Yönlendirme Sinyalleri

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Sevgili Bilge Baykuşlar,

Bugün “Yeniden Başlayalım” serisine yepyeni bir mesajla devam ediyoruz. Yeniden başlamak için temel bilgilere dönme sözü vermiştim ve Ann Albers ve Melekler de tam olarak bunu yapıyorlar. Yaratım için temel kuralları hepimiz biliyoruz: İnanın, açık olun, kabul edin çünkü bizlere sunulan yönlendirme asla vazgeçmiyor. Biz dinlesek de dinlemesek de rehberlik her zaman var ama biz şüphe ediyoruz. Akrep ay tutulmasındaki ilham köşemiz de şüpheyle alakalıydı. Bu mesaj yaratım ve yaratımı erteleyen şüphe konusuna eğilirken en sonunda beynimizi kullanmanın harika bir yolunu da gösteriyor.

---

Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.

Biz bunu her hafta söylüyoruz. Sizleri çok seviyoruz. Sizleri seviyoruz çünkü hepimizin içinde yaşayan ve nefes alan ışığı seviyoruz. Sizi seviyoruz çünkü sizler sevgiyi eskisinden çok öteye genişletmek için yeryüzüne gelmiş cesur ruhlarsınız. Sizleri milyonlarca sebepten seviyoruz ancak en önemlisi çok basit. Biz sizi seviyoruz çünkü bizim doğamız sevgidir ve biz doğamıza sadık kaldığımızda, iyi hissederiz.

Biz sizi sevdiğimizde, sevgililer, hepimizin içindeki ışığı severiz.

Sizinle ilgili güzel, iyi ve gerçek olana odaklanırız ki bu sayede siz de aynını çok daha kolaylıkla yapabilin. Biz arzuladığınız her şeyin vizyonunu ve daha da önemlisi enerjik mavi kopyasını besleriz. İstediğiniz hayatı şimdi gerçekleşiyormuş gibi görürüz. Sizin tek işiniz ise inanmak ve almayı kabul etmektir. 

Düşünün ki bir uçaktasınız. Aşağıdaki yolda bir araba görüyorsunuz. Onun geldiği, anda seyrettiği ve gelecekteki olası yollarını da görüyorsunuz.  Bu kişiyle iletişimde olduğunuzu düşünün. Belli bir hedefe gitme arzusunu duyuyorsunuz. Çok daha yüksekteki pozisyonunuzdan bu hedefi tam da şimdi görüyorsunuz! Ona giden yolu da görüyorsunuz. Onların geleceğini anda görüyorsunuz ve hiç şüphesiz bu insanı istediği hedefe yönlendirebileceğinizi de biliyorsunuz, eğer o size inanmayı ve yardımınızı almayı kabul ederse tabii. 

Bu ruh yönlendirmenizi aldığında heyecanlanıyorsunuz. Onu seviyorsunuz, yardım etmek istiyorsunuz. Onun istediği şey ne ise, bunu başarmasını istiyorsunuz. Bir insan olarak talimatlarınızı görmezden geldiğinde ya da sevginize inanmadığında hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Bir melek olaraksa, ona her zaman en büyük sevgi ve adanmışlıkla ulaşmaya çalışırsınız. Algısının zaman zaman bulandığını anlarsınız. Ancak sevdiğiniz bu varlığı asla bırakmazsınız. Eğer hedefe giden dönüşü kaçırdıysa, sevgiyle geriye yönlendirirsiniz. Eğer yanlış yola saptıysa, onu azarlamazsınız, sadece sevgi dolu sinyaller yollayıp yeniden hedefe yönlendirirsiniz.

Eğer sevginize ya da verdiğiniz rehberliğe inanmıyorsa, sessizce oturur ve kalbinizdeki tüm sevgiyle onunun neşe-keyif-coşkusuna, hedefine ve başarısının kutlanmasına odaklanırsınız. Bir melek olarak asla sevdiğiniz için takdir edilmeyi beklemezsiniz. Sadece sevdiğiniz için asla hayal kırıklığı yaşamazsınız. Ve asla bıkmazsınız çünkü sevgi açık kalplerden akmayı asla durdurmaz ve sevgililer, bizlerin kalpleri hiç durmayan yönlendirme akışı yaratmak için tamamen açıktır.

Bir insan olarak tek işiniz arzuyu hissetmek, inanmak ve almayı kabul etmektir. Çoğunluğunuz arzu ve istek sanatında ustasınız. Pek çoklarınız zihinsel olarak bizim sevgi ve yardımımıza inanıyorsunuz. Ve çoğunuz hala daha almayı kabul etmeyi öğreniyorsunuz.

Biz almayı kabul etmekten konuşurken, avucunuzun içine konulan bir madeni parayı almanız gibi bir şeyden bahsetmiyoruz. Onun yerine enerjik alıcılar olmanızdan bahsediyoruz, tıpkı bir radyonun belli bir yayına ayarlı olması ya da bir telefonun çağrıyı kabul edebilmek için bir sinyale uyumlu olması gibi. Hayatta istediğinizi alabilmek için, ona uyumlu olmasınız ki onun ve bizim sinyalimizi alabilin ve böylece somut haline de sahip olursunuz.

Televizyonunuz sinyali alana kadar programı göremezsiniz. Radyonuz sinyale ayarlanana kadar yayını dinleyemezsiniz. İletişim ağı çalışana ve sisteminiz arkadaşınızın sinyaliyle uyumlu olana dek onunla telefonda konuşamazsınız. Aynı şekilde, arzunuzun sinyaline ve bizlerin sevgi sinyalimize uyumlu olana dek istediğinizi hayatınızda somut haliyle sahip olamazsınız. 

Biz sizin inancınızı veya uyumlu algınızı talep etmiyoruz. Biz sadece istediğinize sahip olmanızı istiyoruz! Siz ham yaşam gücünü arzularınız yoluyla dünyaya indirmek ve sevginin yeni ifadelerine izin vermek için yeryüzündesiniz! Siz buraya sevgiyi özgün ve çok güzel yollardan fiziksel evrene yaymak için geldiniz. Ve biz de bunu her zaman destekliyoruz, sevginin ifadesi için hangi yolu seçerseniz seçin. İster bir fatura ödemek olsun, ister daha güzel ve rahat bir giysi arzulayın, ister bir aşk, yoksulları doyurmak veya ne olursa olsun, bu, hayatınızda sevgiye form vermenin SİZİN tercih ettiğiniz yoldur ve biz de arzuya sahip olduğunuz andan itibaren sizi yönlendirmeye başlarız.

Şüphe ve inançsızlıkla ilgili sorun bizim yönlendirmeyi durdurmamız değildir. Aksine, sizin sinyalleri kaçırmanızdır. Örneğin sevgi istersiniz ancak evrenin bunu verme becerisine inanmazsınız. Nasıl asla sevgiye sahip olmadığınızı açıklamaya, konuşmaya ve düşünmeye çok büyük bir zaman harcayabilirsiniz. Bu sırada sevgi eksikliğine uyumlanırken size yolladığımız her sevecen sinyali kaçırırsınız. Eğer radyonun sahibi sinyalin varlığına inanmıyorsa, onu açmaz bile. Yayın olduğuna inansa bile, eğer AM’a ayarlıysa FM yayınını duyamaz.

Örneğin, sevilmediğinizi hissediyorsunuz ve evrenin size sevgi sağlama becerisinden de şüphelisiniz, yolda yürürken başınız aşağıda, kalbiniz geri çekilmiş, yalnızlığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Sevgisiz ve sevgiyi bulma konusunda şüpheler içindeyken, neşe-keyif-coşkusunu paylaşmak isteyen mutlu, gülümseyen insanların hepsini kaçırabilirsiniz. Yaratılışın görkemini deneyimlemenizi sağlayan harika mavi gökyüzünü kaçırırsınız. Bedava tadımlık sunan kafenin penceredeki yazısını görmezsiniz ki belki de orada hayatınızın aşkıyla tanışacaktınız. Koşup size gelen köpeğin verdiği sevgiyi ve onun sahibiyle tanışmayı, tatlı bir sohbeti kaçırırsınız. Bir sebep olmadan ileri bakıp da çekildiğiniz birini görebilir, onunla konuşmak için içinizde bir istek hissedebilir fakat ardından kendinize “ne faydası var ki, büyük ihtimalle hayatında birisi vardır” diyebilirsiniz. İstediğinizden şüphe duyuyorsanız sevgililer, sizi çevreleyen sinyalleri de kaçırırsınız.

Diyelim ki çok büyük bir faturanız var. Eğer evrenin bunun karşılığını sağlama becerisinden şüphe duyuyorsanız, kendinizi korkuya ayarlıyor, yokluk hissediyor ve umutsuzca bunu nasıl ödeyeceğinizi çözmeye çalışıyorsanız, düşünceler ve endişelerde öyle kaybolursunuz ki, yeni bir yardımcı fikir alamazsınız. İçinizde “arkadaşını ara, bir kahve için buluş” diyen küçük sesi duymazdan gelirsiniz. Bu arkadaş size iyi fikirler verebilir. Para ödünç almaya ya da faturayı ödemek için biriktirdiklerinizi harcamaya direnebilirsiniz. Ödemeyi yapana kadar kendinize keyif ve oyunculuk izni vermediğiniz için bir hobinizi daha çok geliştirme arzunuzu görmezden gelebilirsiniz, oysa o hobi sizin için bütünüyle yeni bir gelir akışı sağlayabilirdi.

Arzulamayı, inanmayı ve almayı kabul etmeyi öğrendikçe rahatlayacaksınız. İsteğinizi neşe-keyif-coşkuyla, beklentiyle ve bir macera hissiyle düşüneceksiniz. İstediğinizin mükemmel ilahi zamanlamayla geleceğine güvenerek tamamen salıverebilir, rahatlayabilir ve hayatınızın keyfine bakabilirsiniz. Sizi çeken ilgilerinizi araştırabilir, arkadaşlarınızı ziyaret edebilir ve belki de normalde yapmadığınız şeyleri yaparsınız ya da sadece huzurla oturabilirsiniz. Mantıklı zihniniz sizi bunlardan vazgeçirmeye çalışacaktır. Fakat gerçekten inanıyorsanız ve enerjik alıcı halindeyseniz, kendi iyi hissettiren yönlendirmenize açıksınızdır.

Eğer berrak bir yön sunarsanız, beyniniz arzularınıza açık olmak için tasarlanmıştır.

Sorun: “Beynim, istediğime sahip olmam nasıl hissettirir?” “Hayatımın aşkıyla olmam nasıl hissettirir?” “Çok iyi kazancı olan ve her gün uyandığımda beni heyecanlandıran bir işimin olması nasıl hissettirir?” “Sevdiklerimin kendini daha iyi hissetmesi nasıl hissettirir?” Hisleri hayal etmeye çalışmayın. Sorun.

Bu evrendeki en mucizevi sinyal alıcısı olan beyninizin istediğiniz frekansı bulması için bekleyin. O hissi bekleyin. Ardından sevgililer, o hissin içine dalın. Ona mümkün olduğunca sık uyumlanın. Bilin ki, hangi formunda olursa olsun sevgiye ne kadar çok uyumlanırsanız, yönlendirmemizi duymanız o kadar kolaylaşır ve istediğiniz hedefe ulaşmanız da hızlanır.

Yaratan, yıldızları mükemmel yörüngede hareket ettirir, eko-sistemleri tüm karmaşıklığıyla yönetir, bedeninizin hücrelerine dengeyi koruması için ilham verir ve siz de kendi arzularınıza alıcı olduğunuzda, onların gerçekleşmesi yolunda ilerlemeniz için teşvik ve yardım eder. 

Sizleri çok seviyoruz.

Melekler

Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)

Görsel: Elsie McDonald

Büyük Anadolu Depremi: NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Ve Sürdürülebilir Destek İhtiyacı. Görsele Tıklayın

---

YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---