Başkalarının Gücünü Yadsımaktan Vazgeçin!

Crowded bench - Graham BerryDeğerli Sevgililer,

Birçoğunuz, kendinizi “dağılmış” hissediyorsunuz. Muhtemelen, çoktan tamamladığınızı sandığınız 3D meseleleri tekrar karşınıza çıkıyor ve onlarla uğraşıyorsunuz. Ve bu sorunları, önünüzdeki gelişim ve yükseliş yolunuzda bir engel olarak gördüğünüzden dolayı, öfkeleniyorsunuz.

Hani bunlar “dünkü” sorunlardı? Oysa siz bugünün, hatta yarının sorunlarını bile çözmüş olmak istiyorsunuz. Çünkü bu sorunların, yükseliş yolunda ilerlemenize asla izin vermeyeceğinden korkuyorsunuz. Dolayısıyla tam da (üst boyutlara) geçmeye hazırlanırken tekrar ortaya çıkmaları, sizi ürkütüyor ve öfkelendiriyor;

Neden ben? Neden şimdi?”

Size göre bu sorunların şimdi ortaya çıkması, hiç de uygun bir zaman değil. Sanki liseden mezun oldunuz, ama üniversiteye gitmeden önce yeniden okumayı sökmeniz için birinci sınıfı tekrarlamak gibi bir şey… Kesinlikle çok uygunsuz ve çok can sıkıcı bir durum! Öyle değil mi?

Oysa bunun sebebi şudur; Eski sorunlara, yeni bir bakış açısından bakmayı öğreniyorsunuz!

Bundan önce defalarca çözmeye çalıştığınız bir sorunla, daha kaç kere karşılaşmaya gücünüz var? Peki, ya tekrar karşılaşmaya hazır değilseniz? O zaman o sorunu, bir daha karşınıza çıkmamak üzere, nasıl kendinizden uzak tutacaksınız?

İşte şu an esas uğraşınız budur. Çünkü yeniden karşınıza çıkan bir mesele, değil şu anda, eskiden bile asla olmak istemediğiniz bir yerde sizi çakılı tutan bir sorundur.

Bu yüzden sorununuza, dikkatle bakmanızı öneriyoruz. Onu dönüştürmek veya değiştirmek için herhangi bir şey yapmanızın mümkün olup olmadığını, gerçekçi bir şekilde tespit edin. Muhtemelen sorununuza, diğer insanlar ya da insani davranışlar dâhildir (sebep olmuştur.)

Önce şu soruyu kendinize sorun; “Meseleye dâhil olan kişiler, rolleri değiştirmeye istekliler mi? (Kendilerini, karşısındaki kişinin yerine koymaya hazırlar mı?) Ya da, “sorunu 5D bakış açısıyla çözmeyi istiyorlar mı? Eğer cevap kocaman bir “HAYIR” ise, ki büyük olasılıkla öyle olacaktır, o zaman onlar için ya da o konuyla ilgili yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Yolunuza devam edin. Çünkü siz artık, farklı bir bakış açısı ve farklı hedefleri olan ve farklı bir yerde bulunan birisiniz.

Konumuzu daha kolay anlamanın yolu, belki şöyle bir örnekle sağlanabilir; Diyelim ki birinci sınıfa giden çocuğunuz, para saymayı öğrenmekte oldukça zorlanıyor. Ya çocuğunuzun korktuğu gibi siz de bunu asla beceremeyeceğinden korkarsınız. Ya da çocuğunuzun, çok fazla büyümesine bile gerek kalmadan para saymayı öğreneceğini, gerçekten varlığınızın her hücresiyle bilirsiniz.

Korktuğunuz sorunla ilk karşılaştığınızda sahip olmadığınız genel bakış, çözüm olanakları ve emin olma duygusu, şu an sizde mevcut. Demek ki şu an tekrar karşınıza çıkan bu sorunlar, sizin tarafınızdan korkusuzca çözülecek, değişecek veya iptal edilecektir. Çünkü bu sorunlar, her ne kadar sizin kalbinize dokunmuş olsalar da sizinle ilgili değil, söz konusu olan kişilerle ilgilidir.

Başkalarının öğrenmesi gereken dersleri, onların adına siz öğrenemezsiniz. Ayrıca acılarını veya sıkıntılarını da üstlenemezsiniz. Nasıl siz her şeyi kendi başınıza “çektiyseniz, öğrendiyseniz, başardıysanız”, onlar da her şeyi kendi başlarına halletmek zorundadırlar. Her ne kadar bir şeyler söyleyerek ya da yaparak belli bir konuda onların sıkıntılarını hafifletseniz bile, kendileri halledinceye kadar o sorun karşılarına çıkmaya devam edecektir. Örneğin çocuğunuzun öğretmeni ile konuşup, para saymanın o yaştaki her çocuk için çok zor olduğunu anlatsanız ve bu yüzden bu dersin müfredattan kaldırılması için baskı yapsanız bile, çocuğunuz kendi başına para saymayı mutlaka öğrenmek zorundadır.

Yani hiç kimseyi herhangi bir şeyden “kurtarma” imkânı yoktur. Çünkü böyle bir düşünce, aylar hatta yıllardan beri halletmeye çalıştığınız koruyucu/kurban anlayışının bir parçasıdır. Birisinin acısını, sıkıntısını ortadan kaldırmaya çalışmak, sadece o sorunun başka bir biçimde kişiye geri dönmesini sağlamak demektir. Ta ki sorunu kendisi çözene kadar…

Çoğunuz bunun aynısını deneyimlediniz. Belki istismar ya da taciz edilme sorunları yaşadınız. Bu sorun, ta ki siz böyle bir durumun içinde yer almayı veya başkalarını dâhil etmeyi reddedinceye kadar, birçok şekilde karşınıza çıkmıştır. Yani bunun aynısı, kurtarmaya çalıştığınız kişiler için de geçerlidir. Belli sorunları onlar adına çözseniz bile, o sorunları kendileri çözmeye karar verinceye kadar, istismar veya terk edilme, öz değer eksikliği vs. gibi sorunlarla karşılaşmaya devam edeceklerdir. Çünkü bu onların meselesidir, sizin değil. Zaten sizin bu ömrünüzde halletmeniz gereken yeterinden fazla meseleniz var. Ve bunu oldukça da iyi başarıyorsunuz.

Ayrıca çocuklarınıza, arkadaşlarınıza ya da akrabalarınıza, onların sorunlarını çözmeye çalışmakla yardım etmiş olmuyorsunuz. Sadece onların “arınma sürecini” bulandırıyorsunuz ve aynı sorunun farklı şekillerde karşılarına çıkmasını kalıcı hale getiriyorsunuz.

Kendi yollarını bulmaları için güçlenmelerine izin verin. Tabii bunu yapmak istiyorlarsa… Siz kendi yolunuzu kendiniz buldunuz. Onların bulundukları yer, sizin yeriniz değil. Sizin, ne tüm insanlığa ne de tek bir insana “koruyucu annelik” yapacak kadar enerjiniz yok. Bu yaşamda tamamlamanız gereken yeterinden fazla göreviniz var ve onları tamamlayacaksınız.

Hiç aramadıkları halde yollarını bulmalarına yardımcı olmak için kendi gelişim sürecinizi duraklatmak ya da yavaşlatmak, ne onlara ne de kendinize yarar getirir. Başkalarının sizden daha önemli ve daha değerli olduğu düşüncesi, 3D bakış açısından gelmektedir. Doğal olarak, artık sahip olduğunuz 5D “repertuarınızın” bir parçası değildir.

Çünkü sizler, henüz ayrıntılı olmasa bile, nereye gittiğinizden eminsiniz. Artık başkalarının da sizin kadar güçlü ve yetenekli olduklarını, anlamaya başlıyorsunuz. Sadece onlar da kendilerinin güçlü ve yetenekli olduklarını hatırlamaları gerek, o kadar. Eğer siz her seferinde onları, alacakları derslerden ‘kurtarmaya’ çalışarak gelişimlerine zarar verirseniz, bunu hatırlayamazlar.

Başkalarını kurtarma ya da yönetme ihtiyacını bırakmanızın zamanı gelmiştir. Bunlar 3D davranış şekilleridir. Bu yaşam, kendi kendinizi kurtaracağınız ve bunu yapabildiğiniz için kendinizle gurur duyacağınız bir yaşamdır. Ve aynı şey, bu harika geçiş sürecinin bir katılımcısı olmak isteyen her varlık için geçerlidir. Ve öyle oldu. Âmin.

***

Sevgili Dostlar, son bir-iki senedir Michael (Baş Melek Mikail), çalışmalarımda farklı zamanlarda çok farklı kişilere şöyle dedi:

“Başkalarının gelişim şanslarını ellerinden alma. Bırak, sorunlarını kendileri çözsünler, senden yardım isterlerse eğer, istenen yardımın niteliklerine bak. Bunu kendileri yapabilirler mi? Bu tekrarlanan bir senaryo mu? Bir zamanlar gönülden ve bir defalığına verdiğin yardımın görevin haline gelmiş mi? Bu soruların cevabına göre o kişiye yardım et. Kutsal “evet” ya da kutsal “hayır” kelimelerini kullanmaktan çekinme. Ayrıca, bir sorun varsa eğer ve bu senin dışındaki bir insana aitse, senin davet almadan hemen dalıp bu sorunu o kişi için çözmeye çalışman, akıl vermen sadece sıkıntı yaratır. O kişiyi kendinden daha az zeki, yetenekli, gelişmiş buluyor olabilir misin? Ya da bütün iyi niyetine rağmen, ona böyle hissettiriyor olabilir misin? Deneyimlerini paylaşmak harikadır ancak bir başka kişinin kendi sorunlarını çözmek için senin dediğini yapmasını istemek kibrin sınırlarında gezinmektir. Manevi destek ol, o kişileri dinle ve sev. Zaten en çok istedikleri şey budur. Onlara şefkat göster. Sonuç ne olursa olsun onlarla olacağını bildir. Gerisini onlar hallederler, merak etme. Yoksa, altından kalkamayacakları bu derse girmezlerdi. Onların öğrenmesine engel olma. Bu arada, adı üzerinde, her iki şekilde de yardım ediyorsun. Bunun verdiği mutluluk çok başkadır, bunu işi yardım etmek olan bir Baş Meleğin söylediğini unutma, başka bir karşılık bekleme.”

Bu sözler doğrudan bana söylenmese bile, ilk duyduğumdan itibaren kulağıma küpe oldular. Sevdiklerime karşı tarafsız ama merhametli kalmak için elimden geleni yapmaya başladım. Hala bazen, meslek alışkanlığı olsa gerek (!), karşımdaki istemeden akıl vermek gibi bir duruma düşebiliyorum ama daha ağzımdan kelimelerin hepsi çıkmadan birden bire fark edip ucundan kurtarıyorum. Çünkü inanıyorum, herkesin kutsal ruhu ve zekası bu dünyadaki sorunlarının tamamını çözebilecek potansiyelde. Bunu alışkanlık haline getirmek de biraz zaman ve dikkat istedi. Sonra bu yeni davranış kalıbı bütün yakın çevreme kendiliğinden yerleşmeye başladı. Bütün bunların sonunda, ne oldu biliyor musunuz? Herkes mutlu oldu!

Brenda’nın rehberlerine ve yukarıdaki mesaja gönülden katılıyorum. Bence Michael da katılıyor!

Mor Alev

Bu mesaj Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir. Mor Alev Dostu, Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com).

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2016  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

10 comments

  1. Sevgili Mor Alev teşekkür ederim, size, Mor Alev Dostu’na, Brenda Hoffman ve meleklerimize. Daha dün aynı şeyi yaşadım, sorunu duyduğum anda kafamda kaç tilki dolaştı bu probleme çözüm yaratmak için bilemezsiniz! Sonra dedim ki ne oluyor, yıllardır başa saran plak gibi aynı sorun ve o kişi yerine sen çözüm arıyorsun. Bırak! Bıraktım, her nasıl çözülecekse çözülsün veya çözülmesin; yorulduğumu hissettim ve bıraktım 🙂 Ohhh içim gerçekten rahat ve şu anda yazınız… Doğru yoldayım 🙂

    Liked by 1 kişi

  2. Böyle bir şey var mı? Bu yazı sanki bana yazıldı. Dün gece kendi kendime sorduğum soruların hepsinin aslında çok derinlerde hissettiğim yanıtlarını çok net ve kesin bir şekilde aldım. Çok teşekkür ederim. Burası içsel rehberliğimle bağlantı kurmamı sağlayan çok acayip, şaşırtıcı ve mucizelerle dolu bir yer.

    Liked by 2 people

  3. Dün gece kafamı kurcalayan sabahlamama sebep olan ve beni düşüncelere sevk eden içimdeki soruların cevabını buldum bu yazınızda. Her seferinde aradığım soruların cevaplarını bu blogda bulmak beni çok mutlu ediyor, rehberliğiniz benim için çok değerli, iyi ki varsınız.Salıveriyorum artık herşeyi ve olacağına varmasını diliyorum🌟

    Liked by 1 kişi

  4. Öğrenen olarak ilk derslerimi ailem vasıtasıyla alma fırsatını, öğreten olma yolunda ilk öğrencilerimin ailem olması şansını, onları verdikleri her kararda doğru,yanlış demeden sevmiş ve sevecek olan yüreği vermiş olan yaratanıma şükürler olsun.

    Liked by 1 kişi

  5. Sevgili mor alev dilerim bu mesajım ulaşır,daha önce de yazmıştım,aynen söylediğiniz şeyleri yaşıyorum ve korkularımdan arınmaya çalışıyorum,korkularım tamda korkuttuklarımı yaşattı bu günlerde,bu yüzden sevdiğimi kaçırdım,sizce bunu şifalandırabilirmiyim,bu mümkünmüdür? Çok teşekkürler,sevgiler ..

    Beğen

    1. Sevgili Zeynep, Kelley Rosano’nun sözleriyle “kendinizi bir ilişki ihtiyacından fazla sevin.” İşte o zaman ilişkiler şifalanır. Blogda ilişkiler kategorisine tıklayın, bir sürü farklı yöntem ve bilgi göreceksiniz. Ruhunuza seslenen yöntemi uygulayın. Ancak, lütfen lütfen lütfen önce, her şeyden önce kendinizi sevin, kendinize saygı duyun, özünüze sadık kalın ve kendinize güvenin. Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  6. Merhaba, Sevgili Mor Alev ve Başmelek Mikail teşekkür ederim, çok güzel duyuru olmuş, ben de senelerdir yardim ederim elimde plmayan birşey bu benim, sonra yardım ettiğim kişiler adeta bir düşmanlariymişim gibi davraniyorlar, tekrar ayni plak dönüyor yine yine ve yine…En son dün heralde bu benim görevim die düşünmeye başladım, oysaki değilmiş yazınızda bunu belirtmişsiniz 🙂 O halde değişim başlasınnnnnn ! ❤

    Liked by 1 kişi

  7. Nasıl da harika bir yazı olmuş böyle, emeğinize, yüreğinize saglik. Hic farkında olmadığım sorunlarım da varmış demek:)) Yardım ve yol gostericiliginiz için size ve tūm ışık varlıklarına minnettarım, her sey için sonsuz teşekkūrler.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.