Tekrar tekrar söylüyorsunuz ya da duyuyorsunuz, “O gerçek değil” ya da “Bunların hepsi illüzyon”. Aslına bakarsanız, biz de bunu defalarca ifade ettik. Ve bu geçerli bir saptamadır. Ancak bunu bugün biraz daha fazla açıklamayı arzu ediyoruz. Bunu yaparken, kendimizle çelişeceğiz, ya da size öyle gelecek.
Gerçeklik tamamen gerçektir. Ya da diyebilirsiniz ki, “O neyse odur”. Ama biz bunu söylemeyeceğiz, çünkü kanalımız bu söyleyişi pek sevmiyor. Ve şimdi açıklıyoruz.
Gerçeklik olur. O, kendi başına illüzyon değildir. Tanecikler ve enerjiler gerçektir. Atomlar gerçektir. Moleküller gerçektir. Hücreler, eğer işin içine hücreler de giriyorsa, gerçektir. Nokta. Yani gerçeklik gerçektir. Ancak hiçbiri kalıcı değildir ve bunun idrak edilmesi önemlidir.
Buna rağmen, gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz her şey, hepsi gelen enerjinin yorumlarıdır. Ve bu, dostlar, yüzde 99.44-100 illüzyondur. En keskin zekâlınız bile duyularınız tarafından kullanılabilir olan bilginin tamamını işlemden geçirmiyorsunuz, geçiremezsiniz. Yani, olan her şeyi görmüyorsunuz. Hepsini duymuyorsunuz. En iyi ihtimalle bile var olana benzer bir resim örüyorsunuz. Ve bunu yaptıktan sonra da kişisel filtreleriniz aracılığıyla yorumluyorsunuz.
Sonuç, sizlerce hemfikir olunan ve milyarlarca çeşitlemeye sahip bir “gerçekliktir”. Ve bunun böyle olmadığını varsayıyorsunuz. Sonra da başkaları onu sizden farklı gördüğünde şoka giriyorsunuz. Eh, artık şoka girmenize ihtiyaç kalmadı. Siz kendi özgün dünyanızı yönetiyorsunuz. O da sizin yaptığınız ya da izin verdiğiniz kadar sihirli ya da felaket durumda.
Şimdi bu anlattıklarımız, sizin moral bozucu yorumunu yaptığınız şeyler gibi gelebilir. Fakat gerçek şudur; işte tam da bu yüzden onu değiştirebilen kişi de sizsiniz.
Neredeyse her zaman ilk yapmaya çalıştığınız şey, dışınızda olan şeyi değiştirmektir. Bu aynı zamanda yapılması en zor şeydir. Ve böylece, yenilgi hisleri büyümeye başlar. Buna inanmanızı isteyenler tarafından istediğinizin imkânsız olduğunun söylenmesine izin verirsiniz.
Değiştirebileceğinizin yaratıcı mekanizmalar olduğunu anladığınızda ise imkânsız değildir. Onları değiştirebilirsiniz çünkü onlar içinizdedir. Hayır, çok basit değildir ama mümkündür.
Sadece iki şeyi başarmak ihtiyacındasınız. Öncelikle çöpü atmalısınız. Kabul etmiş olduğunuz yanlış inançları bulmalı ve onlardan kurtulmalısınız. Hepsini bulamayacaksınız, en azından en başında, çünkü onlara cankurtaran simidi gibi sarılıyorsunuz. Fakat başlayabilirsiniz.
İkinci olarak – bu size kolay görünecek ama en zorudur – gerçekte olduğunuz kişiyi kabul etmeli ve o olmanıza izin vermelisiniz. Bir noktada, bu sizi inanılmaz korkutacak. Ve size öğretilmiş olan her şeyin tam tersini söylüyor da olabilir. Sizi ne olmadığınıza, ne olamayacağınıza ve asla olmayacağınıza inandırmak, dünyanızın güçlerinin oldukça fazla işine gelmiştir. Ve şimdi bunun sona ermesinin vakti geldi.
Pek çoklarınız on yıllarca merak ettiniz, burada ne yapıyorsunuz. Neden ben? Burası olmak isteyebileceğim son yer.
İşte size biraz önce neden siz olduğunuzu anlattık. Elbette, kim olduğunuzu bilene dek, bu sizin için pek mantıklı gelmiyor. Ama kim olduğunuzu bilmeye başladığınızda, olmanız gereken YERDE olduğunuzu göreceksiniz. Ve bu da olmanız gereken ZAMANDIR. Eğer öyle olmasaydı, sizin gibi bir varlık zahmet etmezdi.
Şimdi, yukarıdakilerin hepiniz için geçerli olduğunu söyledik ama değişen kapsamlarda. Pek çoklarınız kendi gelişiminiz üzerinde yıllardır çalışıyorsunuz, bazılarınız on yıllardır. Artık yırtık pırtık hale gelmiş perdenin ardını zaman zaman görüyorsunuz. Ve pek çoklarınız kim olduğunuzu ve neler yapabileceğinizi daha fazla ve daha fazla hissediyorsunuz, çünkü yapıyorsunuz.
Dev bir bina yapılırken, şantiyede sıklıkla tonlarca malzeme karmakarışık şekilde dağılmış durur. Bir noktada, hemen hemen hepsi baş döndürücü yüksekliklere kaldırılır. Ve inşaat devam ettikçe, kaldırmaya, yükseltmeye, taşımaya daha az ve daha az ihtiyaç duyulur.
Bir zaman gelecek ve ağır kaldırıcılar (ağır sıklet halterciler) olarak kutlanacaksınız. Kendinize aferin deyin. Ve işe geri dönün. Bunu şaka olarak söylüyoruz. Lütfen öyle algılayın.
Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)
Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Merhabalar,
Gerçekte ne olduğumuzu kabul ettiğimizde ve artık ihtiyacımız olmayanlara veda ettiğimizde… Asıl düş o zaman başlasın, kendi BIRliğimizin düşü:)
Teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi
çöpleri atmam gerek…gerçekte KİM OLDUĞUMU BULmam gerek…Üzerimdeki yüklerden kurtulmam gerek…Bir süredir kendimdeki değişimleri hissediyorum…buna bedenim de fazlasıyla hastalanarak bana bir şeyleri anlatma çabasında…gerçekte gözlerimde perde mi var yoksa ben bakıp görmek mi istemiyorum ya da perdenin ötesinin bilinmezliğinden korktuğum için cesaretsiz ve kararsız mı hissetmekteyim beş aydır…beş aydır astım atak geçirip bir sürü kortizon tedavisi ve nebülle nefes alıp vermeye sunİ olarak başlıyorum..yeniden yeniden başlamaktan yorgun…yapmak istediğim şey netleşti ancak evimin kapısını da açtım durdum bekliyorum adım atabilme cesaretini gösterebilmem ve kararlarımın ardında durma kararlılığını gösterebilmek için…neden duruyorum ? işte epeydir bu nedenle belki de….
bu sayfaya gelip bakıyorum yeni bir umut var mı sorularımın yanıtlarına diye….Umut içimdeki güçte evet, bunu siz söylemiştiniz sevgili moralev ve rehberler….ama…yine de teşekkürler varlığınıza
BeğenLiked by 1 kişi
COKKKK ŞÜKÜR! SONSUZ TEŞEKKÜR❣
A§IGIMMMM YARATICIMIZA & KUSURSUZ YARATİMİNA, HER AN’da❣
THANK YOU❣
THANK YOU❣
THANK YOU❣
BeğenLiked by 1 kişi
Ben kimim?
Benlik dediğim bir illüzyon ise ben kimse değilim.
Ben kimse değilsem, o zaman neyim?
Her şeyim! Her şeyin potansiyel olarak var olmayı beklediği sonsuz hiçliğim.
Yani ben bir hiçim; ve bu sayede her şeyim…
Hiçliğe erişip, orada var olabilmek dileğiyle. Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Yaniltilmis, yanilgiyla yanılsama icine düşmüş, kaybolmuş ruhlariz dünyada. Once kaybettirip sonra bulmaya calisarak cikarilacak kazanimlarin, bu oyundan baska bir yolla elde edilme olasiligi kime ters geldi onu merak ediyorum.
BeğenBeğen
Sevgili Şebnem,
Bu söylediklerinizden bakış açınızın bu hayatınızın size başka bir varlık/varlıklar tarafından zorla yaşatıldığı, kuralları başkalarının yazdığı yönünde olduğu sonucu çıkıyor. Oysa bu doğru değil. Bu blogda binlerce defa yazıldığı gibi, burayı, bu bedeni, bu deneyimi siz seçtiniz ve kendi gerçekliğinizi de siz yarattınız ve sadece siz değiştirebilirsiniz. Bir şey kaybetmediniz ki bulasınız. Siz her zaman varsınız, var oldunuz ve olacaksınız. Bir nefes alın ve belki de yaşamın olumlu yönlerini de görmeye niyet edin. Bu bakış açınızı da kaydıracaktır. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Bu kadar kısa, öz ve net anlatılabilir -“…çöpü atmak, olduğunuz kişiyi kabul etmek ve olmasına izin vermek” işte bütün mesele bu!…Gerçek ve gerçekliğin birleştiği o ince çizgi bizim bulunduğumuz “yer”!.. Her ne kadar reddetsek, karşı çıksak, bu kadar değil desek de şu an tam herşey olması gerektiği gibi, üstüne üstlük biz de öyleyiz!…
Harika mesaj için Konsey, Ron Head ve Siz’e sonsuz teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
Ben kimim…??
Sordum…”Ben canlı cansız herşeyle birim”…bu cümle çıktı içimden..sevgi var kalbimde…❤
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba sevgili Mor Alev,
Yazınızdan sonra aklıma bazı sorular geldi, öncelikle gerçeklik tamamen gerçektir demişiz, buna rağmen, gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz her şey, hepsi gelen enerjinin yorumlarıdır ve buda İlizyondur.
Peki bizim gerçekliğimizle belirlediğimiz gördüğümüz, duyduğumuz Ay tutulmaları, Güneş tutulmaları veya astrolojik olaylarla ilgili yaptığımız yorumlar doğruyu nasıl yansıtabiliyor ozaman? Mesela gördüğümüz Ay bir ilizyonsa ve gerçekten tutulmuyorsa bize tutulma enerjilerini nasıl verebiliyor? Veya gezegenler, onları da birer ilizyon sayarsak hareketleri ile verdikleri enerjiler, ve bizim bu olaylara karşı yorumlarımız tam olarak doğru olabilir mi?
Teşekkürler, Sevgiyle kalın.
BeğenBeğen
Sevgili Melissa, bu yazıda ay tutulmuyor aslında bir illüzyon denmiyor. Bu yazıda güneş de bir illüzyondur denmiyor. Bu yazıda sizlerin olayları algılayışınız bir illüzyondur deniyor. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Teşekkür ederim Mor Alev şimdi doğrusunu anladım.
BeğenLiked by 1 kişi
Şuana dek okuduğum, yaptığım, olduğum herşey sanki bu mesajın sonundaki anlamam gerekenler içinmiş. Şükürler olsun… çook teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba mor alev.
Mayis ayindan beri surekli sitenizi takip ediyorum , her yeni yazinizi merakla bekleyip okudugum gibi gecmis yazilarinizi da okuyorum.
Iki yil once siddetle ihtiyac haline gelen degisim ve donusum ihtiyacimin sonucu arayis icindeydim . Pek cok kitap ,internet siteleri ..
Saliverme calismalari yaptim , yapiyorum, meditasyon yaptim yapiyorum.Degisik teknikleri uyguladim.Affetme calismalari yaptim , fazlaliklari attim.
Olaylara bakiyorum , bu sevgi mi diye..
Disariyi degistirmek yerine kendimi degistirmeye odaklandim.
Geldigim noktada yillarca calistigim kurumdan ayrildim , ev degistirdim.
Insanlara yabancilastim , olaylara ilgisizlestim.
Kim oldugumu bilmekten uzaklasiyor muyum , kim oldugumu anlamaya mi basliyorum?
Zihnimi bosaltiyorum , kalbimi dinliyorum, kalbim bir sey soylemiyor.
Zihnim susmak istemiyor.
Sizce ben nereye dogru gidiyorum dur ?
BeğenBeğen
Sevgili Bluesnice, bütün bunları bile salıverin. Meditasyon yapmayın demiyorum ama bir sonuç almak için bunları yapıyorsanız o sonuç alma arzusunu bile salıverin. Sizin özel durumunuzu bilmeden önerebileceğim tek şey bu. Yaşamaya odaklanın. Her an yaşayın. Kendinizi keşfedin. Kendinizi ilerlemek ya da evrimleşmek için baskılamayın, doğal akışına bıraktığınızda her şey daha hızlı, acısız ve güzel gelişecektir. İşte bu akışta kalmaktır. Sevgilerimle
BeğenBeğen