Bugün (25 Ağustos 2014) saat 17.12 de yeni ay 3 derece Başak burcunda gerçekleşiyor. Yazının başlığını bu açıya ait Sabian sembolünden aldım, çünkü evren gerçekten ne zaman ne kadar yardıma ihtiyacımız olduğunu biliyor. Bu açının sembolü “Bizi korumakla görevli iki gözetici melek”tir. Bu sembolü “kriz ve panik zamanında gelen görünmez korunma ve yardım” olarak açıklayabiliriz.
Arkadaşlar, o kadar büyük değişimlerden geçiyoruz, o kadar çok şey oluyor ki, bu yazıyı nasıl size temiz, berrak ve anlaşılır bir şekilde sunacağım konusunda günlerdir düşünüyorum. Şöyle başlayalım:
Aslan’daki yeni ay yazımda türbülanstan bahsetmiştim, sonunda rahatlıkla ayağımızı yere basacağımız ve istediğimiz yere ulaşacağımız bir yolculuk resmi vermiştim. Ağustos gökyüzü açıları söz verdiği her şeyi yerine getirdi ve şimdi Güneş ve Yeni Ay Başak’ta, türbülanslı yolculuk devam ediyor. Ama oynanan tiyatroda ses ve görüntüler biraz daha düşük oktavlı. Bu önümüzdeki bir ay boyunca daha sakin yaşayacağız demek değil, ego biraz daha derinden ve neredeyse kandırmacalarla oynamaya başlıyor. Dikkat edilmesi gereken nokta işte budur. Bu fırsatı iyi değerlendirirsek, Şifacı Başak bize gerçekten büyük yardımlarda bulunacaktır.
Aslan Kapısı bugün sona ererken, aldığımız enerjilerde bir azalma olmayacak. Özellikle Eylül 3-9 arası buna yeni bir enerji dalgası daha ekleniyor. Ondan sonra ise zaten takvimimizde Sonbahar Ekinoksu ve Sonbahar Tutulma Dönemi var. Bütün bu enerjiler, astrolojik açılar ve olaylar sadece tek bir şey üzerinde çalışıyorlar: KENDİMİZİ KEŞFEDEREK AYDINLANMAMIZ!
Başak’taki yeni ay şifa getiriyor
Yaz ayları boyunca gittikçe yükselen bir hızda kendimizi keşfetmeye yönlendirildik, kabuklarımızı soyarken, içeride gördüklerimiz bazen bizi mutlu etti, bazen de gölgelerimizle karşılaşınca şoka girdik. Başak’taki yeni ay, bir ay boyunca bizimle kalacak olan enerjiye işaret ediyor – ŞİFA enerjisi. İçinizdeki kırgın, küskün, sinirli, zalim, tembel, şiddet-sever, pişman ve hatta utanç içindeki benlikleriniz tek tek ortaya çıkarken hepsine şifa vermek büyük bir çalışma gerektiriyor. Ama onlara şimdi şifa vermezsek, onları görmezden gelirsek daha büyük krizlerle geri döneceklerini de biliyoruz. Şifa kelimesinin bana göre açılımı sevgi ve şefkatin getirdiği rahatlamayı hissetmek ve bu enerji yardımıyla aslına dönmektir. Aslınıza dönerken eskiyi şükranla salıverirsiniz. Bu konuda çok yazdım, pek çok kanaldan gelen yazılar da yayınladım. Lütfen bize gönderilen “İki Koruyucu Melek” eşliğinde, önümüzdeki ay boyunca eski yazılara bir bakın ve kendinize uygun gördüğünüz yöntemleri deneyin.
Mars ve Satürn Akrep’te bugün birleşiyor
Bu iki gezegenin Akrep’te olduğunu daha önce de yazmıştım. Bugünse birleşiyorlar. İşte bu çok tehlikeli bir karışım olabilir. Ama bu birleşmenin hizmet ettiği çok önemli bir konu var elbette. Bugün ve önümüzdeki günlerde içimizdeki negatifin dışarıya adeta zorla itilerek çıkarılması çok mümkün. Şiddet, çatışma ve iç kavgaların başkalarına yansıtılması yaşanıyor ve yaşanacak. Zorbalar sokağa çıkacak. Kişiler, toplumlar, organizasyonlar ve ülkelerin gölgeleri dışarıya yansımadan ışığı bulamaz. Kaos devam ederken korkmayın, bunun düzeni getireceğini en iyi siz biliyorsunuz. Kişisel olarak bakıldığında, en iyi ilaç çoğu zaman olduğu gibi iç sesini dinlemek ve Gaia’dan yardım almaktır. Dışarı çıkın, tabiatın iyileştirici gücü ile bağlantı kurun. Derin nefes, yürüyüş, yüzme gibi aktiviteler sizi temizleyecektir.
Arkadaşlar, bu açı bize çok önemli olan başka bir yönden de yardımcı oluyor. Erkek enerji (kimi yerlerde maskülen ya da eril olarak geçer, ben açıkça anlaşılması için “erkek” kelimesini kullanıyorum) artık temizlenip “Kutsal Erkek Enerji”ye dönüşmek istiyor. Şimdiye kadar erkek enerji ego bazlı, şiddet ve ayrımcılığın kol gezdiği, en yumuşak haliyle bencil bir enerji olarak son on bin yılımızın tarihini yazdı. Kadınsı enerji ise ezildi, kurban edildi ve yok sayıldı. Kutsal Kadın son 150 yıldır yavaş yavaş yükselirken, Erkek Enerji olduğu yerde saydı. Şimdi Erkek Enerjinin arkadan koşarak Kadına yetişmesi gerekiyor. Daha önce defalarca dediğimiz gibi önce temizlik için, yara, eksiklik, çarpıklık neredeyse o ortaya çıkmalı. Mars ve Satürn ikilisi bütün çıplaklığıyla geçmişimizi gözler önüne seriyor. Geçmiş ve geçmişten gelen acılar şifa bulunca arınma tam olur. Bu sorunları görmezden gelmek içinde bulunduğumuz kanserli durumu devam ettirip kötüleştirmekten başka bir şeye hizmet etmez. Şu anda özellikle kadınlar üzerinde şiddete yönelen bütün olaylarda ben aslında şifa isteyen erkek enerjinin yardım isteyen çığlıklarını görüyorum. Erkek ve dişi enerji sadece kendi cinslerinde değil, herkesin içinde vardır ve dengelenmesi gerekir. Yani eğer bir kadınsanız içinizdeki erkek ve kadını dengelemelisiniz, aynı şekilde erkekseniz içinizdeki kadını duymalı ve erkeği de arındırmalısınız. Bu hepimizin yapması gereken bir şey. Aynı ying-yang sembolü gibi…
Venüs, Jüpiter ve Lilith Aslan’da
Bu noktada sadece Başak’taki ay değil, Jüpiter’le Venüs de yardıma koşuyor. Bir tarafta büyük mücadelelere şahit olurken, diğer tarafta genişleyen, büyüyen, etkisi her geçen gün artan sevgi gösterilerinin tadını çıkarıyoruz. Lilith inkar ettiğimiz benliklerimizi, yaşamak isteyip de yaşayamayan taraflarımızı temsil eder. Şimdi kalbi temsil eden Aslan burcunda 9 ay boyunca kendini gösterecek, tamamen kabul edilmeye adım adım ilerlerken ve kabullenme gerçekleştikçe daha yumuşak ve sevecen bir ruh haline bürünecek. Sağlıklı Lilith hepimize yapmamız gereken değişiklikler için gerekli cesaret ve gücü verecek.
“Ben” olgusundan “biz” olgusuna, “benim” olgusundan “hepimizin” olgusuna doğru koşarken, Venüs sevgi ve dengeyi hatırlatıyor, üçgen açıda olduğu Uranüs ile birlikte yepyeni ve tertemiz enerjilere bizi açıyor. Sevgi Seli tam anlamıyla bizi yıkamaya devam ediyor.
Mükemmel Fırtına
En başta söylediğim gibi bu ay için yazılacak çok şey var. Sanırım geçen ay olduğu gibi bu ay da bir değil birkaç Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu yayınlayacağım. Bugünkü yeni ay yazısını geçen Cuma (22 Ağustos) dinlediğim Yükselmiş Usta, Sevgi Buddha’sı Maitreya’nın Linda Dillon aracılığıyla ilettiği sözleriyle bitirmek istiyorum:
“….Şu anda bilinçli ya da bilinçsiz olarak Sevgi Selini kabul etmeyen tek bir insanoğlu bile yok. Bunu bilinçle kabul edenler etkilerinin daha çok farkındalar. Ama Kutsal Anne her bir insanoğlu tamamen temizlenene kadar Sevgi Selini durdurmayacak. Şimdi, aslında onun bakış açısına göre, bu temizlik ve arınma işleminde şimdiye kadar çok hafif ve narin davrandı size. Aranızda pek çoğunuz, “bu hafifse, o zaman dikkat edin” diyecektir. Çünkü Kutsal Anne Sevgi Selini inanılmaz yüksek düzeyde yoğunlaştırıyor. … Şöyle düşünün. Şimdiye kadar çok sakin bir gölde yol alıyordunuz ve çok yakında kendinizi mükemmel fırtınanın içinde bulacaksınız….
Öncelikle sevgiyi onurlandımanız çok önemli, kutsal benliğinizi onurlandırmanız ve kendinizi sevmeniz çok önemli. Çünkü derinlerden yüz üstüne çıkan karanlıklar binlerce, binlerce yıl öncesine dayanabilir. Bazen bu gezegenden bile önceye gidebilir. İzin verin, (yaralar ve karanlık) yüzeye çıksınlar. Şu anda temizlediğiniz, arındırdığınız kolektif kaos bundan ibarettir. Bu Kutsal Anne’nin temizliği ile gün ışığına çıkan yaralardır. Ne olduğunu anlamayabilirsiniz, bu önemli değil. Kalbinizin okyanuslar kadar, Samanyolu kadar büyümesine izin verin. Betimlemeye çalışmayın, irdelemeyin. İsim vermeyin. Siz insanlar bunu yapmayı seversiniz, ama bu irdeleme duygusal ve zihisel vücutlarınızda sadece daha çok karışıklığa sebep olacaktır. Sadece Sevgi Selinin dalgaları ile yıkanıp arınmalarına izin verin. Geri kalan ne ise onunla birleşin. Çok fazla zihinsel ve duygusal enerji harcamamaya çalışın. Bu bir sel, bir tsunami dostlar.”
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Size harika bir Yeni Ay diliyorum.
Mor Alev
Bu yazı Tom Lescher, Diane Lang, Laura Walker gibi bilge astrologlar olmasaydı yazılamazdı, kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
Ben başak burcuyum beni daha fazla etkiler mi?
BeğenBeğen
Sevgili Simge, burcunuzun ne olduğu önemli değil. Bu enerjiler aydınlanma ve arınma aşamalarının neresinde olduğumuza bağlı olarak hepimizi etkileyecek. Özellikle Sevgi Seli bütün atomlarımıza kadar işliyor. Bu raporda ülkeler, toplumlar ve kişilerden bahsediyorum… İçimizde olan dışımıza yansır. Bu bir evrensel rapordur. Sevgilerimle…
BeğenBeğen