Başak yeni ayı çok farklı enerjileri bir araya getiren karmaşık ama bir o kadar da mükemmel bir yeni başlangıç enerjisi taşıyor. Havada çok güzel bir büyük üçgen açı, Mars Plüton’a üçgen, Venüs Jüpiter’e ve yeni ay da Uranüs’e üçgen açıda. Bu kadar çok üçgen açı pek görmemiştik, üstüne üstlük Venüs Spica ile tam hizada. Bunlar inanılmaz akışlar ve sanki her şeyi yoluna sokmak ister gibiler.
Bütün bunlarla beraber Plüton-Eris-Venüs sert açı halinde. Onca iyimser akış ve olumlu fırsatlar varken Başak usulü bir detaya takılıp hayatı kendimize zehredebiliriz! Dolayısıyla ne seçtiğimiz çok önemli. Olumlu enerjiye bağlanırsak, başaramayacağımız şey yok gibi. Eğer Plüton’a odaklanırsak pek de eğlenceli olmayacak bir enerjide buluruz kendimizi. Ancak bu resme biraz daha yüksekten baktığımızda gökyüzünde “kötü” etki diye bir şey de yoktur, hepsi sonunda hayırlıdır. Eris, Plüton, Venüs ortasında kalıp da biraz sıkıntılı zamanlar yaşarsanız, bilin, çok önemli bir arınmadan geçiyorsunuz. İnsan tarafımız biraz da kolaylık istiyor tabii. O zaman direnmeyi bırakıp enerjiyle akmayı öğrenmeliyiz. İlerleme acıtmalı diyen bir evrensel yasa yok.
Venüs’le birleşmiş Spica’nın getirdiği bereket çok büyüktür, özellikle maddi, fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılanması konusunda çalışır. Yardımcı olan dostlar ve uzmanlar getirir. Başak takımyıldızındaki buğday demetinin hemen tepesindeki yıldızdır. Yani aynı zamanda hasatı da anlatır. Ancak burada gelen bir uyarı da vardır, ektiğimizi biçeriz. Söz konusu Venüs olunca para, ilişkiler ve denge konularında Jüpiter-Venüs-Spica üçlüsünün çok güzel değişimlere yardım edeceğini söyleyebiliriz.
Yeni ayın bir başka toprak burcunda bulunan Uranüs’le olan üçgen açısı daha fazla esnememiz, bir defa daha sabitlikten değişime gelişmemizi teşvik ediyor. Beklenmedik değişiklikler devam ederken daha yenilikçi ve çok daha duyarlı olmamızı sağlıyor. Bu hayatlarımızda yeni şeylerin, büyük ihtimalle bize önce eksantrik, tuhaf gelebilecek aklımızdan geçirmediğimiz şeylerin gireceği yeni bir dönem.
İşinizde, yaptıklarınızda, alışkanlıklarınızda, günlük programınızda çok daha yenilikçi olacağınız bir dönem başlıyor. Yaz tatili bitti. Yeni mevsime az kaldı ve biz de yeni başlangıçlara hazır olmalıyız. Ama neden yeniyi getirmek için Uranüs’ün bir yıldırımının bizi koltuğumuzdan fırlatmasını bekleyelim? Şimdiden yeni çözümlere uzanmak için harika bir enerjideyiz.
Tabii bütün dış değişim gezegenleri geriliyor, Jüpiter, Neptün, Plüton, Uranüs, Pallas Athene, Eris, Chiron, Sedna… Merkür tam yeni ayda gerileme gölgesine giriyor. Yani, böyle zamanlarda oldukça sık tekrarlanan bir ifadeye biz de geri dönüyoruz: Bunlar yeniden değerlendirme, yeniden düşünme, yeniden karar verme, yeniden planlama ve yeniden başlama zamanları. Özellikle bunu küresel sahnede göreceğimizi düşünüyorum.
Öz-Kabul ve Gelişim
Bu çok güzel yeni ay Başak’ta olduğuna göre önümüzdeki dört hafta baskın karakterin Başak olacağını biliyoruz.
Bilge Baykuşlar, Başak burcuyla çok dalga geçilir! Hamarattır, eleştireldir, detaycıdır, titizdir, vs., vs.… Evet, doğru ama bunların bir amacı vardır ve hiç de dalga geçilecek bir şey değildir. Başak, ruhumuza çok önemli katkılarda bulunur. Hepimizin içinde bir Başak var, bunun için doğum haritanızda Başak’ın hangi evde olduğuna bakmanız yeterli. O evin konuları bu çok özel burç tarafından geliştirilir, çözümler sunulur, o alanda Başak tarzı çalışırsak verimli oluruz.
Başak’ın temelinde karşılaştırma yatar. İdealle anda olan, potansiyelle ulaşılmış nokta ya da kısaca İlahi Plan ile insan gerçekliği karşılaştırılır. Ve Başak bir gelişim burcudur, bizi ilerleyemeye teşvik eder.
Başak’la başarılı olduğumuzu ise nasıl biliriz? Ah işte bu ince bir çizgidir. RADİKAL ÖZ-KABULÜ öğrendiğimizde çok önemli bir Başak hedefini yerine getirmiş oluruz. Ama aynı zamanda bunu tam tersi gibi görünen bir tavırla dengelemeliyiz yani kendimizi geliştirmeye tam bir adanmışlık yaşamalıyız. İşte böylece hepimiz birer Başak örneği oluruz.
Hepimiz bu dünyaya gelişmek için geldik ve bu gelişim için Başak burcunun bize sunduğu mekanizmadan daha verimlisi yoktur. Eğer Başak’ta gezegenleriniz varsa onlar evrimleşmenin turbo yakıtına sahiptir. Başak’ın olduğu ev de öyle. Burada öyle bir motivasyon, bir gelişme dürtüsü oluşur ki, bu çok kıymetli insan hayatınızda tek bir saniyenizi bile boşa harcamak istemezsiniz. Kendinizi teşvik edersiniz, itelersiniz, asla elinizdekiyle yetinmezsiniz. Öyle olunca da mağara buldum diye sevinip orada olduğu gibi kalmak yerine ateş yakmayı öğrenen ilk insanları düşünüyoruz. “Telgraf teli yetmez, radyo dalgaları diye bir şey olmalı” diyenleri. Ya da “şimdilik sağlığım iyi” diyerek hiçbir şey yapmamak yerine, “sağlıklı beslenirsem bu sağlıklı halim devam eder” ya da “diğer herkese sağlıklı beslenmeyle ilgili keşfettiklerimi aktarmalıyım” diyenleri… Özellikle yenilikçi düşünce örnekleri veriyorum çünkü bu enerjide Uranüs’le gerçekleşen üçgen açı bize yepyeni keşiflerin yolunu da açacaktır.
Başak’tayken iç becerilerimizi dış dünyada yaratıma sokarız ve böylece bir iç hal tetiklenir:
İçten gelen bir onur ve özsaygı.
Bu dönemde bu güzel enerjiyi kullanmak için birkaç öneri:
- Kolları sıvayıp yapmak istediğiniz işe kararlılıkla girişmek
- Detayları dikkat isteyen projelere başlamak
- Küçük başarılarda bile kendinizi tebrik etmek
- Şikâyet yerine çözüm odaklı olmaya karar verip uygulamak
- Sağlığınız ve esenliğinizin tüm yönlerini değerlendirmek
- Yeni bir beslenme/spor düzenine başlamak
- Yeni farkındalık alıştırmalarına başlamak ve bunlarla yeni bir hayat rutini yaratmak
- Zihnini, bedenini, evini, işini gereksiz olandan arındırmak
- Hayattan oyalanmaları ve bahaneleri çıkarıp atmak
- Yardım etmek, yardım derneklerine katılmak, bu dünyaya hizmet konusunda aktif katılımcı olmak
- Aynı zamanda ihtiyacınız varsa yardım ve destek istemek.
İşte Eylül’de, yazın son haftalarında üretmeye ve değişmeye çağrılıyoruz. Biliyorum, bu yaz birçokları için şoklarla geçti ve şimdi de bir de bakıyoruz yumuşak Eylül günlerine girmişiz ve yapacak çok işimiz var! Hepsinin hayatımızın ilerlemesinde bir payı var dostlar, henüz büyük resmi göremesek de.
Başak yeni ayının Sabian sembolü de böyle detaylı çalışmayı teşvik ediyor ama romantik bir yönü de bulunuyor.
İnce detaylı dantelle süslü zarif mendil
Büyük ebeveynlerinizden kalmış nakışlı ya da dantelli bir mendili düşünün. Hala daha lavanta ya da sandık kokuyor. Belki biraz sararmış ve belki de köşesinde işlenmiş baş harfleri var. Bu, sevgiyle yaratılmış ufacık bir şey ama sizin için çok değerli. Atalarımızdan kalan çok değerli bilgileri ve karakter özelliklerini korumaya, sonraki kuşaklara aktarmaya çağrılıyoruz.
Mendil bizleri düşündürüyor. Günümüzde böyle şeylerle uğraşmıyoruz. Ama bir zamanlar bir mendil tutuluş şekliyle bile çok şey ifade edebilirdi. Mendilini düşüren hanımefendi, şövalyeye mendilini veren kız, mendilinin dantelleriyle konumunu vurgulayan adam… Konuşamadıkları yerlerde başka şeyleri kullanarak kendini ifade etmeye çalışan insanlar. Çok şükür hepimiz kendimizi sözcüklerle ifade edebiliyoruz artık. Yani, belki de geçmişe olan özlemde fazla oyalanmama uyarısı da vardır bu sembolde.
Bu sembol bize keskin bir görüşü, detaylara olan ilgiyi ve hayranlığı anlatıyor. “Şeytan detayda gizlidir” derler, bence tamamen yanlış bir anlayış. Aslında Yaratan’ın güzelliği, doğamızın görkemi detaylarda gizli, görmeyi kaçırdığımız o anlarda… Biz hep büyük olaylar peşindeyken normal hayatın mucizesi her an, her nefeste kendini tekrarlıyor. Bu sembol aradığımız cevap ve çözümlerin detaylarda gizli olabileceğini söylüyor.
Bu yeni ayda detaylar önemli. Gerileyen gezegenler dolayısıyla “mendil” gibi geçmişte kalmış şeylere aşırı derecede takılabiliriz, öyle olursa tatlı hatıraları, dersleri ve güzelliği yanımıza alıp gerisini bırakmakta fayda var.
İnanılmaz olumlu üçgen açıların eşliğinde harika şeylere başlayabilir, sağlığımızı bir sonraki aşamaya getirebilir, yeni alışkanlıklar edinebiliriz. Başak titizliği ile evimizi, işimizi, bedenimizi bir düzene sokmak için çok verimli bir döneme giriyoruz.
Hatta bu arı gibi çalışıp, çok güzel şeyler ürettiğimiz bir zaman olabilir.
YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
RADİKAL ÖZ-KABULÜ
bu anlam ve tam tersi bir tavırdan kast ettiğin tam olarak nedir Mor Alev?
Radikal bir keskinlikle özü kabul et ve öyle değilmiş gibi davran gibi düşündüm ama çok mantıksız buldum sonra 🙂
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Berkant, hem kendini olduğun gibi kabul etmek hem de her zaman kendini geliştirmek üzere fırsatlar aramak ve asla kişisel gelişimi bırakmamak. Örneklersem, birisi darda kaldığında karşısındakini kırmamak için beyaz yalanlar söyler ve kendini böyle kabul edebilir, kendini suçlamaz ama ardından diyebilir ki bir daha ki sefere beyaz yalan söylemek yerine kibarca doğruları ileteceğim. Basit bir örnek oldu ama temelinde bu yaklaşım var. Sevgilerle
BeğenLiked by 2 people
Ne zaman dönem enerjileriyle ilgili yazı paylaşsan Mor alev, şunu fark ediyorum okurken aslında çoktan o enerjilere girmiş tam da yazıda anlattığın modlarda olmuş oluyorum günler/haftalar öncesinden.
Bir de mucizelerle ilgili paragrafın tatlıydı çünkü bugün balkonda otururken bir şeyleei kanıtlama peşinde olan zihnim “büyük” mucizelerin gerekliliğinden dem vurdu bir an, inanç için. Sonra düşündüm, şu tenime değen güneş ışığı mucize. Ya her şey zaten mucizeyse, diye. Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Bir Başak kadını olarak Başak Burcunun tüm zorluklarını ve mutluluklarını yaşadım… Kendimi seviyorum, burcumu da çok seviyorum… Başak burcu olabilmek bir ay önce prematüre olarak doğduğum için de kendimi şanslı hissediyorum… Tam da doğum günümde yazdığınız ve benim de büyük bir zevkle okuduğum yine çok harika yazınız için çok teşekkür ederim… Sevgiyle kalın.
❤🙏❤
BeğenLiked by 1 kişi
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 1 kişi