniz. Bu sizin hakkınız. Örneğin ben şu anda ekran karşısında esir olmaktansa “nasıl yardım edebilirim”, “bu sistemi nasıl değiştirebiliriz”, “bundan sonraki yol haritamız ne olmalı” konularına odaklanmayı tercih ediyorum, benim gibi sakin bir insanın bile adrenalini zirve yapmış durumda. Bu çeviri işlemi hem normalden çok uzun sürdü, hem de beni de oldukça sarstı, bunu da eklemeliyim.
Fakat bir şekilde bu büyük acıyı, korkuyu, öfkeyi, paniği de işlemden geçirmek zorundayız. Her şey yolundaymış gibi yapamayız. Duygularımızı, üzüntümüzü, öfkemizi inkâr edemeyiz.
Yani, şu anda size uygun gelmiyorsa, bırakın, başka şeylerle ilgilenin. Unutmayın Meleklerin bakış açısı bizden çok farklı. Ama uygun geliyorsa, kalbinizi açın. Sakin bir anınızda okumayı tercih edin.
Ayrıca bu paylaşım son zamanlardaki diğerleri gibi podcast olarak da yayınlanıyor. Meleklerin mesaj bölümünü şifalı bir müzik eşliğine meditatif bir ritimle seslendiriyorum. Onu da iş yaparken, araba kullanırken, başka şeylerle meşgulken değil de beş dakikalığına bile olsa sessiz ve sakin bir köşede dinlemeye çalışın.
Ann Albers ve Meleklere kalpten teşekkür ediyoruz.
Hepimize şifa olsun dostlar. Başka söyleyecek bir şey yok. Artık ben susuyorum ve Melekler konuşuyor.
Sevgili Dostlarımız, sizleri o kadar çok seviyoruz ki.
Şu anda sizinleyiz, kalplerinizi tutuyor, ellerinizi yönlendiriyoruz. Biz insan ıstırabını anlıyoruz çünkü sizinle bir olduğumuzu biliyor ve sizin hissettiklerinizi hissediyoruz. Aradaki tek fark ise, biz eş-zamanlı olarak öyle devasa bir sevgi hissediyoruz ki, bu sevgi her şeyi anlaşılabilir kılıyor ve onları görüp hissettiğiniz acının ötesine taşıyor ve zaman zaman sizler insan olarak böyle bir bağlantıya sahip olamıyorsunuz.
Bu depremde tek bir ruh bile bu gezegeni yanında melekler olmadan terk etmedi. Yuvaya dönerken binlerce melekle karşılanıyorlar. Devasa gruplar birlikte ve şu anda biz konuşurken bile tekrar kavuşmalar gerçekleşiyor. Işığa geçiş yaparlarken acıları anında siliniyor. Soruları yanıtlanıyor. Siz ne kadar büyük ya da küçük olarak yargılarsanız yargılayın, hayatlarının amaçları ve başarıları, insan ırkına ve kozmosa kıymetli katkılar olarak kutlanıyor. “Kaybolmuş” olanlar bulunuyor ve şu anda büyük bir saadet ve huzur halindeler.
Sizin işiniz, sevgililer, kendinizi her şeyin ardındaki sevgiye uyumlamak, önce kendiniz için, ardından paylaşmak üzere.
Her gün bir iki sessiz dakika ayırın. Kısacık bir zaman için bile olsa, odağınızı acıdan, zorluklardan geri çekin ve derin bir nefes alın. İzin verin, sizleri size yaşam üfleyen ebedi ve ezeli Sevgiyle dolduralım. Sevgi kollarımızda dinlenin. Bir dakikalığına yüklerinizi atın. Gözyaşlarınızı akıtın ve o biz de onları birer kıymetli sevgi elması olarak tutalım. Öfkeyle, hırsla veryansın edin eğer bunu yapmak zorundaysanız. Çünkü insan deneyimini anlamak bazen zor olabilir. Ve bilin biz öfkenizi tüm ruhların sevgiyi tanıması için tutku dolu bir arzu olarak görüyoruz. Bu zamanı sadece kendinizi tekrardan sevgiye uyumlamaya ayırın. Bu enerjide size güç, sağlamlık, rehberlik ve perspektif verilecek. Mümkün olan yerlerde yardım etmek için ilham sağlanacak.
Bir felaket zamanında, yeryüzündeki herhangi bir zamandan çok daha fazla bir aile olursunuz. Maddi, kültürel, dini ya da diğer farklılıklar bir kenara konur, sizler de BİR olduğunuz idrakiyle birleşirsiniz. Asla karşılaşamayacağınız insanlar var, hepsi dünyayı seviyor ve sizinle tek vücut olmuş haldeler. Sizin için dua ediyorlar, sizin için acil yardım organize ediyorlar, sizin umudunuz onların da umudu. Teknolojiniz yeryüzündeki tüm zamanlardan daha fazla bağlantıda olmanıza yardım ediyor. Dolayısıyla kalplerinizi ve ihtiyaçlarınızı yapabildiğinizce ağlarınızda paylaşın. Çünkü şimdi gurur yapma zamanı değil, şimdi destek, sevgi ve ihtiyaç duyduğunuz umudu, ilhamı isteme zamanı.
Eğer dünyanın, toprak ananın bir bedeni olduğunu düşünürseniz, var olduğunuz ve yaşadığınız yer dolayısıyla, toprak ananın daha aktif “eklemlerinden” birindesiniz. O da tıpkı sizin gibi hücreleri (üzerinde yaşayan ruhlar) sıkıntılı, kısıtlanmış, sıkıştırılmış hissettiğinde bedenindeki gerginliği hisseder. Ve insanlıktaki bu gerginlik büyüyüp yığıldıkça onu bir şekilde salıvermek zorundadır. Depremleri, yangınları, volkanları, selleri, vs. onun insanlığın birikmiş enerjisini atmaya yardım eder. Toprak ana sizleri seviyor, sevgililer. Sizleri acıtmak istemiyor. Çoğunluğun uykuda olduğu saatlerde “eklemlerini çıtlattı” çünkü cennetlere geçiş yapanların çoğunluğunun hızla, kolaylıkla, hatta ne olduğunu anlamadan geçiş yapacağını biliyordu. Istırabı elinden gelen en iyi şekilde küçülttü, ama yapmak zorunda olduğunu yaptı. Çünkü eğer basıncı salıvermeseydi, sevgililer, bunu yapmak size düşecekti ve pek çoğunuzun görmüş olduğu gibi bu hiç da kolay bir iş değil.
Biliyoruz, şu anda sıkışıp kalmış olanları kurtarma konusunda pek çoğunuz çaresiz hissediyorsunuz ve yine, ruhunuzla yardım edebilirsiniz. Eğer dilerseniz gözlerinizi kapayın. Yaratan ve meleklerinizden sevginize ihtiyaç duyan bir kişiyi göstermelerini isteyin. İç gözünüzde birisini görebilirsiniz. Onu hissedebilir ya da bir şekilde biliş yaşayabilirsiniz. Belki kaybolmuş ve nereye gideceğini bilmediğini hisseden birisi olabilir. Fısıldayın onlara, telepatik olarak, ruhtan ruha ve deyin ki; “Sen seviliyorsun. Yaratan seninle. Sen iyi olacaksın. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum.” Bu ruhla asla karşılaşmayabilirsiniz. Duanızı asla bilmeyebilirler fakat duanız anında bir sıcaklık, bir umut ve rehberlik fısıltısı alacaklar. Çünkü biz yönlendirsek de, sizler aynı insan dalga boyundasınız ve onlara daha kolay ulaşabilirsiniz.
Enkaz altında sıkışıp kalmış ve ölmeyi bekleyen birisiyle bağlantıya geçtiğinizi hissedebilirsiniz. Sevgililer, kendinizi acı ve perişanlık yığını altında sıkıştırıp bırakmayın. Sizlere garanti veriyoruz, bir ruh bundan kaçmak için elinden geleni yapacaktır ancak öyle bir nokta gelir ki bu dingin ve rahatlatıcı teslimiyet noktasıdır. Bir noktadır ki, tüm mücadele sona erer ve burada çok garip ve harika bir huzur vardır. Bunu ölüme çok yaklaşmış olma deneyimi yaşamışlardan ve aşırı durumlarda ölümün kıyısından geri dönmüşlerden duyarsınız. Öyle bir nokta gelir ki cennetlerin huzurunun size dokunduğunu hissedersiniz ve beklersiniz, sadece gelen ne ise, onun sorun olmadığını ve kesinlikle daha iyi olacağını bilirsiniz. Öyle bir nokta gelir ki, ailenizi, görevlerinizi, yapılacak işler listelerinizi, sahip olduklarınızı materyal dünyaya iade edersiniz, sadece sevgiyi, iyiliği, güzelliği içinizde tutarsınız. Öyle bir nokta gelir ki, sevdiklerinizi Yaratan’a emanet edersiniz ve bundan sonra ne yapacağınızı bileceğinize güvenirsiniz. Bu varoluş halindeki birisiyle bağlantıya geçebilirsiniz ve sadece yine telepatik olarak onlara fısıldayın: “Seninleyim. Seni seviyorum. Yaratan seninle. Rahatla. Nefes al. Çok yakında öyle büyük bir sevginin saadetini hissedeceksin ki seninle insan formundayken paylaşamayacağım kadar büyük. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seninleyim.” En basit haliyle ruhen onların yanında olun sevgili. Ve ışığa gittiklerinde onları kimin rahatlattığını, dualarıyla eşlik ettiğini bilecekler. Sonraki bir tarihte şükran duyan bir ruh sizi ziyarete gelirse ya da eğer rüyalarınıza sizi çok seven tanımadığınız birisini görürseniz şaşırmayın. Sevgililer eğer rüyalarınızda acı, perişanlık ve azap görürseniz, bu ya size aittir ya da yaşayanlara çünkü bizler ısrarla emin olmanızı istiyoruz, bedenlerini terk etmiş olanlar hiçbir şekilde azap çekmiyorlar.
Sizi seviyoruz. Şu anda insani anlamıyla nelerden geçtiğinizi biliyoruz ve bu insan olarak düşünülemez şekilde zor. Bununla birlikte biliyoruz, yeniden inşa edeceksiniz. Bazılarınız hiç tanımadıklarınızın iyiliklerini göreceksiniz. Bazılarınız ise o iyiliği paylaşanlar olacaksınız. Bazılarınız sevgiyi alanlar olacaksınız, bazılarınız ise onu veren melekler. Hepiniz bir dansın içindesiniz – tek bir dans ve varolan tek dans – bu da sevginin dansıdır.
Bizler her birinizleyiz. Her birinizi daha çok sevgiye yönlendiriyoruz. Bu sırada vefat etmekte olanlara kendi kıymetlerini bilmeleri ve ailelerine bakılacağına dair huzurda hissetmeleri için yönlendiriyoruz. Üşüyenleri ısınmaya, aç olanları barınmaya yönlendiriyoruz. Yaslı kalpleri onlara özen göstereceklere, dünyadaki tüm insanları da size yardım etmeye yönlendiriyoruz.
Umudunuzu yitirmeyin. Hepiniz daha büyük sevgiye ilerleyeceksiniz. Bunu hissetmek ne kadar zor olursa olsun, hepiniz kendi yolunuzdasınız ve bu dünyada sevginizi terk etmenize yetecek gücü olan hiçbir şey olmuyor. Tökezleyip ondan biraz uzaklaşmak kolay olabilir, yani her gün yeniden bağlanmak için biraz vakit ayırın. Biz sizi terk etmeyeceğiz. Bizim sevgimiz, Yaratan’ın sevgisi sürekli bir akış halinde. Bu zamanlarda bile, kendinizi ona açabilirsiniz. Ve eğer açarsanız, içinizde o gücü hissedeceksiniz, bir adım atacak ve ardından bir adım daha atacak gücü.
Sizleri çok, çok seviyoruz.
Melekler
Büyük Anadolu Depremi: NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Görsele Tıklayın
YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2023 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2023 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Neden ama neden bunca acı derken günlerdir,cevabı geldi, tüylerim ürperdi okurken ve kalbimi büyük bir huzur kapladı 🙏 teşekkürler mor Alev💜
BeğenLiked by 1 kişi
Gerçekten “neden?” sorunuzun cevabını buldunuz mu? “Dünya eklemlerini kıtırdattı,” cümlesi size yeterli geldi mi?
Yanlış anlamayın lütfen, rahatlamış olmanız çok güzel. Sizin (hepimizin olduğu gibi) aklınızı bu korkunç felaketten alacak bir bir uyuşturucuya ihtiyacınız varmış, teselli edilmeye, sırtınızın okşanmasına. Bu hisler çok normal.
Ama biz bilime inanmak ve bu doğrultuda hareket etmek yerine böyle safsatalarla kendimizi kandırırsak bu dünyada hiçbir şey değişmez.
Ülkemizde ve başka gezegenlerde sürekli depremler oluyor, olacak. Bizim insanlarımızı bu ızdıraptan korumak için bilinçlenmeye, afet yönetim planları yapmaya, liyakate, bilim insanlarına ve sağlam binalara ihtiyacımız var. Bunun için mücadele etmediğimiz sürece milyonlarca canlı ızdırapla kavrulurken bu melek masallarıyla sadece kendi psikolojimizi kurtarırız.
BeğenBeğen
Sevgili okuyucum, ne kadar tetiklendiğiniz belli oluyor. Ben daha bu yorumu yanıtlayamadan IG ye yazmışsınız. Bu bir ruhani yaklaşımdır. İnsan hatalarına değinmemektedir. Blogda her sayfada saygılı yaklaşım rica ederim. Siz bu mesajı küçümseyerek bu kuralı çiğniyorsunuz. Ama ne oluyor biliyor musunuz, daha iyisini istediğinizi haykırıyorsunuz. Bu da çok güzel. Bu sizi bu kadar çok etkiliyorsa, en ön safhalarda bunun için çalışmanızı bekliyoruz. Melekler ne diyor; “Öfkeyle, hırsla veryansın edin eğer bunu yapmak zorundaysanız.” Siz de öyle yaptınız ama hedefinizi biraz saptırmışsınız. Bu blog her zaman ama her zaman bilime saygılıdır. İnsanların hata yaptığını anlar. Bunun farklı bir yaklaşım olduğunu hissedeceğinizi umuyorum. Öfkeyi geçip içinizdeki sevgiyi çok daha yapıcı kullanacağınız zaman gelecek, bundan eminim. Sevgilerle
BeğenBeğen
Sevgili Aylin,
Meleklerin dediği gibi içimdeki sevgiyi seninle de paylaşıyorum. Eminim o zaman melekleri hissedip ‘gerçeği’ hissedeceksin.
Bunun yanisira bilimi takip etmek, önlem almak tabiri caizse aklımızı başımıza devşirmek zorundayız ve bunun içinde otoritelerden beklemek yerine biz harekete geçmeliyiz. Hatta görevini yerine getirmeyenlerden hesap sormaliyiz. Şimdi bu harika fikri veren kişi olarak yani sorundan ziyade çözüme odaklanan biri olarak bu girişimi yüzde yüz destekleyeceğime ben şahsım olarak söz veriyorum. Üst yönetimlerle randevunu bile ayarlarım. Hadi var mısın?
Ben meleklerimi alıp yanında olacağım. Ve eminim Mor Alev okuyucuları da bana katılacaktır. Ancak senden gerçek bir girişim gelse de gelmese de Meleklerin dediklerini her gün yapacağım.
Yazıyı okurken bana gelen de şu oldu. Hoopopono yap!
Beni affet, özür dilerim, teşekkür ederim, seni seviyorum
Eminim çoğunuz kullandınız ve kullaniyorsunuz ne kadar basit ama etkili bir yöntemdir.
Ve Sevgili Mor Alev,
Sen ne güzel bir ruhsun! 3 gündür hissedip ama acaba mi diye düşündüğüm her şeyi bizlere ulaştırmada aracı oldun. Ann’e de sonsuz teşekkürler. Ruhlariniza sevgilerimi iletiyorum.
Dün niyetim şu idi. Lütfen bana ve depremden etkilenen herkese bunun sebebini anlama, idrak etme ve ilerlememizi saglamamiza izin ver. Lütfen anlayalım. Teşekkürler ben anladım ve eminim ki diğerleri de anladi ve anlamaya devam ediyor.
Seni cidden çok seviyorum!
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Elif, evet kaç defa aklımdan geçip de bloğa eklemeyi atladığım bir yöntemi hatırlatmışsınız. Hoo pono pono harika bir öneri. Çok teşekkür ederim
BeğenBeğen
Sevgili Mor Alev, size ve Ann Albers’a tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Gözyaşları içinde okudum ama bana çok iyi geldi. Neler yapabileceğimizi de içeren ne şefkat dolu bir mesaj… Bize mesajı gönderen, alan, ileten, çeviren, okuyan hisseden herkesten Allah razı olsun, başka ne diyeceğimi bilemiyorum. Hepinize sevgiler ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Bu yoğun sevgi seli için size, sevgili Ann Albers’a ve meleklere sonsuz teşekkürler!
BeğenLiked by 1 kişi
Çok ama çok teşekkürler. Avustralyadayım. Yıllardır bu tarz afetlerde gönüllü çalışırım. Bu sefer ülkemin en uzak yerinde elim kolum bağlı hiçbir şey yapamıyorum ve kalbimin acısı dinmiyor. İçsel bilişim başka konuşuyor ama fiziken bu acıyı kaldırmakta zorlanıyorum günlerdir. Şuan bunu okuduktan sonra anlık bir rahatlama oldu. Sanırım tam da olmam gereken yerdeyim ve yapmam gereken tek yönlendirme bu. Varol diyebileceğim hiçbir şey yok. Varolun. İyiki varsınız. Ben Hazan.
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba Sevgili Mor Alev,
Uzun zamandir icinde oldugum hayat kosturmacasindan, buraya ugrayamamis fakat bugune kadar okuduklarimla, kalbimdekilerle yol aliyordum…
Bu yazi gercekten bekledigim, tahmin ettigim ama yine de okuyunca yine yeniden rahatlatan bir enerji oldu. Var Olun🙌
Bir sorum olacakti, pandemi zamani da bir rehberlik yaziniz vardi. Buna cok benzer bir mesajla..ozetle “bu mesaji okuyanlar artik etkilenmeyeek seviyedeler, ayni duzlemde farkli bilinc seviyesinde olacaginizdan negatif olarak algilanacak seylerden etkilenmeyeceksiniz. Unutmayin ki, bu pandemi ile goc etmeyi secen ruhlar bunu bilincli yapti ve gitmeyi secenler, gidecekleri yerden, kaynaktan yukselisinize katki olacak..” seklindeydi..
Bu yazi, bugune kadar Mor Alevden kalan ve surekli kalbimde titresen cok ozel bir mesaj yazisi oldu. Fakat ne olduysa, ben o yaziyi kaybettim ve bulamiyorum. Kimlere bahsetsem, cok etkileniyor ve okumak istiyor ama ben bulamiyorum. Rica etsem yonlendirebilir misiniz?
Kalbimden o guzel kalbinize…Sevgiyle ♡
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili M, galiba şu mesaj: https://moralev.com/2020/04/01/bunun-bir-parcasi-degilsiniz-istemediginiz-surece/
Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili moralev bu yazı benim yüreğimi ferahlattı. Bizi yaratanın elbet bir planı var ve hiçbir şey boşuna olmuyor. Tabiiki dünyasal düzlemde elimizden geleni yapacağız. İlahi planda da teslimiyet çok kıymetli. İyi ki varsın Moralev 🙏❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Bu yazı benim de sorularımı açıklamadı maalesef, hala öfkeliyim, inançlarımı sorguluyorum. Doğa ana biriken enerjiyi atmak için yapıları zaten riskli, yıkılmaya dayanıksız bu bölgeyi mi buldu? Enerji attı diye dünyadaki savaşlar dinecek mi peki? Bu kadar insan öldü, tarihi bir felaket, kalanlar zor durumda, yaralılar vs. ben olanlara hiçbir spiritüel açıklama bulamıyorum, çaresiz ve derin bir üzüntü hissediyorum.
BeğenBeğen
Sevgili Luce, haklısınız. ben de zaman zaman öfke dalgalarını hissediyorum. Yirmi birinci yüzyılda, dijital çağdayız ve insanların barınmayı seçtikleri binaların böyle dayanıksız olması, dere yataklarına, fay hatlarının tam ortasına bile bile lades diyerek yerleşmeleri, üstüne üstlük oralarda çocuklarının da yaşamalarına izin vermeleri beni de köpürtüyor. Cehaletin artık bir çaresizlik değil, bir seçim haline geldiği, elimizdeki telefondan yabancı dil bile öğrenebildiğimiz bu çağda bu sefalet beni de çok kızdırıyor. Yani bana göre olay enerji salınımı yapılan fay hattı değil, biz insanlar. Ne ektik ne biçiyoruz? İşte bu çizgide düşündüğüm de oluyor. Ama sonra inancıma geri geliyorum. Bize öğrettikleri şeyler var. O ruhlara teşekkür ediyorum. Şefkatin neredeyse sıfırlandığı bir ülkede yeniden sevgiye yol açıyorlar. Acılı bir yol. Çok acılı. Ama belki de Türkiye kolektifi başka türlü uyanamayacaktı? Bilmiyorum… Bir gün, zamanla daha iyi anlayacağız ne olduğunu bence. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Beni de ferahlattı. Umarım bu ferahlığa da kanallık yapabiliriz iyikü varsın Mor Alev ve Ann teşekkür ederiz 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Bu zor zamanda yüreğime su serpen bir yazı 🙏🏻 teşekkürler Mor Alev 💖
BeğenLiked by 1 kişi
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev bana öyle iyi geldiniz ki… ben ve spirituel çalışmalarla ilgili eğitim alan arkadaşlarım melekler mesajını dinledik… kalpten teşekkürler Ann Alberts ve Melekler ..
BeğenLiked by 1 kişi
gözyaşlarıyla okudum arındım çünkü olabildiğince güçlü olmaya çalışıyor dünya anneye dualar ediyordum.Giden ruh parçalarımız yolunuz açık olsun TEŞEKKÜRLER size ve bilgiyi bize ulaştıran ruh kardeşimize sağolun varolun.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev ve sevgili arkadaşlarım;
Mesajı defalarca okudum. Ben de ilk bıraktığı his karmakarisiklik oldu. Daha sonra şevkat duygusu hakim oldu. Sonra gözardı ettigimiz sorumluluklarımız, sonra maddesel şeylerin nasıl esiri oldugumuz gerçeği ile yuzlestim.. Şifacıyım Işığa giden ruhlara, yaralılara, göçüktekilete ve ordaki herkese zaten baştan beri çalışıyorum. Toplumumuzda bir çok kıvılcım çıkaran, BİR olduğumuzu gösteren yuce ruhların önünde saygıyla eğiliyorum.
Bundan sonra her birimiz daha bilincinde olarak kabuklarmizdan çıkmalı ve gerekenleri yapmalıyız.
Sevgi ve saygıyla
BeğenLiked by 1 kişi
merhaba,
Benim mail adresimi aşağıdaki şekşlde güncelleyebilir misiniz rica etsem?
belgin.elmas@tedu.edu.tr
Tesekkurler
Belgin
BeğenBeğen
Sevgili Belgin, bu sistemde aboneliğinizi kendinizin yönetmeniz gerekiyor, ben kimseyi ekleyip çıkaramıyorum. Lütfen takip kutusuna adresinizi yazın ve tıklayın. Ardından bir abonelik yönetim sayfası gelecek, orada değişiklikleri yapabilirsiniz. Çok teşekkürler.
BeğenBeğen
Meleklerin “Enerji salıverilmeseydi bunu siz yapacaktınız”cümlesinde ki siz yapacaktınız anlayamadım yardımcı olurmusunuz?
BeğenBeğen
Sevgili Rıza, ben bunu diğer olasılık bir savaş olmasıydı diye anladım. Uzun ve acılı bir savaş. Sevgilerle
BeğenBeğen