Dolunay Başak’ta, ama olanlar bundan çok daha fazlası! – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

FLAME by Vaclav Vaca ©1991Artık yaşanılan zamanlar öyle değişti ki, eskiden sadece dolunayın ve etrafındaki önemli bir-iki açının enerjisinden bahsederdik, bu ay ise inanılmaz açılar ve enerji girişleriyle toplu evrimleşmeden bahsediyoruz. Hem de hızla! O yüzden bu yazıda klasik açılar ve gezegenler detaylarını dışarıda bırakarak doğrudan enerjilerden bahsedeceğim. Burada yazanlar elbette astrolojiye ve sezgisel öngörülerime dayanıyor.

Büyük Resim:

Dün sabah yayınlamış olduğum yazıda, Brenda Hoffman’ın Işık Rehberleri sahne hazırlığındaki aktörlerden bahsediyor. Bu benzetmeyi bütün bir yeni ayı tarif ederken kullanmıştım. Yani bu konuda hedeften vurmuşuz arkadaşlar. (Bağlantısı burada)

Yeni ay yazılarının geçerliliği bir ay boyunca sürer. Yani bir sonraki yeni aya kadar, hep beraber “kalabalık pazaryeri” çadırımızı kurduğumuz yer olacak ve gösteriye hazırlanmaya devam edeceğiz. Bu da bana şunu söylüyor: Yaşadığımız her şey göz önünde olacak, toplu tepkiler, bireyleri izleyen topluluklar, ya da toplumu izleyen bireyler… Buna dikkat edin, gizli bir şey kalmıyor.

İkinci olarak yapacağım yorum ise şöyle: “Pazaryeri” sembolü ile banka, para ve şirketlerle alakalı gelişmeler öngörmüştük. Biraz önce, doların değerinin ulaştığı yeni bir rekoru gördüm. Bankaların sağlıkları ile ilgili haberler ortalıkta uçuşuyor. Bu konularda gelişmeler devam edecek.

Şimdi, bu ayın enerjilerinde bir süre yüzdükten sonra, “bu ayın Kova mı, Balık mı?” olduğu konusunda çok daha fazla fikrimiz var. Bence ikisi de değil. Bu tamamen bir geçiş ayı, iki büyük çağ arasında bir köprü, bazıları için kıldan ince, bazıları için ateşten, diğerleri içinse rahat ve manzaralı bir köprü. 2000 yıllık Balık çağının tamamen bitişi, 26.000 yıllık Kali Yuga’nın alışkanlıklarının sona erdiğinin ilancısı ve eğer kolektif olarak izin verirsek, Kova çağının başlangıcı. Bu durumun 18 Nisan’daki Koç Yeni Aya kadar devam edeceğini düşünüyorum. 26.000 yılda kolektif bilinçte ve ruhlarımızda öyle yaralar açtık, öyle zararlar verdik ki, arınmak için daha kaç doz enerji fırtınası gerekecek bilmiyorum. Sanırım bu konu da önümüzdeki aylarda biraz daha netliğe kavuşacak.

Bildiğim şey şu: Kutsal olan kadın ve erkek enerjilerini binlerce yıl boyunca zıtlığın en negatif yönüne gömdükten sonra, bu enerjileri yeniden benimsiyoruz ve kutsallaştırıyoruz. İşte o yüzden bu sene gerçekleşen Mars ve Venüs’ün sevgi yürüyüşü büyük bir önem taşıyor. Nasıl bir zamanlamaysa, bu konuda yazdığım gün, bu ülkede büyük ses getiren bir vahşet yaşandı ve o hafta sonu sokaklarda kutsal kadını ve erkeği isyan halinde gördük. (Bağlantısı burada)

FreedomSizlerden şöyle bir şey hayal etmenizi rica ediyorum: Sezgilerin olağanüstü yükseldiği bir dünya düşünün. Yani, işyerinizdeki kişinin, televizyondaki siyasetçinin, gazetelerdeki köşe yazarlarının, muhabirlerin ya da aile fertlerinizin ilettiği bilgilerin enerji alanını anında okuyorsunuz. Ve önemli olan şey de şu: Gelen bilgiyi göz ardı ETMİYORSUNUZ. Bu size, şimdiye kadar yaşamadığınız bir “doğruyu yalandan ayırma” özgürlüğü sağlar. Yani sokak diliyle, palavralara pabuç bırakmazsınız. Sadece size doğru gelen yöne gidersiniz ve gerçek olanı kabul edersiniz. İşte gittiğimiz yön bu!

Uranüs-Plüton kare açısının sonuncusuyla bu evreye gireceğimize inanıyorum. Yedinci ve son açı, yedinci çakra olarak da bilinen taç çakrayı tamamen aktive edecek. Bir şeyleri, tam olarak beyninizle analiz etmeden, kalpten bileceksiniz. Gelen bilgiyi kabul edip etmemek, yani bu aktivasyona aktif katılımcı olup olmamak size kalmış! Ama eğer bu bilgileri, bu yükselmiş yeteneği kabul ederseniz, işte o zaman hayatların ne kadar değişeceğini bir düşünün. Size kimse yalan söyleyemeyecek, siz de kimseye yalan söyleyemeyeceksiniz. Bence asıl bu yetenek devrimlere yol açacak. Bu dünyanın şu anki haliyle hileli yönlendirmelerle yönetildiğini biliyorsunuz. Örneğin, bir reklam size belli bir ürünün ya da hizmetin faydalarından bahsediyor ama siz o faydaların tamamen uydurmaca olduğunu, o ürüne ihtiyacınız olmadığını anlayacaksınız. Diş macununun diğerlerinden farkı olmadığı, bankanın sizi rahatlatmak yerine haksız kurallarla borca soktuğu, o şampuanın saçlarınızı geri getirmeyeceğini göreceksiniz… Buna ne dersiniz? Büyük bir yaprak dökümü yaşanacak ama bunun sonucunda insanlar dürüstlüğü öğrenecek. Kurumlar, inançlar, şirketler, devlet yönetim tarzları ve hatta aile yapıları değişecek. Güven hissi geri gelecek. Dürüstlük ve güven olmadan barış ve huzur nasıl düşünülemezse, bu iki çok önemli nitelik sayesinde huzur kendiliğinden gelir.

Detaylara düşkün, ev ödevini özenle yapan titiz Başak isyan etmeye karar verince:

Şimdi, büyük resimden bugüne dönelim. Dolunay bu akşam saat 20.06’da (İstanbul) gerçekleşecek. Bu enteresan bir dolunay. Aslında Başak’tan çok, Mars, Uranüs ve Chiron enerjisi taşıyor. Bu gece ve önümüzdeki günlerde, Başak ve dolunayın ışığı sayesinde bütün eksikleri, değişmesi gereken şeyleri ve hataları en ince detayına kadar göreceğiz. Bu da büyük aydınlanma demektir. Ve bunu tek başımıza karanlıkta yapmayacağız. “Pazaryeri kalabalık”, yani burada hep beraberiz ve değişim için kolları sıvayacağız. Ayın güney düğümündeki Mars ve yakınlardaki Uranüs kesinlikle “isyan” enerjisini getiriyor. “Ben eski düzeni istemiyorum!” diyor. Ama Başak baştan savma isyan etmez. O detaylara dikkat eder, planlar ve öyle isyan eder.

Arkadaşlar, hiçbir yere gitmeyen işiniz, bunaldığınız ilişkileriniz, tek taraflı dostluklarınız, baskıcı aileniz, içinize sinmeyen bir eviniz, vs. varsa, burada seçenekleriniz olduğu bütün netliği ile karşınıza çıkacak. İki şekilde isyan edersiniz. Ya “isyan ediyorum ve ben bu durumu düzelteceğim” diyerek Başak titizliği ile bir hareket planı yapar ve var olanı şifalandırırsınız; ya da “isyan ediyorum ve ben bu durumu arkamda bırakıyorum” der, yeni seçeneklere uzanırsınız. Bunların ikisi de geçerli seçimlerdir.

Şimdi, rolleri tersine çevirelim, belki baskıcı ebeveyn, eşini bunaltan anlayışsız eş, zorba işyeri yöneticisi, kırık dökük eviyle kiracıyı sömüren kişi sizsiniz ve bütün bunları farkında olmadan yapıyorsunuz. Bir isyanla karşılaşırsanız şaşırmayın.

Her zaman yazarım, yine kendimi tekrarlayacağım, evren öyle güzel bir düzende işliyor ki, sert açıların yanında her zaman yardımcı açılar var. Ne yöne giderseniz gidin, bilin ki, Jüpiter Uranüs’le olumlu açıda ve isyankâr olana yardımcı oluyor. Tatlı bir ateş üçgeni hepimize yeni fırsatlar, sevgi, umut ve başarı sözü veriyor. Başak detaycılığı sayesinde bütün pratik sorunları çözüyorsunuz, yani isyanınız yüzünden evsiz, işsiz, sevgisiz kalmıyorsunuz.

Toplumsal açıdan bakarsak, Mars savaşçı, Plüton devasa değişim gücü ve Uranüs devrimcidir. Bu üçü bir arada bize neler getirecek, hep beraber göreceğiz.

Bugün, buraya uzun zamandır paylaşmak istediğim bir şarkıyı ekliyorum. Uranüs-Plüton açısının köklerinin 1960’lara dayandığını ve o zaman başlattığımız evrimleşmeyi şimdi tamamına erdireceğimizi düşünürsek, bence bu zamanın ve enerjisinin ruhunu çok iyi yansıtıyor.

Şifa, şifa, şifa…

Yaralı şifacı Chiron’un yine başrollerden birini kaptığını söylemiştim yukarıda. Bu hafta Başak Dolunayı ile şifalanması gereken en küçük detayları bile gördükten sonra, Güneş Chiron’la Cumartesi günü bir araya geliyor. Eski ve yeni bütün yaralar yeniden göz önüne seriliyor. Bir defa daha bütün o yaraların temizlenip sarılması konusuna yöneliyoruz. Unutmayın, yaraların düzelmesi için önce cerahatin akması gerekir. Bunu hem duygusal hem de fiziksel açıdan görebilirsiniz. Bu zamanda detoks gerekliliği, bağışıklıkta bir düşüş (grip salgını vs.) mümkündür. Ruhsal açıdan arınırken, fiziksel olarak da bu arınmaya eşlik edeceğiz.

Hatırlayın, en fazla şifa görmesi gereken tarafımız, kendimizle olan paramparça ilişkimizdir. Pişmanlıklar, kendinize aşırı sert davrandığınız konular, vücudunuzun beğenmediğiniz yönleri, özsaygı, öz sevgi, özgüven eksiklikleri şifalanmak için ortaya çıkacak. Kendinizi Chiron’un da yardımıyla kucaklayın dostlar ve bir defa daha kendinize “Kim ve ne olursan ol, seni seviyorum, sen bensin, ben de senim, en yakınım, beni en çok seven Tanrı parçamsın. Ben benim en yakın dostu olmak istiyorum, gölgeler ve pişmanlıklar umurumda değil. O hatalarla bu güne geldik, büyüdük ve geliştik. Kendimi affediyorum ve olduğu gibi kabul ediyorum” deyin.

Sabian Sembolü: “İpek dantel süslü mendil”

Dolunay hakkındaki son sözü Sabian sembolüne bırakmaya karar verdim çünkü o mendille bir döneme iyisiyle kötüsüyle veda ediyoruz. Geriye dönüp neler öğrendiğinize, nasıl geliştiğinize bakın ve kendinizle gurur duyun. Bu vedayı tek başımıza yaşamıyoruz, devasa yeryüzü topluluğunun bütün bireyleri bizimle.

Toparlarsak:

Bu geçiş dönemi, öğretmenim Tom Lescher’ın dediği gibi, acemi birlik eğitimine benziyor. Aşırı arınma, aşırı çalışma, uykusuz geceler, yorgunluk, zaman zaman kendinden şüpheye düşmek… Sahneyi yeni astrolojik yıl için hazırlıyoruz. Koşturuyoruz, prova yapıyoruz, bazı şeyleri beğenmeyip değiştiriyoruz.

Aşağıda eski bir filmden bir parça veriyorum. Belki Subay ve Centilmen’i seyretmişsinizdir. Seyretmeyenler için söyleyeyim, çok zorlu bir eğitim döneminden geçen acemiler, en sonunda kendilerinin en iyi versiyonu olarak yeniden doğuyorlar.

Evren ve kalbimiz bizi bu başçavuş gibi zorluyor. Aşağıdaki sahne sizi korkutmasın, ev ödevinizi yaptıysanız diğer acemiler gibi baloya gidebilirsiniz. Ödevinizi yapmadıysanız, pes edip bırakabilirsiniz, o zaman yarım kalırsınız. Ya da inatla bu yolda kalırsınız ve çok kısa bir sürede ödülleri toplarsınız. Ben insan zamanıyla gerçekten kısa bir süreden bahsediyorum. Aslında, bu sahne beni güldürdü bile. Bazen de, öyle saçma şeylere inanıp, öyle gereksiz şeylere tutunuyoruz ki, Evren çavuş gibi bağırmak zorunda kalıyor!

Sizinle birlikte yedi buçuk milyar insanın aynı enerjilerin etkisi altında olduğunu unutmayın. Birliktelik bilincinin neleri hareket ettirebileceğine şaşıracaksınız.

Michael’ın bu dönem için verdiği yöntemler her zamankinden daha geçerli. (Bağlantısı burada) Lütfen her gün sessizliğe, kalbinizi dinlemeye ve enerjik hijyeninize biraz zaman ayırın.

Daha tutulmalar ve ekinoks var… Burada bu konularda yeniden konuşacağız.

Mutlu bir dolunay diliyorum.

Mor Alev

©Mor Alev 2015

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

14 comments

  1. Teşekkürler Mor Alev, algımda ve bakış açımda öyle değişiklikler yaşıyorum ki sayenizde… Kendimi şanslı hatta ve hatta seçilmiş gibi hissediyorum. Paylaşılan bu bilgilere ve mesajlara ulaşmış olmak (bu zamanda) diğer ulaşanlarla birlik içinde olmak ( belki şu an tek başına, koltuğumda oturmuş yalnız olsam da) aslında bilinmeyen, gözle görünmeyen bir topluluğun içinde sevgiyle oldugumu buram buram bana hissettiriyor. Yaşamın sadece dünya yaşamı olmadığı, günlük telaşelerin olumlu olumsuz bize” Aç gözünü artık ve asıl olanı gör ” dediği durumlar oldugunu, Icebergin gözüken kısmını değilde, altını, asıl hazinenin altta oldugunu anlamaya, idrak etmeye yardımcı olan siz Mor Alev, Mor Alev dostu ve şimdiye kadar yaşamım da kim bana iyi veya kötü yardımcı olduysa şükranlarımı sunarım.
    Şimdi ki bu ruhsal ve enerjisel olgunluğa erişebildiğim için ve daha cok yolumun olduğunu ama artık sayenizde ( Yaratan, meleklerimiz, üstadlar, rehberlerimiz, konsey ) güvenle yol aldığımı biliyorum.
    Size burdan yapabileceğim Sizleri Cok Sevdiğimi yazmak ve sevgimi sizlere yollamak. Kabul etmeniz dileğiyle ❤

    Beğen

  2. Sevgili Mor Alev, siz burayı okuyanlar için öyle yakın ve öyle rahatlatıcı bir platform sunuyorsunuz ki, buna kesinlikle paha biçilemez diyorum ben. Çok önemli bir misyonunuz olduğunu düşünüyorum. Bazen yazılarınızı iki kere okuyorum ve her seferinde daha önce keşfetmediğim anlamlar çıkarıyorum. Yolumu aydınlatıyorsunuz. Yazılarınızın içinde kayboluyorum. Size ne kadar teşekkür etsem kesinlikle yetmez. Birşey sormak istiyorum. Bu gece dolunay için önereceğiniz bir meditasyon varsa bizimle paylaşır mısınız? Çok teşekkür ederim. Tüm kalbimle. Sevgiler.

    Beğen

    1. Sanırım bu sene her fırsatta Michael’ın huzur ve barış taşıyan güzel nefesini önereceğim. O kadar arındırıcı, sevecen ve yumuşak bir enerji ki, ben şimdiden müptelası oldum. Hem salıvermenizi kolaylaştırıyor, hem de öz sevginizi güçlendiriyor. Sevgilerimle…

      Beğen

  3. YARDIM RİCA EDİYORUM..sevgili moralev aylardır büyük bir heyecanla takipteyim.. ruhsal anlamda kendimde birçok şeyi geliştirdim ve çevremde ve hayatımda bir çok gelişmelere tanık oluyorum.iş hayatım değiştirdim.. mutluyum… fakat sizden ve tüm takipçilerden yardım rica ediyorum..eşim dişil enerjiye çok saygılı sakin ruhlu birisi .. fakat annesine bağımlılığından ve hep onun korumasından annesi ölünce kendini koruyamadı parasını kaptırdı.. alacaklarını alamıyor ve tüm mallarının gelir yolları tıkalı.. iş yolları tıkalı .borç içinde… ve şu an ağır depresyonda ..sabah uyandığında soğuk terler döküyor ..kalbi sızlıyor.. cipram vermiş doktor 10 gündür kullanıyor.. geçen gün galiba kalbi durdu yatarken gözleri kocaman açıktı ben bağırınca kendine geldi..bana bir melek olduğumu söylüyor .. nefes ve esma yaptırıyorum ancak onun adına üzülüyorum.. bir an önce atlatması için HERKESTEN.. yardım, şifa diliyorum..

    Beğen

  4. Sevgili Mor Alev ,
    Tam da bulunduğum durumu aktarmışsınız.İsyan enerjisi ni yaşamımın her alanında fazlasıyla yaşıyorum.Herseye karsı isyan durumundayım.Etrafımda bulunan herseye herkese karşı.O kadar yoğun almalıyım ki bu isyan enerjisini Sevgilim bile benden ayrıldı .
    Yazınız bende olan bitenleri açıklığa kavuşturdu.İsyan edince Allahın beni sevmeyeceğini dahi düşünüyordum.İnsanların kalplerini de kırmağa başlamıştım çünki.
    Umarım en yakın zamanda bu olumsuz enerjiler terk eder ve tekrar dingin ruhuma kavuşurum
    Sevgilerimle…

    Beğen

    1. Sevgili Şerife,
      Öncelikle bu enerjiler kesinlikle ama kesinlikle olumsuz değil. Neden Evren bize olumsuz enerji yollasın? Evren’in bizden zoru mu var? Yoksa Evren sadist mi? Olur mu öyle şey? Evren bize gereken değişiklikleri yapalım diye enerji yolluyor. Neye isyan ediyorsanız, o şeyi değiştirmeniz gerekiyor. Yaratan neden kendi çocuğunu sevmesin, neden cezalandırsın? Böyle bir şey mümkün mü? Bunlar tamamen yanlış inanışlar. Siz kendi değerinize inanmıyorsunuz. Eksiksiz her birimiz, her şeyin en iyisine layığız. Siz de diğerlerinden ayrı değilsiniz, değerlisiniz ve seviliyorsunuz. Eğer o mükemmel deneyimleri yaşamıyorsak, bu kendi değerimize inanmadığımız içindir.
      Lütfen ne değiştirmeniz gerekiyorsa ona odaklanın. “Enerjiler isyan edeni destekliyor” diye yazmışım bu yazıda.
      Bakın, aylardır, hatta iki senedir aynı şeyi yazıyorum. Değişim sizden başlar. Daha on gün önce “çözüm odaklı olun” diye bir yazı yayınladım. Sizi sevenler, siz mutlu olduğunuzda mutlu olurlar. Koşulsuz sevgi bunu gerektirir. Arada kırılanlar, kendileri neden kırıldıklarını düşünüp ders alacaklardır, bu da bizim yaşam kontratlarımızda var olan maddelerdendir. Yani, diğer kişilerin kendilerini geliştirmelerine de yardımcı oluyorsunuz. Ancak, siz sadece onlar için fırsat kapısını aralayabilirsiniz, o kapıdan içeriye adım atıp atmamak onların seçimidir. Başka insanların deneyimlerinden ve duygularından siz sorumlu değilsiniz. Siz sadece ve sadece kendinizden sorumlusunuz. Değişiklikleri kibarca ve zarafetle yapabilirsiniz, eminim bu beceriye sahipsiniz. Savaş boyaları sürmeden de isyan edilebilir.
      Sevgiyi, saygıyı, güveni, emniyeti dışarıdan beklemeyin. Siz önce kendinizi sevin. Dış sevgi de kendiliğinden ve bu sefer çok sağlam temellerle gelir. Dingin ruhunuza kavuşmak için bu yazının en altında vermiş olduğum bağlantıdaki yöntemleri uygulayın ve meditasyon yapın.
      Sevgilerimle…

      Beğen

      1. Sevgili Mor Alev çok teşekkür ediyorum Size,
        Dediğiniz gibi ben kendimi sevmiyorum ,Hayatım boyunca hep öncelikli olarak başkalarını daha çok seviyorum.Annem ,babam ,işim özel hayatıma giren kişiler hep onaları kendimden daha cok sevdim ve hayatımı onların öncelikli mutluluklarına göre yasadım.Onların mutluluğu benim mutluluğum ,onların üzüntüsü benim üzüntüm oldu,
        Sevgili Mor Alev bencillik midir kendimi sevmek ?bencil mi olurum ?
        Kendimi sevmeği nasıl basarabilirim öğrenebilirim ?
        kendimi sevmeği bana aktarabilirseniz çok mutlu olurum buna ihtiyacım var

        Beğen

        1. Sevgili Şerife,
          Kendiniz sevmeye kendi kalbinizi dinleyip onurlandırarak başlarsınız. Ama bu konu hakkında iki senedir yazıyorum. İsterseniz eski yazıları okuyarak işe başlayın. Çünkü bu, buraya sığmayacak kadar büyük bir konu. Bencillik ego temellidir. İç bilgeliğimiz ve ego arasındaki farkları yazmıştım. Kendini sevmek, Yaratan’ı da sevmektir. O sizi kendi resminde yarattı. İçinizdeki güzellikleri ortaya çıkarır. İnsanlara daha iyi davranırsınız, çevrenizdeki güzellikleri görmeye başlarsınız. Size bu en önemli konuda başarılar dilerim.

          Beğen

          1. Sevgili Mor Alev ,
            İlginize, sevgi dolu yardımlarınıza ,yol gösterici ışığınıza kucak dolusu teşekkürlerimi iletiyorum, İyi ki varsınız
            Sevgilerimle Şerife

            Beğen

  5. Emeğine Sağlık Güzel İnsan❤️❤️❤️Ayrıca Neşe kardeşimize ve Eşine tüm kalbimle ve ruh rehberlerimiz ve Yaradanın ışığıyla şifa gönderiyorum.En kısa zamanda sağlık haberlerini alacağımızdan şüphem yok.Bol şifa ve Sevgi Neşe kardeşimize ulaşsın…❤️

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.