Sevgili Dostlar,
Bu dolunay Aslan burcunun yirmi yedinci derecesinin son dakikasında. Verdiği mesajda bir ivedilik hissi var. Son anda, siz tam yola çıkarken “bir dakika, sakın unutma!” diye arkanızdan seslenen birisini ve verdiği çok önemli bilgiyi, evin anahtarını, arkada bıraktığınız cüzdanınızı veya pasaportunuzu düşünün. İşte öyle bir his. Önemli uyanışlar ve heyecanlarla beraber, gürültü patırtı ve gösterişle de dolu. Hem kişisel, hem küresel. Dolu dolu bir dolunay. Kükremeler? Evet, tabii ki, söz konusu Aslan olunca olmazsa olmazımız!
Büyük Resim
Dolunayın Sabian sembolüyle başlayalım: “Büyük ağacın kalın dalındaki bir sürü küçük kuş”
Durumumuz tam olarak bu! Çok seslilik uyum olduğunda harikadır. Biz buna “çeşitliliğin birliği” diyoruz. Ama uyum yoksa, bindiğimiz dalı keserken haberimiz bile olmayabilir! Ancak küçük olduğu vurgulanan kuşların bu kadim ağacın dallarını kesecek gücü ya da becerisi olduğunu sanmıyorum. Sabredin lütfen, birbirine karşıt iki şey söyler gibi görünen bu sözler birazdan daha fazla anlam kazanacak.
Bu sembolde çok fazla öneri, çok fazla bilgi, çok fazla sesten bahsediliyor. Bu da bazen bunaltıcı olabilir. Burada büyük bir potansiyel var ama aradan bulunup çıkarılmalı ve kulak verilmeli. Özü, gerçeği duymaya özen göstermeliyiz. Bazen bu kuşlar bol miktarda asılsız dedikodu yapıyor da olabilir.
Bu toplanmayı sağlayan büyük bir ağaç var. Ben bu dolunayda büyük ağacın dünyamızı ve bulunduğumuz coğrafyayı temsil ettiğine inanıyorum. Sağlam kökleri ve kalın dallarıyla bizlere şarkımızı söyleyecek alan yaratıyor. Varlığımız ve güvenliğimiz ona bağlı. Bu sembol, görünüşte ne kadar çok ses çıkarsa çıksın, güvende olduğumuzu anlatıyor. O hepimizi barındıracak kadar güçlü, belki ona biraz zarar verebiliriz ama yok edemeyiz. Ağacımıza güvensek, ona layık olduğu saygıyı göstersek acaba nasıl olurdu?
Tam karşıdaki güneş de doğa-insan ilişkisini anlatıyor: “Yıkılmış ağaç kesilip kışlık odun yapılıyor”
Bu Sabian sembolü bizi doğruca günlük hayatımıza getiriyor, topraklıyor. Tabiat her zaman bize bakıyor, kendi parçalarını bize sunuyor. Kesilen ağaç olmasa belki soğukta kalacağız, belki evimiz olmayacak, belki de üzerine yazacak kâğıdımız. Ama tabiat “beni tüketircesine kullanın” da demiyor. Belli bir saygı istiyor. Bu sembolde geri dönüşüm, doğaya şükran ve saygı kesinlikle var. Bir yandan da gelmekte olana hazırlık hissini taşıyor. Mantıklı bir şekilde, zekice ve çalışkanlıkla hazırlık!
Her ikisine baktığımızda Aslan dolunayının sunduğu gösterişli şovun arkasında gerçekten önemli bir konu var: Doğa. Toprak. Dünyamız. Doğal kaynaklarımız. Onları nasıl kullandığımız ve geleceği düşünerek hazırlık yapma ihtiyacımız.
Yıllardır Uranüs’ün Boğa’daki etkilerini yazar dururum ve kendi kendime “Uranüs’ü Boğa’yı duymamış olsak bile şu anda hepsi Boğa’nın konuları olan çevre, emlak, tarım, para, iklim, beslenme ve huzurumuz/huzursuzluğumuzla ilgili olayları beklemiyor muyduk?” derim. Geçenlerde kendi çapımda ufacık bir aydınlanma yaşadım, belki benzerini başkaları da düşünmüştür. Her yerde elektrik faturası lafı duymak – daldaki kuşların hepsi şakıyor diyebiliriz 🙂 – artık bunaltsa da, Uranüs elektriktir ve Boğa’da. Parayı elektrik mi çarptı? Evet, öyle diyebiliriz. Neden çarptı? Değişmek zorundayız. Güncel elektrik konuşmaları ve bütün dünyada şu anda ön planda bulunan enerji konuları düşündüğümüzden çok daha uzun sürme potansiyeli taşıyor çünkü Uranüs biz yenilikçi, sürdürülebilir ve herkese saygı duyan çözümler getirmeden bu konuyu kapatmayacaktır. İşte bu da benim elektrik şakımam.
Buraya kadar Sabian sembolleriyle dolunayın kolektife ve büyük resme olan etkisinden bahsettik. Dolunay ısrar ediyor, dünya insanları olarak önceliğimiz, farklı düşüncelerin paylaşılması, gereksiz olanların elenmesi ve radikal çözümler için temelden değişim getirecek yollara karar verilmesi olmalı. Laf kalabalığına son verip uyumla nasıl çalışacağımızı bulmalıyız.
Ruhumuz ve Kişisel Gelişimimiz
Ama Aslan tabii ki kalbimizin burcu, benle ilgili, “anne, anne, bana bak” diyen yanımız. Aslan aşkın getirdiği canlılığı seven, iltifattan çok hoşlanan eğlenceli parçamız. Şarkı söyler, sahneye çıkar, parlar. Yaratıcı öz-ifademizin yaşadığı yer. Bu dolunayın çok özel, çok kişisel etkileri de var. Hiç kuşkusuz bu etkiler orta ve uzun dönemde kolektife de yansıyacak. Özellikle şu anda Oğlak’ta birlikte yürüyen Mars ve Venüs’ü düşünürsek.
Bilge Baykuşlar, en sade haliyle ifade edersem, ilişkilerimiz bir devrimden geçiyor!
Bu dolunay enerjisinin kişisel ve duygusal etkilerini Kathy Biehl öyle güzel anlatmış ki, bir sözcük bile eklemek haksızlık olurdu. Kalın vurguladığım ifadelere ise dikkat edin, bunlar hepimiz için önemli. Sözü Kathy Biehl’e bırakırken, hepinize harika bir dolunay dönemi diliyorum.
Bir dolunay her zaman duyguları ve dramları zirvelere tırmandırıp bırakılma noktalarına getirir. Bu yılın Aslan dolunayı hafızalardan silinmeyecek bir yolculuk vadediyor. Alışılmış aşırılığa ters köşeler, beklenmedik sürprizler, tahrik edici unsurlar ve çok daha fazlasının gelmekte olduğuna dair işaretler karışımını ekliyor. Çok çok daha fazlası. Ve çok yakında.
Aslan canlı bir yüksek enerji burcu, spotların altında olmaya alışık, görmezden gelindiğini hissettiğinde dikkatleri çekmekte becerikli. Öz-ifade onun bir başka yeteneği, gösteriş ve özgüven de öyle. Burası çocukların, üç yaş hırçınlığının, kraliçe arıların olduğu kadar drama kral ve kraliçelerinin de bulunduğu alem.
Aslan dolunayı iç ateşlerimizi besler, yaratıcı, dışavurumcu benliklerimiz olmamız için bizi körükler – ve bunları büyük resim bakış açılarıyla karşı karşıya getirirken bizi bir gruptaki (arkadaş grubu, toplumumuz veya kolektifteki) yerimizi bulmaya zorlar.
Görmezden gelinme, hafife alınma veya yeterince takdir edilmeme temalarına dikkat edin. Bunlar dolunayla gelen salıvermenin yakıtları. Eğer bir şeyleri ifade etmek için elinizden gelenin en iyisini yapıyorsanız, kalbinizi tamamen açmışsanız, bu ay ilgisiz, hor gören veya söz kesen herkesi geride bırakmayı teşvik ediyor.
Terk edişler ani ve abartılı olabilir. Salıvermeler ani ve abartılı olabilir. Bana-bak, bak-bana ifade patlamaları ani ve abartılı olabilir. Bu dolunayla ilgili her şey ama her şey bu niteliklere sahip olabilir.
İşte sebebi şu: Aslan dolunayı Kova güneşe bağlıdır. Kova güneş ise istikrarsız, yanıcı, hızlı değişim katkı maddesi Uranüs’ün emrinde. Uranüs ise ne-kadar-büyük-o-kadar-iyi diyen Jüpiter ile altmış derecelik bir fırsat açısında. Jüpiter-Uranüs bağlantısı ani ve abartılı, aşırı gelişmeleri yaratır. Dolunaya elektrikli, her şey olabilir hissi verir. İçgörü flaşları dramları yükseltebilir, dikkat çekme taktiklerini kızıştırabilir, bırakmaları, salıvermeleri ve vedaları da tırmandırabilir.
Bu etki hızlandırıcıdır ancak altmışlık açı olduğu için seçim elementi de vardır. Bu bağlantının potansiyellerini harekete geçirip geçirmemek elimizdedir. Ancak çevremizdekiler bunun getirdiği avantajları kullanıyorsa etkisini yine de hissedebiliriz. Dolunay, seçime bağlı olmayan ve kesinlikle itici güce sahip diğer etkilerle birlikte geliyor: Sırların nöbetçisi ve kaçınılmaz dönüşüm ajanı Plüton’a dolunayın yaptığı açıların getirdiği rahatsızlıklar.
Aslan dolunayı Plüton’a 150 derecede; Kova güneş yarı sekstil. Aralık başından beri yüzeye çıkmış olan çok yoğun yeni ifşalar ve farkındalıkları işlemden geçiriyoruz, tepki veriyoruz, onlardan yola çıkıyoruz. Şu anda olmakta olan pek çok şeyin sıçrama tahtaları işte onlar.
Duygusal feveranlar ve taşkınlıklar, kaçınılmazlıklarla ve işbaşındaki çok daha büyük güçle yüzleşip ayarlanmak zorunda, gerçekten zorunda. Aynı zamanda çok daha büyük resimdeki yerimiz ve dostluklarımızda da büyüme sancıları çekiyoruz. Kabul edilir olmayan her şey biz yüzleşip çaresine bakana kadar dır-dır-dır edecek. Ve bu da alışılmış yöntemlerden kopmayı gerektiriyor.
Bu noktada kararlıyız. Ne istediğimizi biliyoruz ve ona bağlıyız. Bu kesinliği Venüs ve Merkür’ün ayakları yere basan Oğlak’ta daha yeni tamamladıkları gerilemelere borçluyuz. Aralık’tan beri ilişkileri, değerleri ve daha fazlasını inceliyor, bunları uzun dönemde isteyip istemediğimizi gözden geçiriyoruz. Kendimizle ve başkalarıyla yoğun, dürüst konuşmalar yaptık ve arzularımızla düşünce süreçlerimizi yöneten gezegenlerin ikisi de Plüton’la birden fazla buluştu.
Şimdi Aslan dolunayında, Venüs ve Mars Oğlak burcunun ortasında tam olarak birleşirken arzunun kendisini, hedefe giden somut, pratik, tutarlı adımlarla takip etme kararlılığıyla kaynaştırıyor. Bu birleşme çok daha uzun bir sürecin parçası. Venüs ve Mars Mart’taki üçlü Plüton buluşmasına kadar birlikte yol alacak, sonra sadece ikisi Kova’nın ilk derecesinde yine birleşecek. Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn’ün yeni çağı müjdeledikleri derecenin ta kendisinde.
Mars ve Venüs birleşmesi dolunayı bir kesinlik ve emin olma hissiyle topraklıyor. İlerideki yol ve hedefler için sarsılmaz bir biliş sunuyor. Bizler dolunayın tam ışığı altında dans edeceğiz, şarkılar söyleyeceğiz, duygular hissedeceğiz ve bir anda bu yolda kimin bize eşlik edeceğini de bileceğiz. Ve tabii ki, kimi ya da neyi arkada bırakacağımızı da.
Bu destanlar kesinlikle bitmedi. Bu dolunay Plüton’un andaki yerini duygusal olarak işlemden geçirmemizin ortasında yer alıyor. (astroloji meraklıları bilir, bu ABD’nin Plüton dönüşünün derecesi.) Ekim 2021’den (Koç), Nisan 2022’ye kadar (Başak) dolunaylar hep 27 derecelerde, hepsi de bir şekilde bulundukları burca göre Plüton’la açıda. Bu altı aylık sürenin her iki tarafındaki diğer dolunaylar ise Plüton’a tam açıda olmasa da yakın temasta, dolayısıyla bunlara yine de dikkat edin. Mayıs ayına girdiğimizde, kolaylıkla Ekim’den Nisan’a kadar sürmüş olan duygusal bir yolculuğun haritasını çıkarabilirsiniz.
Kathy Biehl’e çok teşekkürler. (empowermentunlimited.com)
YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Bugün sabahtan beri maillerimi kontrol ediyorum ne zaman yayınlayacak yazıyı ve benim hissettiklerimin teyidi olacak mı yine diye 🙂 Ve oldu her zamanki gibi;)
Ağaçtaki kuşlar benim bu zor geçen dolunay dönemimde dün öğlenden beri giderek daha çok sesleri yükselen içimdeki sızlanan, ağlayan, huzursuz çocuk ve bu yapmalısın, beceriksizsin, tembelsin, işe yaramazsın diye söylenip duran iç ebeveyn seslerimin hep bir ağızdan konuşması kafamın içinde. Yani Öz ağacımın üstündeki ego kuşları dersek yeridir. Veee bu beni donmuş, hareketsiz, ne yapacağını bilemez ve huzursuz bırakıyor.
Ama biliyorum bu benim duymam ve farkına varmam için ve geçecek. Ben de durup her birinin soylediğini not alıyorum. Çelişkili ifadelerle nasıl haraketsiz, kararsızlıkta kaldığımı daha iyi anlıyorum şimdi. Sonuç demek ki “ BEN denen sesler çekilecek aradan, tezahür edecek yaradan” Öyle de oldu. Amin 🙏
BeğenLiked by 2 people
Ana menüdeki yöntemler sekmesinde yer alan iç çocuk çalışmasına bakın sevgili Be. Dolunayın ışığında rahatlatıcı aydınlanmalar dilerim.
BeğenBeğen