Gündönümleri her zaman güçlü bir değişimi işaret eder, eski olandan yeni bir şeylere… Geçmişi bırakıp berraklaşmanın ve gelecek için bir takım yeni niyetler yaratmanın vaktidir kış gündönümleri. Toprak elementinin (Oğlak) baskın olduğu bir zamana girdiğimiz için de, bu gündönümü bize o niyetleri bir tohum gibi ekmeye, hayatımıza demirlemeye yardımcı olacaktır. Aynı zamanda toprak bazı alanlarda direncimizi, inatçılığımızı, geçmişe tutunma aşkımızı da açığa çıkarabilir. Toprak bazen eski, işe yaramayan kökler, ayıklanma ihtiyacındaki yaban otları, taşlarla dolu olabilir.
Ancak yardım dev su kaynağı dolunay halinde geliyor. Bu dolunay su elementini onurlandırırken tam bir değişim katalizörü olarak hizmet ediyor. Ay, dolunay haline gelirken yöneticisi olduğu Yengeç’te ve sadece Yengeç’te değil, Yengeç’in ilk derecesinde. Dolunay yeryüzünün öncü ekseninde gerçekleşiyor, gündönümüyle birleşiyor ve bir büyük değişime daha işaret ediyor. Su, toprağı değiştirir, bazı şeyleri bitirir, yerine yenilerini getirir. Duygular bazı şeyleri bitirir, yenilerini getirir.
Arkadaşlar, gündönümü ve dolunay bu sefer kapanan ve açılan kapılarla, bayrak, sınır, rota değişimiyle ilgili. Bir şey bitince yerine yenisi gelmek zorundadır. Boşluk, bu yaşadığımız boyutlarda gerçekte yoktur. Bir şey eskiden bulunduğu yerden çekilirken her zaman bir girdap oluşur, oraya başka bir enerji dolar. Ve yeni düzenleme gelirken, aynı evin mobilyalarının yerini değiştirirken olduğu gibi, önce ortam karmakarışık görünür.
Kış gündönümü 21 Aralık’ı 22’ye bağlayan gece saat 01:22’de, dolunay ise 22 Aralık 20:48 de gerçekleşecek. (Ist.) Bu ikisinin bir araya gelmesi oldukça enderdir. Süper güçlü bir döneme girdiğimizi söylememe sanırım gerek yok. Bu enerjinin ne olduğuyla ve ne söylediğiyle ilgili girişi hafta başı yayınlamış olduğum Ay Düğümleri yazısında yapmıştık. (Bağlantısı burada). Şimdi bu eksende büyük bir dolunay yaşıyoruz.
Dolunay bir zıt açıdır, gerginlik ise doğumun müjdecisidir. Kış gündönümü, güneşin durduğu ve yeniden yepyeni enerjiyle doğduğu zamandır. Günler uzamaya ve güneş yeni döngüsüne başlamıştır. Yengeç’in ilk derecesinde ay, Oğlak’ın ilk derecesinde güneş ve her ikisinin de son derecelerinde ay düğümleri… Bu zıt açı, yani dolunay eril enerjinin güncellenmiş haliyle yeniden doğuşunu müjdeliyor.
Anne-Baba, Eril-Dişi, Dış-İç, Devlet-Halk…
Bu konuya yine ay düğümleriyle ilgili yazıda değinmiştik ve şimdi de derinden hissedeceğimiz ilk tetiklenmeleri yaşıyor olacağız.
Bu dolunay yoğun bir duygusal birikimi gösteriyor. Güven, emniyet, aile, çocukluk, annelik, babalık, yuvamız, yuva olarak gördüğümüz ülke, baba olarak gördüğümüz devlet… Güvende hissediyor musunuz? Size özen gösterildiğini hissediyor musunuz? Anne kim? Baba kim? Buradaki çocuk kim?
İşte bu soruların cevapları yelpazenin her açısından gelebilir. Şefkatli cevaplar, pratik cevaplar, kalbinizi ısıtan cevaplar ya da sizi buz gibi bırakan cevaplar. Çocukluğunuza özlem. Güven hissine özlem. Nostalji. Ya da tam tersi, çocukluk travmalarınıza takılı kalmak ve bir çocuk gibi kendini yerden yere atmak!
Dolunay Balık’ta son bir defa geçiş yapan Chiron ile geniş bir T kare yaratıyor. Bu enerji bizi sağlıklı sınırlar koymaya çağırıyor. Hayatımızdaki diğerlerinin yüklerini ve karmalarını kendilerinin taşıması için aradan çekilmemizi istiyor. Bize önerdiği bir diğer şey ise kendine acımayı artık bırakmamız!
Bu dolunay diğer her şeyden önce kendinizden SORUMLU olduğunuzu hatırlatıyor. Siz o çocuk değilsiniz, o yıllar geride kaldı. Siz bir yetişkinsiniz. Bir yetişkin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, kendisi için kararlar alabilen ve bunun için gerekli fiziksel, zihinsel ve duygusal olgunluğa erişmiş kişidir. Bir yetişkin bağımsızdır. Ve işin ilginci, olgun bir yetişkin içindeki çocuğun sesini de dinler, bunu başkasına bırakmaz ve o masumiyeti ve hevesi korur, yaratıcılık da buradan gelir. Bu dolunay SİZİN SİZDEN SORUMLU olduğunuzu tekrar tekrar söylüyor. Kendinizin ebeveyni olmaya karar vermeniz, yepyeni bir kapıyı açmanız anlamına gelecek.
Diğer açılara baktığımızda yetişkinliğin sembolü Satürn’ün öz-değerin gezegeni Venüs ve ilahi, sınırsız sevginin gezgeni Neptün’e kapıyı açtığını görüyoruz. Kendinizi sevmeniz, kendinizi bağışlamanız, kendinize özen göstermeniz temel parçanızdır. Ve bunlar şu anda bu gündönümü ve dolunayla hizmetinizde. Bu temel, diğerlerine de koşulsuz sevgiyle uzanmamızın yolunu açıyor. Şimdi birer yetişkin olmanın, geçmişi geçmişte bırakmanın ve kendinizi sizi besleyen sevgiye açmanın zamanı. Besleyici, büyüten, geliştiren sevgi ise yeni eril enerjinin nitelikleri, aynı bahar güneşi gibi… ve günler bahara doğru uzamaya başlıyor.
Şimdi bütün bunları toplumlar ve halklara genişletelim. Ay aynı zamanda halkı temsil eder, güneş ise liderleri. Kendi sorumluluğunu tekrar eline alan halklar ve yeni lider modelleri… Bu, yaşadığımız çağda sadece koşulsuz sevgiyle ve kararlılıkla mümkün. Ve önümüzdeki aylarda bir çocuk gibi isyan eden, devleti-kurumları sevgi dolu babalık rolüne çağıran topluluklar olası görünüyor. Yeni liderler doğabilir mi? Neden olmasın?
Bu dolunayın Sabian sembolü büyük değişim enerjisini destekliyor.
“Gemi sancağından bir bayrak indirilir ve bir diğeri çekilir.”
Bayrak değişimi. Yön değişimi. Dramatik değişim. Bütün bu tarifler bu sembol için kullanılabilir. Bir şeyler kökten, geri dönülemez şekilde değişiyor. Ve bu değişim ciddiye alınmalı. Gelip geçici bir olay değil. Bir şeyler bitiyor. Kapılar kapanıyor. Bir zamanlar değerli ya da kullanışlı olan şeyler artık işe yaramıyor. Bir dönem tamamen sona eriyor.
Ve ne demişler? Bir kapı kapandığında diğeri açılır.
Her bitiş bir başlangıçtır. Ama bitene bakmakla o kadar meşgul olabiliriz ki, başlayanı görmeyebiliriz. Kendimizi zamanda esir tutabiliriz. Evet, geçmişi değerlendirmek, çocukluğunu, bir zaman olan şeyleri yeni gözlerle incelemek zaman zaman yardımcıdır. Bu bir takım bilinçli çıkarımlara gitmemize ve bu çıkarımlara dayalı yeni tavırlar ve yaklaşımlar geliştirmemize yol açar. Ama o noktada çok kalmayın. Yeni tavır, yeni yaklaşım, yeni fikirler sizin yeni kapınızdır. Yeni bayrağınızı göndere çekin ve yeni yönünüzü belirleyin.
Yılsonu ve yılbaşının da anlamı bu değil mi? Yeni yıl ve yeni hayatınız için ne yaratmayı istersiniz? İçinizdeki çocuğu nasıl dinleyeceksiniz? Yeni sınırlarınız neler ve nasıl uygulayacaksınız? Yeni rotanız sizi nereye götürecek?
Bu dolunayda vurgu geçmiş ve gelecekte. Oysa biz çoğunlukla anda kalmanın öneminden bahsediyoruz. Abraham’a döndüğümüzde bu konuda bize şunları söylüyor (Abraham, Esther Hicks):
İnsanlar diyor ki, “eğer hep hedefler koyuyor ve geleceğe uzanıyorsam, şimdiki anımı çarçur etmiş olmuyor muyum?” ve biz de diyoruz ki, eğer bu şimdide, kendinizi iyi hissetmek için gelecekteki bir olayı kullanıyorsanız, bulunduğunuz anda iyi hissediyorsunuz. Ve bulunduğunuz anda iyi hissetmeniz, bulunduğunuz anı değerlendirmenin en iyi yoludur.
Bu dolunayda, bu gündönümünde ve yılbaşında sizi iyi hissettiren tohumlar atın. Toprağı hazırlayın. Yengeç’in besleyici su elementi hizmetinizde. Dalgaları ve duyguları topraktaki molozu, inatçı taşları temizlemek için kullanın ve kendinize olabileceğiniz en iyi ebeveyn olun.
Hepinize harika bir gündönümü ve dolunay diliyorum.
©Mor Alev 2018
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
Sevgili Moralev, bu dolunay ve gündönümünde hangi melekler ile uyumlama yapmamızı önerirsin. Niyetlerimizi evrene arz ederken bize eşlik etmesi için. Yazı için çok teşekkürler. Bu vesileyle yeni yılını kutluyorum. Yeni yılda da bizimle ol lütfen:) Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Hacer, hangisi içinizden geliyorsa o doğru olandır. Yöntemler sekmesine bir bakın ve içinizden geleni seçin. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Çok şükür 🙏 adayım..güvendeyim ..sevgideyim.🙏🙏 hepimize sağlıklı mutlu bir yıldönümü dilerim💕💕
BeğenLiked by 1 kişi
Çok şükür 🙏 güvendeyim sevgideyim 🙏 hepimize mutlu sağlıklı bir yıldönümü dilerim 💕💕
BeğenLiked by 2 people
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Birkaç ayda bir geceleri inanılmaz bir baş ağrısını takip eden mide bulantısı yaşıyorum. Birkaç saat sürüyor. Sonlara doğru baştan aşağı bir enerji akıyormuş gibi, titremeye başlıyorum. Sonra hepsi birden geçiyor. Öleceğimi sanıyorum bu sürede, o kadar dayanılmaz. Sağlıkla ilgili her hangi bir problemim yok. İki gün önce hayatım boyunca yaşadığım bütün travmalarım da bir anda inanılmaz şiddetlendi. Hepsi birden aklımdaydı sanki. Bunun psikolojik bir şey mi yoksa spiritüel bir şey mi olduğunu merak ediyorum. Eğer spiritüel bir şeyse nedir? Ve bana önerebileceğiniz herhangi bir şey var mı bununla ilgili? Yardımınız için şimdiden çok teşekkürler sevgili Mor Alev. İyi ki varsınız.
BeğenBeğen
Sevgili Kapella, bu soruna buradan doğru cevap vermeye maalesef imkan yok. Sağlığınızın yerinde olduğunu söylüyorsunuz ama ne zaman en son bir tam kontrol yaptırdınız? Yine, psikolojik de olabilir, bunun için bir uzmana baş vurdunuz mu? Ve daha bir sürü etken olabilir, örneğin beslenmenizde size kötü gelen bir şey var mı? İçtiğiniz suyun temizliğinden emin misiniz? Olası sorulardan sadece bir iki örnek. Ben bloğun böyle bir konuda varsayımlarda bulunmasını yapıcı bulmuyorum. Lütfen bir uzmanla yüz yüze bu konuyu inceleyiniz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Peki, teşekkür ederim. 🙂 Her ne kadar kollektif bilinç de olsa her yol kendine özgüdür. Bu cevabı almamın zamanı henüz gelmemiş demek ki. Sevgiler ❤
BeğenLiked by 1 kişi
‘Tesadüfe’ bakın ki, 23 Aralık’ta da ‘ateş yolu’nun sonuna geliyoruz…
BeğenLiked by 1 kişi