Çalkantıların Ortasında Huzur

Elena Kalis PhotographyEylül’ün üçüncü günündeyiz ve bu müthiş aktif ay şimdiden dönüşümsel etkisini dünyaya gösteriyor. Bu öyle güçlü bir ay ki olaylar birbiri ardına gelirken domino taşları teker teker düşüyor. Hatırlayın, bu ayın enerjisi “Haremden Kaçış” ama planlı ve zeki bir şekilde. Biz buna “asla bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için duvarları yıkarak çıkış” da diyebiliriz. Birden fazla döngü bizi yeniden yeniye hizalıyor. Hepimiz yeniden yeni kodlarla yeni düşünce yapıları oluşturuyoruz. Böylesi yoğun, yaygın, küresel kişisel değişimi daha önce hiç yaşamamıştık- duygusal, zihinsel, fiziksel, ruhsal. Bu enerji tamamen bireysel bir bedenlenmeyle kendini gösteriyor. Herkes aynı olacak diye bir şey yok, görüyoruz, herkesin değişimi kendine özgü.

Jüpiter Büyük Çekicide, Başak kümelenmesine devam, Uranüs hala işin içinde, şimdi Başak kümelenmesi Satürn’le çalışıyor. Eris aylardır Plüton’la kare açıda, bizi yüksek benliğimizi dinlemeye zorluyor, zorluyor.

Ve geçen haftaki yeni aydan sonra hissediyoruz, bundan kaçınmanın bir yolu yok. Görmezden gelemeyiz. Artık kestirmeden gitmek veya gidiyormuş gibi yapmak mümkün değil. Bir iki yarım ağız sözle, bir iki “-mış gibi” yapmayla bundan sıyrılmak yok. Yapaylık yok. Harekete geçmek için bir şeylerin istediğiniz gibi olmasını beklemek, buna da “ilahi zamanlama” demek veya “bu bir süreç” diye oyalanmak yok. Bitti. Bir önceki makalede paylaşmış olduğum gibi şimdi işin tam ortasındayız. Bu bir prova değil.

Sevgili Dostlar, böyle günler hiç gelmeyecekmiş gibi hakkında konuştuk. Yani “bir gün olacak ama belki de olmaz” hissinde düşünceler, beklentiler… Kalpten inanmadan, içselleştirmeden alınan bilgiler… Şimdi burada. Oluyor. Peki biz ne yapacağız? Özellikle de her gün on gibi hissettirirken, bu hıza, kargaşaya ve içimizdeki değişime nasıl ayak uyduracağız?

Ann Albers aracılığıyla Melekler şunları söylüyor:

Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.

Aranızda dünyanın huzursuzluğunu ve çalkantılarını hisseden o kadar çok ki bu da kendini endişe, asabiyet, hoşgörü eksikliği, sabırsızlık, korku veya bir sürü başka duygu olarak gösteriyor – biz bunları tek bir kelimeyle özetleyebiliriz: Karmakarışık. Siz karmakarışık hissediyorsunuz çünkü siz hassassınız ve dünyanız da karmakarışık.

Bu, hepinizin daha derin seviyelerde hakikatten de BİR olduğunuzu hissetmeye başladığınız bir zaman. Her birinizde, dünyanızı oluşturan enerjiler mevcuttur – fiziksel bedeninizde değil, sonsuzluğa uzanan ebedi ruhunuzda. Ya toplu bilince Huzur ve Sevginizle katkıda bulunacaksınız veya onun kaosuna çekileceksiniz.

Okyanusun üzerinde bir dalga olduğunuzu düşünün. Yüzeyde, çevrenizdeki diğer dalgalarla uğraşıyorsunuz, iş birliği içinde ya da yıkıcı olarak. Okyanusta biraz daha derine batsanız, diğer dalgaların daha derin akımlarını, debilerini hissedeceksiniz, bazıları daha zayıf, bazıları daha güçlü. Daha da derine inseniz, sadece okyanusun kendisi olan derin huzuru hissedersiniz. Yüzeye ne kadar yakınsanız, o kadar karışık olursunuz ve diğer dalgalardan etkilenirsiniz.

Benzer şekilde, dünyanızın yüzeyine baktığınızda, kaos görüyorsunuz, kaos hissediyorsunuz. Şu anda sizlerin ışık ve karanlık olarak adlandırdığınız güçler arasında yoğun bir çarpışma var. Ancak biz buna “gerçekte duranlar” ve “yanılsamada duranlar” diyoruz. Kitleler oluşturacak kadar çok öfkeli ruhlar var ve bunun yanında dünyada sevgi ve huzur olmaya çalışan kitleler de var. Yeryüzünüzde, sıcak ve soğuk hava cepheleri çarpıştığında fırtınalar oluşur. Aynı biçimde, şu anda yeryüzünde pek çok fırtına var – silahlı saldırılar, siyasi huzursuzluklar, vs. Siz de bu fırtınaları beden ve zihinlerinizde hissediyorsunuz.

Ancak, iyi haberler de var. Tıpkı yüzeyinde ister güneşli bir gün, ister kasırgalar olsun, huzurlu derin okyanusun her zaman olduğu yerde bulunması gibi, İlahi Varoluş ve Huzur da hep içinizde derinlerde. Sizin ona dalmanızı, kucağında rahatlamanızı ve yüzeye tazelenmiş, hayatın fırtınalarına karşı çok daha dayanıklı çıkmanızı bekliyor. Sevginin herhangi bir şekliyle bağlantıya geçmek için ne kadar çok vakit ayırırsanız, bu dünyaya o kadar fazla katkınız olur ve böylece kitlesel bilincin dengesini de daha çok ışığa doğru değiştirirsiniz.

Sessizlikte kalmaya zaman ayırın. Kalplerinizdeki sevgiyi hissedin. Derin nefesler alın. İçinizdeki İlahi Varoluşu ve meleklerinizi içinizden doğru yükselmeye ve sizi bu sevgiyle doldurmaya çağırın. Bu halde ve yerde, siz de içinden dünyaya sevgi akıtan bir kaynak, bir sevgi pınarı haline gelirsiniz ve dünyanızı kutsarsınız. Sevgi enerjisiyle bağlantıdayken sevgililer, siz bu dünyanın ışıkları olursunuz. Ve o zaman, sadece o zaman hayatın fırtınaları yanınızdan geçip gider ve siz de tıpkı fırtınanın gözü gibi huzurda kalırsınız.

Sizleri çok seviyoruz,

Melekler

Sevgili Dostlar, Brenda Hofmann’ın rehberleri geçen haftalarda bizleri “Eğer kargaşaya, çatışmaya katılırsanız, kendinizi kaybedeceksiniz” diyerek uyarmışlardı. (Bağlantısı burada) Bu, hiçbir şey yapmayacaksınız anlamına gelmiyor. Sadece içten gelen davranışlara yönelmek çok önemli. Hepimiz o kadar çok şartlanma ve programlamayla büyüdük ki, öyle kalıplarımız ve otomatik tepkilerimiz var ki, acaba gerçekten içimizden gelen nedir? Lütfen günlük meditasyon alışkanlığı edinin. Bu sizi size yaklaştırır, hislerinizi daha iyi tanırsınız, istediğiniz şeyin ne olduğunu daha iyi bilirsiniz. Meditasyonun en beklenmedik etkilerinden biri de şefkat kotanızın inanılmaz derecede artmasıdır. Böylece bir süre sonra baktığınız her yerde, en karanlık durumlarda bile sevgiyi kenarda köşede görebilirsiniz. En derin benliğinizden gelen davranışlar şartlanmaları silip atar.

Eylül, büyük denge vadeden ama aynı zamanda denge için büyük karışıklıktan geçiren bir ay olma yolunda. Bu, şifa ayı. Sormuştum, kim böyle bir şifa istemez? Kim böyle bütünleştirici, dönüştürücü bir şifaya evet demez? Hepimiz istiyoruz. Şifa için sevgiye yönelelim. Bizi inansak da inanmasak da her zaman çevreleyen sevgiyi görmek için de sessiz anlar, meditasyon, tabiatta vakit geçirmek, özellikle şimdi Başak enerjisinde toprakla uğraşmak gibi aktiviteler ve bunları yüzeysel değil, yüzde yüz kendini vererek yapmak çok yardımcı oluyor. Sevgi yol, ilaç, çözüm, anahtar…

Eylül’de hiç olmadığı kadar sevgiye odaklanalım, bu eşiği birlikte atlayacağız, eğer birbirimizde sevgiyi görerek atlarsak çok daha verimli olacağımıza inanıyorum. Ve sonra da bir gün, belki on yıl belki de elli yıl sonra sohbetlerimizde anarız, gelecek kuşaklara bu günleri anlatırız, ne dersiniz?

Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)

Mor Alev

Not: Beş gün aradan sonra internete yeni dönüş yaptım. Sırayla mesaj ve yorumlarınızı yanıtlayacağım fakat biraz süre alabilir. Sabrınıza teşekkür ederim. Sevgilerimle


Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

18 comments

  1. iyi ki paylaşımlarınız var. Sevgiyle sarmalanıyorum ve sevgi enerjisinde kalıyorum. Şükran doluyum.

    Liked by 2 people

  2. Emeğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Sevgiyle sarmalanıyorum ve sevgide kalıyorum.

    Liked by 2 people

  3. Karmakarışık kelimesini tam anlamı ile hissediyor ve yaşıyorum. Hayatım alt üst oldu sanki hiç şey göremiyorum. Çok net yaşayan biri iken bu hale nasıl geldiğimi neden içinden çıkamadığımı neden böyle hissettiğimi anlayamıyorum. Sınavım ilişkiler alanı. Öyle garip öyle anlaşılmaz sıradışı bir ilişki yaşıyorum ki gerçekten karmakarışık oldum. Yükselen Akrep Güneşi Balık Ay burcu oğlak birisiyim. Netlik çok önemlidir hayatımda griye yer yoktur ama bu durum hayatımı gri yapmaktan da öte bir toz bulutu ile kapladı. Kör oldum kalbimle beynim arasında geçmiş ile gelecek arasında sıkıştım. İmdatttttttttt diye çığlıklar atasım geliyor. Ne zaman bitecek bu ne zaman akıllıca sakince en doğru şekilde ileri veya sonlanma olsun fark etmez bir sonuç alabileceğim!!

    Beğen

    1. Olan herşey ilahi düzen içerisinde zaten bütünün hayrına olacak şekilde gerçekleşiyor buna güvenin, kendi ruhunuza güvenin lütfen, o zaman dinginleşip berraklaşıyorsunuz:)

      Liked by 1 kişi

  4. Canım Mor Alev
    Muhteşem bir yazı … öyle aktı öyle aktı ki … tam da ihtiyaç duyduğumuz kendimizle yüzleşmek ve tekrar içselleştirmemiz gereken çok önemli hususlar … her zamanki gibi …

    Liked by 2 people

  5. Yazıları büyük heyecanla bekliyorum.Yeni yazı olmadığı zaman sıkılıyorum.Kaos elbet bitecek güneş gelecek umuyorum.Az kaldı az kaldı biliyorum.❤️

    Liked by 3 people

  6. Sevgili mor alev 💜 bugün doğum günüm.. Ve bu günü senin güzel yazınla karşıladım ☺️ emeğin için teşekkürler, iyi ki hayatımıza dokunuyorsun.. 🙏🏻🙏🏻

    Liked by 2 people

  7. Anliyor ve katiliyorum ama cevreme baktigimda ve bu hisleri, fikirleri, dusunceleri paylastigimda oldukca sert tepki aliyorum. Kimse “sen hayal aleminde yasiyorsun, etrafimizda yangin varken sen sevgi, sefkat diyorsun” demiyor yuzume karsi ama hissediyorum boyle dusunduklerini. Bu da beni kabuguma dogru cekiyor. Keske daha cok kisi 3D’den cikip 5D’ye dogru adim atabilse. Biz bilenler ve anlayanlar, bilmeyen ve anlamayanlari gorerek uzulmekten kurtulabilsek.

    Beğen

    1. Sevgili İpek, yargılanırken yargılıyorsunuz. Hatta sizi yargıladıklarını varsayıyorsunuz. Aslında bilmiyorsunuz. Bu sert tepki değil, sizin alınmanız. Peki, neden bunu bekliyor, bunu yaşıyorsunuz? Yukarıda bağlantısını verdiğim yazı size yardımcı olabilir. Bir başka yardımcı şey ise özdeğerle ilgili bir değerlendirmeye gitmenizdir. Onay mı istiyorsunuz? Neden istiyorsunuz? Vb gibi sorularla değerinizi nerelerde dışarıya bağladığınızı, nerede gücünüzün otantik benliğinizden geldiğini görebilirsiniz. Sevgilerle

      Liked by 1 kişi

      1. Cok tesekkur ederim Mor Alev. Cok haklisiniz. Neden boyle hissediyorum bilmiyorum. Soylediginiz yaziyi okuyacagim hemen. Sevgiler ve tekrar tesekkurler mesajiniz icin.

        Liked by 1 kişi

  8. Müthiş haberler yine tam zamanında gelen yüreğinize sağlık teşekkür ederim 🙏🏼🧚🏻‍♀️

    Liked by 1 kişi

  9. Sevgili Mor Alev izninizle size bir sorum olacak.Nereye yazmalıyım tam emin olamadım ama son yazınız olduğu için buraya yazmayı tercih ettim.
    Ben yaklaşık 2 yıl önce bir rahatsızlığımdan dolayı okulumu bırakmak zorunda kaldım.İyileşirim diye umdum ama tıbben maalesef bir çözüm bulunamıyor.Rahatsızlığımdan dolayı yine 2 yıldır da her gün evdeyim ve bu yaşam tarzını kendime hiç yakıştıramıyorum özümden kopmuş gibi hissediyorum neşem heyecanım bütün duygularım solmuş gibi.Çok başarılı bir öğrenciydim ve eğitim hayatıma devam etmeyi,yeniden yaşama katılmayı çok istiyorum.Aylardır bloğunuzu takip ediyorum ve yazanları uygulayarak hayatımda güzel değişiklikler olduğuna da şahit oldum ama bu hastalık konusunda hiçbir yere varamıyorum sanki.Bana çok sıcak bir enerji verdiniz ve bilgeliğinize çok güveniyorum o yüzden bu durumdan nasıl çıkabileceğimi,hayata yeniden nasıl katılabileceğimi size sormak istedim.Herhangi bir tavsiyeniz ya da okumamı özel olarak önerdiğiniz bir yazınız var mı?Çok teşekkür ediyorum şimdiden cevabınız için.Sevgilerimle.

    Beğen

    1. Sevgili Ayşe, rahatsızlığınızın kökeninde yatan sebepleri birer birer salıvermenizi ve bedeninize de komutlar vermenizi öneririm. Ayrıca bunun için Baş Melek Rafael, Michael ve diğerleri ile de çalışabilirsiniz. Unutmayın, inanç çok önemli bir unsurdur. Yani siz tam ve bütün, sağlıklı olduğunuza inanırsanız, hücreler de bunu yerine getirmek zorundadır. Mucizeler böyle olur ve aslında mucize bile değildirler. Sadece ender görülen durumlardır. Şu anda hayatınızdaki otorite doktorlar ve siz de onlara inanıyorsunuz. Onlar henüz bir çare yok diyorlar, çünkü bunun bilimsel olarak bir yolu bulunmuş değil. Ama belki de bundan birkaç yıl sonra bulunacak. Yani aslında bir yerlerde bir şekilde bunun çaresi var. Tedavinizi eksiksiz uygulayın. Doktorlarınızın önerilerini dinleyin fakat onları değil, kendinizi bedeninizin otoritesi yapın. Bir taraftan tıbbi çalışmalar devam ederken, siz de moralinizi yüksek tutarak enerjik açıdan bedeni destekleyin. Sevgilerimle en sağlıklı gelecekleri diliyorum.

      Beğen

  10. Uyudum uyudum bu bir kaç gün nedense bir uyku halsizlik hali anlamsızca yorgunda değilim ama..galiba update ettim kendimi dedim

    Liked by 2 people

  11. Son süreçte asagisi ve yukarisi kalmamisti, evet kesinlikle karmakarisigiz. Ayni anda yukarida ve asagida olmak. Bu yorucu olmakla beraber aslinda butun resmi gormeyi sagliyor, en azindan bende. Evet, aciga cikan milyon ton sey var, ve onlarin aciga cikmasina izin veriyorum ve verecegim. Cunku burada ve simdi sifalanmalilar. Ve bir yandan, o derin dinginlige baglanmis sekildeyim, o dip akintisi hep benimle. Ve hakiki olmak, bu donemdeki en buyuk ama en buyuk hadise, en azindan benim icin. Ayaktayim, icimde derin dingin deniz, agzimda kendi şarkım, duymayacak kimse kalmayacak.

    Liked by 2 people

  12. Merhaba, gerçekten meditasyon şefkat duygusunu arttırıyor.Size çok problem yaşadığım ,eşimin 15 yaşındaki kızı için danışmıştım.Farkettim ki,birlik duygusu yaşadığından beri öfke duymuyorum.Meditasyonu düzenli hale getirdiği de gerçekleşti.Sevgiler..Namaste.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.