2019 Oğlak Güneş Tutulması ve Yeni Ay – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

arctic sceneEvrimsel merdivende devasa bir basamaktan çıkmak üzereyiz. Birbirine gitgide yaklaşan Satürn-Plüton bizi 2020’ye hazırlarken, ayak sesleri üzerinde durduğumuz zemini titretiyor. Çetin ceviz gerçekçi Satürn, amansız değişim katalizörü Plüton’a doğru ilerlerken yoğunlaştırılmış, derin gücün etkisini iç organlarımızda bile hissedebiliyoruz. Bu ikisi, ay ve güneşi tam aralarına alırken, üzerine bir de güneş tutulması ekleniyor. Yani dünya enerjileri bir defa daha resetleniyor.

Bu sırada Koç’ta hem Uranüs, hem de Eris gerilemeye bir son vermek için yavaşlayıp duruyorlar. Merkür Galaktik Merkez geçişini yaparken bizi Kaynak’tan akan bilgilere hiçbir aracıya gerek kalmadan doğrudan bağlıyor ve Mars Zodyak’ın en başındaki Koç’un ilk derecelerinden geçerken alanı Şaman Chiron’un yeni döngüsüne hazırlıyor.

Ve bütün bunların sebebi amaçlarımızın, hedeflerimizin, gelişimimizin, sözde değil, yarım yamalak, çekimserce veya baştan savma değil, gerçekten adanmış bir şekilde bedenlenmiş hali olmamıza yardım etmek.

Önümüzdeki devasa geçişi, 2020-2024 arasını başka türlü huzurla ve sevgiyle tamamlamanın pek de imkânı yok. O yüzden kanallıklar sürekli olarak “geçek benliğinizi kabul edin” diyor, o yüzden sürekli silkelenerek fazlalıkları, ihtiyaç olmayan inanç, kalıp ve şartlanmaları atıyoruz. Ve o yüzden her geçen gün, ister istemez sadeleşiyoruz.

Güneş tutulmaları ay düğümleri ile yakından ilgilidir. Güney düğümü, o tutulmada elenmesi faydalı şeyleri  (hatta zorunlu şeyleri bile diyebiliriz, her ne kadar bu sözcüğü kullanmayı pek sevmesem de), kuzey düğümü ise hedefi, yeni alışkanlık ve bakış açılarını işaret eder. Bu tutulmanın ay düğümleri Oğlak-Yengeç ekseninde. (Detaylı bilgiler için buraya tıklayın.)

Bu, bir güney düğümü tutulması. Yani, hedefe gitmek için neleri arkada bırakmamız gerektiğini gösteriyor, hatta bazen bazı durumlarda bizi beklemeden o bağı kesip atıyor!

Ay düğümlerine durarak kendini daha da güçlendiren Uranüs kare yapınca da geleneksel uyarımız haline gelen “beklenmediği bekleyin!” yeniden geliyor. Ama doğrusunu isterseniz, beklenmediğin ne olduğunu ne ben, ne de bir başkası bilebilir. Yoksa “beklendik” derdik. Yani olumlu-olumsuz şaşırmaya hazırlanırken dengeli merkezde kalmak önem taşıyor.

Bu güneş tutulmasının Sabian sembolleri bu enerjinin bize getirdiği hikâyeyi örnekler ve önerilerle çok güzel anlatıyor:

Öğretmen Satürn: “Tabiatın öğrencisi ders veriyor”

Buradaki öğrenci doğrudan tabiatı gözlemleyerek öğreniyor ve sonra da bize bildiklerini iletiyor. Her şey ama her şey bir araya geliyor ve bizi kendi doğamıza sadık kılmak için “komplo” kuruyor. Özümüze aykırı olan hiçbir şey üzerimizde duramıyor, doğamıza aykırı istekler, davranışlar, hesaplar üzerimizde birer sahte kabuk gibi görünüyor. Dürüst olmayan hiçbir şey ayakta kalamıyor. Tabiatı gözlemlediğimizde döngüleri görüyoruz, örneğin mevsimleri, ölümü, yeniden doğuşu, evrimleşmeyi görüyoruz. Tabiat hiçbir şeyi amaçsızca veya gereksizce yapmıyor. Doğal benliğimize döndüğümüzde kabarmış olan duygular yatışacak, berraklık yeniden kazanılacaktır. Zaten duyguların da görevi bu değil midir? Özünden uzaklaştığında “negatif” çanları çalar, özüne yaklaştığında “pozitif” çanları.

Satürn’ün önerisi: Dürüst olun ve sadeleşin. Doğal halinize geri dönün.

Dönüşüm Ustası Plüton: “Bayrak Yarışı”

Birlikte çalışarak ve aşamalarla hedefe ulaşabilirsiniz. Herkes kendi görevinin ve zamanlamasının farkında olmalıdır. Ama en önemlisi ortak hedefe olan inançtır.

Plüton’un önerisi: Sorumluluğunuzu başkalarına devredemezsiniz, aynı şekilde bir başkasının sorumluluğunu da üzerinize alamazsınız. Her bir insan grup için önemlidir, bütünün parçaları onu yapan şeydir. Acele etmeyin. Ortak paydada birleşin ve özgün katkınıza da sahip çıkın.

İsyankâr Öncü Uranüs: “Kürelerin Müziği”

Yaratılış, herkesin ve her şeyin kendi notasını çalarak katkıda bulunduğu bir senfonidir. Evrimleşme ise hareketlenmeleri, ritmi ve dörtlükleriyle müzik parçasına benzeyen bir gelişim sürecidir. Kürelerin müziği, evrenlerin, galaksilerin, varoluş şekillerinin uyumla dans ettiği, geliştiği evrenler-üstü yaratılış notalarıdır. En yüksek uyum ve gelişmeyi temsil eder.

Uranüs’ün önerisi: Kendi notalarınızda dans ederek gelişin. Doğadaki uyuma dikkat edin, o uyum ve iç bilgeliğiniz yol göstericinizdir. Bu dikkat de kendinizi kürelerin müziğiyle hizalayarak yaratıma girmenize yardımcı olacaktır. Bir senfoni bireysel enstrümanlar kendi notalarını çalmadığında kakofoniye dönüşür.

Dişi Savaşçı Eris: “Pastel renkler giymiş kadın,  ağır, değerli ama üzeri örtülü bir yük taşıyor.”

Burada bir anlamda hamile bir kadın var. Yükü sorumluluk istiyor ve ağır. Henüz diğerleri bunu bilmiyorlar. Öne çıkan kavramlar, dişi enerji, kamuflaj ve bu sorumluluğu taşıyabilen güçlü karakter.

Eris’in önerisi: Yeni bir şeye can vermek üzeresiniz. O isteğiniz şeyi “gerçekten” istediğinizden emin olun. Çünkü o yaratımla sorumluluk da geliyor. Bunu başkalarına danışmadan, kendi iç dünyanızda düşünün, tartın. Kendi muhakemenize güvenin. Ve sadece kararınızı kesinleştirdiğinizde, kendinizi buna adamaya karar verdiğinizde o şey doğacak, açığa çıkacaktır.

Güneş ve Ay, Tutulma Sırasında: “”Beden eğitimi kıyafetlerini giymiş kızlar ve oğlanlarla dolu okul bahçesi”

Burada kesinlikle bir acemilik ve öğrenme süreci var. Aynı zamanda oyunculuk, neşe-keyif-coşku da var. Eril ve dişi enerjinin birlikte sağlıklı aktivitelerde bulunması, eşitlik ve masumiyet de görüyoruz.

Arkadaşlar, bütün bu sembolleri bir araya getirirsek (ve baskın sembol her zaman tutulmanın sembolüdür) erilden dişi enerjiye doğru dengeleyici bir yolculuk söz konusu. Her iki enerji eşittir. Biri olmadan diğeri olamaz. Oğlak’ın temsil ettiği eski eril yapılar tarihte dişiyi baskılayarak inşa edildiler. Ve onların zamanı bitti.

angelitos en vacacionesBugün okul bahçesinde oynayan kızlar ve oğlanlar, yarın eşitlik isteyecekler, eşit davranacaklar ve bu eşitliği temel almış yapılarla yaşayacaklar. Eşit olmayan, çevresine özen göstermeyen bencil bir dünya onlara saçma sapan gelecek, şu anki yaşam tarzımız, düşünce kalıplarımız onlar için süper mantıksız, bunu anlayamayacaklar bile. Bizler, yetişkinler, bu alanı onlar için hazırlamakla yükümlüyüz. Köhnemiş, çürümüş cinsiyet ayrımcılığı kalıplarıyla, ataerkil yapılarla, saldırgan eril enerjiyle, ezik dişi inançlarla, tehditle, baskıyla işleyen tüm sistemler için kozmik imha düğmesine basıldı!

(Not: Tüm sistemler demek, tüm sistemler demektir. Yani dengesiz olan her yapıyı içerir, zihin yapılarından, çekirdek ailenin işleyiş şekline, ilişkilerden paraya, devletlerden, uluslararası kuruluşlara kadar eril-dişi dengesi olmayan her yapı, her sistem.)

İşte Satürn ve Plüton’un ayak sesleri bunu anlatıyor. Bunu çok net bir şekilde görmeye başlayacağız. Peki yerine ne gelecek? Siz ne isterseniz, ne yaratırsanız. Ve bu da yarım ağız verilmiş sözlerle, baştan savma çözümlerle gerçekleşmeyecektir. Bir Oğlak gibi davranmanın vakti kesinlikle gelmiştir. Evet, Yengeç değerlerini getirmenin yolu tam zıddını temsil eden bir Oğlak gibi kararlı, çalışkan ve disiplinli olmaktan geçiyor.

Tutulmanın önerilerini özetleyelim: “Doğal düzene, çevreye önem verin. Sorumluluğunuzu kabul edin ve yerine getirin. Hedeflerinizi belirleyin ve birlikte çalışın. Önemlisiniz. Her biriniz önemlisiniz ve bu dünyanın düzeninin yeniden kurulmasında yeri doldurulamaz bir göreviniz var.”

Şimdi bütün yukarıda yazılmış olanları küçültelim, küçültelim ve bireysel yaşamlarımıza uygulayalım. “Kendinize dürüst davranın ve sadeleşin. En doğal halinize geri dönün. Kendinizi özünüzle, şarkınızla uyumlayın. En doğal haliniz eril ve dişinin dengelenmiş halidir. Bir karar sizi bekliyor, ve siz o kararı verir vermez yepyeni bir bebek doğacak. Sürprizler yaşayabilirsiniz. Ve o sürpriz ne olursa olsun, sizi yolunuza yerleştirmeyi, içinizdeki o masum heves ve heyecanı canlandırmayı, hedefinize şevkle yönelmenizi amaçlıyor.”

Dün yazmış olduklarımı burada alıntılıyorum: “Yeni yıl kararları vermek, yeni hedefler seçmek, yeni gelişim alanları belirlemek için hiç de geç kalmadınız. Burada dileklerden bahsetmiyorum. Burada bahsettiğim aktif katılımcı olacağınız yeni alışkanlıklar ve sağlıklı, yapıcı seçimler. Yani, 2019’da işinizi büyütmek, daha sağlıklı beslenmek, yaşam şartlarınızı değiştirmek, sporu veya (benim en sevdiğim) meditasyonu günlük alışkanlık haline getirmek, vs. gibi. Bu enerjide niyetler, ama sadece cidden kendinizi adayacağınız niyet ve amaçlar büyük destek görüyor. Geçen gün önerdiğim gibi Satürn’ü dostunuz yapın, Plüton’un devasa dönüşüm gücünden faydalanın ve hayatınızı da değiştirirsiniz!”

Harika bir yeni ay ve tutulma dönemi dilerim. (Tutulma, 6 Ocak günü sabah saat 04.41’de maksimuma ulaşacak ve sadece Kuzeydoğu Asya’da gözlemlenebilecek.)

©Mor Alev 2019


Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

11 comments

    1. Sevgili Demet, özel bir önerim yok. İçinizden ne geliyorsa doğrudur. Ve aslında meditasyonu sadece bir gün yapmak değil de günlük alışkanlık haline getirmeniz çok daha iyidir. Menüde “Bütün yazılar” başlığı altındaki meditasyon kategorisinden beğendiğinizi seçebilirsiniz. Veya ana menüdeki yöntemler bölümündeki seçkiye de bakabilirsiniz. Sevgiler

      Liked by 1 kişi

      1. Ben çok uzun zamandır sevgi seli meditasyonunu yapıyorum ve çok teşekkür ederim vesile olduğunuz için sevgili Mor Alev 💙💛💚💜❤️

        Liked by 1 kişi

  1. Bugün okul bahçesinde oynayan kızlar ve oğlanlar yarın eşitlik isteyecek diye başlayan paragraf ne kadar umut vadedici. Onlar bencil bir dünyayı saçma sapan bulacaklar🙏 Hayalini kurduğumuz dünya gerçek olacak çok duygulandım👼

    Liked by 2 people

  2. Yine harika bir yol haritası,teşekkürlerimi iletmekten başka diyecek söz bulamıyorum.iyi ki varsınız,yolunuz açık olsun!

    Liked by 1 kişi

  3. Sevgili mor alev şuan diyebileceklerim belki size göre anlamsız gelebilir ama bunu söyleyebileceğim en uygun varlıksınız.
    Sanki bir şey var içimde beni huzura ulaştıracak ve kutsal bir varlığa dönüştürecek ama ona yakın olduğum halde ulaşamıyor gibiyim

    Beğen

  4. Sevgili Mor Alev

    Ben gittikçe kilo alıyorum.Eski zayıf ve kilosuz halime dönmeyi çok istiyorum ama birtürlü olmuyor.İnanın seçtim,istedim,niyet ettim ama olmadı olmadı!Ne yapmam gerekiyor bana bu konuda bir Önerinlz varsa çok sevinirim.Ayrıca istediğim şeyleri birtürlü son 5-6 Yıldır yaratamıyorum bunun nedeneleri nedir ?Teşekkürler

    Beğen

    1. Sevgili Cem, neden yaratıma giremediğinizin sebebi büyük ihtimalle, o şeylere yer açmadığınız içindir. Güven ve inanç çok önemlidir, bir diğer önemli parça ise fırsat geldiğinde o kapıdan içeriye adım atmaktır. İlginçtir ki fırsatlar aklımızdaki senaryolar halinde gelmez genelde, tanımak için açık olmamız, güvenmemiz gerekir. Fakat bunların hepsi çok daha detaylı şekillerde arşivlerde var. Özellikle yöntemler bölümüne bakın. Kilo sorunları, yaratıma girememek, yani yukarıda bahsettiğim “yer açmamak” konularında ise salıverme çalışmaları yardımcı olabilir. Sevgilerimle

      Beğen

  5. Sevgili Mor Alev , düşünceleri okuyabilmek istiyorum .Bu konuda yardım istiyorum ne yapabilirim?

    Beğen

    1. Sevgili Nuray, siz bir başkasının zihnine girerek onun özgür iradesine karşı bir şey yapmak istiyorsunuz. Acaba insanlara güvenseniz ve düşüncelerini sizinle uygun gördükleri zaman paylaşacaklarına ve o düşünceler ne olursa olsun içlerindeki ışığın güzelliğine inanmayı seçseniz daha iyi olmaz mı? İşin gerçeği siz zaten insanların ruh hallerini okuyorsunuz ve içinizde harika bir gerçeklik radarı da var. Birisi kendini iyi mi hissediyor, canı mı sıkkın, bir rahatsızlığı var mı, rahat mı, keyifli mi bunların hepsini hem görüyorsunuz, hem de hissediyorsunuz. Hepimiz birbirimizin enerjisini okuyoruz. Hepimiz beden dili, bakışlar, ses tonu, seçilen kelimeler gibi tüm işaretlerden birbirimizi anlıyoruz. Eğer bir şey bize gerçek gibi gelmiyorsa, kalbimize soruyoruz. Bu sorunuzun arkasındaki isteği inceleyin. Gerçekte ne istiyorsunuz? Ve o istediğiniz şey, sevgi gibi mi? Evrene güvenin lütfen. Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.