Arkadaşlar, bu çılgın sirkte yeni bir haftaya daha girerken konuşacak çok şey var. Örneğin, 4 Mart’ta başlayan Venüs’ün geri yolculuğu… Bu hafta 18-19 ayda bir “yeraltına dönen” Venüs’ün anlatmak istediklerinin detaylarına bakacağız. 5D astrolojide neredeyse her hareket kendini yeniden bulmak ve tanımakla ilgili. 2015 yılında yazmış olduğum genel tema bu sene de ve bundan sonraki Venüs geri gidişlerinde de geçerli olacak. Bu zamanda öğrendiklerimiz bir sonraki geri hareketin başladığı Ekim 2018’e kadar bizimle kalacak. Uzun dönem etkisi yüzünden önemli bir hareket. Bu çok kişisel gezegen, şu konularda kendimize uzun uzun bakmamızı istiyor:
“Yeni 5D Venüs olgun bir Tanrıça, tam bir kutsal dişi, yine kabullenmeyi ve öz sevgiyi öne çıkarıyor ama çok daha yoğun, yüce ve derin bir şekilde… Şimdi Venüs çekirdek değerlerimize yoğunlaşıyor. Nelerden “gerçekten” hoşlanıyoruz, neler bizi “gerçekten” mutlu ediyor? O değerlerin rehber prensipleri nelerdir? İşte bu prensipler bizlere Venüs’ten geliyor. 5D Venüs sadece sevgi vermenin değil, sevgiyi kabul etmenin de Tanrıçası oldu.
Kendimize ne kadar değer verdiğimiz konusu aynı zamanda maddi durumumuzu da etkiler. Venüs para harcama alışkanlıklarımız, paraya karşı tavrımız ve tabii ki bankadaki paramızın miktarını da belirler. Öz değeri güçlü Venüs asla değerinden düşük bir ücretle çalışmaz, dengesi güçlü olduğu için hem vermeyi hem de almayı bilir. İşte bu geri yolculuk sadece romantik, kişisel, ailevi ilişkilerimizi değil, aynı zamanda maddi durumumuzla olan ilişkimizi de etkileyecek.”
Bu hafta sonu güzel bir dolunayımız var, Jüpiter-Uranüs zıt açısı tam hızla devam ediyor ve yavaş yavaş ekinoks enerjilerine hazırlanıyoruz. 20 Mart’ta gündüz ve gece eşit olacak!
Bu arada içimizdeki erkek ve kadın enerjileri dengelemeye çalışıyoruz, Güneş Tutulmasının geçen hafta getirdikleri hakkında Brenda Hoffman’ın Işık Rehberlerinin söyleyecekleri çok ilginç şeyler var… Yani sirkte bu hafta dolu dolu geliyor. Elimden geldiğince bunları sizlerle paylaşacağım.
Bu sabah bulunduğum bölgede uzun zamandır ilk defa güneş sabah 07.30’da doğdu (evet, biraz garip 🙂 ama son aylarda cep telefonumdaki uygulamayla her sabah gündoğumu saatlerine bakmayı ufak bir saplantı haline getirdim.) Ve ne büyük bir mutluluk hissettim! Aylardır “sabahlarımı geri istiyorum” diyordum! Umuyorum, dua ediyorum önümüzdeki kış, kış saatine geçeriz. Evet, zaman yok ama hala daha döngüler var. Yeryüzünde yaşayan her varlık için gündüz ve gece döngüleri çok değerli, onu yapay saatlerle bozduğumuzda kendimizi de bozuyoruz.
Her şey bir yana, bir de derinlerden gelen, arka planda fısıltılarla bize kendini hissettiren bir yorgunluk da var. Bahar geldi ve hayat canlandı diye seviniyoruz, planlar yapıyoruz, metabolizmamız da hızlanıyor ama o yorgunluk hissi de bizimle. Daha önce hakkında konuşmuş olduğumuz “Yeni Enerji Spektrumu” bizi sarsıyor, bu müthiş Galaktik enerjiye uyum sağlamaya çalışıyoruz. Hayatın kendisi de durmuyor, hızlanarak devam ediyor. İçinde bulunduğumuz karnavalın kargaşası, gürültüsü ve hızı bazen bizi sersemletiyor.
İşin ilginci, aslında bütün bunlarla başa çıkabilecek güçteyiz. Başa çıkıldığını da görüyorum. Her biriniz muazzam işler başarıyorsunuz! Fakat ne pahasına? Kendinize biraz kenara çekilip dinlenmek için vakit yaratıyor musunuz? Ruhunuzu dinleyecek ufak aralıklar, minik cepler var mı? Venüs geriye giderken, biz de zaman zaman kendimize dönmek zorunda hissedeceğiz. Bu sırada kendimizi didiklemek yerine olduğumuz varlığı onurlandırmayı seçelim.
Bu bahsettiğim arka planda kendini hissettiren yorgunluk, bitkinlik ve biraz da bıkkınlık için Jeff Foster bir isim bulmuş: “Kutsal Bitkinlik” Bu değerli, saygıya layık bir yorgunluk hatta tükenmişlik hissi. Genelde yorgun olduğumuzda onunla mücadele etmeyi seçeriz. Vitaminler alırız, şikâyet ederiz, hem bir şey yapacak mecalimiz yoktur hem de yapamadıklarımız için kendimizi fırçalarız. Bir Pazartesi gününe, haftaya bitkinlikten bahsederek girmek belki ters gelebilir ama bazen hafta sonları bile insanı yoruyor! Aynı öfkenin, sevincin, açlığın bile bir mesajı olduğu gibi bitkinliğin de bir mesajı var. Jeff Foster “Kutsal Bitkinlik” hakkında şunları söylüyor:
“Yorgunluğunuzun bir değeri var! Onu alelacele patolojik değerlendirmeye sokmayın ya da uzaklaşması için ittirmeyin. Çünkü onda büyük bir zekâ, hatta ilacınız bulunuyor olabilir.
Yıldızlardan buraya çok uzun bir yolculuk yaptınız dostum. Şimdi yorgunluğunuzun önünde saygıyla eğilin; artık onunla kavga etmeyin.
Devam edemeyeceğini söylemekte utanacak bir şey yok. En cesurların bile dinlenmeye ihtiyacı vardır.
Çünkü önümüzde büyük bir yolculuk var. Ve tüm kaynaklarınıza ihtiyacınız olacak.
Gelin, farkındalığın ateşinin karşısında oturun. İzin verin bedeniniz gevşesin, burada sessizliğe düşün. Yarını unutun, gelen yolculuğu salıverin ve akşamın ılıklığının içine gömülün.
Her büyük macera kalbindeki dinginlikle hayat bulur.
Bitkinliğiniz asildir dostum ve içinde şifalandırıcı bir güç var… Sadece onu dinlemeniz gerekiyor…”
Hepinize harika bir hafta diliyorum
©Mor Alev 2017
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Canım Moralev, aklımdaki soru işaretlerine cevap gibi bir yazı yine. Venüs gerilemesini bu kadar güzel anlattığın için teşekkür ederim 🙂
Seni çok seviyorum 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Mor alev harika yazılar yazıyorsunuz iyi ki varsınız, iyi haftalar
BeğenLiked by 1 kişi
Merhabalar canım MorAlev, bu sabah, 7 aydır taşınmış olduğum evimin balkonunu ilk defa güneş aydınlattı ve ben heycanlandım. Hemen çıkıp güneşi selamladım, şükranlarımı işettim, her sabah beklediğimi söyledim☺️ Tuhafa yorgunluğumuda seviyorum bugün ve dünde seviyordum yarında seveceğim. Seviyorum, seviliyorum sevmelerin en en en fazlasını hakediyoruz. Herkes kendine iyi davransın..
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim..
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba dostum, o kadar çok yorgun olduğumu dile getirmişim ki etrafımdan tepkiler almaya başlamıştım, kanını ölçtür, hasta mısın, depresyon mu…..
Ben de kendimdeki bu hali sorgularken, sarıldığım ağaçlardan sonra yetiştin yine sen…
Şükranla eğiliyorum…
BeğenLiked by 1 kişi
yorgunlugum artik yasama istegimi sorgulatacak kadar kuvvetli. umarim tum bunlara deger bir seyle gorecegiz ve yasayacagiz..bu yazi en buyuk ilac oldu..tskler
BeğenLiked by 1 kişi