Mars Gerilemesi ve Duyguların Mesajı

Sanatçı: Anna Speshilova

Melekler: Razı Olmak Zorunda Değilsiniz

Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz. 

Hayatınızı yaşıyor musunuz? Her gün sabah kalkıp o günün getireceği bir şey için hevesleniyor musunuz? Ya da gerçekten keyifli gelmeyen bir hayatla başa çıkmaya çalışmaya ve o hayatın içinden geçip gitmeye razı mı oldunuz? Sizler küçük birer çocukken, bu gezegene yaratmaya, capcanlı hissetmeye ve gelişip serpilmeye geldiğinizi biliyordunuz. Ancak yavaş ama emin adımlarla çoğunuz neşe-keyif-coşkunuzu beklemeye, ödülünüz için çalışmaya, acı ve sıkıntı çekmeye, fedakarlıklarda bulunmaya şartlandırıldınız. Pek çoğunuz, kendi neşe-keyif-coşkularını ertelemenin asil, kutsal ve erdemli olduğunu öğreten kişiler tarafından şartlandırıldınız.

Tatlınızın keyfini sadece yemeğinizi yedikten sonra çıkarabileceğiniz öğretildi. Sadece ödevinizi yaptıktan sonra oynayabileceğiniz söylendi. Farkında olmadan kendini Kaynağın neşe-keyif-coşku dolu enerjisinden koparmış olan kuşakların aktardığı “hayatın kolay olmadığı”, “kimsenin size bir şeyleri gümüş tepside sunmayacağı”, “acı çekmeden bir şey kazanılamayacağı”, “paranın ağaçlarda büyümediği”, “her iyi şeyin bir bedeli olduğunu” ve bunun gibi bir sürü inancı öğrendiniz. 

Bunlar alışılagelmiş insan “bilgeliği” olsa da, bizim bakış açımızla hepsi birer ruhani saçmalıktır. Siz buraya içinize yerleştirilmiş, size iyi gelen şeylerle ilgili iyi hisler, kötü gelenler için kötü hisler veren bir rehberlik sistemiyle geldiniz. Ancak zaman içinde, iç hislerinizi bir kenara koyup, diğerlerinin size bu hisleri “vermesinin gerektiğine” inandırıldınız. Onay için diğerlerine bakıyorsunuz. Sosyal açıdan kabul edilebilir olduğunuzdan emin olmak için gruba bakıyorsunuz. Hayatınızı nasıl yaşayacağınızı belirlemek için uzmanlara bakıyorsunuz. Ama bunlar çok daha sade ve basit olabilir.

Hayatınızın daha mutlu ve daha kolay olmasını istiyorsanız, her gün zihninizi dinginleştirmek, aralıksız olarak size akan sevgiye teslim olmak için birazcık sessiz zaman ayırabilirsiniz, birkaç dakika bile yeterli. Kaynak, sizin için en neşe-keyif-coşku dolu, sağlıklı, mutlu, bolluk içinde, en sevecen ve sadece size özgü olan yolu istiyor, biliyor ve buna önem veriyor.

Sessizce otururken, kendi hislerinizle bir daha bağlantıya geçin. Bunların bazıları keyifli ilhamlar olacaktır. Bazıları hissetmek istemediğiniz hisler. İstemediğiniz fakat razı olduğunuz bazı şeyler hakkında hayal kırıklığı ya da bir başkasının davranışları hakkında sabırsızlık, hüsran veya içerleme de hissedebilirsiniz. Kendi öfkenizi ya da kederinizi hissedebilirsiniz. Kendi sıklıkla kaygı olarak gösteren bir güçsüzlük hissi de olabilir. Hislerinizi hissetmeniz iyidir. Titreşiminizin nerede olduğunu ve yaşadıklarınızı neden çektiğinizi anlatır.

Gerçekten nasıl hissettiğinizle bağlantıya geçtiğinizde, titreşiminizde gerçek ilerlemeyi yaratacak düşüncelere uzanma şansına sahip olursunuz. Hakkında iyi hissetmediğiniz şeylerle ilgili iyi hissediyormuş gibi yaptığınızda ise titreşimsel olarak saplanıp kalırsınız. Bulunduğunuz yer ve an hakkında iyi hissetmeniz için gerçek sebepler bulduğunuzda, titreşiminiz yükselir ve hareket yaratırsınız.

Belki eski bir ilişki hakkında iyi hissediyormuş gibi yaptınız, geride bırakmış gibi davrandınız ancak ne zaman sessizce oturup o kişiyi düşünürseniz içinizden sinir bozukluğu ve öfke yükseldiğini hissediyorsunuz. Bastırmayın. Hissedin. O hissin de altında yatanı hissedin. Öfke size ne istediğinizi söylüyor – o kişiden değil fakat hayattan? Belki tutkuyla istediğiniz şey, insanların hayatınızdaki sorumlulukların kendilerine düşen payına sahip çıkmalarıdır. Belki sizi dinleyen ve kalbinize kıymet veren insanlar olmasını derinden arzuluyorsunuz. Ne istiyorsunuz? Hayatınızda bu yeni ve gelişmiş duruma sahip olmanın sizi nasıl hissettirebileceğine odaklanırken,   yaşama tutkunuz birden geri gelir. Umut geri gelir. Bir şeyler olur. Bu bir kişiden olmasa da bir başkasından istediğinize sahip olabileceğinizi hatırlarken, neşe-keyif-coşku bile geri dönebilir. Acılı duyguların altına daldınız ve sevgiyi buldunuz. İşte bu da gerçek bir titreşimsel ilerlemedir.

Belki hayatla öyle ya da böyle başa çıkıyorsunuz ancak derinlerde bir yerde bir kaybın ardından gelmiş sızlayan bir keder yaşıyorsunuz. Bu bütünüyle insanidir, anlaşılabilir ve kesinlikle utanılacak bir şey değildir. Duyguya teslim olmak zorunda olduğunuz zamanlar vardır, o zaman her zaman engin bir şekilde seven kalbinizden akan hıçkırık ve gözyaşlarına izin vermeniz kendinize verebileceğiniz en büyük sevgidir. Ancak “yağmurdan” sonra, duygularınızın “fırtınasının” ardından, nefes alın. Ne istiyorsunuz? Sevdiklerinizle bir bağlantı hissetmek istiyorsunuz. Hayatla, benliğinizle, sevgiyle bir bağlantınız olsun istiyorsunuz. Acaba bir anlığına bile olsa, böyle bir bağlantıda olmanın nasıl hissettirebileceğini zihninizde canlandırabilir misiniz? Bunu başarabileceğinizi umut edebilir misiniz? Eğer yapabilirseniz, titreşiminizi yükselttiniz, kendinizi yatıştırdınız ve bağlantının başlamasına izin verdiniz. Bu iyileşmiş hislere tekrar ve tekrar uzanabilirsiniz. Yas ve keder dalgalar halinde gelir. Yine de her dalgada bunu yaptığınızda aradığınız bağlantıları gerçekten kuvvetlendirme yolundasınızdır. 

Belki tahammül edemediğiniz bir iştesiniz, elinizden gelenin en iyisini yaparak onu değerlendirmeye çalışıyorsunuz, ancak sessizce oturduğunuzda, anlıyorsunuz ki bir değişim olması umudunu kaybetmişsiniz. Boyun eğmiş hissediyorsunuz. Daha iyisini bulabileceğinize inanmıyorsunuz. Belki daha iyisini bulabilmenin mümkün olmadığını kabulleniyorsunuz. Ama cennetler bulabilir. Belki her gün zihninizi her gün biraz sessizleştirebilirsiniz, elinizdekini en iyi şekilde değerlendirebilir ve daha iyisini hayal edebilirsiniz.  Şimdi daha iyi bir yoldasınız. Ufak, ufak daha iyi bir iş beklentisinde olmaya başlıyorsunuz. Titreşiminiz gelecek durumla eş hale geldiğinde, esinlenecek ve doğrudan daha iyi bir işe yönlendirileceksiniz. 

Sevgililer, kendinizi hiç de sevmediğiniz bir hayat durumunda bulduğunuz, size uymayan insanlarla çevrelendiğiniz veya nasıl çözeceğinizi bilmediğiniz sorunlarla yüz yüze geldiğiniz zamanlar olduğunu biliyoruz. Çaresiz, güçsüz, mağdur, kaderine boyun eğmiş, öfkeli ya da üzgün hissetmeniz hiç sorun değil. Gerçekte, hislerinizi hissetmeniz onları inkar etmenizden çok daha iyidir. Bir defa bulunduğunuz yerle ilgili dürüst olduğunuzda, çok daha iyisini yaratmaya başlayabilirsiniz. 

Kendinize hatırlatabilirsiniz: “Ben razı olmak için doğmadım. Ben isyan ve mücadele için doğmadım. Ben başkalarını kurtarmak, düzeltmek ya da değiştirmek için de doğmadım. Ben beni yaratmaya heveslendirecek durumlar deneyimlemek ve ardından istediğimi yaratmak için doğdum. Ben capcanlı hissetmek ve gelişip serpilmek için doğdum.”

Hayatınız şu anda gerçekleşiyor. Her şey mükemmel göründüğünde başlamayacak. Banka hesabınızı doldurana ya da en azından emekli olmayı başarana kadar kendinizi ölesiye çalıştırdıktan sonra da başlamayacak. Çocuklar okula gittiğinde, ekonomi en sonunda düzeldiğinde veya dünyanız daha tutarlı olduğunda da başlamayacak. Hayatınız şimdi, bulunduğunuz yerde, bugünde, nefesinizde. Hislerinizi hissedin ve ardından aşamalı olarak, her defasında bir seçimle onları yükseltmeye başlayın. Titreşiminizi yükseltirken, umut, ilham, tutku ve yaşama sevinci de geri dönecek. 

Sizleri çok seviyoruz.

Melekler

Ann Albers’a ve Meleklere  bu mesaj için çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com) 


Sevgili Bilge Baykuşlar, şu anda yaşamakta olduğumuz Mars gerilemesinin kullanma kılavuzu bu mesajda!

Hissedin, hislerinizi anlayın ve adım adım değiştirin. Daha önce de çok defa paylaşmış olduğum gibi öfkenin, içerlemenin, üzüntünün ya da andaki duygumuz ne ise mesajını almak önemli. Olumlu duyguların da mesajı vardır tabii, ona da dikkat edilmeli. Olumlu hisler, “iyi gidiyorsun, böyle devam et!” der.

Mars, Sabian sembollerine baktığımızda, adım adım İkizler’deki (iletişim alanımız) isyan, grev, hak arama, itirazını iletme derecelerinden geçerken kısaca “istemediğine hayır diyebilme” özgürlüğümüze odaklanıyor. 31 Ekim’de başlayan geri yolculuğu 13 Ocak’a kadar sürecek, ardından geri gittiği alanda ilerlemeye başlayacak ki o zaman da “istediğimize evet diyebilme” özgürlüğümüzün öne çıkacağına inanıyorum. Mart ortasında gerileme gölgesinden çıkacak ve en sonunda 25 Mart’ta İkizler’den Yengeç burcuna girecek.

Şu anda büyük değişim – tutulma koridorundayız, Uranüs-Satürn karesinin bu son hatırlatması ise kendini son iki yıldaki tekrarlarından çok daha yoğun hissettiriyor. Önümüzde Boğa’da Uranüs’le birleşmiş bir ay tutulmamız da var. Duygular zirveye tırmanıyor. Yani Dostlar, hissedelim, köküne inelim ve değiştirelim…

Mor Alev


YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2023 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2023 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

HİZMETLER

11 comments

    1. Sevgili mor alev yazı için çok teşekkürler sizden bir ricam olacak yakın zamanda bir kayıp yaşadım uygun zamanınızda ölüm ve ötesi ile alakalı düşüncenizi veya bir yazı paylaşabilir misiniz rica etsem

      Beğen

  1. Öyle bir yerdeyim ki hem herkesten ayrı hem herkesle birim, Bir olmuşum, devam ediyorum… Bütün bu yaşadıklarımıza, olan olmayan her şeye şükürler olsun, hepinize ve kendime teşekkür ederim, iyi ki varsınız, iyi ki varız, varım…

    Liked by 1 kişi

  2. Hayat sıkıştırınca sonra bir nefesle sakinleyip durunca içimden bir ses diyor ki;
    Aç bi moraleve bak. bişey yazmışmı😂
    Hiç şaşmıyor. Tam o günde tam yaşanılan sıkıştırmanın üzerine geliyor yazılar.
    Tam şifa niyetine🙏
    İyi ki varsın Moralev. Büyüme gelişmememize olan katkın, bi de bu açıdan bakın deme güzelliğin yoluma destek ve rehberlik ihtiyaçlarıma çok iyi geliyor.
    Teşekkürler😍
    Şahane bir kaynaksın.

    Liked by 1 kişi

  3. Yine güncel halimi okuyan ve yoluma ışık olan bir mesaj. Varlığınıza şükür. Ne zaman ruhumdaki fırtınada kaybolsam denizfeneri gibi parlıyorsunuz. Çok çok teşekkürler. Yüreğinize sağlık🙏💙🌻

    Liked by 1 kişi

  4. Merhaba, melekler iyi hissettiğiniz şeylere odaklandığınızda onun titreşimini yükseltirsiniz ve fiziksel olarak var edersiniz diyor. Bir ilişkide de karşımızdaki kişinin olumlu özelliklerine odaklanmamız ortak frekansta kalmayı sağlayacaktır deniyor. Tam tersi olupta olumsuza odaklanırsak bu sefer o frekansı besler ve ayrılık meydana gelir deniyor. Bu frekansların eş titreşimden çıkması sonucu gerçekleşen ilişkide ayrılığın sonucunda daha sonradan farkındalık edindiğimizde odağımızı değiştirip eskiden o kişiyle beraberken bize iyi hissettiren neşe keyif coşku verene odaklandığımızda eğer bize hala o anları hatırlamak neşe keyif ve coşku veriyorsa her ne kadar ayrılık gerçekleşmiş olsada bu olumluya odaklanma ile frekansı yükseltip tekrardan o kişiyle eş frekansta uyumlanmak mümkün müdür? Bu odaklanma ile o kişiyle birliktelikteki neşe keyif coşku frekansını yayınlamak o kişinin tekrar özgür iradesiyle bu frekans alanına girmesini sağlayabilir mi ya da bu potansiyeli bu şekilde arttırmış olur muyuz? Yoksa eskiden eş frekanstayken mi sadece bu olumluyu arttırmak mümkündü eş frekansta olunduğu için. Yoksa eş frekanslar ayrılınca artık eski iyi hislerin frekansını evrende çoğaltmak tekrar eş frekansa uyumlayamıyor mu? Ancak melekler iyi hissettiğiniz bir şeyi siz görmesenizde en azından bizim boyutumuzda fiziksel olmasada enerji olarak onları var ediyorsunuz ve iyi hissettiğiniz sizin için doğru bir yönlendirme işaretidir diyorlar. Yani eskiden iyi hissettiğimiz şey hala değişmemiş ve iyi hissetiriyorsa bunun varlığının frekansının arttırılması bizi tekrar eş frekansa sokma potansiyeli olduğunun bir göstergesi sayılabilir mi? Her ne kadar karşıdaki kişi bizi istemediğini söylesede bu eski ilişkideki duygu ve düşüncelerinden kaynaklanmaz mı biz değiştiğimizde
    ve ona değiştirdiğimiz özelliklerin duygusunun frekanslarını yaydığımızda ve birliktelik zamanlarında iyi olanlara odaklanıp bunun frekansını arttırdığımzda o kişi bunu algılayıp özgür iradesi fikirlerini değiştirme yönünde o enerji alanından etkilenir mi acaba? Güzel bilgileriniz için teşekkür ederim mor alev. İyi ki varsın.

    Beğen

    1. Sevgili Türkkan,
      Siz bu konuda bana email mesajı da atmıştınız ve ben de yanıtlamıştım. İletmiş olduğunuz arzunuzla tehlikeli sularda geziniyorsunuz. Birisi sizinle artık bir birliktelik istemediğini iletiyor. Bu her ne kadar kalp kırıcı olsa da saygı gösterilmesi gereken bir şeydir. Meleklerle çalışmak sihir gibidir derim hep ama büyücülük ya da istemeyen birisine bir şeyler yaptırma aracı değildir. Bunu unutun lütfen. Çünkü o meleğin sizin olduğu kadar karşı tarafın özgür iradesine de saygısı vardır. Onun arzuları da önemlidir. Böyle bir çalışma yapmaya çalışmak, enerjiyi manipüle etmeye teşebbüsler, vs., boşuna uğraşmaktır.
      Şimdi, asıl konuya gelelim… Siz sevilmek istiyorsunuz. Bir ilişkiniz olsun istiyorsunuz. Bundan daha doğal bir şey olamaz! Arzunuzda çok haklısınız. O kişiyi unutun, saplanıp kalmışlığınızı salıverin. Sevginin kendisine odaklanın. İşte bu konuda meleklerin pek çok önerisini paylaştım şimdiye dek ve paylaşmaya devam edeceğim. O eski yazılara bakın.
      Fakat her şeyden, her şeyden önce kendinizi bir ilişki ihtiyacından daha çok sevin. Sevgi dışarıda değil, içeride. Ve bir defa kendinizi gerçekten sevmeye, kendinize iyi davranmaya başladığınızda, özlemini duyduğunuz ilişki de gelecek. Çünkü farklı davranacaksınız, bakışlarınız, ifadeniz farklı olacak. Titreşiminiz sevgi ve özgüven dolu olacak. Peki o kişi geri gelir mi? Bilmem. Belki gelir. Ama büyük ihtimalle bir başkası çıkacaktır karşınıza, o zaman iyi ki eski ilişki bitmiş, iyi ki o sonla bir sürü yeni şey öğrenmişim diyeceksiniz.
      Sevgilerle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.