“Bu mavi dolunay, geçen dolunayla başlayan zihinsel kalibrasyon dönemini tamamlıyor. Kova’nın son derecesinde oluşarak, insanlık tarafından gereğinden çok daha uzun süre ihmal edilmiş ve buna rağmen olabilecek en engin zihinsel alanın kilidini açıyor. Bazen adına “yüksek zihin” de denilen bu alan, bu dünyanın doğasını ve içindeki güçleri, kendimizle ilgili gerçekleri ve içimizdeki dürtüleri, birbirimizin doğasını ve ortak kaderde bizleri bağlayan ağı sersemletici bir berraklıkla gören parçamızdır. Bu dolunay, içimizde ve dışımızda kimin ve neyin direksiyonda olduğunu ve eğer onlara izin verirsek bizi nereye götüreceklerini açığa çıkarıyor!
Herhangi bir burcun son derecesi büyük bir meydan okumayla birlikte, devasa kudret taşır. Bu noktada, kaçınmaya ne kadar çok çalışırsak çalışalım veya inkarımızla ya da baskılamalarla ne kadar kendiliğinden kaybolmalarını dilersek dileyelim, başka hiçbir çaremiz kalmaz, ortaya çıkan sorunların çaresine bakmak zorundayızdır. Onların varlığını öylesine görmezden gelemeyiz. Yüzleşmeli, ayağa kalkmalı, katılımcı olmalıyız. Gururumuzu, korkumuzu, cahilliğimizi ve akıl karışıklığımızı yutkunup kendimizi olduğumuz her şeyin tam bedenlenmesine ait berrak görüşün saflaştırıcı gücüne sunmak zorundayız. Burada ne pembe gözlükler ne de utancın gölgeleri var. Sadece siz. Dürüst. Darmadağınık, haşatı çıkmış, gergin, dolandırılmış! Belki de istemiş olduğumuzdan o kadar uzak ki… ancak aynı zamanda o kadar derinden, bütün güzelliği ve en içten haliyle gerçekte olduğumuz şey. Tüm karmakarışıklığımızla ihtişamlı”
Sarah Varcas bu mavi dolunayı anlatmaya böyle başlıyor. Devamı için astro-awakenings.co.uk’e gidebilirsiniz. Bu çok önemli mavi dolunay için bir alıntı daha yapıyorum, bu sefer Leah Whitehorse’dan (luaastrology.com):
“Bu dolunay burcunun son derecesinde. Biz 29. dereceye “anaretic” deriz. Bu, burcun etkisini yükselten kritik derecedir. Bu dereceler, bir kader ya da akıbet hissiyle yüklüdür ve bir şeyin çoktan harekete geçirildiği ve şimdi de sonucu beklediğimiz hissini verir. Bu dolunayın yöneticisi Uranüs, hala daha gerilemenin sonunda durmakta olduğuna ve Mars ile aktive olduğuna (üçgen açı) göre, bütün bir harita bir beklenti, şok ve sürpriz havası barındırıyor.
Jüpiter de dolunayla birleşmiş, zaten akut bir şekilde gergin haritayı daha da büyütüyor. Bu gelecekle cesaretle yüzleşmek için bir kitlesel uyanış, bir sarsıntı, bir itiş. Bu haritanın hikayesinin çoğu geleceğimizi değiştirmek için bakış açımızı değiştirmemiz gerektiği fikrinin etrafında toplanıyor.
Şimdi önemli olan grup. Toplumun geleceği söz konusu. Hepimiz özgünüz, özeliz. Birlikte çalışarak iyilik için çok büyük bir kuvvet olabiliriz. Kolektifin zihni her defasında bir ruhla şifalanıyor. Kendinize geri dönün. Endişeyi sakinleştirin. Büyük resim açığa çıkmak üzere. Kalple zihni bir araya getirdiğimizde, işte o zaman en kesin sonuca ulaştıran hareketi gerçekleştiririz. O zaman bir şeyleri oldururuz. İşte o zaman yaratıma gireriz. Çağa ayak uydur. Yenile. İcat et. Değişiklik getir.”
Sevgili Bilge Baykuşlar, bu dolunayın önemini anladık. Umarım bitirmekte olduğumuz dört haftalık mavi dolunay dönemini iyi değerlendirdiniz. (İlgili bilgiler burada) Ve şimdi daha da fazla hareket zamanı. Geçen dolunay pek de “iyimser” enerjiler anlatamamıştım ve tabii ki o enerjilerin etkisini de derhal yaşamaya başladık. Enerjiler fırtınaya işaret ediyordu ve buna arındırıcı bir fırtına olarak bakmalıyız. Bütün dünyada yangınlar, seller, savaşlar, depremler ve salgın yükseldi.
Dişi İsyan
Bu dolunay ise müthiş bir tanrıça enerjisi taşıyor. Dişi enerjinin isyanını yaşıyoruz. Elimden geldiğince özet yazmaya çalışacağım ama doğrudan Sabian sembolünün bu dolunay için söylediklerine odaklanmak isteyen dostlar bu bölümü atlayabilirler.
Sedna
Güneşe olan T kare açının zirvesinde Sedna var. Sedna son aylarda oldukça fazla aklıma takılan ve karşıma çıkan bir asteroid. Sarah Varcas da ondan bahsedince sizlerle paylaşmadan yapamadım. Sedna ne istiyor? Onun ne istediğini anlamak için hikayesini bilmek gerekir. Sedna, bir Inuit (Eskimo) tanrıçasıdır. Efsaneye göre babasının istediği erkeklerle evlenmeyi reddetmiş ve onu çok öfkelendirmiştir. Bir fırtına sırasında babası kendini kurtarabilmek için onu kayığından buz gibi kuzey denizlerine atmıştır. Ancak o kayığa tutunmaya devam edince parmaklarını keserek sulara gömülmesine yol açmıştır. Bu bir ihanet, intikam, özgürlük arzusu ve bereket hikayesidir. Sedna’nın kesilen parmakları deniz varlıklarına dönüşür, balıklar, foklar, balinalar yaşam bulur. Ve Sedna da okyanusun buzlu derinlerinde deniz yaşamının bereketini yönetir. Sedna kuzeyin bereketli denizlerinin tanrıçasıdır. Daha geçen gün İsveç’teki bir dağın buzul erimesi sonucu bu yaz 2m kısaldığını okudum, hemen bu sabah bir başka haberde bir Grönland kıta buzulunun zirvesine ilk defa yağmur yağdığını gördüm. Geçen buzul çağından beri uyuyan Sedna bir süredir harekete geçti. İhanete uğrayan kuzeyin tabiat tanrıçasına işaret eden bu dolunay bizden çözüm getirmemizi talep ediyor. Hatta bence bunu bir emir olarak algılasak çok iyi olacak!
Siyah Ay Lilith, Ceres ve Ayın Kuzey Düğümü Birlikte
Lilith’den daha önce de bahsetmiştim. Lilith, Adem’in ilk eşidir ama ondan emir almayı kabul etmemiştir, onunla eşit olduğunu ve öyle kalmak istediğini söylediği için kovulmuştur. Reddedilmiş, aşağılanmış kadınlıktır, ikinci sınıf olmaktansa kendini yok etmeyi seçmiştir. (Evet, Lilith uzayda bir noktadır, bir gezegen değil) Yıldız haritalarımızda gölgelerimizi Lilith’in pozisyonuna bakarak tanırız. Ceres ise hatırlarsanız tabiat ana, tarım ve hasat tanrıçasıdır, Mısır mitolojisinde İsis’e denk gelir. Bu üçlü İkizler’deki protesto, isyan ve hakkını arama derecelerini aktive ediyor. “Halkı eyleme çağıran radikal dergi/gazete”den “Endüstriyel grev” sembollerine kadar bu üçlüde dişi sesi görüyoruz. Şu anda kadınların ağzından çıkan her kelimeye dikkat edin. Paylaştıkları bilgilere bakın. Bunlar çok önemli olacak.
Pallas Athene ve Neptün
Tabii daha bitmedi! Pallas ve Neptün bir arada ve bu seneki üç buluşmanın ikincisindeler. Mitolojide Pallas Athene, babası Zeus’un başından ve bir yetişkin olarak doğar, silahlarını kuşanmış bir dişi savaşçıdır, öyle ışıldar ki doğduğunda bir süre güneş bile görülemez. Savaşçı becerilerine karşın, silah yerine bilgeliğini kullanmayı tercih eder. Düşünce gücü yüksek, tarafsız bakış açısına sahip, algıları son derece yüksek bir tanrıçadır. Kararlarının olası sonuçları hakkında yüksek farkındalığa sahiptir. Strateji ustasıdır, bağımsızlık, yaratıcı zekâ, planlama becerileri ve önyargısız duruşu en önemli niteliklerindendir. Pallas her zaman bir baykuşla resmedilir. İlahi bilgiye, telepatik iletişime açıklığı da temsil eder. Eşit bağımsızlık getiren kutsal dişi savaşçı rolündedir. Ve en güzeli de, kuşandığı silahlara rağmen savaşmayacak kadar akıllıdır! Neptün elbette ruhani gelişim, şifa, şefkat, birliktelik bilinci için inanılmaz enerjiler sunuyor ama sert açılarda akıl karışıklığı, aldanma ve aldatma, kaçış, oyalanmalar, bağımlılık ve anlamsız fanteziler çok kolaylaşıyor. Pallas Neptün’ü ziyaret ettiğinde stratejiler bulanır. Özellikle siyaset karışıklaşır, savaş ve barış konuları hiç de göründüğü gibi olmayabilir. Her duyduğumuz, gördüğümüz sahte değil arada bir sürü doğrular da var fakat hangisinin hangisi olduğuna karar vermek, dişi enerjinizle olan bağlantınıza bağlı yani sezgilerinize. Günümüz savaşlarını kadınlar sonlandıracakmış gibi geliyor.
Chariklo
Bu dolunay, 2020 Jüpiter-Satürn birleşmesini yeniden aktive etme görevini ise Chiron’un hayat arkadaşı Chariklo’ya veriyor. Astrolojide Chariklo, dişi şamandır. Zarafetle sınır koymayı ve uygulamayı temsil eder. Bize öğrettiği şeylerden biri hayır demenin gerçekten hayır demek anlamına geldiğidir. Ve BİR İDEALİN SOMUTLAŞMASINI temsil eden Kova’nın birinci derecesinde. Arkadaşlar, Chariklo Kova çağına girdiğimizi ve hayatlarımızı yeni kurallarla, yeni şekillerde yaşamamız gerektiğini tekrar hatırlatıyor. Bunun için de öncelikle “hayır” demenin bir özsevgi ve özbakım işi olduğunu anlamalıyız.
Venüs ve Pandora
Terazi’ye yeni geçmiş olan Venüs, Pandora ile buluşuyor. İlişkilere, ortaklıklara, iş birliklerine, ittifaklara hiç de beklenmeyen şeyler getiriyor. Venüs Terazi’deyken uyumu sever ama uyuma ulaşmak için terazinin kefelerinin önce sallanması gerekir. Venüs kuzey düğümü, Satürn ve Jüpiter’le akış halinde ama diğer herkesle gergin. Ve gergin olduklarının arasında Eris, Plüton, Neptün ve Uranüs de var. Sarsıntılar devam ediyor ve o sarsıntılar sırasında dolap kapakları açılıp kirli çamaşırlar yayılabilir, halılar çekilip altına süpürdüklerimizle uğraşmak zorunda kalabiliriz.
Regulus
4 kraliyet yıldızından biri olan Regulus, 2011’de eril, lider, ateş burcu Aslan’dan, toprak elementi, alçak gönüllü, hizmet odaklı ve dişi Başak’a geçti. Regulus, yöneticileri yönetir. Yani kraliyetler, hanedanlar, cumhurbaşkanları, başbakanlar, CEO’lar, otoriteyle bağdaştırdığımız her şey Regulus’un alanına girer.
Regulus’un konum değişiminden dolayı “yöneten” kutsal dişi enerji Başak’la birlikte yükseliyor. Sadece daha fazla kadın yönetici olması değil, kutsal dişi enerjinin temsil ettiği değerleri de yeniden yönetime getirme hedefi var. Bu dolunay Regulus’la zıt açıda ve güneş dolunaydan birkaç saat sonra Başak burcuna geçerek Regulus ile birleşecek. Bu da Regulus’un enerjisini daha fazla vurgulayacak. Regulus Başak’ta 2000 yıl kalacak yani devasa bilinç değişiminin sadece başındayız.
İşte bu dolunaydaki müthiş dişi enerji akışının sonuna geldik. Bu enerjileri kişisel olarak yaşayabiliriz ancak kolektif olarak yaşamak neredeyse kesin, ne de olsa Kova’dayız. Topluluk içinde bireyselleşmenin burcu. Şimdiye kadar okuduklarınız içinizi biraz sıkmış olabilir ama daha en önemli enerjiye gelmedik: Dolunayın kendisine! Size söz veriyorum, çok güzel.
Dolunayın Sabian Sembolü: “Çiçek açmış Ardath çayırları”
Burada bahsedilen yer Marie Corelli’nin kitabı Ardath’da yer alan eski Babil’in mistik çayırlarıdır. Lynda Hill bu sembolü “Bir zamanlar Babil olan çayırlar, ay ışığı altında bembeyaz çiçeklerle donanmış” olarak değiştirmiş.
Babil’i düşünün, özellikle son zamanlarını… çekişme, yozlaşma, rüşvetçilik ve kargaşa… Yakın geliyor mu? Ve özellikle böyle bir zamanda insanlara bütün bunlardan bıkkınlık gelmesini ve döngüde bir kırılma noktasına gelindiğini, yenilenen iyiyi, güzeli, tazelenmeyi düşünün. Belki bu yanan bir ormanda ya da kuraklıkla kavrulmuş çayırdaki ilk filizleri görmek gibi olabilir, değil mi? Ya da geçen yıl neredeyse bütün dünya eve kapandığında kısa bir süre bile olsa, insan müdahalesi olmadığında gördüğümüz denizlerdeki yaşamın geri gelişi…
Bu sembol verilmiş olan emeğin bir karşılığı olduğunu ve ödüllerin yaşanan yıkım ve felaketlere rağmen geleceğini söylüyor.
Bu dünya, bu evren öyle ki, hiçbir şey olduğu gibi durmuyor ve o görünmez kaynak her şeyi her zaman yeniliyor, hayat ilk fırsatta yeniden doğuyor.
Bu, Kova çağının ilk derecesidir. Çağlar geriye doğru ilerler. Zodyak’ta Balık Kova’dan sonra gelir ama çağların geçişinde, Balık’tan Kova’nın son derecesine geçilir.
Eskinin harabelerinin üzerinde yükselen Kova çağını temsil eden bir dolunay enerjisiyle karşı karşıyayız ve üstelik bu bir mavi dolunay. Jüpiter’in katlayan, büyüten enerjisini de almış geliyor.
Kova çağı, Balık çağının aksine kadınlar, tabiat ve kutsal dişi aktif katılımcı olmadan olmayacak, bu yüzden Zodyak’ta da dişiler süper hareketli.
Erkeklere ve eril enerjiye gelince… Erkeğin de kendi gücünü eline almış dişiye, yeniden kutsallaşmaya, kendini onurlandırmaya, yaralarını şifalandırmaya ve rahatlamaya ihtiyacı var.
Bu mavi dolunay umut, isyan ve hareket dolu. Hepinize harika bir dolunay dönemi diliyorum.
©Mor Alev 2021
YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Teşekkürler Mor Alev………
BeğenLiked by 2 people
Bir başak burcu kadını olarak, nefesimle hücrelerime indirerek okudum sanki. Öyle iyi geldi; oksijen gibi.
Hepimiz için, ülkemiz ve dünyamız için, hayatın bütün çocukları için hayırlı olsun.
Değişim, dönüşüm sevgiye olsun.
Teşekkürler Moralev.
BeğenLiked by 2 people
❤️🙏
BeğenLiked by 2 people
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 2 people
Yine yeniden defalarca okuyarak özümsemek ve anlamak için tekrar tekrar altının çizilmesi gereken bir paylaşım..
BeğenLiked by 3 people
İnşallah bu dişil enerji Afganistan kadınlarına özgürlük getirsin
BeğenLiked by 2 people
Ben bu etkileri üç gündür kişisel hayatımda yaşıyorum…Herkese şifa olsun, sevgiyle…Ne gelirse hayrımıza oluyor, çok şükür…
BeğenLiked by 2 people