
Arkadaşlar, bugün hem meditasyon hem de sesin etkileri dizisine eklenebilecek bir konuda yazıyorum. Tom Kenyon bir psikoterapist ve günümüzde ses terapisi olarak adlandırabileceğimiz bir tedavi şekliyle hizmet veriyor. Tom çalışmalarıyla dünya çapında ünlü olduğu gibi kendine ait pek çok meditasyon müziğini de sitesinde insanlığa hizmet olarak karşılıksız sunuyor.
Tom bundan bir ay kadar önce bir seminer vermek üzere İstanbul’daydı. Ben bu seminere haberim olmadığı için gitmedim (ve çok bozuldum) ama Tom seminerden hemen sonra İstanbul’da kaydedilmiş ve Hathor mesajı taşıyan bir parça yayınladı. Bu müziği meditasyon sırasında çaldığımda çok değişik, rahatlatıcı ve aydınlatıcı bir deneyim yaşadım. Kullandığı sesler fiziksel, psikolojik ve spiritüel açıdan son derece iyileştirici. Şimdi sizinle bunu paylaşmak istiyorum.
Tom’un makaleleri Türkçeye çevrilip kendi sitesinde yayınlanıyor. Çeviren arkadaşımızın çok emek verdiği ortada çünkü konu ve kavramlar oldukça kompleks. Ancak ben çevirinin biraz daha anlaşılır olması gerektiği düşüncesindeyim. O yüzden size Türkçe makaleye bağlantıyı verdiğim gibi mesajın kendi yazdığım bir özetini de aşağıda yayınlayacağım. Siz hangisini okumak isterseniz onu okuyun. Ancak lütfen Tom’un sitesindeki linkten meditasyon kaydını indirin ve deneyin. Mutlaka çok faydasını göreceksiniz.
Tom Kenyon sitesindeki orijinal Türkçe mesajın linki:
http://tomkenyon.com/insan-kalbinin-iyilestirici-gucu
Meditasyon kaydının linki: https://tomkenyon.box.com/s/5qvzrgzn3mdvi7u4mqrz
İnsan kalbinin iyileştirici gücü – (Özet çeviri – Mor Alev yorumları ile birlikte)
Hathor’ların iletişim aracı kelimeler ya da telepati değil, saf katalitik ses olmuştur. Bu saf ses biçimleri vücut ve zihnimizde normalde kullanmadığımız fonksiyonları aktive ederler ve böylece bu seslerle sadece bulunduğumuz 3 boyutlu gerçekliği değil varlığımızın bunun ötesindeki boyutlarda bulunan gerçekliklerin de farkına varabiliriz. (Örneğin yüksek benliğimizle iletişime geçmek gibi). İşte bu yüzden Hathor’ların sesli iletişimleri büyük güç ve potansiyel taşır.
Kendi çok boyutlu doğamızı deneyimlemek sadece zihnimizi ve kalbimizi özgürleştirmez aynı zamanda yeni içgörüler, fikirler, yaratıcılığın artması ve ruhani cesaretimizin güçlenmesini sağlar. Tom İstanbul deneyimini şöyle anlatıyor:
‘Bu ‘ses mesajı’ İstanbul’da Nisan 13, 2013 de verilen bir eğitimde canlı kaydedilmiştir. Bu ses meditasyonunda odaklanılan nokta kalp çakrasıydı ve ben bu seslerin dev İstanbul şehrinin altındaki tüneller ve geçiş noktalarından yayılarak geldiğini hissettiğimde şaşırdım. Bana açıkça verilen duygu ise hem bu tarihi şehrin coğrafi konumu hem de Avrupa ve Asya arasında bir köprü olarak taşıdığı benzersiz enerji sebebiyle bu seslerin İstanbul’dan dünyanın geri kalanına yayınlandığıydı.’
Bu arada ses meditasyonunun bir noktasında Tom Yeryüzü Koruyucusu dediği antik zaman öncesi eski varlıklar tarafından karşılandığını ve bu varlıkların her birinin dünyanın son derece köklü bir değişimden geçeceğini, bunun şu anki hayat tarzımızı tamamen değiştireceğini bildirdiklerini söylüyor. (Michael mesajları da bunu sürekli vurguluyor, melek kartları sürekli değişimden bahsediyor). Tom değişikliklerin ne ve nasıl olduğunu bilmediğini, ancak insanlığın bu dönemden geçebilmek için çözümlenmemiş duygusal yaralarıyla yüz yüze gelip onları dönüştürmesi gerektiğini bildirdiklerini anlatıyor.(Benim anladığım kadarıyla yaraları sevgiye dönüştürmekten bahsediyor)
İşte bunun için bu meditasyonun amacı kişiliğinizin, ruhunuzun kaçındığınız, utandığınız veya reddettiğiniz parçalarını bir araya getirmek. Psikolojide bu tarz duygusal yer değiştirmeye gölge denir ve bu gölgeler hem iç hayatımızı hem de dışarıya dönük hareketlerimizi zehirleyebilir. Bilincimizi yükseltmemiz için hem kişisel hem de kolektif olarak gölgelerimizi açığa çıkarmamız konusunda Hathor’lar son derece ısrarcı. Aynı zamanda kolektif gölgemizin korkutucu oranda davranış ve kararlara egemen olmaya başladığını ve sadece insanlığın değil diğer hayat şekillerinin de hayata devam etmesini tehdit ettiğini iddia ediyorlar.
İnsanlığın yüz yüze geldiği bu riskli duruma rağmen, Hathor’lar duygusal travmalarımız ve kişisel geçmişimiz ne kadar zorlu olursa olsun bunların üstesinden kalbimizin ve kalp çakramızın doğuştan iyileştirme ve değiştirme yeteneği ile gelebileceğimizi söylüyorlar. Sadece bu değil, kendi duygusal iyileşmemizin toplumsal yaraların da iyileşmesi için de yardımcı olacağını ve etkilerinin son derece büyük olacağını, en sonunda toplumsal kaderimizi de etkileyeceğini vurguluyorlar.
Dinleme tavsiyeleri:
- Dikkatinizi kalp çakranıza verin ve sesleri dinleyin. Dikkatiniz dağılırsa yine kalbinize doğru yavaşça dikkatinizi yöneltin.
- Dinlemenin bir başka yolu ise kendinizin ufak bir modelinin kalbinizin içinde olduğunu düşünmek. O anki durumunuza göre oturuyor, yatıyor ya da ayakta durabilirsiniz. Bu görüntü meditasyon sırasında değişebilir. Kalbinize ve kendinize odaklanın.
- Bazıları nefeslerini kalplerine doğru almayı tercih ediyorlar. Bunu yaparsanız nefes verirken duyulacak şekilde kalbinizden doğru iç geçirin.
(Ben birinci metotla başarılı oldum, siz hangisini isterseniz seçebilirsiniz)
Bu ses meditasyonu en iyi kulaklıklarla dinlenebilir, ses etkisi diğer şartlarda bozulabilir.
Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/