Sevgili Dostlar, aşağıdakileri 2018 Aralık ayında paylaşmıştım ve başlığı ise “İnsanlığın Ruhu” idi. 18 ay, ayın düğümleri Oğlak-Yengeç ekseninde kaldı. Mayıs başında düğümler Yay-İkizler eksenine geçecek ve büyük bir enerji değişimi hissedeceğiz. Fakat Oğlak-Yengeç ekseni o kadar güçlü, o kadar görünür şekilde yaşandı ki… Oğlak-Yengeç ekseni son adımlarında resmen Oğlak kurumları durdurdu ve hepimizi kuzey düğüm Yengeç’e kilitledi! İnanılmaz! Ve Yengeç yuvadır, evdir, anne kucağıdır, çocukluğumuz, duygularımız, özlemlerimizdir. Yengeç aynı zamanda halkları da temsil eder.
Gelmekte olan Yay-İkizler eksenindeki ay düğümlerinin etkilerini ise elimden gelen en kısa zamanda yayınlayacağım. Bir Sarah Varcas makalesi olacak ve her zamanki gibi şölen tadında bir evrimsel astroloji analizi bekleyebilirsiniz!
Ama şimdilik, artık ne yaşadığımızı bildiğimize göre geçmiş 18 aya yeni gözlerle bakalım, bu son günlerde Oğlak-Yengeç ekseninden öğrenebileceğimiz her şeyi içselleştirelim. Son bir defa Yengeç’in gösterdiği yolla, Oğlak’ı şifalandıralım.
Ay Düğümleri ve Gelişimimiz
Ay düğümleri bir yıldız haritasında, geçmişi ve geleceği, karma ve kaderi, geldiğimiz yeri ve nihai hedefimizi işaret eder. Ay düğümü ekseni bir yolculuktur, hayat yolumuz. Ne olursa olsun bir geçmişimiz vardır. O geçmiş, biyolojik DNA’dan, geçmiş yaşamlarımızdan, ebeveynlerimiz ve onların da atalarından, bulunduğumuz toplumun gelenek ve şartlanmalarından oluşur. Doğmayı seçtiğimiz an bütün bu saydıklarımız bizim için tanıdıktır. Karmadır. Otomatikleşmiş davranışlar, inançlar, tavırlar, dürtüler Güney ay düğümünden gelir. Güney ay düğümünün bulunduğu alan, hayatın sorgulanmadan akıp gittiği yerdir. Güney ay düğümü “kötü” değildir, her enerji gibi olumlu veya olumsuz kullanılmış olabilir fakat burada işaret edilen şudur; insanın ya da toplumun oradaki işi tamamlanmıştır. O alanda yapılabilecek her şey yapılmıştır ve başka bir alana ilerlenmelidir. Ve biz de bir yerden diğerine geçiş yaparken bütün yükleri geride bırakıp yalnızca dersleri yanımıza alarak ilerleyebiliriz.
Bana en çok sorduğunuz şeylerden biri “hayat amacım ne?” sorusudur. Bunun astrolojik cevabı yıldız haritanızda yatar. Kuzey ay düğümünün bulunduğu ev ve burç, gelişimimizin en yüksek düzeyini temsil eder. (Ancak daha detaylı bir bakış için haritanızın tamamı incelenmelidir.)
İçinizdeki Gökyüzü kitabında Steven Forrest, Kuzey ay düğümünü şöyle anlatıyor: “Kuzey ay düğümü bir açıdan doğum haritasındaki en önemli noktadır. Her zaman Güney ay düğümünün hemen karşısında, geçmiş üzerine kesintisiz baskı yapan noktayı temsil eder. Eğer kendimize onu deneyimlemek için izin verirsek, tamamen yabancı ve egzotik bir gerçekliğe açılırız. Kırılma noktasına doğru esneriz. Zihinsel devrelerimiz korkuyla yanıp sönmektedir. İçimizde bir şey deneyimi reddetmektedir. Geçmiş ve geleceğin arasında kalan insanın bir seçim yapması gerekir. Büyümek için Kuzey ay düğümüne ihtiyacı vardır. Ama oraya ulaşabilmek için gerilmek, esnemek, belki yardım istemek ve mutlaka alçak gönüllü olmak gerekir. Ve her zaman diğer seçenek (Güney düğümünün rahatlık alanı) göz önünde durmakta ve kişiyi kolay yolu seçmek için tahrik etmektedir. ‘Bu güney ay düğümü dramlarını bir defa daha oyna. Güvenli hissettiğin yerde kal.’ demektedir. Eğer insan buna kanarsa yaşamının efendisi gibi görünebilir ama bir aptal gibi hissederek ölür.”
Sevgili Dostlar, oldukça sert sözler değil mi? Ama doğru! Ay düğümleri neyi neden yaptığımız ve neyi nasıl geliştirebileceğimiz yani nasıl daha neşe-keyif-coşkulu yaşayabileceğimiz konusunda çok şey söyler!
Güney Ay Düğümünü tamamen kötü olarak göremeyiz. Güneyde edinmiş olduğumuz beceri ve deneyimler hep yardımcıdır. Sadece Kuzey ay düğümüne odaklanamayız ve odaklanmamalıyız. Ancak Güneydeki soruların cevabı her zaman Kuzeydedir. İlginç bir çelişki ise şudur: Sorun Güney düğümüdür, çözüm Kuzey düğümündedir ve çözümün sonucu ise yine Güneyde görülür.
Kolektif Bilinçte Ay Düğümleri
Biliyorsunuz, enerjiler katman katman çalışır. Bireysel ay düğümlerimiz önemlidir. Ama kolektifin etkisi altında olduğu ay düğümleri de bizi oldukça fazla etkiler. Toplumların ilerleme yollarını gösterir.
9 Mayıs 2017 – 6 Kasım 2018 tarihleri arasında kolektif ay düğümlerimiz Kova-Aslan eksenindeydi. Bir süre Kova’da kalıp mızmızlandık, rahatlık alanımız zihnimize kaçmak, orada çeşitli şeylerle ilgilenip gerçek hayatta bir türlü harekete geçmemekti. Ama çözüm ayağa kalkıp “ben de varım!” demek ve o fikirleri (Kova) şevkle ve gösterişle hayata geçirmekti (Aslan). Kalbini dinleyip bireyselleşmek (Aslan) ve birey olmazsa toplumun (Kova) da olmayacağını hatırlayarak hayat sahnesindeki rolümüzü artık oynamaktı. Bunu bazılarımız yaptı. Bazılarımız ise onlara sebepsiz gelen (ama tabii ki gerçek nedeni rahatlık alanını kaybetme korkusuyla ilerlemeyi reddetmek olan) bir boşluk hissettiler, direndiler ve daha da çok zihne kaçtılar.
Oğlak-Yengeç Ekseni
Şimdi, yeni bir kolektif evrimleşme şansımız var. Güney düğümü Oğlak’ta, Kuzey ise Yengeç’te: Babadan anneye, ataerkilden anaerkile, devletten halka, kurumlardan yuvaya, erilden dişiye, dış dünyadan iç dünyaya, rekabetten şefkate geçiş. Yani Oğlak sorunlarına çözümler annede, anaerkilde, halkta, yuvada, dişide, iç dünyada ve şefkatte!
Peki sorun nedir? Güvenlik! Emniyet! Rekabetin getirdiği tüketicilik! Mayıs 2020’ye kadar bu konularla meşgul olacağız.
Her iki burç da hayatta kalmak ve emniyetle ilgilidir. Yengeç bunu güvenli bir yuva yaratarak ve içerden doğru dayanıklılık oluşturarak yapar. Oğlak ise bu ihtiyacı dışarıda karşılar. Dış atılımlarla güvenlik duvarlarını örer. Statü uğruna emek verir, merdivenleri çıkmak için büyük çaba harcar, savaşır, yapılar kurar, baskı kurar, otorite sağlamaya çalışır, çalışır, çalışır… Ama bütün bunlar, Oğlak güney düğümüne pahalıya patlar, hep dışarıda çalıştığınızda içinizi ihmal etmişsinizdir. Hep babaya baktığınızda anne kaybolup gitmiştir. Hep işe baktığınızda yuva dağılabilir.
İşte insanlığın kolektif ruhu da bugün bu noktadadır. Dağ keçisi tepeye tırmanmıştır ama o tepede yapayalnızdır. Kendinden başkasına yaşam hakkı tanımamaktadır. Sürekli olarak bir hedeften diğerine odaklandığınızda, kim olduğunuzu da unutursunuz.
Dünyanın haline bir bakın. Dört bir yanımız Oğlak yapılarla çevrili. Bizi Oğlak yönetiyor. Ve bu sefer, bu geçişte kolektif karmamız olgunlaşıyor. Global ısınma, mülteciler, otoriterliğe dönüşen demokrasiler, işe yaramayan kurumlar, plastik dolu okyanuslar, global şirketler, borsalar, kur oynamaları, yakılan ormanlar, madenler, santraller, her fırsatta küçümsenen kadınlık, hala daha devam eden köle ticareti, manşetlerde okumayı kanıksadığımız skandallar… Oğlak karma hayatımızda. Dünyayı Oğlak’la tüketiyoruz. Ve yorgunuz! Bir şeyleri zorla başarmaya çalışmaktan yorgunuz. Bıktık. Çevremizi duvarlarla örmekten, sonra emin olamayıp bir daha duvar örmekten bıktık. Peki biz, insanlık kimiz? Neden buradayız? Başaracağız, hayatta kalacağız derken, ne oldu bize?
Kuzey Düğümü Çözümdür
Çözüm, anne/çocuk enerjisinin ve Toprak Ananın şefkatli kucağına dönüştedir. Çocuksu masumiyete fırsat tanımak, iç ihtiyaçlarının farkına varmak ve hepsinden öteye, dişi enerjiye yaşama şansı vermek çok önemli olacaktır. Sezgiler ve duygular dinlemek için vardır, dalga geçmek için değil. Gözyaşları sadece kadınlar değil, erkekler için de büyük rahatlama ve arınma yoludur. Hepimizin sevgiye ihtiyacı var. Kabul edildiğini bilmeye ihtiyacı var. Dünyamızın sevgiye ihtiyacı var. Şifaya ihtiyacımız var. Yumuşak olmayı unuttuk. Bir çocuk gibi kalbimizi açmayı, güvenmeyi unuttuk. Ve şimdi, 2020 ortasına kadar dış güvenceler, yapılar, kurumlar, sözde emniyet sistemleri birer birer yıkılırken sığınacağımız tek yer olduğunu öğreneceğiz: Sevgiden kaynağını alan özgüven!
Ve Oğlak’ın tüketiciliğini üretime çevirirken, Yengeç çözümler geldiğinde onları önce tuhaf, işe yaramaz, akıl almaz bulabiliriz. Nasıl becerebiliriz diye kaygılanabiliriz. Bütün dünyada rekabet ve güvenlik tutkusundan kaynaklanan sorunlara kırılganlığımızı bir Yengeç gibi kabul ederek çözüm getirmemizin bizi daha da kırılgan kılacağını savunabiliriz. Ama o çözümler, o yeni teknolojiler, o yeni tedavi-şifa modaliteleri, o yeni barış planları, o yeni kurumsal yaklaşımlar yerini yeni dünyada alacaktır. Çünkü hayat oradadır, eski çözümlerde değil.
İnsanlığın çıkış yolu, şifası önümüzdeki bir buçuk yılda yan yürüyen, yumuşak karınlı, sessiz ama çok güçlü Yengeç’te. Oğlak sorunlarımızı Yengeç çözecek, yeni Oğlak yapılarda Yengeç imzası olacak.
©Mor Alev 2020
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
vay canına , yapmışım… yapamıyourm derken ben çoktan yapmışım bireysel düzlemdeki oğlka yengeç olayımı…ben gerçekten oğlak ve yengeç düzlemiyim. metafor olarak değil, gerçekten oğlak ve yükselenim yengeç olarak.. bu yazı o kadar çok şeyi cevapladı ki… ,lk yıllarımmda gerçek bir oğlak karakteri sergileyip dışarıya (iş hayatına) endeksliyken son yıllarda yengeç kısmına geçiş yapmışım. Evdeyim! Yuvayı içeriden en başından inşaa ettim. Edebilmişim demek.. yapmışım ki bu dönem ben bir şekilde çok mutlu ve huzurlu hissediyorum. Ne zaman geleceğim dediğim yollardan çoktan geçmişim meğer… vay be… kendi bireysel hayatımda yani… sevgili mor alev; hep hatırlattığın gibi “tam olarak olmam gereken yerde ve zamandaymışım” meğer…. bakalım bundan sonrası nasıl olacak… teşekkürler ve sevgiler…
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Mor Alev,
ikizlerim ve yükselenim yay. Düğümler ikizler-yay eksenine geçtiğinde, bir ikizler-yay olan için daha mı kolay daha mı zor olur geçişler? Korkuyla değil, merakla soruyorum sadece.
Sevgilerimle 💜💜💜
BeğenBeğen
Sevgili Selen, bunlar tanıdığınız enerjiler. Gölgeleri salıverin, olumlu niteliklere sahip çıkın. Bu kadar. Zor veya kolay diye bir şey yok. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Son yıllarda oradan oraya koşmacalar, şehirler arası yolculuklar,kaotik düğümlenmeler, dinlenememeler ne çok birikmiş.. Bu kaosa dur diyen bir sistem ,soluklan diyen bir evrenimiz var şükürler olsun..
Ana kalbine,şefkate,merhamete,kalp birliğine sarılmak çok iyi gelecek insanlığa..
Torunlarımız ve onların torunları insanlık tarihinde bu zaman diliminden nasıl bahsedecekler onu merak ediyorum..
1,5 yıl uzun bir süreç gibi görünse de yengeç enerjisi bir anne şefkatiyle sarıp sarmalasın hepimizi..
Her daim olduğu gibi şükran ve sevgimle Mor Alev ❤
BeğenLiked by 1 kişi
içimden yükselen ses bir süredir artık sağlığımı yitirircesine çalışmak istemiyorum, artık uykusuz geceler geçirmek istemiyorum, artık hırstan gözü dönmüş insanlarla çalışmak istemiyorum, onların çıkarlarını beslemek istemiyorum diye bağırıyordu bir süredir. Bu yazıyı okuduktan sonra nedenini bilmiyorum ama daha şevkatli bir alanda hissediyorum şuan kendimi…
BeğenLiked by 1 kişi