Sevgili dostlarımız, sizi çok seviyoruz
Hayat bir seçimdir. Doğmadan önce yapmış olduğunuz bir seçimdi ve her sabah uyandığınızda yaptığınız bir seçim, adına yeryüzü dediğiniz okulda bir günün daha cesurca keyfini çıkardığınız bir seçim. Bu varoluşunuzla ilgili her şeyi ruhunuza sunduğu derslerden dolayı siz seçtiniz. Ailelerinizi, doğduğunuz ülkeyi, karşılaşmayı arzuladığınız kilit insanları siz seçtiniz. Bedeninizi, sağlığınızı, o kadar çok şeyi siz seçtiniz ki!
Sonra bu varoluşa teslim oldunuz, ışığınızı, özünüzü ve derslerinizi hatırlamak umuduyla… Evrendeki en zor sınıfa daldınız! Orası, yeryüzü, sevginin ustaları olabileceğiniz yerdir. Eğer içinizdeki ve – ayrılık illüzyonlarının çok gerçek göründüğü – yeryüzündeki diğerlerinin içindeki ışığı sevmeyi hatırlarsanız, evrendeki her yerden çok daha derin, güçlü ve gerçek sevmeyi öğrenmiş olursunuz.
Açık ve güneşli bir günde yürüyebilirseniz güçlüsünüz ama şiddetli rüzgara karşı dimdik yürüdüğünüzde çok daha güçlüsünüz. Bir yere nasıl vaktinde ulaşacağınızı bulabilirseniz akıllısınız ama bunu engellere karşı yaptığınıza ne kadar daha fazla akıllısınız. Kolay olduğunda sevince sevginizde güçlüsünüz fakat söyledikleri gibi “düşmanınızı” sevdiğinizde ne kadar çok daha fazlasını başarıyorsunuz.
Soruyorsunuz, neden sevgiyi bu seviyelerde öğrenmeyi istedik? Neden rahatça cennetlerde kalıp orada tatmin olmayalım? Buna şöyle cevap veriyoruz; en sonunda sevgiyle bir olandan daha eksik olmadığınızı hatırladığınızda ve diğerlerinin de öyle olduğunu anımsadığınızda, o zaman cennetlerde kalacaksınız ya da sadece katılımın ve deneyimin mutluluğunu yaşamak üzere aydınlanmış bir varlık olarak yaşamayı tercih edeceksiniz.
Kendinize ve yaşamınıza kusurlu şeyler olarak bakmayı durdurduğunuzda, her şeyin güzelliğini ve mükemmelliğini gördüğünüzde, o zaman hayat cennet haline gelir! Fırtınalar yok olmaz ama onların arasında güçle ve tutarlılıkla yürürsünüz. Engeller yok olmaz ama artık onlar engel gibi görünmez. Hayat bir sevgi dansı olur.
Bu neşe, keyif ve coşkuyu hepiniz için, her biriniz için diliyoruz – yeryüzünde ne olursa olsun onu bir çocuk gibi kucaklamanın neşesini. Rüzgarın içine koşabilir ve gücünüzü, becerinizi keşfedebilirsiniz. Kolaylıkla hayatınızdaki engellerin çevresinden dolanıp, zekanızla gurur duyabilirsiniz. Bir çocuk gibi etrafınızdakiler bunu yapamazken sevebilir ve bu yeteneğinizden dolayı gurur duyabilirsiniz.
Çünkü, cennetin krallığına bir çocuk gibi olarak girersiniz, ya da daha doğrusu böyle olunca kendinizi cennetin krallığında bulursunuz.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
***
Arkadaşlar, kusur aradığımız zaman kusur buluyoruz, şikayet ettiğimiz zaman şikayetimiz dönüp dolaşıp bize geliyor. Hep bir şeylerin olumsuz, küçük de olsa felaketlerle dolu olmasına karşı tetikteyiz. Hatta olmamış ya da olamayacak şeylerin korkusuyla bazen hayatımızı tamamen askıya alıyoruz. Oysa 2017 cesaretle kendimiz olduğumuz sene!
Bu kendini engelleme, bir şeylerin zor olacağına inanma hali, insanlara karşı güvensiz ve tetikte olmak Michael’ın (Baş Melek Mikail) kelimeleriyle bizim “drama bağımlılığımızdan” kaynaklanıyor. Evet, çoktandır bundan bahsetmemiştik.
Bu yılın birinci tutulma dönemi bu hafta başladı. Kendimizi sirkte gibi hissedeceğimiz bazen hiç planlamadan da olsa kendimizi sahnede bulacağımız ayların ilkindeyiz. Ve bu, drama bağımlılığımızı tamamen arkamızda bırakmamız için ideal bir zaman. Engeller aslında engel değil, zorluklar zorluk değil, hatalar hata değil, kötüler kötü değil ve öğrenmek aslında hatırlamaktan başka bir şey değil! Ve her şey mümkün!
Drama bağımlılığı ile ilgili bilgiler için buraya tıklayabilirsiniz.
Ann Albers’a ve Meleklere çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)
Enerjilerin çok yoğun olduğu bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, hayatınızı tam potansiyeliyle yaşamak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın ilişki kurabilmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu mesaj bana; Dr.Brian L.Weiss’in “Birçok Yaşam,Bir çok Üstat” kitabında ki şu bölümü hatırlattı:
“Bu tıpkı her insanın içinde sanki kocaman bir elmasın var olması gibidir. Elmasın binlerce yüzü vardır ama bu yüzler toz ve pislikle kaplıdır. Ruhun görevi her yüzü pırıl pırıl oluncaya ve gökkuşağı renkleri saçıncaya kadar temizlemektir.
“Bazıları pek çok yüzeylerini temizler ve ışıltılar saçarlar, bazılarıysa henüz birkaç yüzeyi temizlemişler ve o kadar parlamıyorlardır. Yine de tozun kirin altında, her insanın bağrında binlerce pırıl pırıl parlayabilecek yüzey bulunmaktadır. Elmas,(yani bizler) tek bir kusura bile sahip değildir; mükemmeldir. İnsanlar arasındaki tek fark temizledikleri yüzeylerin sayısıdır. Ama her bir elmas aynıdır ve her biri de mükemmeldir.”
Önce kendi elmasımızı parlatalım, sonra herkesin içinde var olan o kusursuz elması görelim.
Teşekkürler MorAlev.
BeğenLiked by 2 people
Sevgili mor alev
Dun gece yaşadığımız korkunç girdap neydi? Sadece ben değil benim gibi ışık işçisi arkadaşlarım da aynı şeyi aynı zamanda yaşadılar. Açıklayıcı bir bilgi varsa paylaşırsanız çok sevinirim. Ve bu gün öğlen saat 12 de herşey duruldu.
Ben gece korkunç bir girdabin ( karanlık ve ışık karışık) dünyaya yaklaşıp bir basınçla ayrıldığını gözlemledim bir kaç kere. Bir güçler savaşı olduğunu algıladım ama doğru mu? Siz söyleyin gerçekten merak ediyorum. Sevgiler…
BeğenBeğen
Sevgili Sibel, herkes her şeyi aynı şekilde yaşamıyor. Hepimizin enerjisi, algıları, görevleri kendine has. Belki siz kendinize “güçler savaşı” algılıyorsunuz, başkaları bunu algılamayabilir. Bu da normaldir. Sizin algılarınız 4.boyutta, başkalarının 3., diğerlerinin 5-6-7 ya da ötesinde de olabilir. Burada kendinize bu “iyi-kötü” mücadelesinde yoldaş arıyor olabilirsiniz, haklısınız da, neden yalnız olasınız? Fakat, bu bireysel yükselişlerin bütünü oluşturduğu hem kişisel, hem de toplumsal bir deneyim. (Eski yazılarıma bakabilirsiniz) O yüzden herkesin aynı anda aynı şeyleri deneyimlemesi kendi farklı gelişimlerini yaşayan kişiler için pek de olası olmayabilir. Bahsettiğiniz arkadaşlarınız sizin enerjik “kabileniz” olabilir. Birlikte kendi durumunuzu açıklayabilirsiniz. Bugünkü yazıda “sirk”den bahsetmiştim. Şu anda trapezcilerle aslanlar, sihirbazlarla atlar, sakallı kadınlarla denizkızları ve palyaçolar bir arada. Korkacak bir şey olmadığını biliyorsunuz, bunu defalarca yazdım. O yüzden keyfini çıkarın ve macerayı yaşayın. Sonuçta öğlen durdu diyen sizsiniz. Bir şey olmadı, dünyanın sonu gelmedi, siz söylemiş olduğunuz gibi normale döndünüz. Bu sizin deneyiminiz. Konseyin söylediği gibi eyerlerinize sıkı tutunun ve eğlenin. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Teşekkür ederim ☺iyi ki varsınız..Yalnız olmadığımı biliyorum sayenizde… keyfini cikarmaya çalışayım.. sevgiyle kalın ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili moralev, bloğunuzu çok uzun süredir biliyor olmama rağmen düzenli olarak takip etmeye başlayalı yaklaşık 6 ay oldu, eski yeni tüm paylaşımlarınızı okudum ve sanki o bu dönemde hayatımızda belirecek olan yeni mücadele alanına hazırlanıyordum, eşimin sağlığıyla ilgili bir imtihandayız ve inanın başından beri mücadelemi güçlendiren en önemli şeylerin başında bu bloğun bana kattıkları var o sebeple öncelikle emeğinize çok teşekkür ediyorum. Meleklerle çalışıyorum, daha doğrusu onların enerjileriyle yardımlarını istiyorum sık sık ama dün gece çok garip ve kaotikti. Asla imgeleyemedim, sürekli dönen ışık dalgaları, karanlığın içinde savrulan renkler, patlayan ışıklar… İçimi yokladım, büyük bir tatmin duygusuyla bitirdiğim diğer çalışmalarımdaki ruh haline hiç uzak değildim, değilim de hala ama bugün dün kadar olmasa da yine zorlanıyorum… Sebebini anlayamadım, niyetime ve sevgili meleklerin yardımına güveniyorum ve öyle sonlandırıyorum çalışmamı dünden beri ama gözümün önümdeki o kaotik renkler bende tedirginlik yarattı, karanlığın hakim olduğu ancak içinde canlı renklerin patladığı bir vizyon,lacivertler,yeşiller,kırmızılar, morlar,sarılar, turuncular… Bugün ateş renkleri daha hakim. Ne olabilir bu acaba bir fikriniz var mı?
BeğenBeğen
Sevgili Elif, hepimiz aslen enerji olduğumuza ve enerji de ses ve ışık dalgalarıyla en saf halinde kendini gösterdiğine göre bana göre tedirgin olacak bir şey yok. Tahminime göre sadece farkındalığınız yükseliyor. Her zamanki gibi kendi kalbinize danışmanızı öneririm. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Bugün bir kez daha okudum. Yazılarınız öyle güzel öyle zamanında ki teşekkür ederim. Size ve vesile olan herşeye.
Sevgiler
BeğenLiked by 1 kişi