Merkür Gerilemesi ve Mutluluğun Formülü

Sanatçı: John Ed De Vera

Sevgili Bilge Baykuşlar,

Plüton ve Eris’le yaptığı kare açı sayesinde her an gölgelerimiz ve gerçek hayat amaçlarımızla yüzleşeceğimiz normalden daha türbülanslı bir Merkür gerilemesine başlarken, Meleklerin aşağıdaki kusursuz mesajı bize harfiyen ve hiçbir abartma olmadan mutluluğun ve huzurun formülünü veriyor: 

Zihninize Sahip Çıkın

Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.

Sizler evinize kimleri alacağınız konusunda seçici davranıyorsunuz. Alışverişe çıktığınızda park yerinde önce arabanızı kilitliyorsunuz. Sizi besleyen ve iyi hissettiren yiyecekleri seçiyor, bozuk olanları eliyorsunuz. Fiziksel hayatınızın çoğunluğunda size neyin ve kimin erişimi olduğu konusunda dikkatli bir seçicisiniz. Çoğu zaman fiziksel şeylerinize önem veriyorsunuz.

Ama zihninizi önemsiyor musunuz? Nelerin düşüncelerinize sızmasına izin verdiğiniz önemli mi? Eğer düşünceleriniz insanlar ve zihniniz eviniz olsaydı, zihinsel evinizin atmosferi nasıl olurdu? Düşünceler gelip dikkat kapınızı çalsalar, hangilerini içeri alırdınız?  Bu zihin evinde, size yoldaşlık edecek düşünceleri siz seçebilirsiniz.

Bu günlerde kesinlikle başkalarının düşünce ve görüşlerinin bombardımanı altındasınız. “Tüm düşünceleri hesaba almaya” eğitildiniz ve elbette bunu yapmak alışılagelmiş insan bilgeliğinin bir parçasıdır. Bazen – örneğin, bir ekiple bir şey üretmek üzere çalışıyorsanız – bu çok mantıklıdır. Ancak bir kuş sürüsünün nereye göz edecekleri konusunda fikirlerini paylaşıp, diğerlerinin görüşlerini de hesaba aldığını göremezsiniz. Her biri kendi iç pusulasını takip eder. Bazen dürtüleri birbirlerini takip etmektir ve bazen de kendi başlarına buldukları yerde konaklamak isterler. Doğal dünyada bir diğerinin görüşünün de “hesaba alındığını” asla göremezsiniz. Onun yerine doğal evrenin her bir güzel varlığı enerjiyi okur ve hisseder, buna cevaben dürtüsel ve sezgisel yönlendirmesini alır ve bu yönlendirmeyle hareket eder. 

Yani biz diğer insanların görüşlerinden tamamen bağımsız kalarak yine de saadet dolu bir yaşama yönlendirilebileceğinizi mi söylüyoruz? Bu ihtimali çok düşük bir senaryo olsa da – ve aslında zıtlıklar teşvik ettiği ve arzu verdiği için önerilmese bile – tam olarak bunu söylüyoruz sevgililer. Siz kendi iç pusulanıza sahipsiniz. Kaynağa olan kendi bağlantınıza da sahipsiniz. Deneyimlemek istediğinize enerjinizi uyumlayarak her an yönlendirilmenizi alma becerisine de sahipsiniz. Diğer herkes de öyle. Kolektif olarak kendinizle ve çevrenizdeki diğerleriyle uyum içinde yaşamak üzere yönlendiriliyorsunuz, eğer dinlersiniz tabii.

Kendinizi sıkıntıya soktuğunuz, kendi başınıza dert açtığınız yer, o sakin, ufak sesi, bir şey yapmak istediğinizdeki o hoş hissi ya da yapmamanızı söyleyen hoş olmayan hisleri görmezden geldiğiniz zamandır. İç yönlendirmenizi kulak ardı edip kendinize güvenmek yerine diğer herkesin görüşlerini hesaba aldığınızda, işte o zaman aklı karışık, güvensiz ve sıklıkla mutsuz oluyorsunuz! Kendi hislerinizle hemfikir olduğunuzda iyi hissedecek, yönlendirileceksiniz. Hem yaşayıp, hem de yaşanmasına izin verebilirsiniz. Kendi hislerinizle çatıştığınızda, o kadar iyi hissetmeyecek, yönlendirilmenizi kaçıracak ya da görmezden geleceksiniz. Ve büyük ihtimalle diğerlerinin değişmesini isteyeceksiniz… ki böylece kendinizin daha iyi hissedeceğine inanacaksınız.

Örneğin, diyelim ki bir toplantıya gitmek, bir seyahate çıkmak veya birisini ziyaret etmek istiyorsunuz. Bununla ilgili harika hissediyorsunuz. Güvende hissediyorsunuz. Hevesli ve heyecanlısınız. Yaratan vergisi yönlendirmeniz diyor ki, haydi yap bunu! Diyelim ki haberleri açtınız, korku içindeki birisiyle bir sohbetiniz oldu. Birdenbire başkalarının görüşlerini de hesaba almaya başladınız ve şimdi o kadar emin hissetmiyorsunuz. Berraklığınızı kaybettiniz. Gitmek istiyor ama “gitmeli misiniz” bilmiyorsunuz. En başında yönlendirmeniz kristal gibi berraktı. Ama zihin evinize kendinize ait olmayan düşünceleri içeri aldınız ve şimdi de evinizi ele geçiriyorlar!

Yönlendirmeniz çok dingin bir his veya biliştir. Zihninizde sözcükler duyabilirsiniz ama bu genelde sadece “doğru hissettiren” ya da tam tersi olan bir haldir. Sıklıkla yönlendirme dürtüsel, sezgisel ve doğaldır, yani bir sonra yapacağınız şey gibi hissedersiniz. Yönlendirme aynı zamanda yapmak zorunda olduğunuzu düşündüğünüz şeye bir direnç gibi ya da birisi sizi olmadığınız ya da yapmak istemediğiniz bir şey için baskı yaptığında hissettiğiniz o mutsuzluk hissidir. (Eğer kendi görüşlerinize tamamen güvenseniz, onları mutsuz olmadan ya da öfkelenmeden dinler ve ne denirse densin, kendinizi haklı çıkarmaya ya da açıklamaya hiçbir ihtiyaç duymadan, kendi yönlendirmeniz doğrultusunda davranırsınız.)

Sevgililer, zihninize sahip çıkın ve sizin için önemli olmasına özen gösterin. Sizi bombardıman altında tutan düşünceleri körü körüne içeri almak yerine, hislerinizi dinleyerek seçici olun. Nasıl hissettiğiniz konusunda kendinize karşı dürüst olun. Başkalarını memnun etmek için o kadar çok endişelenmek yerine, içinizde her zaman yaşayan, hep sadık kalan ve zamanın her anında en büyük neşe-keyif-coşkuya giden yolda yönlendirme sunan Yaratılışın Kaynağını memnun etmek sizi daha çok ilgilendirsin.

Sizleri çok seviyoruz.

Melekler

Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)


2021’in son Merkür gerilemesi üçüncü defa hava elementinde gerçekleşiyor. Hava elementinin ne anlama geldiğini hatırlayalım, geçen yılki Jüpiter-Satün birleşmesini anlatırken şunları paylaşmıştım: “Hava çevremizdeki dünyaya kalp ve zihinlerimizi bağlayan şeydir. Hava sonsuz bilgi akışının gerçekleştiği görünmez bağlantıdır. Birbirimizden ve diğer her şeyden ayrı olduğumuz yanılsamasını bozguna uğratan elementtir. Hava bağlar, birleştirir. Hava burçları ise, en olumlu haliyle dikkatini odaklama, dinleme, öğrenme ve öğrendiğini iletme sanatıdır. Hava, zihin, iletişim, anlayış, dostluk, enerji ve sevginin akışıdır. Çok şükür hepimizin doğum haritasında üç hava burcu, üç hava evi var! Hepimizde Uranüs, Merkür ve Venüs var!”

Yani bu gerilemenin çok önemli bir görevi var, bize zihinsel olarak yeni elementte yaşamayı öğretiyor. (Daha fazla bilgi ve önümüzdeki 200 yıla bakış için buraya tıklayabilirsiniz)

Havada düşünce ve ifade bağımsız, önyargısız ve tarafsız olmalıdır!

18 Ekim’e kadar sürecek olan Terazi’deki bu gerileme zihnimizdeki örümcek ağlarını üfürüp temizlemeyi amaçlıyor, özellikle de ilişkiler, diğerleri, adalet ve değerlerimizle ilgili düşünce yapılarımızdakileri. Aslında bu neredeyse hayatın tamamı gibi bir şey! Kısaca Sabian sembolüne de bakalım:

“Birbirine dönüşen kartal ve güvercin”

Bu sembol aşırılıkların dengelenmesini ifade ediyor. 

Yin ve Yang, eril ve dişi, vermek ve almak, gündüz ve gece… Zıt kutuplar arasında bir denge sağlanmalı. Sadece içimizdeki zıtlıkları kabul ettiğimizde orta noktayı, dengeyi buluruz. Örneğin, “iyi” olmak için çok uğraşan birisini düşünün, ya da kendinizi… Çalışmalarımda içindeki olumsuz duygu ve düşünceleri görmezden gelmeye çalışan çok kişiyle karşılaşıyorum. Oysa öfkeli ben bir şey söylüyor, kıskanç ben bir şey söylüyor. O mesajları almazsak, belli bir anlayışa asla ulaşamayabiliriz, şefkat ve hoşgörü bizden uzak kavramlar olarak kalır. “Kötüleri” suçlamaya ve bunun yanında pek çok için de suçlu hissetmeye devam ederiz. “İyi” olma çabamızda yargılara takılıp kalırız. 

Evet, kesinlikle iyi bir insan, yardımsever ve vicdanlı, sevgi dolu bir birey olun, iyilik en iyi hissettiren, en çok huzur veren ve mutlu eden şeydir. Ama nasıl “iyi bir insan” olacağınız konusunda zorlamaları, şartlanmaları değil, kendi iç sesinizi dinleyin.

Merkür’ün bir de uyarısı var:

Tutarlı mısınız? Yoksa bir aşırı uçtan diğerine zikzak mı çiziyorsunuz? Bir alçakgönüllü ve uysal, bir yırtıcı ve yaralayıcı? Önce bir şey söyleyip, bir şekilde davranıp sonra da tam tersini sergilediğiniz oluyor mu? Bu, diğer insanların da, sizin de aklınızı karıştırır. Bir konu hakkında zıt hislere, zıt düşüncelere sahip olabiliriz tabii, bunun adı da çelişkidir. Çelişki genelde şartlanmalarımız ve başkalarının söyledikleriyle iç bilgeliğimizin çatışması sonucu oluşur. Harekete geçmeden önce oturup üzerinde çalışılması gereken bir şeydir. Ama bir de bu ön çalışmayı, iç gözlemlemeyi yapmadığınızı düşünün. Bir aşırı uçtan, tam tersi aşırıya hızla geçiyorsunuz, bunu bir sarkaç gibi sürekli yapıyorsunuz. Bu da adına manik davranış denilen şeydir. Kabaca ifade edersem, deli gibi görünürüz! Ve dengeleme şart olmuştur. 

Sevgili Dostlar, gerilemenin Sabian sembolü de Meleklerin anlattığı çelişkilerin ve huzursuzluk kaynağı şüphelerin ötesine geçip dengeli kendimiz olmanın önemine eğiliyor. Melekler ise bunu nasıl yapacağımızı anlatıyor.

Hepinize harika bir gerileme dönemi dilerim.

©Mor Alev 2021


YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

HİZMETLER

3 comments

  1. Çok teşekkür ederim o kadar güzel bir yazıydı ki ilham dolu ferah ferah🙏🙏🙏 oh be çok şükür 🙌 🌸💜

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.