Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.
Derin bir nefes alın. Daha derin gerçeğinize doğru gevşeyin. Siz sevgi istiyorsunuz. Siz hayatın sunduğu çeşitliliklerin tadını çıkarmak ve o çeşitlilikten keyfinize ve yaratmak istediğinize göre seçimler yapmak istiyorsunuz. Yaratan vergisi iç pusulanızı dinlemek ve size doğru geleni yapmak istiyorsunuz. Niyet asla birbirinizle çatışmanız olmadı. Siz gerçekten de aşılar, varyantlar, virüsler ve bir sürü farklı konularda birbirinizle mücadele etmek istemiyorsunuz. Siz sevgi istiyorsunuz.
Tartışmaya ya da olma hakkınızı savunmaya ihtiyaç yok. Asla seçimlerinizi savunmaya ya da haklı çıkarmaya da ihtiyaç yok. Şu anda burada kendinize şunu söyleyin, “Ben kendime kendim olma izni veriyorum. Ben kendime iç pusulamı dinleme izni veriyorum. Ben kendime izin veriyorum, hayatıma çektiğim titreşimleri seçeceğim. Ben kendime Yaratan’ın beni oluşturduğu güzel ruh olma izni veriyorum. Ben içimdeki ışığı seviyorum. Ben içimdeki ışığa beni yönlendirme, koruma ve içimde neşe-keyif-coşkuyla yaşama izni veriyorum. Ben kendime kendim olma hakkını veriyorum.”
Biliyoruz, pek çoklarınız özgürlüklerinizin alınmakta olduğunu hissediyorsunuz ve bir dereceye kadar, geçici olarak pek çok 3D kısıtlama bulunuyor. Ancak gerçekliğe dair beş boyutlu anlayışta her zaman ve sonsuza dek özgürsünüz.
Örneğin, diyelim ki aşıyı istemiyorsunuz fakat işinizde kalabilmek için aşı olmanız gerekiyor. Her zaman olduğu gibi bir seçim hakkınız var. Siz bir işiniz olsun istiyorsunuz. Siz sağlıklı ve iyi olmak istiyorsunuz. Sizinle eş-titreşmeyen her şeyden kaçınmak istiyorsunuz. Peki o zaman görünüşte birbirinin tersi olan bu iki arzuyla ne yapacaksınız? 3D’de her iki seçeneği de istemiyorsunuz. 5D’de ise sadece birçok önemli seçenek var… Titreşiminizi istediğinize uyumlayacak mısınız?
İdealleriniz ve bakış açılarınızla uyum halinde yeni bir iş bulmanın sizi nasıl hissettireceğine odaklanarak ve sonra da hevesle değişim beklentisinde olarak yeni bir işi yaratıma sokabilirsiniz. Harika bir grup insanla, artmış maaşla, sevdiğiniz bir işte olmanın nasıl hissettireceğini zihninizde canlandırabilirsiniz. Bu, kendinizi istediğiniz şeyle eş-titreşime getirmeye hazır ve istekli olmanızı gerektirir. Bir başka seçenek ise aşıyı olmayı seçmektir- onu ışığa giden ışık olarak görmek, sadece sağlığınızı ve esenliğinizi destekleyecek frekansları kabul etmeye güçlü bir şekilde niyet etmek ve basitçe diğer tüm frekansları salıvermek ihtiyacınız olan tek şey. Bu da kendinizi istediğiniz şeyle eş-titreşime getirmeye hazır ve istekli olmanızı gerektirir. Gördüğünüz gibi, her iki seçenekte de kendinizi istediğiniz şeyle eş-titreşime getirmeyi öğrenmelisiniz.
Sevgililer, duyulmayı arzuladığınızda her zaman gerçeğinizi sevgiyle ifade etmeye teşvik ediliyorsunuz ancak kendi bakış açınızı savunmaya ya da haklı çıkarmaya çalışmaya asla ihtiyaç yoktur. Siz olduğunuz kişisiniz ve bu da mükemmel, saf, derin IŞIĞIN bir insan olmayı deneyimlemesidir!
Kendinize sıklıkla şunları söyleyin, “Ben kendimim. Ben kendimi kabul ediyorum. Bulunduğum andaki inançlarımı, fikirlerimi, bakış açılarımı kabul ediyorum. Eğer neşe-keyif-coşkuma hizmet ediyorlarsa onları tutacağım. Etmiyorlarsa, yenilerini deneyeceğim. Ben olduğum kişiyim ve olduğum kişi de şu anda insan deneyimi yaşayan sonsuz ışık, sonsuz sevgi, sonsuz olasılıklardır. Ben kendim olmakta özgürüm!”
Günde kaç defa kendi bakış açılarınızı ve seçimlerinizi haklı çıkarmaya veya savunmaya çalıştığınıza gerçekten dikkat etseniz çok şaşırırdınız! Sıklıkla da kendinize karşı! Bir günlüğüne bunu deneyin. Neden kendiniz olmanın sorun olmadığını kendinize açıklarken kendinizi yakalayın. İç konuşmalarınızı dinleyin. “Ah, yanlışlıkla trafikte o arabanın önünü kestim. Eğer X kişi beni aramasaydı böyle geç kalıp acele etmezdim.” Veya “Bu şeye bu kadar çok harcamamalıydım ama ben çok çalışıyorum! Ben buna layığım!” Tabii ki layıksınız… Ancak seçimlerinizi savunmaya ihtiyacınız yok. Anlaşamadığınız birisiyle olan bir konuşmanızı hatırlayıp kendinizi savunan büyük konuşmalar yapabilirsiniz ve hepsi de sadece kendi zihninizde olabilir! Biliyoruz, anlaşılmak istiyorsunuz fakat bunu yapmanın en iyi yolu bu değil.
Eğer isterseniz, çok kolay bir alıştırma deneyin. Kendinizi bir seçim ya da hareketi savunurken, bir konuşmada bir şeyi müdafaa ederken bulduğunuzda, durun. Kendinize “Bu benim seçimim ve bunda bir sorun yok. Bu benim bakış açım ve bunda da bir sorun yok.” deyin. Sohbetinizde ise şöyle diyebilirsiniz, “Bu benim inancım/seçimim ve ben bununla iyiyim. Eğer sen benimle aynı fikirde değilsen de iyiyim. Ben kendim için neyin doğru olduğunu biliyorum ve senin de kendin için neyin doğru olduğunu bildiğine inanıyorum.” Biliyoruz belki size bir şeyleri aşırı derecede basit gösteriyor gibi gelebiliriz, fakat dürüstlük basittir! Özgünlük basittir. Kendinizle iyi olmayı seçmek herhangi birisiyle veya kendi kendinizle tartışmaktan, savunmaktan ve kavga etmekten çok daha basittir!
Sevgililer, savunma ve haklı gösterme çabaları güven eksikliğinden kaynaklanır, oysa gerçek güç kendinizi kabul etmeyi seçmekten gelir. Seçimlerinizi kabul edin ve eğer sonucu beğenmezseniz yeni seçimler yapın. İnançlarınızı kabul edin. Eğer sizi mutlu etmiyorlarsa, yeni inançlar yaratın. İçinizdeki her şeyi kabul edin çünkü şu anda siz yeterlisiniz. Siz iyisiniz. Siz tam şu anda olduğunuz yerde kendiniz için doğrusunuz çünkü şu anda olduğunuz kişi gelişiminizi ve ilerlemenizi destekliyor. Şu anda olduğunuz kişi, bir sonraki anda olmak istediğiniz kişi için bir sıçrama platformudur.
Seçimlerinizi, perspektiflerinizi, inançlarınızı ya da fikirlerinizi savunmaya asla ihtiyaç yoktur. Asla diğerlerinin sizinle hemfikir olmasına ihtiyaç yoktur. Eğer birisi size saldırırsa, onun için şefkat besleyin, çünkü sadece güvensizler saldırır. Eğer birisi size zorla kendi fikrini kabul ettirmeye çalışırsa, onun için de şefkat besleyin, çünkü o kendisiyle hemfikir olunması ihtiyacını bırakacak kadar rahat değildir.
Dünyanız yaratılırken niyet asla herkesin aynı fikirde olacağı bir yer yaratmak değildi. Her hücre, her birey, her yaşam cinsi kendileri olmalarına izin verdiklerinde, beden ve gezegeninizdeki her ekosistem mucizevi bir şekilde çalışır. Kalp hücresi kendini kemiğe haklı göstermeye çalışmaz. Aslanlar kendilerini çitalara açıklamazlar. Çitalar da olma haklarını savunmazlar. Aslan gelir ve onlar da koşarlar. Kalp hücreleri yumuşak doku oluştururlar ve kemikler de sağlam katı yapıları.
Yaratılışın tamamında her birey kendi tasarımına, kendi iç pusulasına, kendi olma hakkına sahiptir. Siz de öyle. Diğer herkes de öyle. Kendinizi kendiniz olarak kabul edin ve kendinize kendiniz olma izni verin- kendi özgün ve güzel seçimleriniz, inançlarınız, fikirleriniz ve bakış açılarınızla yarattığınız deneyimleri yaşayan saf, kıymetli, kudretli ışıksınız. Siz bulunduğunuz anda ve yerde olduğunuz gibi ve çok daha büyük anlayışlara doğru gelişirken mükemmelsiniz.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)
YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2021 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2021 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Mor Alev 
Bugüne kadar sanırım en sevdiğim yazınız bu oldu… Ya da bugün bana ilaç gibi geldi ondandır bu yorumu yazışım… sevgiyle ışıkla kalın…mucuk
BeğenLiked by 2 people
Merhaba , yine her zamanki gibi tam zamanında gelen bir mesaj. Dün, burada cevabını verdiğiniz bütün soruları kendime sormakla geçti. Teşekkürler Mor Alev
İyi ki o gün yazılarını okumaya, takip etmeye karar vermişim.
BeğenLiked by 2 people
Tam da bugün iste çalışırken aklıma geldiniz. ‘Mor alev neden paylaşım yapmıyor acaba? Onun yazıları bana çok iyi geliyordu ‘ diye düşündüm. Zihnen yorucu bir günün sonunda eve geldim ve bir baktım ki yazınız var😇 kelimelerinize ve güzel yüreğinize sağlık sevgiler💗
BeğenLiked by 2 people
sevgili Moralev, dün seninle konuştum kalbimden, ne kadar çok özlediğimi, yazılarını beklediğimi, her şeyin senin için yolunda olmasını dilediğimi söyledim 🙂 bugün gelen yazın da birkaç gündür düşündüğüm konuların cevapları gibi geldi , çok şükür, kalbim seninle , en güzel niyetlerim seninle ♥
BeğenLiked by 3 people
Çok teşekkür ederim sevgili Özge.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok güzel tam da içimdeki hislere cevap niteliğinde bir yazıydı. Çok mutlu oldum. Fakat birşey sormak istiyorum benim bir kızım var şuan okulda 6 saat boyunca diğer çocuklar gibi maskeyle duruyor, bunun kandaki oksijeni düşürdüğü ve ileride hastalıklara yol açacağı söyleniyor. Çocuğumun maske takmasını istemiyor oluşum beni okul müdürü ile fikir karşıtlığına getirecek. Bu konuda meleklerin dediği gibi savunma ihtiyacıyla yada öfkeyle hareket etmek istemiyorum. Fakat bu baskıya boyun eğmekte istemiyorum. Ne yapmalıyım?
BeğenBeğen
Sevgili Dharma, bu güzel bir soru ve içinde birkaç kavram karmaşası var. Öncelikle, kızının enerjisi ona ait. Siz ne kadar onu korumak ve doğruları yapmak isteseniz de bu böyle. Onun hayatındaki her şeyi kendi enerjisi belirleyecek. Ebeveynlik hep çok ince bir çizgide ip cambazlığı gerektirir. Etkiniz hem çok büyük hem de değil. Kolay değil. Örneğin şu anda korkuyorsunuz yoksa yazmazdınız. Peki bu enerjiyi çocuk nasıl algılıyor? O ne istiyor?
İkinci olarak, 3D düşünürsek maskeyi başkalarını korumak için takıyoruz. Kendimizi değil. Böyle bir mücadele acaba iyi bir saygı örneği olabilir mi?
Belki evladınıza ders aralarında bahçeye çıkıp hareketlenmesini önerebilir, nefes egzersizleri öğretebilirsiniz.
Ama bu mesajda konu ne aşı ne de maske. Bu sadece bir örnek. Lütfen verdikleri 5D çözüme uzanın. Sağlıklı, çocukların özgürce okula gittiği, güldüğü, oynadığı bir gelecek için çözüm isteyin. Direndiğimiz büyür. Korktuğumuzu yaratıma sokarız.
Kişisel deneyimimi aktarırsam, yine 3D olacak ama, yıllar önce Japonya’da çalışırken kalabalık ortamlarda herkesin maske taktığı ve bunun zararlı olduğu hakkında kimsenin bir şey söylemediğidir.
Sonuç olarak, siz bilirsiniz. Her zamanki gibi iç sesinizi dinleyin. Kızınızla konuşun. Belki de bu konuda uzmanlaşmış bir tıp doktoruna danışın. Sevgilerle
BeğenBeğen
Merhaba, günlerdir sabah akşam siteyi ziyaret ediyorum,yeni bir mesaj görmek için.Yüreğim her ne kadar kendi inandığı yolda yürüse de ,bazen düşük frekanslara giriyor bu nedenle de desteklediğini bilmeye ihtiyaç duyuyordu Bu desteği en güzel cümlelerle, aklımda soru isareti kalmayacak şekilde aldım. Vesile olduğunuz için çok teşekkür ediyorum
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev,
Yazınız tamda çölde susuz kalan bir cana gelen şifalı su gibi geldi, yine eş zamanlı, birkaç haftadır kendime sorduğum içinden çıkamadığım soruların cevaplar kesinlikle, her cümlede ağlayarak hafifledim, yaşamım boyunca son günlerdeki baskı ve stresi şimdiye kadar hiç hissetmemiştim, yazınınz ile tazelendim, Sevgili meleklerime ve aracı olduğunuz için size sonsuz şükranlarımı iletiyorum. Seçimim hayatınızın istediğiniz güzelliklerde gelişmesi, herşey gönlünüzce olsun hayr olsun.
Yazılar kadar yorumlarda kıymetli, çokda açıklayıcı oluyor, Yorum yapan canlarada sevgi ve selam.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev,
Son gunlerde yasadigim olaylardan dolayi kendimi sorgulayip duruyordum. acaba yanlis mi yaptim, haksizlik mi yaptim diye ama yazinizi okuyunca dogru karar verdigime inaniyorum. Size cok tesekkur ederim.
Sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Muhteşem bir paylaşım Mor Alev’ ciğim…🙏☺❤🌼
Özellikle de bu günlerde en çok bilmeyi, daha doğrusu hatırlamayı arzu ettiğimiz muhteşem bir BİLGİ aktarımı oldu bizler için…Çoook teşekkür ediyorum…Sevgi dolu yüreğinize sağlık…🙏😘❤💐
BeğenLiked by 1 kişi
Nefis ..Yine kalbe dokunur yine kendimiz olmamız için ve gerçekliğimizin farkına varmamız için harika bir mesaj.. Eminim herkesin kalbine su serpilmiştir.. Şu içinden geçtiğimiz karmaşalı dönemde ilaç gibisiniz.. Size ve paylaştığınız tüm kanal ve aracılara.meleklere,ilahi rehberlere şükran ve sevgimle Mor Alev’ciğim ❤
BeğenLiked by 1 kişi