Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.
Terazi dolunayı her yıl olduğu gibi dikkatleri ilişkilerimize çekiyor ve bu sefer özellikle yaralarımıza odaklanıyor. Romantik, ailevi, dostluk, iş ve toplumsal ilişki yaralarına… Parayla, tabiatla, doğal kaynaklarla, bedeninizle aranızdaki ilişkiye dair yaralara… Yelpaze geniş.
Bizler çoğunlukla yaraların oluşma şekline gereğinden çok daha fazla ve çok daha uzun süre odaklanma eğilimindeyizdir: Suç nerede, kimde, nasıl oldu? Tekrar tekrar bu sorulara döneriz. Şifa konusunda ise yine çoğunlukla o anda aklımıza ne geliyorsa üstün körü yapar, gerisini zamana bırakır ve yarayı kaşımaya devam ederiz. Oysa yapmamız gereken şey oluşma şekline değil, şifaya odaklanmak ve daha sonraki seçimlerimizde yaranın getirdiği bilgeliğimizi kullanmaktır.
İşte bu dolunay, Chiron ve Güneş’in karşısında parlarken bize bu konuda aydınlanmalar sunuyor ancak odak noktamızı yaranın telafisine çevirmeli ve olabildiğince – Terazi usulü – tarafsız ve adil olmalıyız.
Bu ikilinin Koç’ta olması kişisel sorumluluğumuzu üzerimize almamızı talep ediyor. Yaralar büyük ihtimalle kimliğimizle alakalı ve yaranın oluş şeklinde bizim de sorumluluğumuz var. Ya iç sesimizi dinlemedik ya kendimizi küçümsedik ya da bir şeylere göz yumduk, bile bile lades dedik.
Koç bir köşeye kıvrılıp dünyaya gözlerini kapamanın burcu değildir. Bu dolunay görevimiz ayağa kalkıp o yaraları onarmak. Sürece “ben buradayım, kendime kendim olma izni veriyorum” diyerek başlamalıyız. Şifaya layık olduğumuzu içselleştirmeliyiz.
Bütün bunları düşündüğümüzde, acılı, gözyaşlı, ayrılıklarla dolu bir dolunay beklemeyin Bilge Baykuşlar. Bu da mümkün ama çok daha yüksek bir seçeneğimiz var. Yaralı Şifacı Chiron acı ve dertleri yaşama sevinci ile bilgeliğe dönüştüren simyacıdır. Yani bu dolunay odak noktanızı geçmişten ana ve geleceğe çektiğinizde kendinizi inanılmaz bir şifanın tam merkezinde bulabilirsiniz. Koç’taki Chrion’la ayağa kalkar ve ne olmuş olursa olsun kendimizi ilan ederiz. Bunu bir ergen gibi isyanlarla ve kapıları çarparak değil, olgun bir kişilik olarak yaparız. Derslerimizi aldık, gerçeği gördük ve şimdi yola devam etme vakti gelmiştir.
Ah evet, bu dolunay bazı kapıları kapayacağız, bazı ilişkileri koparacağız, bazı ilişkilerde Uranüs’ün uyandırıcı etkisiyle sarsıcı kararlar alacağız fakat kendimizi Chiron’a açtığımızda bütün bunlar hayatımızda yeni bir aşamaya geçmeye hazır olmamızdan kaynaklanır. Ve biz, gerçek biz olduğumuzda, ilişkilerimiz de çok daha gerçek olmaz mı?
Bu dolunayın bir başlığı olsa “Yaradan Doğan Güç” olurdu. Yaralar bizi güçlü yaptığı için değil, yaraların şifası sırasında kendi gücümüzü en sonunda kabul ettiğimiz için. Mevlâna’nın ünlü sözleri gibi: “Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.”
Türkiye’nin Chiron Döngüsü
Sevgili Dostlar, yukarıda anlattıklarımı genişletin, büyütün ve Türkiye’ye uygulayın. Hepimiz elli yılda bir yeni bir Chiron döngüsüne gireriz. Bu yaşamlarımızdaki bilgeleşme yolculuğunda büyük bir aşamadır. Bu sene 100 yaşına giren Türkiye ikinci Chiron döngüsünü tamamlayıp üçüncüye adım atıyor. Bu geçiş kimine göre rahattır, kimine göre birkaç yılı alan bir dönüşümü işaret eder. Chiron tam olarak iyileşmemiş ve belki de alışkanlık yaratmış yaraları tekrar gündeme getirir ve amacı onların bütünüyle aşılmasıdır.
Bu süreçte ülkece ne kadar yaralı kuşlar haline geldiğimizi zaten söylemeye gerek yok. Ancak geçiş yapmaktaki Chiron ile Türkiye’nin Chiron’u neredeyse birleşmek üzere, hatta enerjileri şimdiden birleşti ve bu dolunay da ülkenin yaralarının üzerine ışığını sunuyor. Yani bu Türkiye için önemli bir dolunay. Çok büyük bir şifa şansımız var, bu şans Chiron geçişi tamamlanana kadar sürecek, daha birkaç senemiz var. Ancak bütünün bireylerden oluştuğunu ve bütünün şifasının da bireysel hücrelerin şifasından geldiğini hatırlarsak bu ülkede yaşayan her birey için büyük bir şifa fırsatı görüyoruz.
Koç’taki Chiron “varoluş hakkını” eline almakla alakalıdır. Bu ülkenin artık varolma hakkını savunmaya ihtiyacının kalmayacağı, onur ve saygınlığını geri kazanacağı bir zamana ilerliyor olabiliriz. Tabii hepimiz bireyler olarak üzerimize düşeni yaparsak. Bunun için de halkı oluşturan bireyler, kökenleri, eğitimleri, inançları, kültürleri ne olursa olsun önce kendilerini kabul etmeli, kurban ve güçsüzlük yanılsamasından çıkmalılar. Zihin yapıları bağımsız, ruhları özgür olmalı, kendi güçlerini kendi ellerine almalılar. Koç’taki Chiron da işte bunun üzerinde çalışır.
Anladığınız gibi bu nedenle bu dönem Türkiye’de yaşayanlar için çifte yoğunluk taşıyor. Artık geçmişi bırakmalı, dersleri bilgeliğe çevirmeli, kendimizi ilan etmeli, andaki şifaya ve gelecek projelere odaklanmalıyız. Ve bunu Terazi’ye uygun yapmalıyız, adil, yaratıcı, dingin, güzelliğe değer vererek ve gerektiğinde orta noktada buluşarak.
Dolunayın Sabian Sembolü: “Emekli deniz kaptanı”
Bu sembol bizleri hayat deneyimlerimizin bize neler öğretmiş olduğunu ve nasıl geliştiğimizi düşünmeye çağırıyor. Sessizce yeniden toparlanmak için zaman ayırmanın önemine işaret ediyor. Büyük fırtınalar ve maceralardan sonra bir nefes almak, bundan sonra ne yapmak istediğine karar vermek gerekiyor. Burada hem nostaljiyle kendini oyalamaya, hem de geçmişe dair pişmanlıklara gömülmeye karşı bir uyarı da görüyoruz. Geçmiş geçmiştir, dersleri alıp ilerlemeli. Bu sembol olgunlaşmayı vurguluyor.
Bütün o maceralardan sonra çok daha olgun, deneyimli ve bilge olduğumuza göre ne yaratmak isteriz? Bu sefer ne seçeceğiz, ilişkilerimizi nasıl kurgulayacağız ve gücümüzü nasıl yöneteceğiz?
Sözün kısası bu dolunay bizleri geçmişe saygıyla geleceğe çağırıyor ve bu sırada büyük şifa portalı açıyor. İki haftadır tam anlamıyla yenideyiz ve önümüzdeki ikinci Koç yeni ayı ve güneş tutulmasıyla yeni bir defa daha buradayım diyecek. Tutulma dönemine girerken önümüzde çok önemli kararlar var ve artık eski yok.
Hepinize şifa dolu harika bir dolunay dönemi diliyorum.
©Mor Alev 2023
Görsel: Jena Dellagrotag
Büyük Anadolu Depremi: NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Ve Sürdürülebilir Destek İhtiyacı. Görsele Tıklayın
YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Aydınlık bir yazı, teşekkürler🍀
BeğenLiked by 1 kişi
Ruh halimin tam yansımasını buluyorum her yeni yazınızda ve her şey daha da anlam kazanıyor. Sevgiler, sonsuz sevgiler..
BeğenLiked by 1 kişi