Bu yazı 23 Eylül sabahına kadar en tepede kalacak. Yeni mesajları ve günün melek kartını bu yazının altında bulabilirsiniz.
Benim kişisel olarak dört gözle beklediğim, gökyüzü hareketlerinin yine çok yoğun olduğu ve enerjilerin zirveye ulaştığı bir haftadayız. Benim görüşüme göre yıllardır ama özellikle 11-11-2011 den beri bu hafta için hazırlanıyorduk ve işte geldi!
9 Aylık Gelişim (ya da Gebelik Dönemi) 22 Eylül 2013 de sona eriyor
Bu blogu en başından beri takip edenleriniz bilirler. 22 Aralık 2012 de bir devir kapandı ve 2013 yılı aslında YIL 1.
Bir diğer değişle 24 Ağustos 1987 yılında düzenlenen ilk global senkronize barış ve huzur meditasyonu (Harmonic Convergence) ile 22 Aralık 2012 arasındaki yıllar gittikçe hızlanan hazırlık ve değişim yılları, 2013 ise başlangıç ve değişim yılı. 2012 yılı sonuna kadar geçen binlerce yılı en kısa şekliyle özetleyecek olursak ‘Erkeksi, Bireysel, Ayrımcı, Ego ve Zihinsel’ bilinçli olarak açıklayabiliriz. 2013 ve ötesi ise ‘Dişi-Erkek Enerjileri Dengeli, Toplumsal, Birleştirici, Kalp ve Sevgi’ bilincine sahip olarak karşımıza çıkıyor.
Ocak 2013 de Denise Le Fay’in harika bir benzetmesini okumuştum. 22 Eylül’e kadar olan dönemi gebeliğe benzetmişti. Sonra olanları takip edince bu benzetmenin ne kadar yerinde olduğunu gördüm:
Birinci sömestr: Yılın ilk üç ayı neredeyse hiçbir şey olmadı ama 2012nin son aylarında giriş yapan enerjiler etkisiyle aşırı yorgunluk, vertigo, grip benzeri hastalıklar, hafif huzursuzluklar ve ne olacağını bilmemek gibi yükseliş semptomları kendimde ve etrafımda gözlemlediğim şeylerdi. Dünya olaylarına baktığınızda diğer zamanlara kıyasla garip bir sessizlik ve olaysızlık hâkimdi.
İkinci sömestr: İkinci 3 ay birdenbire hayatımız hareketlendi. İşten ayrılmalar, ev değiştirmeler, evlilik ve ayrılık kararları, hareketlenen politika arenası, her gün yeni bir haber ve skandallar günlerimizi dolu dolu yaşamamıza sebep oldu. Ve ikinci üç ayın ortasında üçlü ay-güneş-ay tutulmaları ve Wesak Dolunayı ile açılan portallar bizi sarstı, sarstı, sarstı… İşte tutulmaların sonunda tüm Dünyada İndigo kuşağının ayağa kalktığını ve kişisel özgürlük, eşit fırsat, çevreyi koruma, toplum hizmetleri gibi konularda ‘Artık yeter!‘ dediklerini gördük. Türkiye, Bulgaristan, Brezilya, Meksika, Endonezya ve Mısır ilk aklıma gelen ülkeler.
Üçüncü ve son sömestr, doğum sancıları: 21 Haziran yaz gündönümü ve iki Süper Dolunay sırasında sanki hiç bitmeyen bir fırtınada bir sandalla yol alırmış gibiydik. Bu arada son 3 aya girmiştik bile. Çifte Stargate/Merkaba/Süleyman’ın mührü oluşumu, aradaki Aslan Kapısı yine ve daha çok, daha yoğun enerji girişine sahne oldu. Aslan kapısı sırasında hafif bir dinlenme dönemi ile yine iç değişime döndük. Aslan kapısından sonra Kaos Düğümü denilen dönemde hepimiz patlama noktasına geldik. Orta Doğu ve Suriye de öyle. Ve doğum sancıları o zamandan beri sürüyor.
Bu enerjiler birden bire gelip sonra da kesilmediler. Şu anda açılan hiçbir kapı/portal/vorteks, adına ne derseniz deyin kapanmadı ve enerjiler gelmeye devam ediyor. Ancak biz onları daha iyi bir şekilde özümsemeye başladık. Bu enerjilerin içimizde yarattığı değişiklikler hakkında bu platformda çok konuşuldu. Özellikle Archangel Michael (Baş melek Mikail) bu konuda her hafta bize açıklamalarda bulundu. Benim kendi açıklamalarımı ise ‘Düşünceler’ kategorisinde ve zaman zaman günün melek kartlarında bulabilirsiniz. Ruh halimiz ve kişisel değişim ile ilgili ‘Duygular, Zihinler ve Egoların Kozmik Patlaması’ yazımın geçerliliği hala sürüyor. Eğer orada bahsi geçen sıkıntıları yaşıyorsanız, yazıdaki öneriler yardımcı olacaktır.
Tüm bu kargaşanın yanında bize umut veren, değişimi, gelişimi ve evrimi gösteren pek çok olay oldu. Eğer bunca ‘kötü’ haberin – ki aslında bunlar sadece görüntüde kötü olaylar – arasında dikkatinizi çekebildiyse iyi haberler de vardı. Bir nefeste aklıma gelenler; karanlık geçmişi olan Papanın birdenbire istifa edip yerini çok daha ilerici, insancıl ve açık görüşlü Francis’e bırakması, Çin’de tüm yönetimin değişmesi, Almanya’da 20 nükleer reaktör gücünde elektriğin sadece güneş enerjisi ile elde edilebildiğinin kanıtlanması, dünya çapında yükselen kardeşlik, barış ve çevreci hareketler, Edward Snowden ve dünya çapındaki tüm gizli servislerin kirli işlerinin ortaya çıkması, bankacılıkta Basel III anlaşmasının yavaş da olsa yürürlüğe konması ve birçok teknolojik ve tıbbi ilerlemeler… Bunların bir kısmı şu anda bizim Türkiye’deki hayatımıza uzak görünebilir ama çok yakında hepimizi etkileyecek olan gelişmeler.
Yeniden Doğmak:
18-22 Eylül arası şimdiye kadar gelen enerjilerin yüksek noktaya eriştiği zaman olacak ve bu enerjilerle eski dünyanın eski alışkanlıkları, yükleri ve negatif etkilerine veda etme yolunda çok büyük bir adım atmış olacağız. Birazdan dolunay ve ekinoks günlerindeki astrolojik yorumlardan, enerji çeşitlerinden ve eğer isterseniz bu enerjilerden nasıl yararlanabileceğinizi yazacağım ama önce bu 9 ay sonunda tam olarak neler beklememiz gerektiğine değinmek istiyorum.
Her birimiz evrimleşmemizin sadece kendimize özel bir noktasındayız. Bazılarımız uyanışının başında, bazıları ortalarda bir yerde, ender olarak da tam olarak uyanmış, kendi çok boyutlu bilincini kucaklamış, sadece dünya insanı değil, galaktik insan olmuş kişiler var. Eğer bu haftaki enerjileri iyi kullanmayı becerirsek ihtiyacımız olanı yaratma, kalbimizde sevgi ve saygıyı hissetme, sağlıklı bir yaşam sürme konularında büyük bir zıplama yaşayabiliriz. Biraz daha basit bir dille para, bereket, sevmek, sevilmek, istediğiniz işi yapmak, özgür yaşamak, mutluluk, sağlık ve canlılık konularında son derece bilinçli olarak kendi gerçeğimizi kendimiz yaratma gücüne sahip olacağız. Korku, endişe, kıskançlık, kızgınlık, kin, üzüntü gibi negatif duygular yavaş yavaş hayatımızdan çıkacak. Böylece evrimleşmemiz yolunda önemli bir adım atmış ve dualite (ya da zıtlıklar) dünyası olan bu 3 boyutlu dünyadan 5 ve daha üstü boyutlu dünyayı yaratmakta büyük yol almış olacağız.
Ancak söylediğim gibi hepimiz kendi yolumuzun bize ait gelişim noktasındayız, bu enerjiler herkesi aynı şekilde etkilemeyecek. Yani 23 Eylül’de uyanıp hepimiz kendimizi aynı beceriklilikte birer sihirbaz olmuş şekilde bulmayacağız. İşin güzelliği de burada! Herkes taşıyabileceği kadar enerji alacak, herkes özgür iradesiyle müsaade ettiği kadar değişecek. Ne kadar karma temizliği yaptınız? Kendinizi ne kadar çok seviyorsunuz, sayıyorsunuz ve kendinize ne kadar özen gösteriyorsunuz? Tüm bu kaostan hayatınızda size hizmet etmeyen alışkanlıklardan, huylardan, suçluluk duygusundan ve ilişkilerden kurtularak mı çıktınız? Yoksa sizin temizlik biraz yarım yamalak mı oldu? İçinizdeki şükran duygusu ne âlemde? Gününüze nasıl başlıyorsunuz? Kendi bulmacanızın kayıp parçalarını bulabildiniz mi? Bütün bu sorular önemli. Kendinize bunları sorun, çalışmanız gereken alanları belirleyin ama başka kimseyle karşılaştırmayın.
Siz bu yazıları okuyan arkadaşlar birer yol gösterici, birer ışıksınız. Hepiniz aldığınız yol ve olduğunuz eşsiz örnekle diğerlerine ilham vereceksiniz. Bu konuları merak etmeyen kişilere zorla bir şeyler anlatmaya çalışmanıza gerek yok, yüzünüzdeki ışıltıyı, hayatınızdaki başarıyı ve sesinizdeki mutluluğu fark edenler size gelecek ve siz de o zaman onlara rehberlik edebilirsiniz. ‘Ne zaman?’ diye sorarsanız, benim fikrimce cevap her zaman ‘hazır olduğunuz zaman’ olacak. Ama şu anda büyük bir hızlanma söz konusu. Bence 2015-2017 gibi geriye dönüp baktığımızda bu günlere ve o zamana kadar nasıl yaşamış olduğumuza inanamayacağız, kendimi tutatamayıp tarih verdim ancak tarihler konusundaki düşüncelerimi biliyorsunuz, tarih tutturmak zordur.
Hasat Dolunayı Balık Burcunda, Güneş Başakta – 19 Eylül
Sonbahar ekinoksundan bir önceki dolunaya hasat dolunayı denir. Bu dolunay kuzey yarımkürede altınımsı bir renk verir ve gece görmek kolaylaşır. Çiftçiler bu dolunayın onlara hasat sırasında yardım etmek için altın rengi olduğuna inanırlar. Eski insanların doğa ile ilişkileri bizimkinden çok daha güçlüydü ve bu dolunayın enerji potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu biliyorlardı. Bu sefer yıldız haritası su ve toprak ağırlıklı bir dolunay yaşayacağız. Hasat dolunayının bize getirdiği fırsatlar ise;
- Eski duygusal yaraları iyileştirmek ve geride bırakmak
- Hayallerini gerçekleştirecek güç ve yaratıcılığa sahip olacağına inanmak
Bu yıl geçirdiğimiz tüm aşamalar gibi bu dolunay da bizi ekinoks enerjilerine hazırlayacak. Aslında dolunayın enerjileri o kadar güçlü ki bugünden itibaren etkisini hissedebilirsiniz. Duygusal temizlik için harika bir fırsat. Lütfen meditasyon için zaman ayırın. Perşembe günü çoktan unuttuğunuzu sandığınız duygusal yaralar yeniden size kendini hatırlatabilir, onları kabul edin, kendinize ve ilgili kişilere şefkatli davranın ve artık bu anılar ve bu yaralarla işinizin bittiğini, onlara verdiği dersler için müteşekkir olduğunuzu belirtin ve veda edin. Kendinizi affedin. Bu işlemi tek tek her negatif duygu için yapabilirsiniz. Bu sırada Mor Alev enerjisini kullanabilir, sonra da şifa için Rafael’in zümrüt alevinden ve Lovanda’nın sevgi kapsülünden yaralanabilirsiniz.
Perşembe günkü ikinci fırsat da olabilecek en büyük, kalbinizin en çok istediği, size en muhteşem heyecanı veren büyük ihtimalle de pek kimseye anlatamadığınız hayallerinize can vermek. Duygusal temizlikten sonra hayallerinizdeki hayata geri dönün. Nasıl yaşamak istersiniz, elinizde sihirli bir değnek olsaydı ve hiçbir sınır olmasaydı en çok neleri isterdiniz? Nasıl bir işle meşgul olup, nasıl bir yerde yaşardınız? Belki tropik bir adada, belki sakin bir köyde ya da canlı bir metropolde, Paris nasıl, ya da Barcelona? Belki her şeyi bırakıp bir roman yazmak istiyorsunuz, ya da bir iş kurup milyoner olmayı. Ya dünya barışı? Sınırsız düşünün! Hayal kurun! Balık burcu hayallerin burcudur, başak burcu ise toprağa bağlı ve hayallerinizi gerçekleştirebilecek potansiyele sahiptir. Bu hayalleri evrene salın. Sonra da harika bir uyku çekin.
20-21-22 Eylül – Hasat bayramı
Evet, bu yıl ektiklerimizi biçme vakti geldi. 22 Eylül gündüz ve gecenin bir olduğu, tüm yeryüzünde eşitliğin hâkim olduğu bir gün. 22 Eylül’de zirve yapacak enerjiler dolunaydan itibaren giriş yapmaya başlayacak. 21 Eylül’de dünya çapında barış ve huzur niyetli meditasyonlar düzenleniyor, 22 Eylül günü ise global bolluk ve ekonomi meditasyonları var. Bütün bunlar birliktelik bilincine doğru adımlar; yavaş yavaş sadece kendini ve yakın çevresini düşünen varlıklardan bütünü kucaklayan varlıklara dönüştüğümüzün kanıtı. Toplu meditasyon detaylarını ve saatlerini size bir başka yazı ile ileteceğim.
Bu üç gün için size son derece sade ve basit önerilerim var.
- Eğer bu enerjilerden yararlanmak istiyorsanız, sabah kalktığınızda enerjileri kabul etme niyetinizi belirtin. Aklınızdan kısa bir cümle olarak geçirmeniz yeterli. Kalbinizi ve ruhunuzu gelen enerjilere açtığınızı ilan edin.
- Üç gün boyunca tüm meditasyonlarınıza bu niyet ile başlayın, ek olarak dünya barışı, bolluk, sağlık gibi niyetler de ekleyebilirsiniz. Meditasyonunuzda kalbinizi ve tüm varlığınızı gelmekte olan bu hediyelere açtığınızı belirtin. Bu enerjilerin içinde sessizce oturun, onu hissedin.
- Hasatı kutladığımızı unutmayın, bizi üzerinde yaşatan , ihtiyacımız olan her şeyi veren Dünyamıza ve onun ruhu Gaia’ya teşekkür edin, sevgilerinizi onun merkezine yollayın.
- Yine üç gün boyunca nefes alış verişinizde zaman zaman gelen ışığı ve size yönelen Tanrının sevgisini hatırlayın, onu şükranla içinize çekin.
- Ama her şeyi unuttunuz, hayat sizi meşgul etti, koşuşturmaca, iş, ev, çocuklar, hastalık… Hiç üzülmeyin. Tek bir şey yeter. Tek bir mantra: ‘BEN SEVGİYİM VE SEVGİ TEK GERÇEKTİR’. Ve o sevgiyi hissedin. Eğer çocuklarınız varsa onları kucağınıza ilk aldığınız anı hatırlayın, eğer yoksa en sevdiğiniz kişiyi, kendi ebeveynlerinizi ya da minik kedinize duyduğunuz kayıtsız şartsız sevgiyi düşünün. Bu mantrayı her gün tekrarlamak sadece bu dönemde değil, her zaman size iyi gelecek, kalbinizin şefkat ve şükranla dolup taşmasını sağlayacaktır.
Bu arada enerjiler çok güçlü olduğu için zaman zaman dalgınlık, baş dönmesi veya yorgunluk yaşayabilirsiniz. Bol su için, temiz hava soluyun. Kendinizi topraklayın. Aşırı enerjiyi toprağa aktarın. Dinlenmeniz gerekiyorsa öyle yapın, gününüzü fazla doldurmayın, elinizden geldiğince yumuşak ve plansız bir hafta sonu geçirmeye çalışın.
Eğer temizlik işiniz bitmediyse- ki çoğumuzun öyle- bundan sonra ortaya çıkan sorunlar, eski dertler ve alışkanlıklar jet hızıyla çözümlenecek. Bunu sadece kendi hayatımızda değil, ülkeler, organizasyonlar ve toplumlar bazında da göreceğiz.
Verimli hasatlar sizin olsun.
Mor Alev
Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/