Ay Tutulması Aslan’da: Şapkadan Tavşan Çıkarmak – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

les-chaises-en-plastique-nikamal-illustrateur-nishikant-palnde-2011Bir süredir Şubat ayındaki enerjilerin belli bir çılgınlık, bildiğimiz beklenmediğin ötesinde bir “beklenmediklik”, keşmekeş hissi ve bol miktarda drama içereceğini bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Tutulmalar, kırılma noktalardır. Geçen Eylül ayındaki tutulmalardan beri belli bir yönde ya da belli bir yöntemle ilerliyoruz ve şimdi iki şey olabilir: Ya yönümüz ve/veya yöntemimiz değişmelidir ve oraya doğru yönlendiriliriz, ya da yönümüz ve/veya yöntemimiz Ayın Kuzey Düğümü ile (hayat planımız, hayat kontratımız, hayat amacımızla) uyumludur ve emeklerimizin sonucunu almaya başlarız, veya aynı şekilde devam etmeye teşvik ediliriz.

Kendinizi yirminci yüzyılın başlarında bir karnavalda düşünün. Kocaman sirk çadırının etrafını saran farklı farklı gösteriler, falcılar, “tuhaf” olduğu söylenen varlıkları görmek için bilet alanların ufak karavanların önünde oluşturduğu kuyruklar, yankesiciler, egzotik insanlar ve egzotik hayvanlar… Her köşede yeteneklerini göstermeye çalışanlar… Müzik, gürültü, hatta kakofoni! Baş döndürücü! İllüzyon, göz boyama, bir tarafta şaşkınlık, diğer tarafta çok ilginç deneyimler, görülenlerden yeni şeyler öğrenmek ve hayranlık. Fiziksel bedenin zindeliği, yetenekleri, kıvraklığı. Trapezciler, hokkabazlar ve dünyanın en güçlü adamı.  Bir süreliğine tanımadığınız bir dünyaya adım attınız. Belki de o karnavala katılmaya karar verdiniz. Burada daha önce bilmediğiniz bir özgürlük, cesaret ve yaratıcılık var.

Bu ay tutulması, anlamlı bir analiz için çalışan pek çok astroloji uzmanına içerdiği açılarla teslim bayrağını çektirebilir. Kendi adıma konuşursam, hemen hemen altı aydır 2017 tutulma dönemlerine bakıyorum (ikinci dönem Ağustos’ta) ve geri çekiliyorum. “Çok güçlü!” yorumunu yapıp yeniden enerjileri dinlemeye alıyorum kendimi. Yukarıdaki karnaval ve sirk görüntüsünü aklımızın bir köşesinde tutarak kısaca teknik detaylara girelim:

Ay Tutulması

lunar-eclipse-feb-11-2017Ay tutulması bir zıt açıdır, güneş ve ay karşı karşıya gelir, bir dolunaydır ve aralarından dünya geçiş yaparak ayın yansıttığı güneş ışığını bir süreliğine kapatır, aslında bu bir resetlemedir.

Ay ve Güneş, Aslan ve Kova’da karşı karşıya geliyor, yani kolektif ve birey. Gerçek renklerimiz olmak ve böylece kolektife hizmet etmek için mükemmel bir fırsat! Bazılarımız gösteri yapmayı, seyredilmeyi severiz, kolektif bizim için seyircidir sadece. Bazılarımız ise tam tersi sahne ışıklarının bize çevrilmesinden hoşlanmayız, kalabalığın içinde olmayı ve göze çarpmadan seyretmeyi arzularız, hatta bu yüzden bazen hemfikir olmasak bile kalabalığı takip etmeyi tercih ederiz.  Kalabalığı kendimize rağmen takip etmeyi seçtiğimizde, köreliriz, içimizdeki umut ve arzular yerini taklit etmeye ve sanki “arzularımız varmış gibi” yapmaya bırakır, özümüze ihanet ediyoruzdur. İki zıt kutup. Biri kolektifi umursamadan kendi gösterisini yapmak ve alkışlanmak istiyor, diğeri kendini göstermekten kaçarken kalabalıkta kayboluyor.

Bu enerji rolleri değiştirebilir! Eğer bütünün hayrınaysa, en içe dönüklerin bile sahneye çıkabileceği, kendine özgü en derin duygu ve düşüncelerini ifade ederken toplumun kendisini onda görebileceği bir durum söz konusu olabilir. Bu arada toplumu hiçe sayanlarsa ya bu tavrın anlamsızlığını ve onlar yoksa kendinin de olmayacağını görebilir ya da kendini iyice egoya kaptırabilir.

Burada gözlerimin önünde canlanan, bir fareli köyün kavalcısı görüntüsü, o kavalı çalarken bilinçsizce büyülenmiş bir kalabalığın onu takip etmesi. Masalda çocukların nereye gittiğini bilmiyoruz ama “kayıplıkları” başlarına pek de iyi şeylerin gelmediğini söylüyor. Devam eden uyanış enerjisi bu tutulmada çok yüksek. Çok insan kavalcıyı takip ederken yarı yolda uyanabilir. Uyandırma görevini aramızdaki “alelade” insanlar, belki de siz ya da bir tanıdığınız, kalabalıktan sıyrılıp yerine getirebilir.

Büyük Ateş Üçgeni

Ay, Satürn ve Uranüs arasında. Motivasyonumuzu, hevesimizi ateşleyen bir üçgen. Bu enerjiyi arzuladığımız dünyayı yaratmak için kullanabiliriz.

T Kare Açı

Devam ediyor. Hem de her zamankinden güçlü. Jüpiter sosyal adalet, Uranüs sosyal ve kişisel adalet istiyor ve Plüton dönüşümü getiriyor. İsyan enerjisi kavalcıyı takip etmekten, hep aynı gösteriyi seyretmekten bıkanların ruhunu ateşliyor.

Yod (Tanrı parmağı)

Parmağın ucunda Yaralı Şifacı Chiron var. Şefkat arkadaşlar. Lütfen şefkati unutmayalım. Yaraların merhemi “merhamet”. Tanrı, merhameti işaret ediyor.

İki Altın Üçgen

Birincisi Ay, Jüpiter ve Satürn arasında, ikincisi Güneş, Satürn ve Uranüs arasında. İkisini bağlayan ve demirleyen Satürn. Üçgen açılar her zaman teşvik edicidir, yardımcıdır.

Mistik Dörtgen

Yukarıda bahsettiğimiz iki altın üçgenin oluşturduğu bu dörtgen Dane Rudhyar’ın değimiyle “pratik mistiklik” taşır. Yani zıtlıklara çare bulmamız üçgenler sayesinde daha kolaydır, bulduğumuz çözümleri ise çok kolay bir şekilde günlük hayatlarımıza uygulayabiliriz.

Uçurtma

Yukarıdaki açıların bir kısmı aynı zamanda bir büyük uçurtma oluşturuyor. Uçurtmaları özellikle 2013’de diziler halinde yaşadık. Büyük değişim getirirler. İçerdikleri büyük üçgen açı sayesinde son derece olumludurlar. Burada uçurtmayı demirleyen Uranüs, yeniliğin, derin uzayın ve teknolojinin Zodyak’taki temsilcisi. Hem duygusal, hem de pratik anlamda eskinin eskide kalmasına ve yeni çözümlere açık zihin ve kalple bakmaya yönlendiriliyoruz.

Evet, önümüzdeki 6 ayın duygusal halini etkileyecek bir yıldız haritasına bakıyoruz. Kalabalık, çok olumlu üçgen açılar, öğretici kareler ve zıtlıklarla dolu. Bizi 3D’nin kırık dökük gerçekliğinden taze 5D’ye inanılmaz hızla zıplatacak güçte bir enerjiyle karşı karşıyayız.

Şimdi, karnaval ve sirke geri dönelim. Çünkü yukarıda anlattığım bütün açılar (hatta haritada bir beş köşeli yıldız bile görebilirsiniz), bizi bu gösteriye götürüyor. Sabian sembolleri durumu bize açıklarken düşünüyoruz, şapkadan tavşanı kim, nasıl çıkaracak? Sembollerde ham ve son derece güçlü doğal enerji var.

Ay, “Sirkte, eyersiz at üzerindeki binici tehlikeli yeteneğini sergiliyor” sembolünde

ringling-bros-circus-posterHepimizin içinde doğamızdan gelen, devasa güçte bir yaşam enerjisi, bir ham kuvvet bulunuyor. At her zaman canlılık sembolüdür ancak sadece sevgiyle eğitildiğinde o devasa güç severek ve isteyerek bize yardımcı olur. Gücümüzü ve kuvvetimizi cesaret, ince sezgiler ve dengeyle birleştirdiğimizde yani doğal enerjimizi eğittiğimizde muazzam amaçlara hizmet edebiliriz. Eğer dengeyi kaybedersek, ne yaptığımızı bilmiyorsak düşme tehlikemiz vardır. Ancak onca eğitimden sonra korkaklığı, çekingenliği bir tarafa bırakmalı ve yapmaya geldiğimiz işe dönmeliyiz.

Arkadaşlar, hazır mısınız? Dengede misiniz? Geliştirmiş olduğunuz bütün becerilere ihtiyacınız olacak bir zamanda risk almaya çağrılıyorsunuz. Büyük ihtimalle bu sirkte sadece seyirci olmayacaksınız, sezgilerinizi dinleyin. Doğal gücünüzü kabul edin. Diğerleri sizi heyecanla seyrederken, siz bir zen rahibi gibi sadece yaptığınıza odaklanın, dikkatiniz kesinlikle dağılmasın. Başkalarının “düşersin, dur, gitme, yapma!” demelerine kulak asmayın. Bu riskler karşılığını verecek, hayranlıkla alkışlanacaksınız.

Güneş, “Oturduğu yerde bütün pençelerini sallayan ayı” sembolünde

bear-familyAyı sembolü pek çok zıtlıklarla doludur. Bir tarafta ayı dingindir. Yavrularına kendini adaması, uzanıp güneşlenmesi, kış uykusuyla enerjisini toplaması, doğal içgüdüleriyle mevsimlere uyum sağlaması… Ayı bal peşinde koşarken ya da günün keyfini çıkarırken komiktir, sevimlidir. Diğer yönden, o sakin ve yumuşak görüntünün altında şiddetli bir güç yatar. Gidip bir ayıyı kucaklamaya, kulaklarını okşamaya kalkışmazsınız. İskandinavya’dan, Rusya’ya, Amerikan yerlilerine, Kelt efsanelerine ve eski Yunan’a kadar, ayı büyük ve güçlü bir semboldür. Toprak Ana kendini ayıda gösterir. Koruma içgüdüsü gelişmiştir. Verimlilik ve doğurganlıkla da ilişkilendirilir. Ay Tanrıçası ile de alakalıdır. Dişi enerji, sezgi, yenilenme ve duygular diğer anahtar kelimelerdir. Ama ayı en çok yeniden doğuşu ve ham gücü anlatır. Arka planda simya vardır. Ölüme yaklaşır, kış uykusunda bir anlamda kendini komaya sokar ve zamanı gelince yeniden hayata döner. Dinamik, canlı, vahşi ve dev cüssesine rağmen çok hızlıdır.

Arkadaşlar, aranızda kendini yıllardır komada gibi hissedenleriniz var mı? Sadece zihninde yaşayan, günlük görevlerini yerine getirip günü kurtaran ve akşam yattığında bir gün daha geçti diyerek bir öncekinin aynısını yaşayacağını bilerek ertesi sabah uyanan? Bu koma hali sona eriyor. İçinizdeki dev güç uyanıyor. Bu sembol toplumsal açıdan da büyük uyanışa, komadan çıkmaya işaret edebilir. Komadan çıktığımızda yaşamaya kararlıyızdır. Tamamen değişmiş olabiliriz, yepyeni amaçlara uyanmış olabiliriz.

Peki, uyanmış, yeniden yaşama dönmüş halimizle ne yapacağız? Sembol burada da bize yardımcı oluyor.

Çok büyük ve kuvvetli bir şey bilinçaltımızdan yüzeye çıkıyor. Hayatınızdaki kişiler, durumlar, şeyler buna uyum sağlamalı ya da yolunda çekilmelidir. Ama her şeyden önemlisi, siz içinizdeki gücü, derinlerden gelen o şeyi tanımaya çalışmalısınız. Çünkü o güç yapıcı olduğu kadar yıkıcı da olabilir. Tercihleriniz nasıl değişiyor? Fikirleriniz ve bakış açılarınız nasıl değişiyor? Kendinizi tanımak, içinizdeki güce sahip çıkmaktır. Bu arada hayata mizahla bakmak, kendimize gülmek de önemlidir. Kahkaha güçlüdür. Sizi onaylar.

Doğal gücümüzle bir araya gelmek için bu zamanda “doğal” şeyler yapmak, bedenimizi hareketlendirmek yardımcı olacaktır. Dans edin. Nefes alın. Bedeninize geri dönün. Spor yapın. Şarkı söyleyin. Hareketlenin. Kış uykusu bitiyor. Komadan çıkın.

Toparlarsak

flying-circusBu ay tutulması çok şeye gebe. Sirk ve onu çevreleyen karnavalda çok çeşitli deneyimler sizleri bekliyor. Korku tüneline girmeyi tercih edebilirsiniz. Tünelin sadece bir KURGU olduğunu hatırlayın. Hayal gücünüzü böyle şeylerle meşgul edip enerjinizi boşa harcamak yerine yapıcı şeylerle uğraşmanız benim önerimdir.

Komik aynalarda bir gezinti eğer kendinizi kaptırmazsanız eğlencelidir. Ama kendinizi orada gördüğünüz yansımalara inandırırsanız, sevilemez olduğunuzu, çirkin, yetersiz ve yanlış olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bu bir yalan. Sizi size kim ve hangi durumlar yansıtıyor? Nasıl yansıtıyor? O kişi ve durumları takdir etmek mi? Terk etmek mi? Yansımanıza bakıp seçiminizi bir çırpıda yapabilirsiniz. İlişkilerde de belli bir hızlanma söz konusu.

Her şekilde doğal ve ham gücümüzü hissedeceğiz. Bu güçle ne yapmaya karar veriyorsunuz?

Yanılsamalar ve illüzyonlar dünyasında gezinirken neyin gerçek olduğunu nasıl anlayacaksınız? Bu zamanda bir sürü güç gösterisi olacak, kim daha güçlü, kim daha zeki, kim en birinci??!!!. Siz televizyonda haberlere trans olmuş şekilde bakarken yankesiciler cüzdanınızı, saatinizi çalıyor olabilir. Gösteriyi uyanık da seyredebilirsiniz. Hipnotize olmanıza gerek yok.

Yüksek dramalar, parlak renkler ve göz boyamalarla süslenmiş bir altı aya giriyoruz. Bundan iki gün önce “drama bağımlılığımızı” kesmemizi önermiştim. Hala öneriyorum. (Bağlantısı burada)

rabbit-not-in-the-hatKaos ve gürültü yükselecek. Yaratıcı kaosun düzenini henüz göremesek bile içindeki zekâyı hissetmeyi niyet edebiliriz. Güvenin. Evren sizi mutsuz etmek için türlü oyunlar oynamıyor. Evren sizi size uyandırıyor.

Şimdi, şapkadan tavşan çıkarmaya gelelim. Hepimizin şapkaları ve gerçek tavşanları var. Henüz farkında olmadığımız yeteneklerimiz, arzularımız ve hayallerimiz. Bu tutulma sayesinde iyice güçlenen muhteşem üçgen açıların etkilerini yerinde kullanarak onlara erişebilir ve gerçekliğimizi istediğimiz yöne doğru geliştirebiliriz.

Dolunay 11 Şubat Cumartesi sabaha karşı 03.32 de, maksimum ay tutulması ise 03.43 de gerçekleşecek. (İstanbul)

Herkesin bu tutulma dönemi ve devamında kendi renkleriyle ışıldaması dileğiyle

©Mor Alev 2017

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

10 comments

  1. Sevgili Mor Alev,
    aşağıdaki paragraf beni çok etkiledi çünkü yıllardır hissettiğim duygu işte tam da bu

    ‘Arkadaşlar, aranızda kendini yıllardır komada gibi hissedenleriniz var mı? Sadece zihninde yaşayan, günlük görevlerini yerine getirip günü kurtaran ve akşam yattığında bir gün daha geçti diyerek bir öncekinin aynısını yaşayacağını bilerek ertesi sabah uyanan? Bu koma hali sona eriyor. İçinizdeki dev güç uyanıyor. Bu sembol toplumsal açıdan da büyük uyanışa, komadan çıkmaya işaret edebilir. Komadan çıktığımızda yaşamaya kararlıyızdır. Tamamen değişmiş olabiliriz, yepyeni amaçlara uyanmış olabiliriz.’

    Geçen yıl Mart ayından beri tutulmaların ertesinde hayatımda çok şey değişti.O zamanlar uyanmak ne,yükseliş ne onu bile bilmiyordum.Dönüp 1 yıla baktığımda ne kadar hızlı ilerlemişim şaşırıyorum.Düşünün gelen enerjilerin gücünü.Herşeyden bi haber birini bile uyandırdı:) Ve ben gerçekten günü kurtaran biriyken yaşam amacıma adım adım yönlendiriliyorum.:) Şükürler olsun değiştim ve hergeçen gün değişiyorum.1 yıl önce söyleseler inanamayacaüğım noktadayım.O kadar çok şeyi salıverdim ki hayatımda.Bundan sonra neler olacak bilmiyorum ama benim ve bütünün en yüksek hayrına olacağını biliyorum.Ve hayırlısını dileyerek yoluma devam ediyorum.

    bu tutulma öncesinde biraz tedirgindim ama yaklaştıkça tedirginliği yerini teslimiyete bıraktı
    Bütünün en yüksek hayrına gerçekleşmesi niyeti ile herkesin kendi renkleri ile parlamasını diliyorum.
    Öyle de oldu:)
    Sevgiler

    Liked by 2 people

  2. Merhaba, bu harika yazı için teşekkürler. Bir çocuk heyecanı yükseldi içimde. Umarım güzel günler olur hepimiz için sevgiyle kalın.

    Liked by 1 kişi

  3. iki gundur agzimda tek bir kelime var;sirk.
    Sirk gibi,sirkte miyiz,saka gibi bu sirk..Sonra bi baktim sabian sembolleri yine kendini dillendirtmis.Blogla bagim durup durup kendini dogruluyor,eminim pek cok takipci icin de durum boyledir:)harika bir yazi.tam da ihtiyacimiz oldugu bir anda. ‘Aynalar’ i dogrultmanin zamanidir. hep biz yanlis olamayiz ya:)
    sevgiler Mor alev❤

    Liked by 1 kişi

  4. Ben de bu seneden çok şey bekliyorum…özellikle borçlarımı bitirmek ve rahat etmek istiyorum…2017 nin sonuna doğru bu mümkün umarım borçlarım artmaz da azalır…Bu konu sırtımda bir yük çünkü etrafımdakilere annem babam dahil paylaşamıyorum…Ağzımı açar açmaz lafı ağzıma tıkıyorlar…sen maaşlısın sana birşey olmaz deyip önemsemeyip üstüne benden koparabileceklerini de koparıyorlar..Ve ben yolunmuş kaz gibi hissediyorum daha sonra…Bir yandan hoşuma gidiyor verdikleri gaza istinaden kendimi iyi hissediyorum,diğer yandan ise keriz gibi hissediyorum…Bu hayatın diğer konularında da öyle…Ya çok iyiyim ya da tamamen dipteyim gibi… Ama daha çok iyiyim,diptelik duygusunu bastırmış durumdayım…Yazılarınızı okuyorum daha iyi hissediyorum…Asıl hissettiğim ise ve en iyi hissim bu;derinlere dalmıyorum artık , Yükseliş bu mu demek bilmiyorum anlayamıyorum ama çok etkilenmiyorum etrafımda olanlardan…Derdimi anlatmama kimse izin vermiyor son zamanlarda,ben de bunu bir işaret sayıp dert anlatmamaya kötü birşey paylaşmamaya karar verdim kimse ile..ve daha rahatım şimdi…Neyi anlatmak için yazmaya başladığımı unuttum moralev …Herkesin hayrına olsun dileklerimiz diye bitiriyorum sözlerimi 🙂

    Beğen

  5. Okurken o kadar gözlerim doldu ki paylaşmadan edemeyecegim Mor Alev’im.Cunku tam ayarsiz at… diye okumaya devam ederken minik oglum, sirtima binip atçılık oynamaya başladi.Sevgiyle,coskuyla onu dengede bir sekilde tasidim 🙂 Mesajimi aldim hem de hayat amacima en uygun sekilde. Buraya basardim,basardim,basardim yazdigim gunu simdiden gordum,oldu bile.
    Sevgilerle

    Liked by 2 people

  6. Yine harika bir yazı için teşekkürler Moralev ,birkaç haftadır bir boşluk hissi , ne yaptığımı ne yapacağımı bilememe… bir karmaşa var zihnimde farkında olmadan bişeyler yaptığımın farkına vardığımda zihnimde beliren ses sadece günücü eline al oluyor. hergün defalarca duyuyorum bugünde düşündüm neden ayak diriyorum, neden korkuyorum ve cesaret edemiyorum diye sanki bir koma hali evet evet aynı yazıdaki gibi şimdi tam oturdu anlamı bu … kalkıp silkelenmem ve artık gücümü elime almamın zamanı geldi … ama nasıl olacağını düşünmek beni o düşünceden uzaklaştırıyor halen oturmayan bişeyler var bu aralar hissettiğim bu hepsi bütün bunların sonucumu acaba çok karıştım … sevgilerimle 🙂 iyiki varsın.. ♥

    Liked by 1 kişi

  7. Merhaba Sevgili Mor Alev
    Yazinizi birden fazla kez okudum. Etrafimdaki dostlarim da bu yazidan cok etkilendiler. Az once cok yakin bir dostum araba kullanirken telefonda bu yaziyi okuduk ve cumlelerinizin uzerinde uzun uzun konusup yorumlar yaptik. Yasamimizin bu doneminde tarifi mumkun olmayan katkilarda bulunan bir yazi oldu bizim icin. Bu yazinin ve blogunuzun uzerimizdeki katkisini ve degerinu ifade edecek bir kelime yok. Harika,muthis,muhtesem,isik dolu vs vs. Hic bir kelime yeterli degil. Emeginiz ve yasamimiza katkininiz icin cok cok tesekkur ederiz. Saygiyla icinizdeki Tanriyi selamliyoruz. Sizi seviyoruz.

    Liked by 1 kişi

  8. okurken çok keyif alıyorum son dönemde buradaki yazıları 🙂
    bazen aa! burda gelecek hafta diyor ama geçen hafta oldu bu bana diyorum. bazen de tam tersi oluyor ama temalar inanılmaz tutuyor.
    bazen o kadar tutuyor ki kahkaha atıyorum okurken.
    esas bana en enteresan gelen şeyse, son bir yıldır falan geri dönüp defalarca iki ay önceki halime baktım ve ne kadar şuursuzmuşum dedim. insan kırk yaşında bu kadar hızlı değişir mi ya?!
    ben de yürekten inanıyorum, inanılmaz bir şey var ortamı ısıtan, daha çok aydınlatan, ferahlatan ve sürekli artan!
    son bir senede yaşadığım içsel değişim o kadar köklü oldu ki (zor olmasına rağmen) doğru ifade ne bilmiyorum ama hani içi çok rahatlayanlar derler ya artık ölsem de gam yemem diye, öyle işte..
    oh sonunda diyorum! evet tamam hala dramalar gelip beni buluyor ama kısa zamanda sönümlenip bitiyor ve içimde bir şeyler derinlerde hep mutlu ve huzurlu ve yolunda olduğunu hissediyor. herkese sevgiler, herkesin sonu selamet…

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.