Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.
İnsan ırkı 5D gerçekliğe geçişine devam ederken, çok farklı bir yaşama yolu öğreniyorsunuz – evrenin gerçekten çalıştığı şekilde ama şimdiye kadarkinden çok daha görünür olan bir yol.
Odak noktanız düşüncelerinizi belirler. Düşünceleriniz (veya sessiz zihniniz) sizi bir titreşime ayarlar ve titreşiminiz önce hislerinizi yaratır sonra da hayatınızda ortaya çıkanları.
5D’de hayatınızı şöyle yarattığınız giderek daha görünür hale geliyor:
Odaklan. Düşün ya da sessiz kal. Titreş. Hisset. Kendine çek/İzin ver. Deneyimle
Odaklanmanı tekrar ayarla. Düşün ya da sessiz kal. Titreş. Hisset. Kendine çek/İzin ver. Deneyimle.
Odaklanmanı tekrar ayarla. Düşün ya da sessiz kal. Titreş. Hisset. Kendine çek/İzin ver. Deneyimle.
Asırlar boyunca 3D paradigma bunun tam tersiydi:
Deneyimle. Odaklan. Tepki ver/Hareket et. Düşün ya da sessiz kal. Titreş. Hisset. Kendine çek/İzin ver.
Tekrar deneyimle… tekrar odaklan… tekrar tepki/hareket…
Gerçekliği beş duyunuzla tercüme etmeyi öğrendiniz. Gözlemlemeyi ve sonra da “Bu böyle” demeyi öğrendiniz. İşte bu yüzde 3D’de sıklıkla aynı şeyi çekersiniz. Karşınızdakine bakarsınız, ona odaklanırsınız, onunla ilgili harekete geçersiniz, onunla ilgili düşünür, onunla titreşirsiniz ve aynısından daha fazlasını çekersiniz.
Bir söyleyişiniz var: “Delilik hep aynı şeyi yapmak ve her defasında farklı sonuç beklemektir.” Bizim 5D uyarlamamız, “delilik hep aynı şeye odaklanmak – onunla eş-titreşmek – ve farklı sonuçlar belemektir.”
Örneğin, hayatınızda pek çok harika, ruhunuzu şenlendiren, uyumlu olduğunuz insanlar olabilir ancak siz, sizi rahatsız edene odaklanmaya yatkın olabilirsiniz. Odaklanmanız sizi kötü hissettirir. Titreşiminizi onlar düşürmez. Siz titreşiminizin düşmesine izin verdiniz. Onlar sizin alanınıza enerji boşaltmadı. Siz sizinle uyumlu olmayan bir enerjiye odaklandınız. Sevgililer, ne kadar empatik olsanız da, siz odaklanmadan kimse araya girip kendi enerjisini sizin alanınıza ekleyemez. Bir radyo bütün yayınlarıyla bile sizi dinlemeye zorlayamaz. Kanalı değiştirebilirsiniz, ondan uzaklaşabilirsiniz, kulaklıkları takıp çok daha keyifli bir şey dinleyebilirsiniz. Yayını sevmeyi seçebilir ve ona rağmen iyi hissetmeyi de seçebilirsiniz. Fakat ne olursa olsun, radyo sadece yayın aracıdır. Sıçrayıp kablolarını beyninize yerleştirmiyor ve sizi bir şey hissetmeye zorlamıyor. Aynı şekilde, sizden başka kimsenin odaklandığınız ya da kendinizi ayarladığınız şeyi sizin için seçme gücü yoktur.
Şu anda gezegeninizde kimi iyicil ve zarif kimi değil kendi fikirlerini “bas bas bağırarak yayınlayan radyolar” olduğunu anlıyoruz fakat siz hala daha neye odaklanacağınızı seçebilirsiniz. Eğer tam karşınızda birisi bağırıp duruyorsa, tişörtündeki sevimli mesaja, yukarılarda şakıyan kuşlara, ya da hayatınızdaki tüm iyi insanlarla ilgili hoş bir düşünceye odaklanabilirsiniz. Seçim sizin.
Bazı insanlar olumlu odaklanmanızı kolaylaştırırlar. Onları seversiniz. Bazıları olumlu odaklanmanızı çok zorlaştırırlar. Eğer odaklanmanızı yönetemezseniz, onlara karşı kötü hissedersiniz ama aslında bu sırada mutlu odaklanmanızı kaybetmiş ve onları suçluyorsunuzdur. Yine de, odaklanma gücü hala daha size aittir.
Biz bunu sizi utandırmak ya da suçlamak için söylemiyoruz. Bizi sizi daha iyisini düşünemediğiniz için kusurlu görmüyoruz. Hepiniz odaklanıp iyi hissetme yerine hayatı gözlemlemeye ve tepki vermeye, duygularınız için hayatı suçlamaya eğitildiniz. Evrenin nasıl çalıştığını çağlar boyunca bilmediniz çünkü bu bilgiler gizli topluluklar ve gizem okulları tarafından sıkı sıkıya korunuyordu. Şimdi, siz dünyadakilere çok teşekkür ederiz, bu ana akım olmaya başladı. Siz güçsüz değilsiniz. Siz dünyanın kaprislerinin hedefi değilsiniz. Hisleriniz dış şartlar tarafından çekiştirilip ittirilmek, oynanmak zorunda değil.
Siz kendi zihninizin sahibisiniz. Diğerleri ne kadar cazip olmaya çalışsa da, kendi odak noktanızı seçebilirsiniz. Siz seçtiğiniz titreşimlere ayarlanma işini kendiniz yapıyorsunuz. Bilinçli olarak iyi hissettiren titreşimleri seçerseniz, hayatınız daha iyi, daha iyi, daha iyi olacaktır… başkaları ne yaparsa yapsın.
Dünyanızın sorunlarını çözüm hissine büyük hevesle odaklanarak çözebilirsiniz. Dışarı çıkıp masmavi gökyüzünü görmek, tertemiz havayı solumak nasıl hissettirirdi? Sorunların orada olduğunu biliyorsunuz ama onun yerine onların çözülmüş olmasının nasıl hissettireceğine odaklanın. Bazılarınız sevecen odaklanmanızla sadece çözüm titreşimini güçlendireceksiniz. Bazılarınız içindeki İlahi olanın verdiği motivasyonla bu titreşimi harekete çevirmeyi ve somut değişimin bir parçası olmayı isteyecek.
Bir zamanlar birbirinizde ne sevdiğinize, karşınızdakinin içindeki iyiye odaklanarak, ilişki sorunlarınızı en azından kendi içinizde çözebilirsiniz. Eğer bu size çok zor geliyorsa, bunu bayıldığınız ve eş-titreşimde olduğunuz her tüm insanları düşünerek yapabilirsiniz. Güneşe, kuşlara, kendinizle ilgili harika şeylere odaklanabilirsiniz. Kendinizi adım adım iyi daha iyi hissettiren alana taşırken, sadece herkesin içindeki ışığı sevebilirsiniz. Eğer tercih ediyorsanız o insanların çevresinde kalın ve yapabildiğinizde, hiçbir suçluluk duygusu olmadan davranışlarıyla eş-titreşimde olmadıklarınızdan uzaklaşın.
Sevgililer, samimi olmadığınız halde bir şey iyiymiş gibi davranmakla cennetlerden ödül almayacaksınız! Mağdur olduğunuz, eziyet çektiğiniz için de ödüller verilmeyecek. Hayat deneyiminizden keyif alsanız da, almasanız da hepiniz eşit şekilde seviliyorsunuz. Daha kolay, daha zarif, iyicil odaklanmayı ve daha yüksek titreşimi destekleyen bir gerçeklik seçebilirsiniz. Eğer şu anda bu tam karşınızda değilse, o zaman bir ruhani “acemi eğitimindesiniz” ve çevrenizdeki dünyadan bağımız bir şekilde odaklanmakta ustalaşmayı öğreniyorsunuz.
Biz, melekler, kolaylıkla kendimizi sizin her nefret ve korku dolu düşüncenize ayarlayabilir ve hissedebiliriz. Biz kaygılarınıza, kıskançlıklarınıza, özgüven eksikliklerinize ayarlanabiliriz. Biz, kendimiz seçtiğimiz için sevginin yüksek ve çok güzel titreşimindeyiz, düşük titreşimleri hissedemediğimiz için değil, size olan sevgimize odaklanmayı seçiyoruz. O gerçeklikte, dünyanın acılarına şahit olabilir ve aynı zamanda sadece sizlerin en yüksek, en derin, en gerçek, en güzel benliğinize odaklanabiliriz ve yumuşakça, sürekli olarak sizlere sizin de bunu yaşayıp deneyimleyebilecek güce sahip olduğunuzu hatırlatabiliriz. Biz sadece size olan sevgimizi hissediyoruz ve o gerçeklikte, biz de yaratmayı istediğiniz değişimin bir parçası oluyoruz.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)
YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2021 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2021 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Canim mor alev❤️ kaçgündür bir iç sıkıntısı yaşiyordum. Blogdan gelecek yazıyı bekliyordum. Bugün ilk yaptiğim şey moraleve bakmaktı ve yine muhteşem eşzamanlilik ve cevaplar buldum. Bunun için teşekkürler🙏 Sevgiyle kalın❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Gerçekten müthiş eşzamanlı cevaplar 🙏🏻Teşekkür ediyor alıp kabul ediyorum 💜
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev, bu güzel paylaşım için teşekkürler.🙏 Yalnız; benim hala anlamadığım, aslında anlamaya da meyilli olmadığım bir husus var. Evlerinde sevgiyle yaşayan, etrafını düşünen, aklına kötülük yapmayı getiremeyen, kalpler kazanan, doğayı, hayvanları çok seven ve koruyan (Ve bunları da kutsal metinlerde yazdığı gibi sevap kazanmak için değil, sadece normalin zaten o olduğunu bildiği ve hissettiği için yapan) insanlar ile hiç durmadan kötülük peşinde koşan, sapık, katil, tecavüzcü, terörist, hırsız, dolandırıcı, yalancı, iftiracı, iyiliğe, güzelliğe düşman, kendisi gibi olmayanı yok etmeyi hedefleyen, bağnaz, nifak tohumu ekerek beslenen, vicdansız, merhametsiz, doğaya hunharca saldıran, tek derdi para, daha fazla güç olan, üstüne üstlük bütün bunları yaparken iyilerin huzurunu bozdukça daha da keyiflenen insanımsılarla nasıl eşit derecede sevilebiliyoruz? Yaratan, Işık, kaynak, Tanrı; bizler burada oturup gezegenimizi nasıl cennete çevirebiliriz diye birbirimize kenetlenmişken, sürekli iyi dileklerde bulunarak elimizden geleni yapmaya çalışırken, geceleri de iç huzuruyla yatağa girip her şeyin bambaşka olacağını, bütün kötülüklerin son bulacağını imgeleyerek mışıl mışıl uyurken birileri neredeyse uykularında bile ertesi gün yapacakları kötülükleri planlarken, sevmemizin mümkün olmadığı o insanlar (Misal, ben onların çocukluklarını gözümün önüne getirip hepsini tek tek sevgiyle şifalandırmaya kalkarsam ömrüm yetmez, zaten kendimi de bitirmiş olurum.) ile biz nasıl BİR olabiliyoruz? Evet; bir an için o kişilere öfkelenmemeyi seçip odağımızı bizi mutlu eden öznelere veya nesnelere çevirebiliriz. Sadece bunu yapabiliriz. Ben, kendi adıma konuşayım, daha fazlasını yapamam. Zira, milyonlarca insan acı çekerken, doğa ve hayvanlar çığlık atarken beni hiç kimse o insanımsılarla benim aynı olduğuma ve eşit sevildiğime ikna edemez. Ben, bu gezegenin dengesini, huzurunu kaçırmayacak, onunla BİR olma bilincine erişmiş, saf sevgiden ibaret canlılarla (uzaylılar diye tabir ettikledimiz dahil) yaşamak istiyorum. Mutlu günler, dileğiyle…💖🌍
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Creationprocess, doğru cevap bence siz bilirsiniz. Nasıl isterseniz öyle düşünme özgürlüğünüz var ve bu da insan olmanın en güzel parçalarından biri. Aklıma “lanetlediğiniz sizi lanetler” sözü geliyor. Zaten sevginin dışındaki hiçbir davranışı onaylamıyoruz. Bu konuda yüzlerce yorum yanıtladım, yüzlerce yazı paylaştım. İsterseniz eski yazılarda biraz gezinin. Sevgilerle
BeğenLiked by 2 people
🙏🙏🙏🙏🙏 Sonsuz teşekkürler…
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev, tam da bugün kendimi olumsuzdan alamadığımı farkettiğim ve neden odağımı alamadığımı düşündüğüm bir gündü, üstüne okudum sizi çok teşekkür ederim ben de çıkar bir gökyüzüne bakarım 🙂 sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba,
Metin gorseli icin neden yusufcuk sectiginizi merak ettim.
Sevgiler.
BeğenBeğen
Sevgili Zeynep, blogda her görsel mesajla eştitreşimde olduğu için seçiliyor. Sezgisel bir seçim, yani “ben seçiyorum” diyemem. Sevgilerle
BeğenLiked by 1 kişi
Tesekkur ederim cevabiniz icin, iki uc gun once hayatimda ilk defa yusufcuk gordum, havluma konmustu. Bu resmi farkedince cok mutlu oldum.
Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Tam da kendimi denizde sürüklenen bir gemi gibi hisettiğimde geldi… odak noktamı kaybetmiş savrulurken 🙏hep ve her zaman tam zamanında…
BeğenLiked by 2 people
♾💜☀⭐🌈👼🏻💐♾
BeğenLiked by 1 kişi