Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.
Sevgili Bilge Baykuşlar, Mart-Nisan döneminin çılgın enerjilerine az kaldı. Tabii yılbaşından beri devam eden durumlara baktığınızda “daha ne kadar çılgın, tuhaf, inanılmaz olabilir ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Olabilir, olacak. Fakat bu enerjilerin bilinen tarihimizde bir örneği olmadığı için nasıl sorusunun yanıtı yok maalesef. Yaşayıp göreceğiz. (Detaylar için 2025’in Getirdikleri paylaşımını okuyabilirsiniz. Bağlantısı burada.)
Yılbaşından bu yana on yıl geçmiş gibi hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. İçinizde giderek büyüyen bir huzursuzluk varsa, yine yalnız değilsiniz. Çok büyük değişikliklerle göz göze bakışıyoruz fakat ne onları tanıyabiliyoruz, ne de ufku görebiliyoruz. Bu da psikolojide yer etmiş kavramlardan biri, çevre ve şartlar beklenmedik şekillerde değişirken gelecek için bir olumlu beklenti olmaması ve heyecan eksikliği “ufuksuzluk” olarak tarif ediliyor. Bu ruh haline son yıllarda, özellikle 2020’den beri oldukça sık rastlanmaya başladı. Ufuksuzluk geleceği bırakıp bulunduğumuz anda olmak da değil, sadece görevleri yerine getirip yaşamak, “eh işte” hissinin baskın olduğu, neşe-keyif-coşkudan yoksun bir hal.
Ancak 2025, 2020 gibi değil. Kapanmalar, kendini dış dünyadan soyutlayıp sorgulamalar, vs. ve ardından eski hayatınıza dönüş beklemeyin. Bu hareketli, tozu dumana katan bir değişim. Dış görünüşe bakıyoruz ve gördüklerimiz olumludan çok olumsuzu işaret ediyor gibi. Sanki her ülkede, her yerde, her ortamda bir avuç insan tarafından verilen mesaj, “Benim gücüm var ve senin yok” yani “İstediğim her şeyi yaparım”. Giderek çoğalan yıkım, çürüme, bozulma ve bencillik görüntüleri ayaklarımızın altındaki halıyı çekiyor ve boşlukta durduğumuzu buluyoruz! Tam anlamıyla Plüton Kova enerjisini ve sonuncusu Nisan’da gerçekleşecek Mars-Plüton zıtlığının etkilerini görüyoruz. Plüton’un Kova’daki 250 yıl önceki yolculuğundan aklımızda kalan “ekmek yoksa pasta yesinler” sözü yankılanıyor. Toplumları uyandırmanın daha iyi bir yolu henüz bulunamadı sanırım.
Ve şimdi bir de kalkmış, enerjilerin daha da karmaşık ve çılgın olacağını söylüyorum! Bu dönemde, tıpkı 2020’de kendime vermiş olduğum söz gibi, birlikte yürümemize, birlikte öğrenmemize ve bu fırtınayı el ele atlatmamıza odaklanıyorum. Paylaşımların sıklığını artırdığıma, daha çok yolumuza yardım edeceğini umduğum yönlendirmeler içerdiğine dikkat etmişsinizdir. Tabii ki ben her şeyi bilmiyorum, sizinle birlikte öğreniyorum ama ilham geldiğinde kesinlikle durmuyorum.
Ben bu kaos yolunun özgürlüğe çıktığına inanıyorum. Ancak bundan yıllar önce bilimsel araştırma notlarıyla birlikte paylaşmış olduğum gibi “İNSAN IRKI ÖZGÜRLÜĞÜ TEHLİKEYLE BAĞDAŞTIRMIŞTIR”. Küçük benliğimiz, korunma sistemlerimiz ve egomuz için özgürlük bilinmeyenin çok olduğu tehlikeli bir kavramdır. (Bu makaleyi okumak isterseniz, bağlantısı için buraya tıklayın.) Yıllardır çevremizde gerçek stres unsuru olmasa bile giderek artan şekilde stres hormonları salgılıyoruz, neredeyse hepimiz özellikle sosyal medya ve yanlış beslenme alışkanlıkları sayesinde dopamin bağımlısı olduk ve yine korunma sistemimizi yöneten amigdalamız 2020’den beri aşırı aktif, sürekli tehditler arıyor ve sinir sistemimize aşırı yükleniyoruz. İşin doğrusu şu ki, ufacık bir sıkıntıya daha dayanamayacakmışız gibi geliyor. Haklısınız. Fakat bunu da atlatıp diğer taraftan çıkacağız.
Ancak, olay bunu “atlatmak” değil. Bu enerji fırtınasından gelişmiş, değişmiş, evrimleşmiş çıkmak.
Bu dönemin önemini anlatabilmek için yine çok sevdiğiniz TRAPEZ benzetmesini kullanmak istiyorum. Danaan Perry “Warriors of the Heart” (Kalbin Savaşçıları) kitabında şunları söylüyor: (Geçmiş makalenin tamamı için buraya tıklayın. Aşağıdaki özetin de özeti.)
“Bazen hayatım bir trapezden diğerine atladığım salınımlar dizisi gibi geliyor. Ya bir trapeze asılıyım ve onunla sallanıyorum ya da yaşamımın bir anında trapez askılarının arasındaki boşlukta hızla savruluyorum.
Çoğu zaman yaşamımı, o andaki trapez askıma canımı kurtaracakmış gibi sıkıca tutunarak geçiriyorum. Beni belli bir tutarlılıktaki sallanma hızına getiriyor ve ben de hayatımın kontrolü bendeymiş gibi hissediyorum. Çoğu doğru soruları biliyorum, hatta bazı cevapları bile bildiğim oluyor.
Ancak, arada sırada mutlulukla (ya da o kadar mutlu olmayarak) sallanırken, ileriye bakıyorum ve ne görüyorum? Bir başka trapez askısı bana doğru geliyor. Askı boş ve biliyorum, o yerdeki “Ben” biliyor, o yeni trapez askısının üzerinde benim adım yazılı. O benim bir sonraki adımım, benim gelişimim, benim canlılığım, beni almaya geliyor. Kalbimin en derinlerinde biliyorum, gelişmem için, ilerlemem için bu iyi tanıdığım, onunla sallandığım trapez askısına tutunmayı bırakmalı ve yenisine geçmeliyim.
Her seferinde, içim devasa korkuyla doluyor. Bilinmeyenin boşluğu üzerindeki tüm eski fırlamalarımda her zaman başarmış olduğum gerçeğinin bir önemi yok. Her defasında, kaçırmaktan, iki trapez barı arasındaki dipsiz boşluğun görünmeyen kayalarına çakılmaktan korkuyorum. Buna rağmen yapıyorum. Belki, mistiklerin inanç deneyimi dedikleri bu olsa gerek. Hiç garanti yok, ağ yok, sigorta poliçesi yok ama buna rağmen yapıyorsunuz, çünkü eski askı artık seçenekler listesinden silindi. Böylece, bir mikro-saniye ya da bin yaşam kadar sürecek sonsuzlukta, “geçmiş gitti, gelecek ise henüz burada değil” diyen karanlık boşluğun üzerinde yükselerek uçuyorum.
Ben buna “geçiş” diyorum. Gerçek değişimin oluştuğu tek yerin bu geçiş olduğuna inanıyorum. “Gerçek değişim” diyorum, eski sinir noktalarıma bir yumruk yiyene kadar süren sahte değişimden bahsetmiyorum.”
Perry’nin büyük zarafetle anlattığı bu inanç sıçraması ve değişim sürecini şimdiye kadar tek tek kendi bireysel hayatlarımızda yaşadık. Bu zamanda ise küresel olarak bir askıdan diğerine atlamak üzereyiz. Tutunduğumuz askının parçalanıp dağılmak üzere olduğunu görüyoruz. Bu da dünya çapında bir kaygı bozukluğu ve ufuksuzluk yaratıyor. Kimimiz kendini dışarıya tamamen kapatıyor, kimimiz kendini haberlerden alamıyor. Çok sevdiğim “değişimi kucaklamak” sözü bile inanılmaz yapay kalıyor.
Ne yapsak, ne düşünsek daha iyi olur? Benim aklıma her zaman ilk gelen şey Meleklerin ünlü sorusu: “Bu duruma nasıl sevgi getirebilirim?” Ve ardından gelen ilhamı kabul etmek, harekete geçirmek. Harekete geçirmediğimiz ilham sadece gelip geçen bir düşünce olarak kalıyor.
Nasıl fırtınanın ardından gökkuşağı belirirse, yılın ikinci yarısında müthiş güzel, uyumlu enerjiler tarafından destekleneceğiz. Fakat o gökkuşağını görecek miyiz? Bize verilen şansı kullanacak mıyız? Bu gerçekten bizlere ve özgür irademize bağlı.
Dünya, galakside ilerleyen bir uzay gemisi ve bizler de yolcularız. Şu anda fırtınalı bir havada hiç haritalanmamış dalgalı okyanusları geçiyoruz. Nuh’un Gemisi benzetmesi halimize çok uyuyor. Bu gemiye ve yol arkadaşlarımıza saygı göstermeliyiz, değişimin getirdiği korkuyla birbirimizle çatışmak yerine nerede olduğumuzu, ne yaşadığımızı idrak etmeli ve yardımlaşmalıyız. Bunlar büyük sözler ama 2025 de büyük bir yıl. Birlikte, adım adım, kulaç kulaç ilerleyeceğiz.
Bu kaosun bir anlamı, bir hizmeti var elbette. Bazı şeyler insan gözlerimize bütünüyle anlamsız gelse de , boşa tüketilen hayatlara, zamana, emeğe, kaynaklara çok yazık olduğunu hissetsek de bunun bir anlamı olmalı. Keşke başka türlü becerebilseydik, keşke değişimi huzurla, keyifle, bahar çiçekleri gibi getirebilseydik. Gelin birlikte büyük resmi iletmekte çok daha iyi olan güvenilir kanallıklara ve meleklere dönelim. Shanta Gabriel’in bu haftaki mesajı kaos konusuna odaklanmış.
Kaosun Hizmeti
Shanta Gabriel bu haftanın enerjisini anlamak için bir Gabriel kartı çekiyor ve bu kart karmaşa ve kaostan bahsedip onu kutsamasını istiyor. Kutsamak demek, bir şeyin, birisinin hayrına dua etmek ve ona şükretmek anlamına gelir. O şeyin kutsallığını görmek de buna dahil. Kart diyor ki:
Enerji karmaşası ve aksamalar daha fazla netlik getirmeye hizmet ediyor. Onları kutsayın.
Gabriel
Shanta Gabriel düşüncelerini şöyle paylaşıyor:
Çoğu zaman bu kartı minnettarlıktan çok kızgınlıkla almışımdır. Genellikle bu mesaj rahatsız edici olduğunu düşündüğüm bir şeyin ortaya çıktığı bir zamanda gelir. Bununla birlikte, bu kart ortaya çıktığında, neredeyse her zaman beni gülümsetir.
Keşke bu kartı memnuniyetle karşıladığımı ve etrafımda kargaşaya neden olan durumu zarafetle kutsamaya başladığımı söyleyebilseydim. Çoğu zaman biraz homurdanıyorum, ancak kartı sadece okumak bile teslimiyete geçmeme ve bulunduğum pozisyonu değiştirmeme neden olabiliyor. Kartın söylediği o kadar doğru ki. Belirli durumların beni İlahi Benliğimle yeniden hizalanmaya teşvik etmek için bir uyandırma çağrısı görevi gördüğü fikrine karşı çıkmam mümkün değil.
Durumu kutsayarak onun daha yüksek bir frekansta titreşmesine katkıda bulunabileceğim bilincinde olmanın getirdiği belli bir özgürlük duygusu da veriyor. Kutsamak, enerji vermek demektir. Bir şeyi kutsadığımızda, İlahi Işık alanındaki Sonsuz Zekayı o şeye yöneltiriz. Aynı zamanda, durum önümüzü göremeyeceğimiz kadar vahim göründüğünde bize bir Yaratıcı Çözüm isteme fırsatı verir. Frekansımızı arzumuzla eşleşecek şekilde yükselttiğimiz sürece, İlahi Olan her zaman her problemin içinde var olan bir çözüm sunar.
Dualarımız, deneyimlemek istediğimiz enerjiyi çağırmak için bir çağrı feneri görevi görür. Ölüme yakın deneyimler yaşayanlar, insanlar dua ederken yeryüzünden parlak ışık huzmelerinin fışkırdığını gördüklerini bildirmişlerdir. Hatta onlara bu duaları yerine getirmek için bekleyen melekler bile gösterilmiştir. İlahi Olan tarafından meleklere verilen görevlerden biri de budur. Bu bilgi beni çok güvende hissettiriyor.
Bu yüzden hayatımda çelişkili ve kaotik durumlar ortaya çıktığında, durumu hemen o anda kutsamayı hatırlamaya ve böylece duruma güzel bir ışık getirmeye kararlıyım. Ayrıca bana istemediğim bir şey gösterildiğinde bana gelen berraklık için de şükretmek istiyorum. Aksamalar sırasında neyi deneyimlemeyi tercih ettiğimin ÇOK daha farkına vardığım çok açık. Bu da aslında bir armağan.
Bir sonraki adımım hayatımda gerçekten ne istediğime dair niyetlerimi yazmak ve bu net farkındalığa kutsama enerjisi göndermek olabilir. Bu noktada Evren’i duamın zarif ve kolay bir şekilde gerçekleşmesinin yolunu açmaya davet edebilirim.
Ve hayatımda gerçekten arzu ettiğim şeyle titreşimsel olarak eşleştiğim sürece tüm ihtiyaçlarımın karşılanacağını bilerek önceden şükretmeyi hatırlamak çok faydalı oluyor. Bu sürece güveniyorum çünkü işe yaradığını çok sık görüyorum. Ancak şimdi bu daha da heyecan verici, çünkü ben o rahatsız eden, bozan, kaotik durumu kutsadığımda ortaya çıkan değişim çoğu zaman inanılmaz derecede hızlı oluyor. Ben de o zaman “Herhalde hazırda bir melek benim bunu istememi bekliyor” diye düşünüyorum.
Shanta Gabriel, bir kaos ve netlik duası da eklemiş:
İlahi Varoluş,
Hayatıma daha fazla netlik getirdiğin için teşekkür ederim. Lütfen sinir sistemimi yatıştır, varlığımı yıkayan güzel Altın Işık akışıyla bu uyandırma çağrısının sunduğu her türlü dalgalanmayı şifalandır.
Hep beraber, gelişmiş bilinçle evrimleşirken ve Dünyaya Sevgi, Özgürlük ve Uyumun yeni frekanslarını sabitlerken, kalbimin kendim ve diğerleri için şefkatle dolmasına yardım et.
Ve öyle de oldu.
Bu noktada Shanta Gabriel, Baş Melek Gabriel’in dişi parçası Baş Melek Hope aracılığıyla iletilmiş bir Kutsal Anne/Kutsal Dişi mesajı da paylaşıyor. Bültende bu iki bölümü bağlayacak bir açıklama da yazmamış. Bunun spontane bir kanallık olduğuna inanıyorum. Fakat bu kanallık, önce alakasız görünse de yaşanan fırtına ve kaosun bir açıklaması haline dönüşüyor. Bu mesaj biraz zorlandığım bir çeviri oldu, bazı cümleleri daha iyi anlaşılması için böldüm ve en sonunda doğrudan çeviri yerine bir yorumlama haline geldi. Enerjiyi korumaya çalıştım ama eğer isterseniz, orijinalini shantagabriel.com’da bulabilirsiniz.
Esenlik ve Bolluğun Yeni Temelleri
Kutsal Anne’nin lütuflarıyla tüm hayaller gerçekliğe dönüşebilir. Ancak bu lütuf sizleri İlahiliğinizin bedenlenmiş hali olmanızı engelleyen her şeyi geride bırakmanızı isteyen çok güçlü bir enerjidir.
Şu anda sizinle çalışmakta olan Kutsal Dişi enerjinin uyanış armağanlarından biri ruhunuzu özgürce ifade edebilmenizdir. Bu ilahi güçlenme, size derin bir umut hissi ve yepyeni yollardan ruhani kaynaklarınızla bağlantıda olduğunuza dair bir büyük güven ve kesinlik duygusuyla gelir. Tam ve bütün hissedersiniz.
Her sevecen anne çocuklarının layık olduğu bakım ve özenin verildiğini hissetmesini ister. Şimdi yaşadığınız, sizi derinden seven annenin kalbine dönüşünüzdür. İlahi Lütuf tüm ihtiyaçlarınızı karşılıyor ve sizi ezeli ve ebedi sevgiyle kucaklıyor.
Bu desteği kabul etmek sizi çok mutlu ve huzurlu hissettirebilir. Bununla birlikte çok rahatsız da hissettirebilir. Çünkü bu şimdiye kadar hissetmiş olduğunuz titreşimlerden çok farklı bir enerji. Esenlik ve refahla eş-titreşen çok güçlü bir temel yaratırken, tüm şüphe ve korkular dengeye dönüştürülüyor.
Kendinize yeni bir şekilde güveniyorsunuz. Bu durumu fiziksel bedeninizde hiç deneyimlememiş olduğunuz için dengenizi kaybetmiş hissettirebilecek birtakım fiziksel semptomlar da yaşayabilirsiniz.
En derin varlığınızda yaşayan BİRlik bilincini hatırlayın. Temelinizde işte bu var. İlahi şablonunuzda olduğunuz varlık bu. Bu BİRlik gerçekliğini kalbinizde hiç şaşmayan denge unsuru olarak ne kadar çok kullanırsanız, temeliniz de o kadar sağlam olacaktır. İçinizdeki ve kendi dünyanızdaki frekansı ne kadar yükseltirseniz, siz ve insanlık için yükseliş süreci o kadar hızlanacaktır.
BİRlik Bilincinizin seviyesi hayatınızı ve dünyanızı dönüştürüyor. Ruhunuzun yeteneklerini dünyaya sunmanızı destekleyecek derin bir esenlik gücü yaratıyor. Bu sizin için bir iç iş ancak bu iç iş gerçekliğinizi dönüştürürken tüm yaşamı kutsuyor.
Deneyimlemiş olduğunuz her şey yaşam temelinizi geliştirerek sizleri kutsuyor. Bu temel, içinizde sizinle çalışan Kutsal Anne’nin gücüyle besleniyor. Bir kutlu ruh, bir melek olduğunuzu hatırlarken, tüm hayat hayallerinizi destekleyecek bir şekilde gelişiyor.
Erişiminize açılmış olan yeni ve güçlendirilmiş frekanslara sahip çıkarken, fiziksel varlığınızın her hücresinde İlahi Işık aktive oluyor. Daha önce mümkün olmayan bir şekilde fiziksel gerçekliğinize getirebileceğiniz yeni bir Işık Beden yaratıyorsunuz.
Kendinize kalbinizin şarkısını algılama izni verin. Bilin ki bu yolun her adımında asla tükenmeyen bir Sevgi ile yönlendiriliyorsunuz. Kutsanıyorsunuz. Ve öyle de oldu.
Baş Melek Hope , Shanta Gabriel tarafından iletilmiştir. 16 Şubat 2025, shantagabriel.com
Bu mesajda ilk dikkatimi çeken ve yaşananları açıklayan cümle en başta geldi.” Bu lütuf sizleri İlahiliğinizin bedenlenmiş hali olmanızı engelleyen her şeyi geride bırakmanızı isteyen çok güçlü bir enerjidir.” Gördüğünüz gibi bizim bakış açımızla dünyayı “sallayan” fırtına gerçekte yepyeni frekansların dünyaya ulaşması ve bu sırada bizim yaşadığımız rahatsızlık, kaygı ve panikle verdiğimiz tepkiler. Ve bir şeyi salıvermek için önce onu fark etmeliyiz, dolayısıyla bir defa daha içmizdeki gölgelerin dış yansımalarıyla yüzleşiyoruz.
Özetle mesaj diyor ki, içinizdeki birlik bilincini ve çevrenizdeki her şey ve herkesle BİR olduğunuzu, melek benliğinizi hatırlayın. Değişimi takdir edin, bu bir lütuf. Bu, olabilecek en yüksek düzeyde bir dişi enerji akışı ve amacı da denge ve refah. Burada bizlere verilen söz, bu frekansla ve değişimle çatışmak yerine iş birliği yaptığımızda hissedeceğimiz, yaşayacağımız maddi, manevi bolluk.
Yani dostlar, yine trapezdeyiz ve bu sefer kolektif olarak bir askıdan diğerine sıçrarken birbirimizi cesaretlendirip destek olursak işimizin çok daha hafifleyeceğine inanıyorum.
Çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.
Mor Alev
Görseller: Kış Manzarası – Tarn Ellis, Trapezci – Jeff Hendrickson, Kaosta Işık ve Dönüşüm – Autumn Skye
En son podcast paylaşımlarını kaçırmayın:
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve BEDENİNİZLE BARIŞMAK için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayın.
“Sabian Hikayem”. Benzersiz bir çalışma: Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2025 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2025 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Mor Alev sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.






teşekkürler mor alev. hiç bitmesin istedim, yazıların çoğalmasına çok sevindim. ilaç oldu. sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Blog sayesinde umudum hep yükseliyor. İyi ki varsın Mor Alev. Teşekkürler 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Çok seviliyorsun Moralev. Teşekkürler,,, 💜💜💜
BeğenLiked by 1 kişi
Bu ne kadar güzel bir yazıydı böyle, emeğine bağlantına kalbine sağlık…
BeğenLiked by 1 kişi
İnanılmaz güzel, teşekkür ederim, çok titreştim, yükseldim.. Daha ne kadarsa o kadar, bakalım, görelim.. Çok yorgunuz, ama artık alıştık, normalimiz bu oldu.
BeğenLiked by 1 kişi
2014 yılından beri sizi takip ederim. Geçen yılın 2024 kasım ayından beri geçmiş yazıları okuyorum sürekli.Çünkü ne zaman okursam o an benim için şimdiye aittir derim. Bir taraftan şükrediyorum elimde harika bir kaynak diye ama bir taraftan da eskisi gibi bol bol paylaşım yapsanız diyordum. Çünkü biliyordum hissediyordum çok kuvvetli enerjiler var ama yönlendirme yok. Ocak ayından beri çok düzenli paylaşım yapıyorsunuz, şükrüme şükür kattınız böylece. Enerjilerin artışını doğru hissetmemle de ayrıca mutlu oldum, yine enerjilerle hizalıyım onayı olarak. İyiki varsın moralev,her zaman dengede her zaman sevgi içinde…
BeğenLiked by 1 kişi
SELAMLAR MOR ALEV BEN SİZDEN ESKİDEN DANIŞMALIK ALMAK İSTİYORUM DİYE MESAJ YAZMIŞTIM. AMA MÜSAİT DEĞİLİM DEMİŞTİNİZ . ACABA NE ZAMAN MÜSAİT OLURSUNUZ ? ŞENAY KILIÇ BEN
BeğenBeğen
Sevgili Şenay, Benimle bağlantıya geçtiğiniz ve çalışmalarımla ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim. Lütfen bana moralev@outlook.com adresine yazınız. Ben de sizi en kısa sürede yanıtlayacağım. Tekrar teşekkürler. Sevgilerimle
BeğenBeğen