Herkesin sorduğu soru, daha doğrusu bize her zaman sorulmuş olan soru şuydu; “Doğru yolda mıyım?” Aslında bu soru, birkaç şekilde ifade edildi. “Benim görevim, amacım nedir?” sorusu ise, içlerinde en fazla dile getirilen soru şekliydi. Şu anda, yani sizin “sene” dediğiniz zamanın başlangıcında, gelin bu konuyu iyice gözden geçirelim ve yanlış anlaşılmaları bertaraf edelim. Yeryüzüne gelme amacınızın gerçekten ne olduğunu anlamanız için en uygun zaman şimdidir.
Öncelikle şu noktaya işaret etmek istiyoruz; Hepiniz kendinizi, “önemli bir şey başaramayan birisi” olarak görüyorsunuz. Bu bakış açınız, görecelidir. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırıyorsunuz. Sizin Dünya’ya olan etkinizi (katkınızı) değerlendirebilmeniz, mevcut farkındalık seviyenizle mümkün değildir.
Hepiniz yapmanız gereken şeyleri, bir başkasının yaptığı gibi yapmak “zorunda” olduğunuzu düşünüyorsunuz. O halde size şunu söyleyelim; Şayet siz bir başkasının yaptığı şeyi yapacak olsaydınız, o zaman sizin yapmanız gereken şeyi yapacak olan “başka” birine ihtiyaç olurdu. Bu Evrenin, hata yapma veya çözülmesi gereken şeyleri bir kenara bırakma alışkanlığı yoktur.
Sizin anlayabildiğiniz şeyler makul ve mantıklı olan şeylerdir. Ancak görüş alanınız, sizin “zorunluluk” olarak gördüğünüz şey tarafından tamamen örtülmüşse, o mantığı bile anlayamazsınız. Çünkü sizin deyiminizle “gözünüzü ağaçlara dikmekten, ormanı göremezsiniz”. Doğada zaman geçirmenizin, Meditasyon veya benzeri şeyler yapmanızın sık sık vurgulanma nedeni budur.
Şimdi “amaç” olgusuna bir göz atalım, onun gerçekten ne olduğunu bir kavrayalım ve amacın yerine getirilmesi için yeni bir başlangıç yapalım. Bu konuyu, yaşam denilen cümbüşün içinde hangi yeri doldurursa doldursun, herkese mantıklı gelecek şekilde şöyle açıklayabiliriz;
Öncelikle içinde yer aldığınız bu yaşamın, organik ve sürekli değişen bir dünya olduğunu anlayın. Her bir an, bir öncekinden tamamen farklıdır. Ve siz sadece şu anı yaratabilirsiniz. Bu an, tüm anların en önemlisidir! Ve ne mutlu size ki, içinde kendinizi bulduğunuz tek an şu andır. Ve diğer herkes ne kadar şanslı ki, tam da bulunduğunuz yerde ihtiyaç olan şeye sadece siz sahipsiniz.
Öyleyse sizin amacınız (göreviniz) nedir? Amacınız, şu anda nasıl yapılacağını bildiğiniz şeyi en iyi şekilde yapmaktır. İnsanların tam da bunu yapmaları için “programlanmış” olduklarını söylersek, bu sizi şaşırtır mı? Hatta genel olarak etraflarındaki kişilerin en yüksek hayrına hareket edecek şekilde programlanmış oldukları? Siz bu programa, “doğru şeyleri yapmaya çalışmak” diyorsunuz. Peki, ya “tamamen yanlış anlaşılma” korkunuz ortadan kalkmış olsaydı, o halde böyle bir durumun sizi neler yapmaya yönlendirebileceğini sadece hayal etmeniz bile yeterli olacaktır.
Evet, başkalarının yanlış yönlendirmesiyle tamamen yolundan sapmış olan kişiler de var. Ancak bu kişilerin sayısı, sizin düşündüğünüzden çok daha az. Yani terazinin ibresi, sizin tarafınızda (yolundan sapmayanların tarafında) duruyor.
Öyleyse “doğru yolda” kalmanızı ve “doğru şeyler” yapmanızı sağlayacak olan bu Yeni Yıla, ya da herhangi bir yeni yıla girerken, şöyle bir öneride bulunalım; Lütfen aşağıdaki cümleleri içinizden tekrarlayın. Çünkü bu durumu, en iyi bu şekilde anlatabileceğimizi düşünüyoruz.
Ben, yapılması için önüme konulan işi yapmak üzere burada bulunan kişiyim. Çünkü bu işi burada benden başka yapacak kişi yok ve bana tahsis edilen yer burası. Sahip olduğum şeyle (yeteneğimle) nasıl yapıldığını bildiğim işin en iyisini yapacağım. Benden beklenen sadece bu kadar ve bu da yeterlidir. Ben yeterliyim. Bu yaşam ve bu yaşam fırsatı için müteşekkirim. Ve hem kendim, hem de tüm yaşam için, yaptığım şeyin en iyisini yapacağım. Bu benim, Özgür İrademle kabul ettiğim amacımdır.
Gördüğünüz üzere değerli dostlarımız, şayet Evren orada olması gereken birden fazla aynı kişiye ihtiyaç duysaydı, orada ihtiyaç kadar aynı kişiden olurdu. Ve şayet size bulunduğunuz yerde ihtiyaç olmasaydı, o zaman başka bir yerde olurdunuz.
Dolayısıyla sizi kutlarız, tebrikler! Bu olağanüstü yolculuğun, hemen dönemecin ardında bulunan yeni bir etabına başlamak üzeresiniz. Ve artık tüm bu gereksiz “sizden beklenen şeyleri” sırtınızda taşımak zorunda olmadığınızı anladığınızdan dolayı, bu etabın da tadını sonuna kadar çıkarabilirsiniz.
Mutlu Yıllar!
Arkadaşlar, gördüğünüz gibi bu dönem Konsey ve Ron fazla mesai yapıyor. Ben de öyle! İlginç, çok ilginç bir seneye girdiğimize içten inanıyorum. Bu mesaj için Konsey’e ve Ron Head’e ve çevirisi için Mor Alev Dostuna çok teşekkür ederiz. (ronahead.com)
Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı©2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2016 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
2015 yılı ocak 4 sadece bir gün sitede kalan yazıyı lütfen tekrar yayınlarmısınız teşekkür ediyorum sevgilerimle…
BeğenBeğen
Sevgili Fehmiye, blogdaki her yazı her zaman blogda kalıyor. Yani silinmesi söz konusu değil. son 20 makaleye baş sayfada yeni yazının altındaki başlıklardan ulaşabilirsiniz. Arşivlere sol sütundaki kategorilerden, takvimden ya da “arşiv” butonundan girebilirsiniz. Sol sütunda yer alan anahtar kelimelerden ilgili olanına tıklarsanız, içinde o konunun geçtiği bütün yazıları göreceksiniz. Aynı şekilde, sağ üst köşedeki arama kutusunu da kullanabilirsiniz. Yani eski yazılara gitmenin çok çeşitli yolları var. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Mor Alev,
Yine harika hissetiren bir yazı. Emekleriniz için çok teşekkürler..
BeğenBeğen