Ufkun Hemen Ötesinde Yeni Bir Dünya Var – Konsey (Mesaj 267)

Sevgili Dostlar, aylardır Konsey suskundu. Hatta ben artık görevleri bittiği için bir daha mesaj vermeyeceklerini düşünmeye başlamıştım. Ama bu hafta yeni bir mesajımız var. 

Bu mesajı yayınlayıp yayınlamamakta önce arada kaldığımı itiraf etmeliyim. Ama ben kimim ki bilgi saklayarak enerjimizi yüksek tutmaya çalışacak! Çünkü bir uyarı var. Ve bu uyarı herkesin hoşuna gitmeyebilir. Aslında ben de geçen haftaki Jüpiter-Satürn birleşmesi yazılarında bir tarih vermiştim hepinize. (Bağlantısı burada) Şimdiyle Şubat ayındaki Kova yeni ayı arası ilginç bir dönem, tam bir enerjik geçiş dönemi. Konsey’den aşağıda gelen uyarıya bakarsak, bu süre zarfında değişim çok hızlı gelecek ve çok insanın aklı çok karışacak. Ben bunu iki çok farklı hava basıncının karşılaşması olarak görüyorum. Büyük değişim. Alçak basınç ve yüksek basınç çarpışınca ne olur? Fırtına. Bu cepheler çok geniş, çok güçlü ve aradaki fark çok büyükse? Büyük fırtına! Bence bu zamanda fırtına normaldir.

Konsey’in karakterinde bu kadar kısa dönemli ve net bir süreyle kehanet benzeri bir bilgi paylaşmak yoktur. Bunu şimdiye kadar yapmadılar. Ama bu sefer yapıyorlar… Önce mesajı okuyalım, sonra da ne anlama gelebileceğini konuşmaya devam edelim.

***

Son aylarda, sizlerle iletişime girmediğimiz halde, eğer hakikatten de uyandıysanız, daha önce sizlere anlattıklarımızın çoğunun gerçekleşmiş olduğunu fark ettiniz. Ve yine eğer farkındaysanız, bu değişikliklerin temposunun dramatik bir şekilde hızlandığını da görmelisiniz. Şimdi sizlerin hazır olmanızı sağlayacak bir uyarıda bulunacağız. 

Şimdiyle yeni takvim yılınızın ilk günleri arasında daha önce eşi benzeri görülmemiş devasa değişim olacak. İstediğiniz hızlı değişimin deneyimlenmesinin size zor gelmesi olasılığını tekrar tekrar ilettik. Siz de bize “haydi, ne duruyorsunuz, elinizden geleni ardınıza koymayın!” diye yanıt verdiniz. Çevrenizdekilerin bu büyük değişimle başa çıkmalarına yardım etmek üzere hazır olun. Bu çok kolay olmayacak. Bireysel olarak bundan en iyi şekilde faydalanmak isterseniz, bunu kendiniz hakkında inandığınız en iyi şeyleri sergilemek üzere gelen bir fırsat olarak düşünün. Ve yaşanılan anı anlamakta zorluk çeken ve yardımınızı isteyenlere açık olun. Sert fikirleri bile birer yardım çağrısı olarak düşünün.

Bu çok kısa sürecek ama radikal bir değişim olacak. Hazırlık için çok emek verildi. Hem materyal çevrenizden hem de yüksekten size açılmış çok yardım olacak. Size sunulan yardımı kabul etmekten çekinmeyin.

Bir zamanlar inandıklarınızın tam tersi olan pek çok şeyi kabul etme ihtiyacınız olursa, anlayın lütfen bu (yanılsamalı inançlar) sizin suçunuz değil. Çok uzun süre sistematik olarak yalan içinde yaşadınız. Şimdi bile öyle. Fakat, tünelin ucunda ışık var.

Ufkun hemen ötesinde yeni bir dünya var. Tüm olasılıkların en iyisini kabul etmeye hazırlıklı olun. Bu sizin doğuştan hakkınız. Siz Bir’e ait ilahi yaratımlarsınız. Şimdi bunun kendi Gerçeğiniz, Doğrunuz olduğunu öğrenme zamanınız geldi.

Bu, neşe-keyif-coşkuyla kutlama zamanınız. Siz de öyle yapın. 

***

Ron Head ve Konsey’e çok teşekkürler. (ronahead.com)

Bloğun ruhuna bağlanıyorum ve bakıyorum ki son yazılarda en çok bahsedilen konular yardımlaşma ve yaratıcı çözümler. Bu seneyi bitirirken çevremize bakınca en çok ne görüyoruz? Yardımlaşma ihtiyacı. Hem psikolojik ve ruhsal yardımlaşma, hem de fiziksel yardımlaşma, belki de sadece mecazi elini tutacak bir dost – fiziksel olarak tutamazsak da. O zaman sorumuz şu oluyor: Nasıl yardım edebiliriz?

Öncelikle yardıma ihtiyacı olanlardan birinin de kendimiz olabileceği ihtimaline de değer vermeliyiz. Bilge Baykuşlar, bu bir zayıflık değil, bir başarısızlık değil. Büyük değişimden geçiyorsunuz. Eğer çözemiyorsak, eğer işin içinden çıkamıyorsak, yardım isteyelim. Ve sonra da sadece istemekle kalmayıp gelen yardımı kabul edelim. Yardım aklımızda canlandırdığımızdan farklı görünebilir. Yine de şükranla kabul edelim.

Bazen birisine içtenlikle nasıl olduğunu sormak ve dinlemek de yardımdır. Yargısız, yorumsuz alan açmak şefkatin ta kendisidir ve karşınızdakinin de sadece buna ihtiyacı olabilir.

Bazen bir sorun görürüz ve yardım etmek isteriz ama o yardım bizden istenmemiştir. İşler daha da sarpa sarar, karşımızdakinin arzularına ve bakış açılarına saygı göstermeliyiz. 

Bazen de bizden veremeyeceğimiz bir şey istenir. O zaman da berrak olmalıyız, siz veremeyeceğiniz bir şeyi sadece istendi diye vermeye çalışmak zorunda değilsiniz. Onun yerine farklı bir yardım düşünebiliriz. “Ben bunu veremem ama onun yerine şunu sunabilirim” gibi… Ya da “birlikte oturup düşünelim, bunu nasıl çözebiliriz” gibi…

Bu sırada şükretmek, olumlu bakış açısına sahip olmak, çözüm odaklı olmak yani enerjinizi yüksek tutmanız da en büyük yardımdır. Bilirsiniz, bazen odaya birisi girer ve güneş gibi parlar, bakış açısı farklıdır, hikâyenin bambaşka yönlerine odaklanmıştır ve birden çok zor bulduğumuz şey kolaylaşır, karamsarlık yerini güvene bırakır. İşte biz de o insanlardan biri olabiliriz. 

Ve son olarak, her defasında bir adım önemlidir. Binlerce yıl bozduğumuz düzenin bir günde düzelmesini beklemek pek de akılcı bir yaklaşım değil. Hepimiz bir anda her şey düzelsin istiyoruz. Biliyorum, ben de istiyorum. Hemen bahar gelsin, hemen dışarı çıkalım. Hemen içimizden şarkılar yükselsin. Ama … Büyük hedeflere dev adımlarla ilerlemeye çalışıp da tökezlemek yerine, yardımı da, sorun çözümünü de ufak adımlara bölmeliyiz. Hatta ilk etapta bebek adımlarına. O zaman hedef gözümüzde büyümez, o zaman “ben bunu nasıl başaracağım” demek yerine hemen önümüzdeki işe odaklanırız.

Gelelim “ne olacak?” sorusuna.  Bilmiyorum. Alan potansiyel dolu. Her şey olabilir. Fakat sıklıkla tekrarladığım gibi, olan oluyor zaten. Şu anda ağaçların tam ortasındayken, ormanın tamamını göremiyoruz. Fakat bundan belki on, belki de yirmi yıl sonra yakın tarih kitaplarına baktığımızda kuşbakışı manzaraya sahip olacağız ve diyeceğiz ki, “Ben de oradaydım. Ben de yeni dünyanın mimarlarından biriyim.” 

Şimdi bu mesajı okudunuz diye doğrudan panik hislerine dalmanızı hiç tavsiye etmem. Konsey bizim sağduyulu yetişkin tepkilerimize güveniyor, güvenmese bu uyarı da gelmezdi. Fikrimce, dingin kalmalı, ufuktaki yeni dünyayı hayallerimiz, olumlu bakış açımız ve şükranlarınızla enerjik açıdan güçlendirip hızlandırmaya devam etmeliyiz. Ya da Konsey’in dediği gibi, bunu kendimiz hakkında inandığımız en yüksek değerleri, en yüksek niteliklerimizi sergilemek için bir fırsat olarak görebiliriz.

Mor Alev


En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2020 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2020 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

20 comments

  1. Sporla, sanatla, diğer hobilerle uğraşmak, yeni beceriler öğrenerek bir kaynak olan kendime yatırım yapmak, meditasyon yapmak, doğada vakit geçirmeye çalışmak, okumak, teorileri düşünmemek/kafada senaryo yazmayı durdurmaya çabalamak ve bana iyi gelmeyen insanları ve haberleri hayatımda tutmamak ve takip etmemek… Dalgalansam da sıkışsam da bunlar beni dengeye çeken ve biraz olsun rahatlatan şeyler. ✌🏻 Tşk.

    Liked by 5 people

  2. Teşekkür ederim Sevgili Mor Alev 🌹💜💛🧡💖❤💙💚🧚‍♂️🧚‍♀️🤗

    Liked by 2 people

  3. Merhaba Mor Alev, bir konuda netleşmek istedim. Konseyin mesajından şimdiyle Ocak ayının başlarını kapsayan bir değişimden bahsediliyor diye anladım ben. Siz Şubat Yeniayına kadar olan zamanı kapsayarak yazmışsınız. Acaba farklı bir şeye mi dikkat çekmek istediniz?

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Elif, Zamanlama bence o kadar önemli değil. Önemli olan bizlerin değişimi nasıl karşıladığıdır. Bağlantısını verdiğim yazıda şöyle diyorum: “Şimdi size bu başlangıç için çok önemli bir tarih daha vereceğim: 11 Şubat 2021. Kova yeni ayı. Bana göre bu tarih, Büyük Birleşmenin ve Kova enerjisinin kendisini yadsınamaz şekilde bize gösterdiği zaman olacak. ” Bazen değişim olur ama görmek istemeyiz. Örneğin Aralık ayında Covid olduğu biliniyordu, Ocak başından itibaren gazete okuyan herkes böyle bir virüs olduğunun farkındaydı, peki ne yapıldı? Görmezden gelindi. Ta ki Mart ayına hatta Mart sonuna kadar dünya insanları bunu görmek istemedi. Sonra da aynı şey bu yaz yapıldı. Yani, değişimi görüp görmemek bile bir seçim meselesi. İnsanların idrakı ve kabulü zaman alır. O yüzden zamanlamaya çok fazla bağlanmamak en iyisidir. Sevgilerle

      Liked by 4 people

  4. Yardım edilmesini sevgiyle kabul ediyorum izin veriyorum. Nese, keyif ,coşkudayim .Teşekkür ederim Sevgili konseyim. Nameste 🤗🧚‍♀️🧚‍♂️💚💙❤💖🧡💛💜🌹🎂👏

    Liked by 2 people

  5. Sevgili Mor Alev,
    Konseyden mesaj geldigini gorur gormez henuz okumadan icimi tarifi olmaz bir sevgi kapladi. Arkturuslulara ve Konseye arada bir “keske sizi gorsem” diyerek sevgimi gonderiyorum gokyuzune bakarak ve varliklarini ve sevgilerini hissediyorum bir sekilde. En sevdigim 2 kanal. Bir sekilde konseyin biraz ciddi bir mesaj gonderecegini hissetmistim ama onlara cok guveniyorum. Biraz kucuk benligimden cikip uzaktan buyuk resme baktigimda icinde bulundugumuz, hatta cogu insanin “hayat bu” zannettigi ama sadece bizim dogayi bloke edecek sekilde kurdugumuz uyduruk sistemimizin catirdagini her yerde goruyorum. Buyuk bi gurultu yerine sessizce yikilmasini bekleyemeyiz, dedigim gibi milyonlar var sistemi hayati zanneden. Bir birinci dunya ulkesindeyim(ulkeleri bile siraliyormusuz birincilik ikincilikle simdi fark ettim) ve degil sistemden cikmak, sadece kendimi gelistirmek icin yaptigim manevralar bile korku ile karsilaniyor. Dusundukleri okul bitince iyi bir sirkette calis(bu arada hekim olmam durumu degistirmiyor, hastaneler sirket ve en onemli sey hala sermaye ve yasalar, insan hayati degil), o iste yukselmek tek hayatin olsun, cocuk yap, cocugu ayni sisteme kendin gibi köle yap hatta bunu iyi ana babalik zannet, herkesle yarismalisin cunku bu sistemde, o yuzden tum farkliliklardan kork, sonra emekli ol ve öl. Bence kaos, firtina vs iste bu sisteme geliyor, anlayislarimiz degisecek, gorecegiz bunun hayat olmadigini. Hayati nasil bizim guvenlik icin uydurukca duzenledigimiz bir ufak sisteme sigdirabiliriz? En azindan bunu gormemiz yeterli olacaktir. Kafamizdaki deger yargilari, iyi/kotu kavramlari yikilinca, yetersizlik hislerimizin iluzyonunu da beslemezsek zaten bu sistem coktandir islemedigini artik kendimize itiraf edebilecegiz.

    Konseye guvenim sonsuz, Buddha’nin dedigi gibi “aci kacinilmazdir ama izdirap opsiyonel.” Degisimi ne kadar kendimize guvenerek ve gozlerinin icine bakarak karsilarsak o kadar hizli olgunlasacagiz, evet cok zorlanacagiz ama bu mesaj beni mutlu etti.

    “Bu sevgi gibi mi?” ye daha net bir soru da ekledim ben kendimce cunku sevgi algimiz ‘tanidik’lik hissiyle karisabiliyor bazen. “Sorunun bir parcasi mi olmak istiyorum cözümün mü?” Zorlandigimda bunu soruyorum. Cunku sorunu guclendiren tum islevsiz, otomatik davranislarimi yanitlarimi birakmak istiyorum, bazen cok ise yaradiklarini dusunuyorum ama gozlerinin icine bakinca o anki otomatik secimin, alttan alta soruna hizmet ettigini goruyorum. Sadece degisim ve farkli bi yanit zor geldigi icin, tanidikligin guvenliginde yaptigim seyler. Simdi ise hic yeni dunya duzeni icin, gezegen icin cabalarken kazanacak miyiz kaybedecek miyiz derdine dusmuyorum, “ben cozumun bir parcasi olan bir hayat yasadim onemli olan buydu” diyerek terk etmek istiyorum gezegeni gunu geldiginde. Cunku en sonunda tek onemli olan “kim olmayi sececegimiz”. Cunku biz insaniz ve bu secimin bize verilmis olmasi bizi insan yapiyor. 🙏 sevgilerimle🌳

    Liked by 7 people

  6. Ben sahsen hic korkmadim. Hatta gecenlerde deprem oldu o zamanda hic korkmadim. Korku hissimi sanirim kaybettim..🙄

    Liked by 1 kişi

  7. Rehberliğiniz çok güzel. Teşekkür ediyorum Sevgili Moralev.
    Önce kendimi ve ihtiyacı olan her canı sevgiyle kucaklamaya devam. Sevginin sıcaklığıyla, fırtınayı daha kolay atlatabiliriz belki. Hepimizin yolu açık olsun.

    Liked by 1 kişi

  8. Sevgili melekler, bu değişimin önce kendim sonra tüm insanlik için kolaylikla gerçekleşmesi ve benimsenmesi için sizden yardim diliyorum.Lütfen bizimle olun.Sevgiler.

    Liked by 1 kişi

  9. ben yazınızı okudum..hepsini okuyorum zaten…ama konsey den gelen bu mesaj beni panikletmedi…yepyeni bir çağ ve dediğiniz gibi yarın hemen olmayacak ama hepimiz bu sürecin mimarlarıyız.Biz ışığa odaklanırsak bu yenidünya ışıkla dolacak ben bunu hisseiyorum…ve evet son derece dijital olabilir son derece sci-fi teknolojiler gündelik yaşamımıza girebilir ama bunun ışık için girmesi…bütüne hizmet için girmesi muhteşem olur…teknolojinin yaşamlarımızı dünyamızı güzelleştime olasılığına odaklanıyorum ve aynen @benkendimkendikendime gibi asla medyadaki negatif enerjilere asla odaklanmıyorum…biz bu anlaşmayı yaptık ki bu dünyadayız…görevlerimi sevgiyle yapmaya niyet ediyorum ama bu arada dediğiniz gibi yardım istenmezse o yardım için artık kendimi mahvetmeyeceğim ben de kendi enerjimi yükseltmek istiyorum…bu süreçte evdeyken yeni eğitimler kesinlikle bana da iyi geliyor…çok fazla sprititüel bilgi kirliliği de var ben sadece sizi ve eğitim aldığım bir kişi var onu takipteyim kendimi de bu anlamda sadeleştirmeye çalışıyorum…sevgiyle hepimizi kucaklıyorum…kendimi, ışığımı ve çevremi güzellikle donatmaya niyet ediyorum….bir de doğa ile daha fazla zaman geçirmek muhteşem..tüm elementlere, canlılara, hatta mikroorganizmalara sevgimi sunuyorum…

    Liked by 4 people

  10. Bir de Mor Alev..siz yayınlayacaksınızdır kesin ama ben Akturuslar dan ne geldi onlar ne diyor?Onu merak ediyorum…yönlendirdiğiniz siteye girdim ama ingilizcem olmasına rağmen anlamıyorum garip birşekilde..siz yazınca çok güzel oluyor…onlar bize ne diyor? İyi ki varsınız..sevgilerimle

    Liked by 2 people

    1. Sevgili Dilek, çok mesaj var. Deste deste beni bekliyor. Umarım hepsine vakit bulabiliriz. Arkturuslular özetle her zamanki gibi bizleri sevgiye ve bağımsız düşünceye çağırıyorlar. Sevgilerle

      Liked by 3 people

  11. On küsür senelik arkadaşım bana birden bebeğim vs. tarzında hitap etmeye başladı. Bu arada aramızda 10 yaş var. En başından bana abla demesine gerek olmadığını söyledim yani bu önemsediğim bir şey değil, ama bebeğim vs. tarz hitapların kişilerin kendi sorunu olduğunu düşünüyorum. Sordum arkadaşıma, “neden bana böyle hitap etmeye başladın son zamanlarda” diye.
    “Aramızdaki saygılı mesafeyi aşmaya çalışıyorum” dedi.
    “Saygı aşılması gereken bir şey değil korunması geren bir şey” dedim.
    “Mesafeyi aşmak istediğimi kastetmiştim” dedi.
    “Aramızda mesafe olduğunu bilmiyordum” dedim.
    “Samimi olduğumuz için öyle dedim” dedi.
    Bu tarz kelimelerin kullanımı ilişki ve kişilere göre değişmekle beraber benim durumumda birden ortaya çıkması rahatsız ediciydi. Aşağılık ve üstün kompleksleri beni korkutan bir şey. Samimi olduğum kişilerde bunu görünce şaşırmaktan, üzülmekten kendimi alamıyorum. Uzatmayacağım daha sonra dramatize etti, ellerim titriyor dedi vs.. ama benim ne halde olup nasıl üzüldüğümü bilmiyordu bile. Dramatize ettiği için çok net şekilde kestim. Gerçekten çok duygusuzmuş gibiydim. En sonunda teşekkür ettim bunca zaman için ama olmuyor bazen böyle dedim. Süreci iyi mi yönettim, kötü mü yönettim bilmiyorum. Sussam ben üzülecek ve sınırımı koymadığım için kendime kızacaktım. Hayatımda ilk kez susup ilişkiyi bitirmek ya da gücenmişlikle hareket etmek yerine sordum. İyi hissetsem de insan yine de üzülüyor. İnsanların neden samimiyet ile lakayıt ve saygısızlığı karıştırdığını anlamıyorum. Neden sürekli görüşmeliyiz? Neden sürekli mesajlaşmalıyız? Neden saygılı mesafe insanları korkutuyor? Herşeyimi bilen, sonuna kadar kalbimi açtığım insan bu şekilde düşünür ve davranırsa insan hayatta kimle iyi olabilir.

    Liked by 2 people

  12. Sevgili mor alev bizlere köprü olduğunuz için çok teşekkürler….şimdiye kadar bedenime ruhuma yatırımlar yaptım hep…2020 neşe keyif coşkuyla geçti “şükürle” olacak olan zaten oluyor sizlerinde dediği gibi…güzel sonuçlar aldığım deneyimlerimi ihtiyacı olanlarla paylaşmayı niyet ediyorum kolaylıkla sevgiyle aşkla.

    Liked by 1 kişi

  13. konseye sonsuz guvenım var, yıllardır takıpteyım. hıc panık olmadım hatta dusuncelerımızın teyıdı oldu bu mesaj ve cok rahatladım. olacak olan hepımızın hayrına olsun.
    sevgılı KONSEY ve mor alev sıze tesekkur ve sevgılerımı gonderıyorum.

    Liked by 2 people

  14. Kalbimin zihni 3 ay önce bana dedi ki “birşeyler yapmalısın bütüne katkı sağlamalısın” Online ücretsiz İngilizce ders fikrim o günlerde doğdu. Yurtdışından Türkiye’deki öğrencilere… Bunu niye yazıyorum çünkü ben onlara, bütüne katkı sağlamak isterken bana katkıları beklemediğim şekilde sonsuz oldu. ♾ Yine aynı dönem gelen bir fikri “Katkı Panosu”nu yakında instagramda hayata sunmayı seçiyorum. Ve öyle de oldu. ♾

    Liked by 3 people

  15. Sevgili Mor Alev, Konsey’in görevinin bitmiş olması konusunu biraz daha açar mısın? Neden bitti, ve görevi neydi?

    Beğen

    1. Sevgili Gizem, Bu yaz paylaştığım yazılara bakarsanız, Konsey’in son yedi yılda üzerine aldığı görev bizi bu zamanlara hazırlamaktı. Sevgilerle

      Beğen

  16. “haydi, ne duruyorsunuz, elinizden geleni ardınıza koymayın!” Konsey kalbimizden geçeni ve 2013 den itibaren hazırlandığımızı biliyor ve BİZ hazırız🌟✨☀💜🙏🏻

    Namaste, Sevgili Mor Alev💐
    Feray

    Liked by 2 people

Yorumlar kapatıldı.