Dolunay, yeni ayda ekilen tohumun çiçek açması için gereklidir. O tohumun filize yer açmak için kırıldığı, filizin toprağı çatlatarak boynunu çıkardığı andır. Bunlar bize olağan ve kolay görünebilir ama o incecik filiz için oldukça zorlu anlardır, kabuğu kırmak, kendine yer açmak… Doğum gibi… Bu dolunayda da, yeni ayda ektiğimiz tohumların bulunduğu toprağa bakıyoruz. Kök saldılar mı? Yaşıyorlar mı? Açacaklar mı? Yay inancı temsil eder, hevesli ve heyecanlıdır. O tohuma inanır. Tam karşısındaki İkizler ise bilgi toplar, onları sıralar ve biriktirir. Zihinsel süreçleri yönetir ve şüphe eder. Toprağı kazıp bir baksak, acaba tohum ne durumda?
İkizler için bütün bilgiler değerlidir, Yay ise derin anlamlarla ilgilenir ve bazen dogmatik olabilir. Her iki burcun da gölgeleri ve aydınlıkları vardır. İkizler’in topladığı bilgiler olmasa Yay neyi değerlendirir? Yay’ın değerlendirmeleri olmasa İkizler nasıl karar verir?
Suda Büyük Üçgen, Tanrı Parmağı ve Merkür
Bu dolunay yolumuza Yay’ın da yöneticisi olan Jüpiter liderlik ediyor. Diğerleri onu takip ediyorlar. Ama Jüpiter Akrep’te gerilerken bu bir iç yolculuk… Bu dolunayda Jüpiter, Neptün ve Venüs “Suda Büyük Üçgenle” hepimizi masalsı bir enerjiye taşıyorlar. Masallar… Dördüncü boyut… Periler ve cadılar, kahramanlar ve canavarlar… Masallarda hep bir ders vardır, oldukça Yay bir özellik. Sevgi her şeye galip gelir, işte size Neptün ve Venüs. İç ve dış dünyamızda bir masal kahramanı gibi hissedebiliriz. Koşulsuz sevgiyi ve kalp açılımını arıyoruz. Gölgelerden devasa bir şey yükseliyor ve korkmak yerine ilham perisi geliyor, kalbimize dokunuyor. Gücümüzü hissediyoruz ve yükseliyoruz. Bu dönem işte böyle hissettirebilir. Yaratıcı parçamız fazla mesai yaparken bir sürü yeni fikirle filizin tohumu çatlatmasına yardımcı olabiliriz.
Sarah Varcas, Mayıs ayı özetinde bu enerjiler için aşağıdaki yorumu yapıyor. (Biliyorum, o özetten üçüncü veya dördüncü defa alıntı yapıyorum, o kadar mükemmel bir analiz ki, sizleri bundan mahrum etmek istemiyorum! )
“29 Mayıs’taki dolunay, iyimser tavırların ve olumlu düşünmenin gücünü aydınlatıyor. Amaç hayatın zorluklarını görmezden gelmek değil, onlarla kafa kafaya gelip aşmak ve değişimle onlarda açılımlar yaratmaktır. Bu dolunayda bir şeyler değişip dönüşebilir: tekdüze bataklığımızdan tırmanıp çıkabilir, eski bir kalıbı değiştirebilir, yeni bir tavır geliştirebiliriz. Yay’daki ay, hayat deneyimlerinden doğan bilgeliğe ve onun önümüzdeki yol için bizi güçlendirmesine değer verir.
Güneş, Kuzey Düğümü ve Satürn tarafından oluşturulan Yod (Tanrı Parmağı)’nın yanındaki ayla, kişisel kaderimizin diğer insanlarınkiyle ince ince örülmüş olduğunu gösterir. Coşkun bir kalple yerine getirilen sorumluluklar ve pratik, öğrenmeye açık bir bakış açısı anlam yüklü bir hayatla, boş bir yaşam arasındaki farkı yaratır. Bu yeni ay, son zamanlardaki davranış ve tavırların sonuçlarını açığa çıkaracaktır, olumlu ya da olumsuz. Eğer hayat yolunda haksızlığa uğramış olduğumuza inanarak, kıskançlıkla ve çekemeyerek yürümüş isek, şimdi yokluğa ve sefilliğe mahkûm edilmiş hissedebiliriz, arzuladığımız dostluklardan ve yardımdan uzak. Eğer diğerleriyle açık kalple bağlantıya geçip onlara destek olmayı seçtiysek, kendimizi herkesi besleyen bağlantılarla dolu bir toplulukta bulabiliriz.
Bu dolunayda neredeysek, köklerini yakın geçmişimizde bulabilir ve geleceğimizi şekillendirecek kararları buna göre alabiliriz. (Mor Alev: Yılbaşından beri geçerli olan ultra-hızlı “ne ekersen, onu biçersin” enerjisi bu dolunayda da karşımıza çıkıyor.)
Birkaç saat sonra, 29 Mayıs’ta Merkür kendi burcu İkizler’e geçip 12 Haziran’a kadar orada kalıyor. İkizler’deyken Merkür şimşek hızıyla hareket eder. Göz kırpana kadar bir şeyden diğerine geçer. Keşfedip inceleyen, sorgulayan veya kendini koparıp bir sonrakine geçen zihnin esnekliğini tekrar bildirir. Zihinsel egemenliğimizi yeniden ilan etmemiz ve zihnimizin çektiği yöne gitmemizde ısrar eder. Zihnin bizim çektiğimiz yöne gitmesini değil. İkizler’deki Merkür, şu anda bize açık olan bilgiye dikkat çeker ama dikkatli olmamız gerekir. Daldan dala atlamayla gerçekten önemli olan arasında bir ayrım yapmalıyız! Belki kendimize uzun süredir bir şey söylüyoruz ama mesajı tam anlamak için dikkatle dinlemedik. Veya bir süre önce gelen bir bilgiyi ince eleyip, sık dokumalıyız. Belki algılarımızı değiştirecek bir anlayış gelişmektedir. Mesaj ne olursa olsun, nasıl gelirse gelsin, görevimiz zihni bilgelik aracısı olarak kullanmaktır. Kaygı, korku veya kötü beklentiler için değil!
Mayıs, Sudaki Büyük Üçgen Açı ile sona ererken, bütün bu zihinsel enerjiyi ve dünyevi pragmatizmi dengeliyor. 3 Haziran’a kadar devam edecek olan bu dayanışma, dengeli bir yaşamın duygusal zekânın bilge anlayışlar ve bu anlayışların pratik uygulamalardan kaynaklandığını hatırlatıyor. Eğer hassaslıklar çok arttıysa, kendinizin ve çevrenizdekilerin duygularını deneyimlemesine ve ifade etmesine izin verin. Duygular şimdi akıl karıştırıcı olabilir, eldeki konuları açıklığa kavuşturacağına daha da bulanıklaştırabilir. Ama yine de duyulmalıdırlar. İç dünyamızı elimizden gelen en iyi şekilde ifade ederek, başka türlü gözden kaçabilecek çok daha derin ve dokunaklı mesajları açığa çıkarabiliriz.
Özellikle bu Büyük Üçgen, kendimizin olduğu kadar, kuşaklar boyu aktarılan düşünce ve hislere de nasıl aracılık ettiğimizi aydınlatıyor. Mayıs’ın son günlerinde hissedilme ya da duyulma ihtiyacı olan ne olursa olsun, onları kucaklamamız için teşvik ediliyoruz. O şeyler ne kadar mantıksız görünürse görünsün. Onlar, bir parçamızın ilk bakışta göremediğimiz anahtarı olabilir, ya da büyük boşluğa doğru giderken içimizden akan enerjiler. Şu anda duygularınıza tutunmanıza, kendinizi onlarla tanımlamanıza hiç ihtiyaç yok. Bunun yerine onları akıp giderken onurlandırın ve bu yaklaşım da ayı huzurla ve şefkatle kapatmanıza yardımcı olacaktır.”
Sarah Varcas’a çok teşekkürler. (astro-awakenings.co.uk)
Antares ve Aldebaran
Ağustos 2017’de paylaşmış olduğum 4 Kraliyet Yıldızı – 4 Baş Melek bilgilerini sanırım hepiniz hatırlıyorsunuz. Bu yıldızlar o zamandan beri teker teker aktive oluyor. Bu dolunay Antares’le birleşiyor, tam karşısındaki Güneş ise Aldebaran’la.
Antares’le ilgili çoğu bilgi karanlık çağlarda saptırılmış ve yıkıcı enerjilerle bağdaştırılmaya çalışılmıştır, belki bu parlak kırmızı renginden, belki de böyle asil ve olumlu etkileri olan yıldızın karalanarak korkulmasının daha iyi olacağına karar vermiş olanlardan kaynaklanmıştır. Oysa Antares ve Antaresliler, ve hatırı sayılır miktarda Antares kökenli arkadaşla çalışma onurunu yaşadım, dünyamız henüz savunmasız bir bebek gibi yeni bir gezegenken Galaktik savaşlar sırasında onu korumak için kendilerini feda etmişlerdir. Milyonlarca yıl önce, Antares savunmamız için kendini yedi ila beşinci boyutlardan dördüncü boyuta düşürmüş ve başarıyla görevini de yerine getirmiştir. Bu yüzden savaşla bağdaştırılmaları normaldir ama bu masalsı bir ortamda sevgi için verilen bir mücadeledir. Gökyüzünde Anteres’in bulunduğu alanda Baş Melek Uriel’in önderlik ettiğine inanılır. (Baş Melek Uriel ile ilgili bilgiler burada).
Antares, astrolojide “ustalık isteyen bir yıldız” olarak bilinir. Bizi ustalığa yönlendirir, kendi yaşamımızın, düşüncelerimizin ve duygularımızın usta yöneticisi olmaya… Antares enerjisi ile bu yönde çalışırsak kendimize büyük armağanlar da vermiş oluruz. Beceriksiz davranışlarımızı, öfkeyle yapılan seçimleri, zorbalığımızı gözden geçirmemizi sağlar, bundan dolayı kendimizi otomatikleşmiş aşırı tepkilerde gezinirken bulabiliriz. Çünkü Antares farkında olmamızı ister. Başkalarına nasıl davranıyoruz? Kimi neye yönlendirmeye çalışıyoruz? Bu inanılmaz güçlü yıldız sayesinde cömert, sevecen ve aynı zamanda zeki seçimler yapan bireylere dönüşebiliriz.
Marina Macario diyor ki, “Eğer bu cesur, korkusuz ruha en iyi şekilde kanal olursanız, enerjisi dağları yerinden oynatmanıza yardımcı olur. (Ve yayınlandıktan iki hafta sonra yeni ayın sloganı “dağları yerinden oynatma” benzetmesini kullanıyor, tesadüf?) Evrenimiz için tüm enerjiler elzemdir, önemli olan dengedir. Antares, boyun eğmeye, riayet etmeye çok alıştığımızda, diğerlerinin yöntemlerini ve çalışma tarzlarını fazlasıyla çabuk kabul ettiğimizde ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi getirir. Ve bizi rahatlık alanımızdan sarsarak uyandırır.”
Eğer “rahatlık alanından sarsılarak uyanmak” sözleri tanıdık geliyorsa, bunu Uranüs’ün Boğa’ya girmesi ile ilgili olarak 15 Mayıs’ta konuşmuştuk, özellikle son iki haftaki ekonomik korkuları düşünürsek hatırlamak faydalı olabilir:
“Net bir şekilde söylemeli: Rahatınız bozulacak. Rahatlık alanınız artık rahat olmayacak. Çünkü siz evrimleştiniz. Çünkü siz değiştiniz. Çünkü eskiden rahat olan şimdi size birkaç beden küçük geliyor. Rahatınız daha da bozulmaya devam edecek, çünkü güvenlik alanınız da artık köhnemiş fikirlere dayanıyor. Rahatınız bir daha bozulacak, çünkü güzellik kavramınız, keyif kavramınız ve en çok değer verdiğiniz şeyler hiç geriye dönmeyecek şekilde farklılaşacak. İlişkilerde de rahatlar bozulacak, çünkü ortak değerleriniz de evrimleşiyor. Bütün bunlar da uzun bir yeniden düzenleme ve uyum dönemine işaret ediyor.”
Bu dönemde sarsılarak rahatlık alanından çıkışımız özgürlüğümüze giden yoldur, ona hiç şüphe yok!
Aldebaran ise Güneşle birleşirken onun Baş Melek Michael’ın (Mikail) bu galakside enerjisinin yoğunlaştığı sektör olduğunu görüyoruz. Aldebaran, ilahi bilginin, açığa çıkmanın, bir anlamda “Kelimenin” kutsal yıldızı olarak bilinirdi. Bu kadim bilgilere bakınca, 2013 yılında Aldebaran’da diğer galaksilere açılan yıldız kapısı bizi şaşırtmıyor. 2017 yılında ise Aldebaran, 22 Galaksinin merkezinden gelen Yaratan enerjisinin, yani “Yeni Enerji Spektrumunun” bu galaksiye giriş yolu oldu. Aldebaran da astrolojide savaşçı enerjilerle bağdaştırılır ama bu sefer o bir şövalyedir, keyiflidir, sevecen bir kazanandır, eğlencelidir.
Bu dolunayda bu iki Kraliyet Yıldızı ve iki muhteşem Baş Melekle çalışmak o filizleri açtırmanıza yardımcı olacaktır. Onları içinizden geldiği gibi çağırın, onlarla kendi ruhunuzun açığa çıkmasını istediğiniz parçaları, korkularınızı yenmek ya da ilham almak için çalışabilirsiniz. İsterseniz sadece gezegenimiz ve evrenin en yüksek hayrına odaklanabilirsiniz. Her ikisi de sizi kapsıyor, unutmayın. Uriel’in özelliklerinden biri bize adım adım yol göstermesidir. Ve bu dönemde buna çok ihtiyaç duyan arkadaşlar olduğunu biliyorum.
Sabian Sembolleri
Bu dolunay, “Ufak çocuğunun elini tutarak onu adım adım merdivenden çıkaran anne” sembolünde. Gelişme yolunda elimizden tutulduğu ve tutulacağına dair verilen söz bu sembolle yeniden hatırlatılıyor. Hayatın merdivenlerinden tırmanırken görünen ve görünmeyen dostlarımız yanımızda. Güvenliğimizi ve ilerlememizi bir anne gibi garanti ediyorlar.
İlerleme her zaman besleyicidir ve özgürlüğe yol açar. Anne çocuğun elini bir aşamada artık serbest bırakır. O çocuk bir gün annesine ihtiyaç duymadan merdivenlerden yukarıya koşar. Ama ne zaman gerçekten ihtiyaç duysa, annesini tekrar çağırabilir. Biz de bu sözü diğer kardeşlerimiz için vermeye çağrılıyoruz.
Burada önemli olan hangi eli tuttuğumuz ya da nasıl el verdiğimizdir. Baskıcı, kontrolcü mü, sevecen, açık ve anlayışlı mı?
Hep beraber daha yüksek anlayışa, yüksek kalbimize doğru yol alırken bu sorunun cevabı çok önemli. Bu sembol aynı zamanda Antares ve Baş Melek Uriel’in bulunduğu alanda olduğu için, Uriel’le çalışmak ve onun Gümüş Aleviyle karışık gibi görünen durumları aydınlatmak ve böylece yukarıdaki soruyu cevaplamak bu dolunay çok kolay olacaktır. (Bağlantısı burada)
Güneş ise “Dolu ok kılıfı” sembolünde. Bu saf potansiyeli gösteren bir resim! Bu sembol, hayatla özgüven içinde gidip yüzleşmek için gerekli her şeye sahip olduğunuzu gösteriyor! Bir okçu büyük bir dikkat ve incelikle oklarını kendisi yapar, bu ustalığını gösterir.
Hem tam karşısındaki Antares, hem de bu sembolün üzerinde olduğu Aldebaran bizden acemiymiş, bilmiyormuş gibi yapmayı bırakıp ustalığımızı konuşturmamızı talep ediyor. (2018 “Yaratıcı Ustalık” yılı. Bağlantısı burada.)
Ustalık ise oldubitti bir şey değildir, sürekli olarak kendini geliştirmeyi ve pratik yapmayı gerektirir. Gerçek ustalık, alçak gönüllüdür. Yaratanın ve tabiatın size verdiği yeteneklerin tamamını kullanarak onların niteliğini ve niceliğini yükseltirsiniz.
“Ezoterik açıdan bakarsak, Zen okçuluğunda hedef, kişinin kendini yüksek görmesi, kendi kibri ve bundan dolayı da korkularıdır. Hepsi ego yapımıdır.” (L. Birckbeck)
Sevgili Bilge Baykuşlar, potansiyeli görüyoruz, yolumuzun açık olduğunu, yardım aldığımızı da biliyoruz. Yardım etmeye de gönüllü olmalıyız. Açık bir zihin, açık bir kalple gelir. Bu dolunay bize her ikisinin de yolunu açıyor. Gerçek yönlendirme, gerçek yardım özgürleştirir! Sevgi dolu elleri seçelim!
Hepinize harika bir dolunay dönemi diliyorum.
©Mor Alev 2018
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu yazı gerçekten benim için mükemmel bir yol gösterici oldu son birkaç gündür sürekli beynimde çizmem gereken bazı yollar beliriyordu artık ne yapmam gerektiğini daha iyi biliyorum daha doğrusu yardım geleceğine de güveniyorum hissediyorum daha fazla yardım edebilen bir insan olmak için de niyet ediyorum.Burdan kaç kayıp ruhun elinden tuttun kimbilir bu güne kadar moralev bu site beni de iyileştiriyor teşekkür ederim emeklerin için sevgiler
BeğenLiked by 3 people
❤ ❤ ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Harika bir zamanlama ile gelen muhteşem bir yazı daha sizden. Kibrimden arınmaya ve yardım etmeye gönüllü olmaya niyet ediyorum bende. Olacak olan ve yapacak olduğumuz her şey bütünün en yüksek hayrına olsun.
BeğenLiked by 2 people
Yukarıda ki yorum yazdım sonra facebook sayfama girdim. Çok sevdiğim bir abimin yazdığı bir yazıyı aynen paylaşıyorum sizinle. “Kutsal kitap Zohar’da der ki Rab iyilik edenlerin dertlerini ve sıkıtılarını onların yaptığı iyiliklere karşılık satın alır… Şimdi bir iyi lik yapma zamanıdır ki kirlenmiş yarınların temizliği tam zamanında ve vaktinde olsun.” Bu eşzamanlılıklar umudumu daha da arttırıyor sevgili Mor Alev ❤
BeğenLiked by 4 people
💜💜💜😇😇😇🍀🍀🍀🎶🎶🎶🎇🎆🎉
BeğenLiked by 1 kişi
Ne kadar guzel ne kadar net berrak… Yine ve hep!
Ben de degisik bir direnc olustu, girmis oldugum cok buyuk degisikliklerin getirdigi (ulke degisikligi vs) ait olmama duygularim tavan yapti. O konfor alanina gule gule dememek icin nasil bahaneler direncler anlatamam:)
Bu dolunayda tekrar sirtimi o guzel enerjiye ve sevgiye dayamaya niyet ediyorum!
BeğenLiked by 1 kişi
Çatlama cesareti gösteren tohumlar adına!
BeğenLiked by 1 kişi
Harika, muhteşem, teşekkürler 🙏
BeğenLiked by 1 kişi