Günün Melek Kartı – Meryem Ana

Meryem Ana

mothers loveHayatınızdaki insanlara ve kendinize Meryem Ana gibi kayıtsız şartsız sevgi ve şefkatle bakın

Sevgili Okuyucularım, Bu kartta çıkan Meryem Ana tarihte bilinen kişi değil ama onu yönlendiren, onun yolunu aydınlatan enerjidir. Bu enerjiye Doreen Virtue “Meleklerin Kraliçesi” diyor ben daha da ileriye gidip bu enerjinin Kutsal Anne’nin ta kendisi olduğunu söylüyorum. İlahi dişi enerjiden ilk olarak daha detaylı bahsettiğimiz bu haftanın sonunda yeniden o enerjiye dönmemiz bize hatırlatılıyor. Tarihteki Meryem Ana da bu enerjiyi ve onun getirdiği sevgi, şefkat, kabul etme duygularını tamamen taşımaya kararlı bir azizeydi. Bu enerjinin benzerini Quan Yin’de ya da yakın zamanda kaybettiğimiz Rahibe Theresa’da  görebilirsiniz. Bu kayıtsız şartsız sonsuz güçlü anne sevgisi ve ne olursanız olun sizi kabullenen, sarmalayan takdir duygusu şu anda hepimizin işine yarar, sıkıntımızı alır, bizi hafifletir ve yükseltir. Kuşadası -Selçuk yakınında oturan arkadaşlar, keşke orada olabilsem ve Meryem Ana’nın evini bugün ziyaret edebilsem, orada edilen dualarla ve dileklerle bir çok mucizenin gerçekleştiğini duydum ve bir tanesine de şahit oldum.

Bu hafta sonu durun ve bir durum değerlendirmesi yapın. Etrafınızdaki insanlara ve kendinize sevginin merceğinden bakın, ne kadar çok şey başardığınızı, nereden nereye geldiğinizi görün. Hayatınızdaki kötü aktörlerin bile bu büyüme ve ilerleme yolunda nasıl itici güç olduklarını fark edin. Meryem Ana sizi bu hafta sonu ileriye gitmek için alacağınız kararlarda ve karar sürecinde destekliyor, eğer bir takım kararlar aşamasındaysanız lütfen Kutsal Anne’nin mavi enerjisini çağırmayı unutmayın.

Meryem Ana tüm yeteneklerinizi kucaklamanıza ve kendinizi her dakika onurlandırmanıza yardım eder. İndigolar, lütfen kalbinizi açmak için Meryem Ana’yı çağırın ve bu gezegen için ne büyük bir lütuf olduğunuzu görün.

Meryem Ana aynı zamanda tüm çocukları korur ve yardım eder buna indigo, kristal ve gökkuşağı çocuklar da dahil. Eğer çocuklarınızla ilgili endişeleriniz varsa onları Meryem Ana’ya verin ve kendisinden yardım isteyin.

Bu hafta sonunu sevgi ve şefkat dolu geçirmeniz, kendinizi ve diğerlerini takdir etmeniz önemli ama bu sevgi ve takdiri göstermeniz daha da önemli. Unutmayın bu enerji kadın-erkek hepimizin içinde yatıyor. Erkekleri de merhamet, sevgi ve şefkat göstermeye davet ediyor.

Teşekkürler Meryem Ana!

Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/
 

7 comments

  1. sevgili mor alev, onbeş gün önce bir gece kulağıma şu sözler fısıldandı: “şirinceye git, meryem ana’ya git”. çok şaşırdım ve tabii ki gitmeye karar verdim. iki gün sonra oradaydım. o kadar kalabalıktı ki, kendimi o kutsal atmosfere veremedim. bir müddet bekledikten sonra, yine evin içine girdim ve bu kez dua edebildim. o akşam evime döndüğümde çok şaşırtıcı bir şey oldu. koridoru aydınlatmak amacıyla duvarın içine yerleştirilen lamba, ben taşındığımdan beri bozuk ve hiç yanmıyor. zaten ihtiyaç ta duymadığım için tamir ettirme gereği duymadım. ve o lamba ben önünden geçerken birden kendi kendine yandı. hem de rengi açık maviymiş. üç yıldan beri hiç yanmadığı için, rengini dahi bilmiyordum. bir iki dakika yandı ve söndü. öyle bir düzenek ki ampule ulaşmanız için tornavida falan kullanmanız gerek. tam anlamıyla şok oldum ve bir kaç defa düğmeye bastım. düğmenin açık veya kapalı konumda olduğunu dahi bilmiyordum. lamba hala yanmıyor. bunu anlatmamın sebebi, sizin meryem ana’yı kutsal ana ile bağdaştırmanız ve açık mavi enerjisini vurgulamanızla, yaşadıklarıma şimdi anlam kattığımı, ifade etmek içindi. ve hislerinizin ne kadar yerinde olduğunu söylemek içindi. farkındalığıma katkıda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim. o güzel mavi enerji hepimizi yıkasın ve kalplerimizi saf sevgiyle doldursun. size ve diğer blog dostlarını sevgiyle kucaklıyorum.

    Beğen

    1. Sevgili Nezihe,
      Bu bilgiyi hemen facebook okuyucularıyla da paylaşmak istiyorum. Şimdi yanımdaki bir kişiye okudum ve ikimizin de tüyleri diken diken oldu. Çok teşekkürler! Kucak dolusu sevgiler.
      Mor Alev

      Beğen

  2. benim gibi bazen ikileme düşüp, yaşadığımız bu üçüncü boyut dünyası ile şu anda yaratmaya çabaladığımız yeni dünya arasında gidip gelen sevgili dostlar. müsaadenizle bir kaç şey daha anlatmak istiyorum. insan oğluyuz ya, ne kadar kanıt görsek veya bulsak, yine de tam tatmin olmayız. amacım sizi yüreklendirmektir sadece.
    dört ay sonra yazlıktan döndüğümde, evimde her bir musluk veya su düzeneği çalışırken, ana banyomdaki duvara monte rezervuarın çalışmadığını fark ettim. duvara gömülü olduğu için benim herhangi bir şey yapmam mümkün değildi. o kadar uzun zamandır çalışmıyormuş ki, duvardaki kapağın etrafı yeşil pas olmuş. bir kaç sefer bastım ama su yok, çalışmıyor. o anda meleklerimden yardım istedim ve günde iki üç sefer gidip kapağa basıyordum. çalışmıyordu. tamirci getirmek zorundaydım ama ikinci bir banyom olduğu için o kadar üstüne düşmedim. aradan on gün geçti ve yine bir gece hem de el işime gömülmüş bir durumda, birden kalktım banyoya gittim ve rezervuar kapağına bastım. kusursuz çalıştı ve hala çalışıyor. bunu günlerce kendime sordum. ben mimarım ve matematiksel, mantıksal boyutu ağır basan bir insanım. rezervuarın kendi kendine tamir olup, nasıl hala düzgün çalıştığına aklım henüz ermedi.

    tabii biraz korktum. dediğim gibi insanız ya. o gece yatarken ebeveyn banyomun ışığını açık bıraktım. sabah bana “korkma” diyen bir erkek sesiyle uyandım ve ışık sönmüştü. evde benden ve otistik kızımdan başka kimse yaşamıyor. ki benim harika otistik kızım benim için tanrının bir ödülüdür. bunu tüm içtenliğim ile söylüyorum. dolayısı ile ne kızım ne de ben ışığı söndürmemiştik.

    sonra kızıma şu soruyu sormak aklıma geldi. “gamze’cim senin meleklerin var mı?”
    “var”
    “kaç tane?”
    “çok var”
    “bizimle mi yaşıyorlar? sen onları görüyor musun?”
    “evet görüyorum.”

    izniniz olursa daha başka şeyler de anlatmak isterim….
    sevgilerimle

    Beğen

    1. Harika! Bunları bir araya getirip bir Işık İşçisinin Hatıraları ve Düşünceleri diye yayınlayalım mı?
      Sevgiler & teşekkürler

      Beğen

      1. sevgili mor alev, o yazıları yazdıktan sonra dışarı çıkmam gerekiyordu ve henüz yeni döndüm. yolda giderken aklıma size danışıp, acaba bloğunuzda bizlerin yaşadıkları deneyimleri okuyabileceğimiz bir kategori açabilir misiniz, diye soracaktım. zira ben önceleri, başkalarından duyduklarımı neden yaşamıyorum diye hayıflanıyordum. oysa ben çok başka şekillerde rehberlik alıyormuşum, haberim yokmuş. böyle bir kategoride, kim bilir ne güzel deneyimler ortaya çıkar. sizi seviyorum.

        Beğen

  3. bana meryem ana’ya gitmemi fısıldayan sesi duyduktan sonra, tesadüfen ertesi gün melek enerjisi çalışmaları yapan bir merkezde randevum vardı. ve ilk defa böyle bir merkeze gidecektim. oradaki bayana, böyle bir ses duyduğumu anlattım ve kendisi hemen “durun bir kart çekelim, bakalım ne demek istiyor o ses” dedi. ve elindeki kırk küsur adet kartı alıp, göğsünün üzerinde ters tutarak açtı ve bir kart çekti. çıkan kart, meryem ana kartıydı. bayanın gözleri doldu ve inanamadı. tabii ben de donup kalmıştım. o gün meryem ana’nın ziyaretine gitmem gerektiğini anlamıştım zaten.

    merkezden ayrılırken aklıma, bir bayan arkadaşıma AYDINLANMASINA yardımcı olacak bir şey almak geldi. doğruca o hediyeyi almak için arabamı o yöne sürdüm. dükkanın önüne gelip park ettim. arabamın kapısını açınca farlarımın yanık olduğu uyarı sinyali çalmaya başladı. halbuki saat daha 15.00 ti ve güneşli bir hava vardı. farlarımı da kesinlikle açmamıştım. bu kez yine beş dakika arabanın içinde oturup, merkezden ayrıldığım dakikadan itibaren yaptığım her hareketi düşündüm. ama farları kesinlikle yakmamıştım.

    bunda iki ay önce, daha yazlıktayken, haddim olmayarak spiriyüel konular üzerine kitap yazmaya başladım. aslında bu sinyal de bana geldi. bir kaç hafta yazdıktan sonra içimi çürüterek, “sen daha emekliyorsun, kitap yazacak durumda değilsin. bu senin egon” dedim ve yazmayı bıraktım. fakat içim yine bir huzursuz. bir gece epey tenha olan bir yoldan geçerken, “sevgili meleklerim kitaba devam etmem gerekirse, bana bir işaret verin” dedim. tam yanından geçtiğim koskoca sitenin bütün ışıkları söndü ve yandı. yine kalakalmıştım. dakikalarca sitenin önünde bekledim. belki arada sönüp tekrar yanan bir düzenek vardır, veya bir kişi geçerken yanan bir sistem vardır, veya kısa devre olmuştur vs. diyerek mantıksal beynimle her türlü olasılığı denedim. ama hayır. sitenin ışıkları hiç sönmedi.

    sanıyorum bana gelen rehberlik hep ışıklarla kendisini gösteriyor. kitaba hala devam etmiyorum. sebebini de bilmiyorum. ama bu aralar önüme o kadar çok yeni bilgi çıkıyor ki, galiba kitapta belirtmem gerekenleri önce depolamam isteniyor.

    ben henüz facebook kullanmıyorum ve bu nedenden dolayı buraya yazıyorum. sevgili mor alev’in blog sisteme uygun değilse, gerçekten özür dilerim. henüz sanal ortamın detaylarını bilmiyorum. kusurum varsa affola.
    ışığınız hiç eksilmesin.

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.