Sevgililer,
Muhtemelen en kötüsü için hazırlandınız – ve en kötüsü olmadı. Veya korkudaydınız ve korkunuzun yeni gerçekliğinizde hiçbir temeli olmadığını keşfettiniz. Çünkü bir zamanlar olmuş olduğunuz kişi ve bir zamanlar acısını çektikleriniz artık yok.
Son günler bir kendini sınamaydı, aynen bir nükleer saldırıya karşı ABD uyarı test yayını gibi. Onlarca yıl önce testler ilk başladığında, vatandaşlar kaçış rotaları ve “ya öyle ya şöyle olsa” düşünceleriyle meşgul olurdu. Bugün, aynı test yayınları sadece günün programını bozan şeyler olarak görülüyor. İşte şimdi en büyük korkularınızla ilgili durum da böyledir. Kara kara düşündünüz, endişelendiniz, kaçış planları yaptınız ve tek keşfettiğiniz şey bir zamanlar olan şeyin artık olmadığıydı.
Belki 3D korkularınızdan birine ait acıdan kaçmaya çalıştınız. Sadece öyle bir şeyin olmadığını buldunuz. Bir zamanlar sizi korkutmuş olan şey dağılmış, azalmış veya kaybolmuş. İşte siz de böylece korku kayanızın altından çıkmaya cüret ediyorsunuz.
Önce dışarıyı gözetlediniz, kayanızın altındaki saklanma yerinize hızla kaçışmaya hazır bir şekilde. Ama azar azar korunma kayanızı ittirdiniz ve bulduğunuz şey, ışığınızdayken korku kayanızın altında cesaret ettiğinizden çok daha güçlü olduğunuzdu.
Bitti. Siz size sahip çıkıyor ve dünyaya da bunu ilan ediyorsunuz.
Bazılarınız koruyucu kayanınızın altında kalmaya, en kötüsünü bekleyip en iyisini ummaya devam edeceksiniz. Eğer öyle olursanız, kaygılanmayın. Siz de çok yakında en büyük korkunuzun bir “oldu” yerine “ya olursa” olduğunu göreceğiniz bir deneyim yaşayacaksınız. Fark edeceksiniz ki, yalancıktan var gibi görünen korku kayanızın altında saklanmaya ihtiyacınız yok.
Çağlar boyu yaşamış olduğunuz hayatlar boyunca yarattığınız korkular sadece iç gücünüze bir kılıftı. Doğru zaman gelmeden ifşa etmek istemediğiniz bir iç güç. Evet, fiziksel benliğinizde acı çektiniz ve belki hala daha biraz acı çekiyorsunuz. Fakat çoğunluğunuz için etraflı bir his şudur ki, hiçbir korku yeni varlığınızdaki evrimleşmenizi durduracak kadar derin olamaz – veya daha da iyi ifade edersek – o kadar gerçek olamaz.
Geçmişte, gücünüzü saklama ihtiyacındaydınız. Aynı zamanda, bu hayatınıza hazırlanmak için duygusal repertuarınıza korkuyu da eklemek istediniz. Çünkü eğer korku yeryüzü deneyimin bir parçasıyken kendinizi korku ağıyla sarmalamasaydınız, şimdi takipçilerinizi anlamakta büyük zorluklar çekerdiniz. Aynen bizim, siz 3D iken sıklıkla korkunun sizi nasıl etkilediğini anlayamadığımız gibi. Biz gözlemledik fakat yeryüzü hayatlarınızın çoğunda pek çoğunuzu bunaltan tam-gövde korkuyu deneyimleyemedik.
Nasıl kendinizden daha önemli olduğunu hissettiğiniz birine yanlış görünen bir ifade kullandığınızda, bunun sizi öylesi güçten düşürdüğünü anlayamadık. Hele pek çok sosyal etkileşimlerinizde deneyimlediğiniz fiziksel korkuyu hiç anlamadık; “beni duygusal olarak yaralayacak mı?” dan “bana silahını doğrulttu” ya kadar. Yaşam üzerine yaşam derinlerde tutulan duygular üst üste birikti. İşte bundan dolayı üzerini kocaman bir kayanın kapadığı korunaklı bir çukur yarattınız ki hem fiziksel, hem de duygusal olarak saklanabilesiniz.
Her zaman güvende olduğunuzu bildirmiş olsak bile, içinizde bir yerde biliyordunuz, şahmerdan haline gelmiş olan toplumunuzun artık bir parçası olmadığınızı sadece siz size kanıtlayabilirdiniz. (Şahmerdan: Kale duvarlarını veya kapıları yıkmak için kullanılan kütük. Burada kişiyi ehlileştirmek ve istediğini yaptırmak için onu yerden yere vuran toplum anlamında kullanılıyor.) Daha iyi veya daha doğru, ya da daha güçlü, ya da daha zengin, ya da doğru ten renginde olmak ihtiyacı ve bu ihtiyaçların mütemadiyen çeşitlenip devam etmesi… Tam olarak da yeterli olmadığınızı, belli seviyelerde kabul edilebilir olduğunuz ama kesinlikle bütünde yetmediğinizi size günlük olarak bildiren bir toplum. Böylece kayanın altındaki yeriniz, her yeryüzü deneyiminizde mükemmel olmadığınız bildirildiğinde daha da büyüyen kaçış yeri haline geldi.
Yeryüzü deneyiminizin şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla emniyetli olduğunu kabul ettikçe o kayayı birazcık daha kenara itmeye başlıyorsunuz. Hatta bazıları kayayı tamamen kenara itme cüretini gösterdiler bile. Siz güvendesiniz.
O kayaya artık ihtiyacınız yok, ama bunu siz kendiniz için keşfetmelisiniz – ve öyle de yapıyorsunuz. Bazılarınız bir itişle kayayı kenara atıp çukurundan çıkıyor. Bazılarınız ise yavaşça kaydırıp azar azar gün ışığını görmeye çalışıyor.
O acı, o korku, dünün güvenlik kılıfıydı ve ona artık ihtiyacınız yok. Öyle de oldu. Âmin.
Brenda Hofmann ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (lifetapestrycreations.com)
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Çok güzel sisyphos hikâyesi gibi birazda teşekkürler 🙏🏼✨
BeğenLiked by 2 people
Dün akşam bir anda içimden “ben güvendeyim”, “ben bu bedende güvendeyim”, “ben dünyada güvendeyim” demek geldi. Yatana kadar defalarca tekrarladım. Sabah kalktığımda hala tekrarlıyordum. Sabah bu yazıyı gördüm ve çok mutlu oldum. İçimi büyük bir huzur kapladı.
Bu güzel paylaşım için sonsuz teşekkür ediyorum. 🙂
BeğenLiked by 2 people
Bu inanılmaz bişey sanki benim için yazılmış dünden beri tamda bu hisler içindeyken ve çıkmazda hissederken kendimi yüksek benliğimden ve ruhsal rehberlerimden yardım istedim bu durumumla ilgili ve biraz sonra bu yazı çıktı karşıma ruhuma o kadar iyi gelen bir paylaşım oldu ki bu tam da ihtiyacım olan anda karşıma çıkması kesinlikle tesadüf olamaz. sonsuz şükranlarımı sunuyorum çok teşekkür ediyorum varlığınıza ve bunu farkettirene şükürler olsun.
BeğenLiked by 2 people
Sanırım bu mesajı anlayamadım şimdi bu yazıyı okuyan birini düşündüm bir savaş bölgesinde yada kafasına silah doğrultulmuş bir halde .. yani korkular derken korkmayın derken ? Anlayamadım
BeğenBeğen
Sevgili Figen, bir varsayımda bulunuyorsunuz. Halbuki bu mesajı siz okudunuz. Bir başkası okudu mu bilmiyorsunuz. Ve siz savaş ortamında değilsiniz. Oradaki psikolojiyi de bilmiyorsunuz. Belki de öyle bir ortam korku duvarlarının çoktan aşıldığı bir yerdir. Ben bilmiyorum, siz de öyle. Peki, bulunduğunuz şanslı konumu kullanarak dünyaya ışık olmak yerine neden bu mesajı anlamakta zorluk çektiğinize inanıyorsunuz? Benim teorim şu: İçinizdeki güzel ruh yardım etmek istiyor. O zaman lütfen siz de elinizden geldiğince yardımcı olun. Hafta başında yayınlamış olduğum çalkantıların ortasında huzur yazısına bir bakın. Önce içinizdeki huzuru bulun ve sonra da içinizden gelen davranışlar neyse, nasıl dünyadaki huzura, berekete yardımcı olacaksanız, ona odaklanın. Kimimiz dua eder, kimimiz barış inisiyatiflerinde çalışır, kimimiz karın doyurur, kimimiz ilgili yardım derneklerine katkıda bulunur. Bunun pek çok yolu var. Ama unutmayın, okuduğunuza göre mesaj sizindir, bir başkasının değil. Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi
İnsanın deli gibi korkması, korkunun sadece aşman gereken bir basamak olduğunu bilip yine de o kısır döngüde sıkışıp kalması 😦 Keşke korkacak bir şey yok demekle olsaydı. Bir türlü atılmayan o adım nasıl atılabilir ???
BeğenBeğen
Sevgili Mine, bit bebek yürümeyi nasıl öğrenir? Minik adımlarla. Blogdaki arama kutusuna korku yazarsanız eğer toplam 2500 makalenin pek çoğunun korkuların ne olduğu ve nasıl salıverileceği konusuna eğildiğini göreceksiniz. Onlara bir göz atın. Ve sizinle bir bilimsel gerçeği de paylaşmak isterim: insan korkularının %99 u hayal gücünün kötüye kullanılmasından kaynaklanır. Sevgilerle
BeğenLiked by 1 kişi
Hala değişime ayak direyenler var 🤦🏻♀️2 den 3 e yeni geçen ülkemin bazı şeyleri zorlaştırmakta çok başarılı olduğunun kanıtı..3 den 4 e geçmiş bir ülkeden yazıyorum bu ülkelerde korku dile getirilmez HERKES GÜVENDE OLDUĞUNU BİLİR. Dilerim EVRENE güvenmeyi öğrenir ülkem vatandaşı yoksa bu korkular sonlarını hızlandırıcak..
BeğenBeğen
Sevgili Serswed, insanları ayırmayalım, ülkeleri de öyle… 2-3-4-5… Biz bir bütünüz. Siz hem bu ülkesiniz hem de şu anda bulunduğunuz ülke. Siz ve blog ve sokakta gördüğünüz insan, hayvan, bitki, soluduğunuz hava BİR. Yani kendi üzerinizde çalışmaya, kalbinizi açmaya devam ederseniz sizin sayenizde hepimiz ilerleriz. Son yok. Bir de böyle düşünebilirseniz, farkı hissedeceğinizden eminim. Sevgilerimle
BeğenBeğen