Wesak Dolunayı: Zıt kutupların dengelenmesi ve bir Kutlama! – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

whitecapped wavesSevgili Dostlar,

Önce bu ayın Sabian sembolünden yola çıkalım: “Meşalelerle kılıçların sembolik savaşı” sizce nasıl gidiyor? Egonuzu ve aydınlanma arzunuzu barıştırabildiniz mi? Yoksa iki uç arasında gidip geliyor musunuz? İki uç arasında kaymalar yaşıyorsanız, üzülmeyin, sıkılmayın, en sonunda bir terazi gibi orta dengeyi bulacaksınız. Bu dolunay, zıtlıkları daha da göz önüne seriyor. Güneşin karşısında ay, güneşin biraz açığında ama yine de yanında Venüs, ayın tam yanında Mars, erkek ve dişi, duygular ve hareket… Yükseliş, zıtlıklara veda etmek olduğuna göre bütün bu enerjileri entegre etmeye çağrılıyoruz.

Arka planda ise büyük bir fırsat, büyük bir değişim var. Defalarca dinlememiz istendi. Defalarca bu dönemde incelen perdelerden bahsedildi. Yakınız, çok yakınız… Sustuğumuzda melekleri, Yükselmiş Ustaları, Kozmik Bilinci duyabiliyoruz. İşaretleri, sembolleri okuyabiliyoruz. Dün Baş Melek Michael (Mikail) şu an akmakta olan enerjinin gücü için “şimdiye dek yeryüzünü vurmuş olan en güçlü enerji dalgası” olarak tarif etti. Burada yeryüzünün yaratılış anından itibaren bilinen ve bilinmeyen tarihten bahsediyordu. Bazen enerjiler biraz ağır, biraz sersemletici gelebilir ama ne mutlu bize ki, bizler bu kadar çok ışığı taşıyabiliyoruz. Bedenimiz ve ruhumuz bu kadar çok gelişti. Biz bu kadar çok aydınlandık.

Kısaca bu dolunayın Sabian sembolünden bahsetmek istiyorum, çünkü durumu harika özetliyor; Dolunay (Mars’la birlikte) 2⁰ Yay’da:

“Bembeyaz köpüklerle kırılan dalgalar denizin üzerindeki rüzgârın gücünü sergiliyor”

Burada elementlerin birbiriyle oynamasını görüyoruz. Su ve hava, yani duygular ve zekâ dalgalarla birbirine karışıyor. Dışarıdan bakanlar burada çalkantılar görebilir. Oysa rüzgârın yol açtığı dalgalar, denizin dibinde ya da denizden yüksekte havada hissedilmez. Denizin altı sakindir. Biraz yükseldiğinizde, hava da sakindir. Kargaşa sadece yüzeydedir. Hava mı, deniz mi galip gelecek? Duygular mı, zekâ mı? Aradığımız dengedir. Biri, diğerine egemen değil, birlikte köpükleri yaratıyorlar. Ortada dalgaların sembolize ettiği bir ruhani dinamizm var. Su ve havanın karışımı yani duygu ve zekânın dengesi karşı konulamaz bir güç yaratıyor, bu kozmik ritimdir. Bu, kayaları delen, kıyıları ve kıtaları çizen güçtür.

Güneş’e bakarsak 2⁰ İkizler’de; “Süslü bir Noel Baba kıyafeti giymiş beyefendi, şöminenin önüne asılmış noel çoraplarını gizlice hediyelerle dolduruyor.” Kalbinizi evrenin hediyelerine açın. Hediyeler hiç fark ettirmeden, gizlice yerleştiriliyor, onları görün. Onları zarafetle kabul edin ve zarafetle verin. Bu sembolün en yüksek sonucu dileklerin kabulüdür. Ama genellikle beklenmedik lütufları ve sürprizleri işaret eder.

Dolunay 21 Mayıs’ı 22 Mayıs’a bağlayan gece saat 00.14’de gerçekleşecek. (İstanbul)

Wesak Kutlama Töreni

Wesak valley

Böylece bu yazının birinci bölümünün sonuna geldik. Çok uzun bir mesaj olacak ama hoşunuza gideceğini, faydalanacağınızı umuyorum. Ve bunu en iyi şekilde sizlere iletebilmek için iki gündür başka mesaj yayınlamıyorum, sadece Wesak Dolunayına odaklandım. Sizlere detayıyla bu dolunayın “görünürde” ne kadar sıcak, sarsıntılı, arınmalarla dolu, vs., vs. olduğunu bütün açılarla anlatabilirdim ama onları zaten başka yerlerde okuyorsunuzdur. Ben görünür olandan çok, daha da derinlere inmek istiyorum, beni gerçekten ilgilendiren (ve umarım sizi de) bu inanılmaz enerji dalgasının bize getirdiklerinin neler olduğunu görmek, anlamak ve bu hediyeleri bütün dünya ile paylaşmamızın yolunu açmak. Umarım bu konuda birlikte başarılı olacağız.

Yazının bundan sonraki bölümünü sakin bir ortamda, mümkünse meditatif bir bilinç haline yaklaşarak ve hissederek, kalp gözünüzle okumanızı rica ederim. Bunun için bir 15-20 dakika ayırmanız yetecektir. Derin bir nefes alın ve rahatlayın. Aşağıdaki bölümü okurken zaman zaman gözlerinizi kapatabilir, kendinizi ana demirleyebilir, gelen iç görülere ve sezgilerinize kendinizi açabilirsiniz. Bu bölümü bugün, bu gece ya da yarın okuyun, bu çalışmayı ne zaman isterseniz yapın, fark etmez. Enerjiler burada. Yeni bir katman olarak bizi sarmalıyorlar.

Aşağıda, Shelley Dressel’in Yaratan Tanrıça olarak adlandırdığı ve benim Kutsal Anne olarak tanıdığım, Yaratan’ın dişi yönünün yönettiği bir Wesak kutlamasına gideceğiz. Bu kutlamada bize diğer Yükselmiş Ustalar ve Meleklerle birlikte Buddha ve Yeshua (İsa) da katılacak. Bu mükemmel kanallık ve kutlama 1 Mayıs günü gerçekleşti. Ancak kutlanan Wesak dolunayı idi. Zamansız zamana hoş geldiniz! Evet, rahatça yerleştiyseniz başlıyoruz…

Yaratan Tanrıça (Kutsal Anne):

Nama sika Venia benya, Nama sika Venia benya

Sizleri selamlıyorum sevgili ailem. Kalbimden kalbinize uzanıyorum. Burada toplanan tüm enerjilerle size uzanıyorum, sadece evrenin enerjilerinin yeryüzü âlemine akmasını değil, yeryüzü âleminin enerjilerinin de yukarıya doğru akıp her bir kişinin en yüksek ışık titreşimine katılmasını sağlıyorum.

Bu zamanda dramatik bir değişim gerçekleşiyor. Bu değişim, iletişim formunda geliyor. Bu değişim, güneş fırtınaları şeklinde geliyor. Bu değişim, güneş, ay, gezegenler ve yeryüzü arasındaki denge ve hizalanmadan geliyor. Her şey yeni bir denge ve yeni bir titreşimsel uyum buluyor ki, sadece yeryüzündeki insanlar değil, bütün bir evrendekiler kendi yollarında kendi dengelerini bulmak üzere genişleyip ilerlesinler.

Yeryüzü, yeryüzünün dönüşümü ve güneş sisteminizdeki her bir gezegen arasında ince, detaylı ve karmaşık bir ilişki var. Olan şudur; evrende gerçekleşenler dünyayı etkiliyor, bunun karşılığında dünyadaki değişim evrene geri etki yolluyor, böylece bir dünyaya bir evrene giden bir hareket var, bunu zaten biliyorsunuz. Bu zamanda farklı olan, bu dönüşümün parçası olan çok daha fazla bilinçli seçim, bilinçli inanış, bilinçli farkındalık var ki, bilinç aracılığıyla çok daha fazla denge, kabul ve tanınma ortaya çıkıyor.

Elbette, her kişi kendi hayatını yaşıyor. Elbette, her kişi kendi gerçeğini kendi tepkileriyle, anlayışlarıyla, sezgileriyle yaratıyor. Gerçekliğinizi yaratan pek çok farklı yansımalar var. Her bir birey kendi hayatını yaşarken, insanlığın büyük bir dilimi kolektif bütün adı verilenle birlikte devam ediyor. Kendi gerçekliğini seçenleriniz, kendi düşüncelerini seçenleriniz, hayatını nasıl yaşayacağını seçenleriniz, gerçekten dünyadaki dalga etkisini yaratıyorsunuz. (Mor Alev: Kendi hayatını kendi özgür iradesiyle seçenler değişimi getiriyor.)

Bazen bir şeyler oluyor ve “bunun nasıl bir faydası olacak?” diye hissediyorsunuz. “Hala bulunduğum yerdeyim. Hiçbir şey değişmiyor. Dünyada olan bir sürü saçmalık var.” O dakikadaki gerçekliğiniz bu oluyor ve o andaki tek perspektifiniz sadece bu haline gelebiliyor. Sizden bir adım geriye çekilmenizi ve kendinize şunu sormaya izin vermenizi rica ediyorum: “Tek gerçeklik bu mu, yoksa başka bir şeyler de var mı?” Çünkü garanti veriyorum, her zaman olan şeylerin birden fazla sebebi vardır. Bir duruma bakmanın birden fazla gerçekliği vardır ve farkındalığınızı nereye yönelteceğiniz konusunda son derece ender bir fırsatınız var.

Eğer moralinizi bozan, sizi üzen, öfkelendiren bir kalıpta bulursanız kendinizi, onu salıverin. Bu enerjiyi salıverin çünkü onun dışındaki şeyler ne yaparsa yapsın, bu sizin içinizde nasıl hissettiğinizdir ve diğer herkesin tamamen farklı bakış açıları olması da fark etmez. Herkes, “hey, gökyüzü bugün portakal rengi” diyor ve siz baktığınızda gökyüzü mavi. Sizden başka herkesin ne dediğinin önemi yok. Durum, size, sizin gerçekliğinize ve sizin kendi ilahiliğinizle olan ilişkinize bağlıdır.

İçinizdeki ne kadar güçlüyse, yeryüzündeki enerjiniz de o kadar büyük ve sağlam olur. Ve insanlar gelip de size çattığında, enerji size çarpıp geri dönecektir. Kendi gerçeğiniz ve doğrularınızın gücünde ayakta durabilirsiniz. Ve insanlar size inanacak ve kendi düşüncelerinin gerçek ya da doğru olup olmadığını sorgulayacaklar.

Kendinizi diğer kişiler ya da durumlar tarafından etkilenirken bulursanız eğer, o zaman kendi içinize dönebilir ve “neden bu kadar incindim?” diye sorabilirsiniz. “Neden bu beni böyle etkiliyor? Her zamanki gibi, böyle bir duruma girdiğinizde, orada fazla uzun kalmayın. “Belki de değişim yapmak ihtiyacındayım” düşüncesine kadar kalın. Belki ………… boşluğu doldurabilir ve sonra ilerlersiniz. O yeni inancın olduğu yere, kendinize ait olan ve kendi gerçeğiniz olan yere geçin.

Biliyorum, bu konuyu biraz uzattım ancak son günlerde Shelley’in (kanal) yaşadığı birkaç şeye cevaben konuşuyorum. Ve herkese bunu hatırlatmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Evet, kendi gerçeğinizi kendiniz yaratıyorsunuz. Ve o gerçeklik saldırıldığınız hissidir. Bu, sizin o anda kendi doğrunuzdur, ancak kendinizi buna kaptırdığınızda, savunmaya geçtiğinizde, incindiğinizde, karşı saldırıya geçtiğinizde, kendinizi daha da uzaklara çekilirken bulabilirsiniz. Ve bu bakış açınızı değiştirmez, kimsenin bakış açısını değiştirmez. O yüzden neden bunu yapasınız?

Kendi doğrunuzda kalın. Kendi gerçeğinizde kalın. Kendinizden kendinize akan koşulsuz sevginin akışında kalın. Bunu kimse değiştiremez. Buna kimse engel koyamaz, çünkü bu sizin kendi ilahi benliğinizle olan kişisel ve özel ilişkinizdir.

Bu ilişkinin her şeyin temeli olmasına izin verin. Dünyanızda git gide daha da güçlenmesine izin verin ve dünyayı farklı göreceksiniz. Bu çatışmaları artık yaşamayacaksınız. Belki onlar etrafınızda devam edebilir, ama size kancasını takamaz. Yanınızdan geçer gider.

Buna kürsüye çıkıp konuşmak mı derler, ben de bir kürsüde söylev mi veriyorum? Ama doğrusu istenirse, ben yeryüzündeki hayatınızı yaşarken size yardımcı olmak için buradayım. Hayatta dair daha fazla şeyler olduğunu, gerçeklikte daha da fazlası olduğunu, öncelikle ve ilk olarak kendinize sunabileceklerinizin daha fazlası olduğunu ve böylece dışarıya, dünyanın geri kalanına sunabileceklerinizin daha fazlası olduğunu hatırlatmak için buradayım.

İşte böylece, derin bir nefes alın, bedeninizde aşağılara kadar nefesi indirin. Biraz önce söylediklerim sizinle aynı titreşimdeyse, onu içinize nefesinizle çekin ve genişlemesine izin verin. Eğer salıverilmesi gereken bir şey varsa, bir dakikanızı verin, nefesinizi verin (üfleyerek ya da sesli nefes vererek) ve onu bırakın, salın.

Bu anda bir defa daha içinizde aşağılara kadar nefes alın, enerjilerinizin içinizde merkezlenmesine izin verin, enerjiyi yeryüzünün derinliklerine gönderin ve böylece genişleyebilir ve yeryüzüne demirleyebilirsiniz. Şimdi bunun içinize geri dönmesine izin verin, hemen sonra ışığınızı ve enerjinizi yüksek benliğinizin içine genişleyene dek yukarıya gönderin.

Bu yere ulaştığınızda, etrafınıza bir bakın. Bazen dağınık ya da kalabalıklaşmış olabilir. Size artık hizmet etmeyen her şeyi eleyin. Belki bunu denerim, belki şunu denerim diye sakladığınız o kadar çok şey var ki, köşelerde kenarlarda, onları da eleyin. Eğer yine geri gelirlerse, siz hayatınızda yeni bir noktada olacaksınız ve yeni bir bakış açısıyla ona geri dönebilirsiniz.

Enerjilerinizin daha da ileriye gitmesine izin verin. İnsan olan benliğiniz ve ilahiyetiniz arasındaki ışık bağınızı görün. Onu takip edin. Kendi ilahiyetinizle birleştiğinizde ne hissettiğinize bakın. Bu, biraz önce konuşmuş olduğum şeydir. Bu sınırsız güç, sınırsız sevgi, kabullenme ve dengedir. Tek yapmanız gereken niyetinizin, odaklanmanızın insanoğlu durumunuzdan doğruca bu alana gelmesine ve sonra yeniden size geri dönmesine izin vermenizdir.

Gülümsüyorum, çünkü benim bakış açımdan doğru, bazılarınızın bu hizalanması, bu bağı bir çeşit zikzak gibi, bu bir sorun değil. Bazılarınızın ki spiral, bazıları zikzak, bazıları da düğüm gibi olabilir. O akışı kapatamazsınız. Bu bağ her zaman oradadır. Ve yeniden, o sevgi akışını hissedin. O farkındalık akışını hissedin.

Odaklanmanızı bir defa daha değiştirin ve ben Tanrıça’yı, aranızda, her birinizin yanında yürürken görün. Bu ilahi alanınızda her birinize sarılmak için uzanıyorum. Ama bu hayattaki insan olduğunuz halinize de uzanıyorum. Sevgiyi hissetmek için kendinize izin verin. Akışı hissedin. İçinizde katlayarak yükselttiğim farkındalığı hissedin.

Biz kucaklaştıkça, enerjilerinizin Var Olan Her Şeye kaydığını hissedin. Hepimiz bu yere geçerken, burada bekleyen pek çok enerji var, sizi bekliyor, deneyimlenmeyi bekliyor, yeryüzünde yaratıma giren insanoğullarının onları gözlemlemesini ya da onların bir parçası olmasını bekliyor.

Adına Vesak festivali dediğiniz zamana geliyoruz, Wesak festivali. Farklı isimleri var ve bunu deneyimleme fırsatını her zaman seviyorum. Bildiğiniz gibi zaman çizgisel değil yani o zamana bağlanıyoruz ama takvimlerinizdeki yeri biraz daha ileride olabilir. Bunu daha sonra da okuyor olabilirsiniz ve aynı zamana sonradan bağlanabilirsiniz.

Bu enerji alanında oturuyorum ve git gide daha fazla kişi bu toplantıya katılıyor. Bu sizin ilk Vesak deneyiminizse, Gautama Buddha ve İsa’nın bir hizalanma yaratmak için yeryüzüne döndükleri zamandır bu. Size bir resim verirsem, şu anda burada bulunduğumuz halde birazdan oraya gideceğiz zaten, Himalaya Dağlarında Shambhala ya da Shamballa – yine farklı bakış açıları – adı verilen yüksek dağlar arasında bir vadi vardır. Orada İsa’nın özü ve Buddha’nın özü yeryüzüne iner. Her ikisinin arasında titreşimsel bir hizalanma oluşur, aralarında hareket eder ve enerjilerini ve yeryüzündeki titreşimlerini de katlayarak genişletir.

Dünya ile bu sene paylaştıklarını ve önceden paylaşmış olduklarını, bu yıl deneyimleme potansiyeline sahipsiniz. Geçen yıldan beri çok büyük değişiklikler oldu. Hatırlarsanız, geçen yıl Vesak’ın hemen öncesinde büyük bir deprem oldu, iki büyük deprem, tam bu bölgede. O depremin titreşimlerinin bir kısmı, yüksek titreşimin büyümüş ifadesine yol açmak üzere gerçekleşti. Deprem titreşimlerinin bir kısmı ise, yeryüzündeki eski enerjileri salıvermek içindi. Deprem, aynı zamanda ışık beden enerjisinin kristallerinin yeryüzü kabuğuna daha da yaklaşmasını sağladı.

Sizleri, bu akşamki etkileşimde ne deneyimlemek istediğinize ya da etkileşimin bir parçası olarak ne yapmak istediğinize dair bir niyet yaratarak etrafınıza bakmanızı rica ediyoruz. Buddha enerjisini indirirken, milyonlarca insanın enerjisiyle uyum içindedir ve bu insanların enerjisi onunla birlikte inme potansiyeline sahiptir. Aynısı İsa enerjisi için de geçerlidir. Yani bunun bir parçası olmayı ya da seyirci kalmayı veya her ikisi de olmayı seçebilirsiniz.

Hepinizi bilincinizi bütünüyle Var Olan Her Şey’deki şimdiye getirmeye davet ediyorum. Şimdi , Himalaya dağlarındaki bu vadiye bir açılım ya da akım yaratıyorum. Vadiye doğru iniyorum. Bereketli, yapraklı ağaçlarıyla bu vadiye bakarken varlığınızı hissedin. Etraf devasa dağlarla çevirili. Büyük kayalar ve iri taşlar var ve bir tarafta açık bir çayır bulunuyor.

Bu vadi aslında yedinci boyutta titreşiyor. Bu, insanların buraya kampa, yürüyüşe, tırmanmaya, yaşamaya bu dağlara ya da yakınlarına gelmesinin sebeplerinden biridir. Ama henüz, şu anda sizin gördüklerinizi göremiyorlar.

Ben, Tanrıça, çoğunu bildiğiniz bir dizi farklı enerjiyle birlikte, bu yüksek titreşimi destekleyecek bir güç ve temel yaratıyorum ki böylece çok daha fazla insan Vesak’ı deneyimleyebilsin. Bu yolculuklara gelen hepiniz, çoktan orada yüksek ışık titreşimindesiniz. Siz de bu titreşimi demirlemeye, insanlığa sunmaya yardımcı oluyorsunuz.

Bir dakikanızı ayırın ve içinize, derinlere doğru bir nefes alın, o titreşimi bu şekilde bulunduğunuz yerdeki toprağa gönderiyorsunuz ve daha da fazla farkında oluyorsunuz. Derin nefesinizi bir dakikalığına düşünün. Fark ettiğiniz özel bir koku var mı? Etrafınıza baktığınızda daha büyük bir berraklık görüyor musunuz ya da etrafınız değişik görünüyor mu? Daha serin mi? Ya da daha sıcak mı? ne kadar çok duyunuzu kullanırsanız, bu deneyim sizin için o kadar büyük olacak.

Gruplar oluşturmuş insanlar sohbet ediyorlar. Her yıl bu yeri hazırlayan keşişler var. Her şey birden sessizleşiyor. Herkes bir ışık huzmesinin farkına varıyor, sanki her yöne parlayan devasa bir yıldız gibi başlıyor ve bu yıldız o kadar çok parlak ki vadideki her şeyi aydınlatıyor. Vadi ışıkla dolarken, bu sevgi ışığında yıkanın, bu saf bilinçte, bu farkındalık ışığında yıkanın.

Bedeni bu ışıktan dışarıya çıkarken Buddha’nın formunun oluşmaya başladığını görüyorsunuz. Ona yakın kişilerin eğilerek selam verdiğini, olduğu kişiyi, geri dönüşünü, bu deneyimin bütün için anlamını onurlandığını, saygı gösterdiğini hissediyorsunuz.

Ona en yakın duranların arasında hareket ettiğini görüyoruz. Yerinden hiç hareket etmediği halde, dağların yamaçlarında, vadiden yükseklerde birikmiş insanların bile onun dokunmak üzere uzandığını hissettiğini anlıyoruz. Buddha’nın herkesi görme yetisi ve bu uyumu yaratma yeteneği vardır.

Odağınızı bir defa daha değiştirin. Buddha’nın içinde hareket ettiği ışık huzmesi, bir defa daha o kadar parlak bir hale geldi ki, gözlerinizi gölgeye almak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü bu tek bir enerji değil, aşağıya beraber gelirlerken, iki enerji. İkisi de aşağıya iniyor ve ikisi de önünüzde duruyor. İsa da herkesle iletişime geçiyor, buraya gelmeyi, bu törenin parçası olmayı seçen herkese minnetlerini sunuyor.

Her ikisini de gerçekten görüyoruz, en büyük kayalardan birinin üzerine çıkıyorlar, böylece herkesin onları görmesi kolaylaşıyor.

Guatama Buddha konuşuyor:

Wesak full moonDoğum günü kutlamama hoş geldiniz!! Milyonlarca, milyarlarca insanın katıldığı bir doğum günü olan çok insan yok!

Bu, bir araya gelmenin zamanı. Bu, benim aracılığımla kim olduğunuzu ifade etmeye uzandığınız zamandır. Ben sadece bir amplifikatörüm (yükseltici, genişleticiyim). Bu geri dönüşü ve festivale yeryüzünde katılma fırsatını çok seviyorum. Yıl içinde aranızdaki pek çokları aracılığıyla yeryüzünde yürüme fırsatı buluyorum. Bazılarınız benim enerjilerimi hissedebilirsiniz; bazılarınız ise bunun “ben” olduğumun farkında olmayabilir.

Bu geldiğimde, bu zamanda yeryüzünde çok daha fazla denge ve tutarlılık hissettiğimi sizlerle paylaşmalıyım. Bunla söylemek istediğim şudur: Bir dönüşüm gerçekleşiyor, yüksek titreşimler dünyada daha da derinlere demirliyor ki böylece yeryüzünde daha da bütüncül şekilde yayılsınlar.

Geçen yıl, bu demirleri toprağın çok derinlerine yerleştirme sürecindeydik. Ya da buna bir başka açıdan bakarsanız, zamanın başında oraya yerleştirilmiş olanları aktive ediyorduk. Ancak bakış açılarının farklı olmasının önemi yok, önemli olan, bu sayede, bu şimdide kristalin titreşimin burada olmasıdır. Bu size benim ve kardeşim İsa’nın aracılığıyla sunuluyor.

Biz sevgiden konuşuruz. Biz şefkatten konuşuruz. Biz, hayatınızı diğerlerine hizmet ederek ifade etmenizden konuşuruz. Ancak, mesajlarımızdan biri her zaman kaybolup gitmiştir, öncelikle ve ilk olarak kendinize hizmet etmelisiniz. Şimdi aranızda pek çoğunun düşüncelerini görüyorum, “Buddha da ne diyor? Onun her zaman başkalarına hizmet ettiği söylenir.” Eğer tükenmiş ve boşsanız, nasıl başkalarına hizmet edersiniz? Kendi ihtiyaçlarınızı görmezseniz, nasıl başkalarının ihtiyaçlarını görebilirsiniz?

Evet, doğrudur. İnsanlardan duyuyorum ki, bazen başkalarının ihtiyaçlarını gidermek, kendinizinkini gidermekten daha kolay. Belki bu doğrudur. Ama artık olduğunuz kişinin temelini görmezden gelemezsiniz. Kendi ilahi varlığınızın akmasına izin vermeli ve diğerlerine yardım için uzanırken, kendi değerinizi kabul etmelisiniz.

Yıllar, yıllar, yıllar boyunca, hatta milyonlarca yıldır, yeryüzünde yaşadığım zamanlardan beri, titreşim değişti. Yani, bir zamanlardaki hedef nokta, bir başka zamandaki hedef noktayla aynı olmak zorunda değil. Buna rağmen temel her zaman sevgi ve şefkatten oluşur. Bu şimdide yeryüzüne dağıtılacak yeni bir temel yaratıyorsunuz. Bunu nasıl deneyimleyebilirsiniz? Bu ne anlama gelecek?

Şefkati deneyimlemenize izin verin. Kalbimden kalbinize akıtıyorum. İçinizden gelen kendi şefkatinizle genişlemesine izin verin.

Burada, her biriniz kendi sevginizi, şefkatinizi, öylesine büyük ve çok güzel olan ruhlarınızın cömertliğini hissederken, aranızdayım. Bilin ki, sadece ben size vermiyorum, siz de bana veriyorsunuz; ileri ve geri giden bir akım var. Ben sevginizi büyük minnetle alıyorum ve benim hayatımızı ve enerjimi dünyanıza ifade ettiğiniz için size teşekkür ediyorum.

Burada olanlara saygıyla eğiliyorum. Sizleri sevgiyle dolu, şefkatle dolu ve sizin siz olduğunuz özünüzle dolu bir yaşam aramaya davet ediyorum!

Ansalui

İsa konuşuyor:

Ben İsa’nın özüyüm. Bu anda kardeşimle duruyorum ve enerjilerimizi harmanlıyoruz. Yeryüzünde sizin deyişinizle benim yeryüzünde 2000 yıl önce yürüdüğümden de 4000 yıl önce yaşadı ve yürüdü. Bu yıllar sadece rakamlardır. Yeryüzündeki insanlara kendi yaşamlarını anlamaya ya da belirlemeye yardımcıdırlar. Bu şimdide, her yılın bu zamanında geri dönüyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz, çünkü niyetimiz Buddha’nın savunduğu her şeyi, İsa’nın savunduğu her şeyi getirmek ve bu enerjileri birleştirerek, çok daha güçlendirip dünyaya yayılmasını sağlamaktır.

Vesak’ın odağı harmanladığımız iki enerjimizdir. Yüksek Ruhumuz Sananda’nın enerjisinde aynı zamanda İbrahim, Krishna ve Muhammed bulunur. Yani bu şimdide onların enerjileri de mevcuttur. Bunu söylüyorum çünkü Buddha ve benim aramızda bir dini temel var. Ancak ben, gerçekten, gerçekten hepimiz adına konuşuyorum. Biz gerçekten dünyanın ayrımcılığın ötesine geçmesini çok isteriz. Hepiniz insanlıksınız. Hepiniz, dünyanın yaşadığınız bölgesinde, bulunduğunuz kültürde, bunun sizin için anlamının pek çok, pek çok katmanını deneyimleyen, insanlığın size ait versiyonunun ifadesisiniz.

Bu güzel vadide tekrar buradayız ve tekrar sevgi mesajımızı veriyoruz. Buddha’nın biraz önce ifade ettiği gibi, şefkat önce sizi tamamen doldurmalı ki sonra onu dışarısıyla paylaşabilirsiniz ve verecek çok daha fazla şeyiniz olur. Bu yeni titreşim dalgası, dünyaya entegre olurken, her şeyin dönüşümüne yardım ediyor.

İnsanlık olarak yalnız değilsiniz, sadece biz burada olduğumuz için değil, ama sayısız melekler ve ışık varlıkları size sunulmuştur. İnsanlık olarak yalnız değilsiniz, çünkü her biriniz bir bütünün parçasısınız. Fiziksel gerçekliğinizde yalnız ya da soyutlanmış hissederseniz, o enerjiyi kaydırın, değiştirin, onu bıçakla kesin, kabuk gibi soyup atın ve yanımda kardeşimle duran ben İsa’nın birlikte olduğu, dünyaya sevgimizi ifade ettiğimiz bu şimdide bulunun.

Biz, insanların hayatlarındaki zorlukları görüyoruz. Deneyiminiz ne olursa olsun, size koşulsuz sevgimizi sunuyoruz.

Yeryüzünde hareket ettiğim her defasında Sevgi Işığı ve Sevgi Enerjisi üzerine konuşmak üzere bir başka fırsat bulduğumu hissediyorum. Eğer bunun benim bakış açımdan nasıl bir şey olduğunu sorarsanız, şu anda kendinizi içinde bulduğunuz şeydir derim. Bu, koşulsuz sevginin parlayan ışığıdır.

Bu, yeryüzünde bir sebepten dolayı bulunduğunuzu bilmenizdir. Canlı olmayı seçiyorsunuz. Ailenizi, toplumunuzu, kültürünüzü seçtiniz. O yüzden, bu şimdiki anın içine bir nefes alın. Şu anda aracılığımızla gelen, insanlığın tamamının harmanlanmasını ve dengelenmesini içeren ana nefes alın. İnsanlar yeryüzünde yaşayabilir ve birlikte hayatlarını sürdürebilir.

Nerede savaş varsa, oraya barış aşılayın. Nerede anlaşmazlık varsa, sevgi aşılayın. Nerede kargaşa ve acı varsa, oraya denge ve şefkat aşılayın.

Bu yüksek titreşimlerle, artık zıtlığa (düaliteye) girme ihtiyacınız bulunmuyor. Var Olan Her Şey buradayken, sadece bu anda “olmak” fırsatınız var.

Ben, İsa, size bulunduğumuz şimdide konuşmama izin verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Ben kardeşimle el ele duruyorum ve birbirimizin enerjilerini katlayarak büyütüyoruz ve bu vadinin tamamından doğru, bu dünyanın bütününden doğru, her boyutta, her seviyedeki bilinçle dışarıya gönderiyoruz.

(Nefes al, ver)

Bulunduğunuz yer neresi olursa olsun, hayatınızda ne olursa olsun, armağanımızı kabul etmenizi dileriz.

Ansaluia

Yaratan Tanrıça (Kutsal Anne) konuşuyor:

shiva - shakti - universeBir defa daha Ben, Tanrıça ve bir defa daha Buddha ve İsa’nın enerjilerini karıştırdılar ve muazzam bir ışık topuna dönüştüler, bu ışık topu patlayarak dünya çevresinde hareket ediyor, tüm boyutları, tüm bilinç seviyelerini arındırıyor. Bunu yaparak, çok daha fazla denge alanı yaratıyor ve tüm insanlığın entegre olacağı bir potansiyel oluşturuyor.

Bu bir armağandır. Bu armağanın sınırları yoktur. Kalbimizden kalbinize sunulmuştur, aradığınız her şeyi bulacaksınız.

Bazılarınız bu mekânda daha uzun zaman süresince kalmayı seçeceksiniz. Bu enerjiyi hareket ettirebilir, esnetebilirsiniz isterseniz. Ama şimdilik, Var Olan Her Şeye yeniden yükselen İsa’nın ışığının verdiği his var. Buddha da yükseliyor, bilincini yeniden Var Olan Her Şey’e odaklıyor. Burada, vadide, parlayan ışıklar kalıyor ve bu ışıklar sonsuza dek kalacaklar. Odağınızı yeniden Var Olan Her Şeye çevirin.

Bu grupla birlikte geri geldiğinizde, Buddha ve İsa’yı kardeşleri Krishna, Muhammed ve İbrahim’le görüyoruz. Ve onlar Yüksek Ruh titreşimi Sananda ile birlikteler, eğer doğrudan Sananda’ya gitmek istiyorsanız. Şu anda onlardan herhangi biriyle iletişime girmek üzere bir fırsatınız var. Sorularınızı cevaplandırmak için bekliyorlar ya da sadece onların enerjilerinde bulunmak da isteyebilirsiniz.

Sadece denge var. Sadece sevgi var. Sadece şefkat var.

Anlıyorum, pek çoğunuz bu yerde kalacaksınız. Ancak ben yine de yeryüzü hologramını içinden geçirecek bir çember ya da alan yaratacakları da bir araya getireceğim. Grubunuzda bu oluştuğunda, Himalaya dağlarında olanların ne olduğunu ve hologramı nasıl etkilediğini görebileceksiniz.

Yani, eğer seçerseniz, son yıllarda yaptığınız her şeyin nasıl hologramı değiştirdiğini görebilirsiniz. Şunu niyet edin; bu hologram ortaya çıksın, kurduğunuz çemberin ortasında Sananda enerjileri bulunsun ve her biriniz holograma o dengeyi, sevgiyi ve şefkati aşılayın.

Hologram enerjiyi aldıkça, dönemeye ve ışığı çevirmeye devam edecek. Kristalin ağın içinden geçtikçe bir sureti evrene gidiyor, geri kalanı dünyaya gidiyor.

Bu enerji, dünya ile entegre oldukça, önce demirlediğini ve sonra da genişlediğini hissediyorsunuz. Yeryüzüne geldikçe, demirlenmiş olan titreşim bilinçteki tüm boyutlardan geçiyor. O çoktan burada ve onunla bu bakış açısından da birleşiyor.

Bunu yaparken, yeryüzündeki kolektif bilinci temizliyor. Bu fırsatı eski enerjileri temizlemek için kullanıyoruz. Artık hizmeti olmayanları salıverin, sadece bırakın gitsinler. Ve bu olurken, kendi bedeninizde de yeryüzünden yükselen enerjiyi hissedin. Tüm enerji bedenlerinizden geçiyor. Fiziksel gerçekliğinizde demirlemesine, duygusal, zihinsel ve ışık beden enerjilerinize doğru genişlemesine izin verin.

Sürekli değişiklikler yaratıyorsunuz ve bu şimdi burada oluyor.

Eğer Var Olan Her Şey’de kalan enerjiniz varsa, bilincinizin yukarıya çıkıp onu geriye, aşağıya indirmesini sağlayın. Bütün bilincinizi aşağıya içinize toplayın. Tamam, orada kalmak isteyenler bunu yapabilir ama sonunda bütün arta kalan bilincin aşağıya gelmesi niyetimizi tanıyoruz. Fiziksel gerçekliğinize geri dönüyorsunuz ki böylece bu yere bağlanın. Siz bunu yaparken, biz de enerjiyi aşağıya dünyanın içine yolluyoruz. Siz de toprağa enerji yollarken, yeryüzünden yükselenle bağlantı kuruyorsunuz ve bir defa daha tutarlı, stabil, dengeli temeldesiniz. Her şey içinizden yukarıya ve aşağıya doğru hareket ederken, bilincinizin çok daha bütünsel bir biçimde size gelmesine izin verin.

Evet, ailem, yeryüzündeki günlerinizin içinden geçerken, bir yanınızda Buddha, bir yanınızda İsa ile nefes aldığınızı hissedin. Buradasınız ve onlar da sizde dengeyi ifadelendiriyorlar.

İlk olarak ve öncelikle, kendiniz için o sevgiyi ve şefkati hissetmeyi hatırlayın ve sonra da dışarıya yansıtın. Hatırlayın, bu dünyada, bu hayatta, bu zamanda yaşamayı siz seçtiniz ve onu elinizden gelen en iyi şekilde kullanmayı seçin, kim olduğunuzu bilin.

Elinizden gelen en iyi şekilde kendiniz olun, bu olmadığınız bir şey gibi olmaya çalışmak değil, sadece olduğunuz kişi olmaya çalışmaktır. Sevgili, sen olduğun gibi hayranlık uyandırıcısın ve sihirlisin!

Ben her zaman seninleyim ve senin içindeyim!!

Ansaluia

***

Bu kanallık için Shelley Dressel’e, ilettikleri mesaj için  Kutsal Anne, Buddha, İsa ve Kardeşlerine, Sananda’ya ve bu törene katılan tüm insanlığa çok teşekkür ederiz! (goddesslight.net)

Hepinize harika bir Wesak Dolunayı dilerim!

©2016 Mor Alev

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

18 comments

  1. İyi ki varsınız, iyi ki yazılarınız var.

    Yolumu aydınlatıyor ve rehber oluyorsunuz.

    Teşekkürler.

    iPhone’umdan gönderildi

    21 May 2016 tarihinde 18:08 saatinde, Mor Alev şunları yazdı:

    > >

    Liked by 1 kişi

  2. su anda ne kadar muhtesem hıssettıgımı anlatmakta kelımelere ddokmekte zorlanıyorum. cok cok tesekkur edıyorum, sevgılerımle.

    Liked by 1 kişi

  3. Güzel bir duygu ile yazılarınızı oluşturmuşsunuz. Önemli paylaşımlarınız için teşekkür ederim. Umarım bu şekilde devam edersiniz.

    Beğen

  4. Gectigimiz persembe bir grupla frig yolunu yurumeye gittim. Oyle aksilik oldu ki gruptan ayrilip kendimi badka bir otelde ici daha once gormedigim kadar etkikeyici ve buyuk buddha heykelleriyle dolu bir spa thermal oyelde buldum. Tek basima hic bilmedigim bir sehirde yek basima bir otelde.. Sabah aksam o gorkemli buddha ya bakarak yuzdum. tam 2 gun! yasamadigim meditasyon deneyimi yasadim buddha iile.. Tesekkur ederim gecen haftalarda dogumgununu bir rituelle kutladigim sevgili buddha bu hafta bana bir hediye sundu… Ne yapmak isterken beni nasilda oraya cekti ve inanilmaz sprituel bir deneyim ve kisa bir tatil yasatti.. Dogru dusunuyorum dogru hissediyorum dogru yoldayim tesekkur ederim diyorum.. Sevgiker herkese dengeli bir hafta diliyorum

    Liked by 1 kişi

  5. sevgili mor alev
    derinlesirken evrensel yasalar dusuncesi karsima cikti ve yazilarinizi tararkem 13 yasayi anlatan bir yazi dizisine baslayacaginizi soylediginiz linki buldum fakat sitede “evrensel yasalar” calismanizin diger baglantilarini bulamiyorum. 21 ayri yazi var ama bahsettiginiz yazi dizisi degiller. ayri bir bolumde mi acaba?

    Beğen

    1. Sevgili Bilge, o başlangıç yazısından sonra Sanat Kumara bu dizinin henüz bu okuyucu kitlesi için uygun olmadığını, enerji ve bilinç açılarından hazır olunduğunda 13 kanunu ileteceğini bildirdi. Hala bekliyoruz! Sevgilerimle

      Beğen

  6. Mor Alev merhaba, muhteşem bir yazı oldu gerçekten kalbine ve ellerine sağlık. Dün akşam yazıyı okudum meditasyonu yaptım, muhteşemdi ama sabah kalktığımda farkındalığıma rağmen bu sabah ilişkimde rahatsız olduğum beni üzen bir şeyin bilmem kaçıncı kez tekrarlanması üzerine ilişkimi bitirdim haliyle suçladım, kızdım fakat şu an verdiğim tepkiden dolayı kendimi suçluyorum ve bu duygu fena sardı beni yükselme sürecini baltaladığımı ve karşı tarafa kendini kötü hissettirdiğimi düşünüyorum daha farklı halledebilirdim, sonlandırsam bile böyle yapmamalıydım diyorum ve bütün zihnim bunla doldu atamıyorum.

    Dün gece de Tanrıçanın İlahiyet halinize de, insan halinize de uzanıyorum, sarılıyorum dediğinde insan halimde sevgi hissedemedim, ilahiyet halimde o sevgiyi alıp yaşıyorum ama insan halimde yapamıyorum bugün yine denedim olmuyor. Bunun sebebi ne olabilir? Kendimde memnun olmadığım durumlar olması olabilir mi?

    Beğen

    1. Sevgili Zeynep, insan benliğinizin bu sevgiye layık olmadığına inanıyor olabilir misiniz? Bence çalışmayı tekrarlayın. Özellikle şu bölümü: “İşte böylece, derin bir nefes alın, bedeninizde aşağılara kadar nefesi indirin. Biraz önce söylediklerim sizinle aynı titreşimdeyse, onu içinize nefesinizle çekin ve genişlemesine izin verin. Eğer salıverilmesi gereken bir şey varsa, bir dakikanızı verin, nefesinizi verin (üfleyerek ya da sesli nefes vererek) ve onu bırakın, salın.

      Bu anda bir defa daha içinizde aşağılara kadar nefes alın, enerjilerinizin içinizde merkezlenmesine izin verin, enerjiyi yeryüzünün derinliklerine gönderin ve böylece genişleyebilir ve yeryüzüne demirleyebilirsiniz. Şimdi bunun içinize geri dönmesine izin verin, hemen sonra ışığınızı ve enerjinizi yüksek benliğinizin içine genişleyene dek yukarıya gönderin.

      Bu yere ulaştığınızda, etrafınıza bir bakın. Bazen dağınık ya da kalabalıklaşmış olabilir. Size artık hizmet etmeyen her şeyi eleyin. Belki bunu denerim, belki şunu denerim diye sakladığınız o kadar çok şey var ki, köşelerde kenarlarda, onları da eleyin. Eğer yine geri gelirlerse, siz hayatınızda yeni bir noktada olacaksınız ve yeni bir bakış açısıyla ona geri dönebilirsiniz.”
      Salıverin. Suçluluk duygusunun hizmet ettiği bir şey yok ve özür dileyebilir, yanlışı ilişkiyi yeniden başlatmadan düzeltebilirsiniz. Aslında bu tam da yazıda bahsettiğim zıt kutupların patlamasına benziyor. Hani beyaz köpükleri yaratan enerjiye… Sevgilerimle

      Beğen

  7. Sevgili Mor alev ben de bu muhteşem çalışmayı yaparken öyle güzel bir sevgi ve coşku selinin ortasında buldum ki kendimi bir daha o eski düşük frekanslara dönmemin imkansız olduğuna bile yürekten inandım.Ama çok kısa bir süre sonra yukarıda Zeynep Hanımın bahsettiği gibi ben de hayatımda tekrar eden ve artık tamamen bittiğini düşündüğüm son derece dünyevi bir sorunla yeniden yüzyüze kaldım…Hiç beklemediğim bu durum karşısında maalesef enerjimi koruyamadım..Çalışmayı tekrar yaptığımda yine benzer bir yükseliş ve sevinç dalgasını çok kolay yakalasam da sorun yaşadığım durum ve kişiyle ilgili salıverme denemesi yapmak istediğimde yeniden hayalkırıklığı öfke ve çaresizlik enerjisine saplandım çok sert bir şekilde… bu iki uçta gidip gelmek çok yorucu ve üzücü gerçekten benim için…Bu durumda ek bir tavsiyen olabilir mi yoksa sonuç alana çalışmayı bu şekilde sürdürmeliyim…Çok çok teşekkürler ve sevgiler…

    Beğen

    1. Sevgili Nisan ve Zeynep, aslında yaşadığınız yazının en başında bahsettiğim aşırı uçlara gidip gelmekten başka bir şey değil. Bu ikisini ancak barıştırarak huzur bulabilirsiniz. Olumsuzluğa sadece ego (küçük benliğimizin bir parçası) yapışır. Çünkü sonsuz benliğimiz (ya da yüksek benliğimiz) ne üzülür, ne endişe eder, ne de telaşlanır. O her zaman bir fırsat daha çıkacağını, kontrolün kendinde olduğunu, sevildiğini, zamanı yönetebileceğini, istediği her şeyin yaratıma girebileceğini bilir, rahattır, huzurludur. Peki, burada gerçekten üzülen kim? Siz değilsiniz. Egonuz. Şu anda salıverme çalışmalarına geri dönmeniz faydalı olacaktır. Zeynep’e de Kutsal Anne’nin bölümünü salıverme ve arınma içerdiği için kopyalamıştım. Ama bundan başka bir sürü yöntemi en tepedeki “yöntemler” menüsünde bulabilirsiniz. Bakın, bu takıntıları temizlemeden bu eşiği atlayamayacağız. O yüzden ne kadar çabuk temizlersek, o kadar rahat bir şekilde ilerleyeceğimize inanıyorum. Yani, bu dolunaya teşekkür borçluyuz ki yıllarca baskı altında, gizli saklı kalacağına, faydasız duygular, tavırlar, inançlar, alışkanlıklar ortaya çıkıyor. Size başarılar dilerim. Sevgilerimle

      Beğen

  8. SevgiliMor Alev,
    Bende yaptım. Farkındalık
    Meditasyonumu hergün düzenli
    yapmaya devam ediyorum
    . Dün gece rüyamda
    Yükseldiğimi söylediler heryer kımızı ışıklarla aydınlatılmış ışıl ışıl bir yerdi

    Beğen

  9. Merhaba 21 mayıs benim dogumgünümdü 17 mayistan 7 haziran kadar süren uşutme ile başlayan bol ağrılı:) sancılı surunmeli bol çalkantılı harika gunler yaşadim.Bu yazının zamansiz olması simdide yeni bir bilinçle dogumgunumu kutlamama ve üstümde kalan yükleri atmama yardımcı oldu hem birçok soruma cevap hem de gözyaşlarından acı bilincini aldı.Teşekkürler. Acının yakıştıgı yer minik yeşil biberler herşeyi üstumüze almayalım.Sevgiler

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.