Dünyanızda meydana gelen birçok değişiklikleri görmeye başlıyorsunuz. Ancak, “bunların değişiklik olarak sayılabilmesi için, şu şekilde görünmesi gerekir” dediğiniz kavramlara takılmamaya çalışın. Bunun yerine, çevrenizdeki her şeyi sessizce izleyen bir gözlemci olmayı öğrenin. İnsanların tepkilerini gözlemleyin ve onların ne söylediklerine kulak verin. Siyasetçilerin sizi, olmanızı istedikleri yerde tutmak için, yani korku ve eski enerjilerde kalmanız için gösterdikleri aşırı çabanın, hiddettin farkında olun. Reklamların/tanıtımların giderek sanki daha gürültülü ve daha rahatsız edici bir hale gelmiş olduğuna dikkat edin.
Bu dönemde sürekli artarak Yeryüzüne akan farkındalık Işığına rağmen eski ve yoğun enerjilerin her türlüsü, oldukları yerde kalmak için çok çaba sarf ediyor. Uyanmamış bilincin korku temelli vaatlerine hala daha sıkıca tutunan kişiler, yaşamın daha gelişmiş ve daha kolay yollarının olduğunun farkında değiller ve şimdilik bunu öğrenmekle de ilgilenmiyorlar.
Bu değerli ruhlar, kendilerini ve Dünya’yı aşina oldukları veya avantajlı gördükleri şekilde tutmak için, artık çoğunluk ile aynı frekansta titreşmeyen metotlar kullanarak, değişime yoğun bir direnç göstermeyi sürdürüyorlar. Birçoğunuz bu saçmalıkları, artık çok daha kolay fark ediyorsunuz. Zira siz artık bu bilinç seviyesinde yaşamıyorsunuz.
Spiritüellik ile ilgili öğretilerden, kendinizin birer yaratıcı olduğunuzu ve insanların kendi durumlarını kendilerinin yarattıklarını, öğrendiniz. Bu bilgi, birçok ciddi öğrencinin yaşamındaki “problemleri” spiritüel başarısızlıklar olarak, ya da gerçeği tam olarak anlamadığının bir göstergesi olarak görmesine neden olmuştur. Oysa yaşamınızdaki her problemin, öğrenmeniz ve gelişmeniz için kasten ve mükemmel bir şekilde yaratılmış olduğu, kuvvetle muhtemeldir. Yolculuğunuzun bu noktasında, kazara (tesadüfen) diye bir şey yoktur.
Şimdi “sessizliğin ve güvenmenin” zamanıdır. Hiçbir şey yapmamak ve sadece kendiniz olmak için, kendinize izin verin. Eski kavramlar, insanoğlunun “hiçbir şey yapmadan zaman geçirmenin, tembellik olduğuna” inanmasına yol açmıştır. Bunun sonucunda, gün boyu oradan oraya koşuşturan, içinde dinlenebilecekleri ve kendilerini yenileyebilecekleri “sakin yerler” ile olan bağlantılarını koparan ve bu yerlerin farkındalığını yitiren insanlarla dolu bir Dünya ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, Doğada zaman geçirin. Küçücük bir şehir parkı olsa bile… Dikkat dağıtıcı ve gürültülü olmayan, sadece “kendiniz” olacağınız yerleri bulun. Sadece sessizliği dinlemeyi öğrenin.
Yoğun bir aile yaşantısının ve çalışma hayatının tam ortasında sakin ve sessiz bir zaman bulmak, genellikle çok zordur. Yine de kendinize böyle bir zaman yaratmak için biraz çabalarsanız, daha kolay ve daha hızlı bir şekilde dengeye geldiğinizi kısa sürede keşfetmiş olacaksınız. Ve gün boyu, huzur içinde olduğunuzu göreceksiniz. Tefekkür etmek ve Meditasyon yapmak için gecenin bir yarısı yataktan kalkan insanlar vardır. Çünkü onların tek sakin zamanları, o saattir.
Birçoğunuz, “yükselişin ilk dalgası” olarak bildirilen belirli tarihlerin farkındasınızdır. Yükselişi özel bir güne bağlamayın. Bunun anlamı sadece, yüksek boyutlara geçmek için kendisini o zamana kadar hazırlamış olan kişilerin, bunu gerçekleştirecek olabilmeleridir. Yükselişin sadece belirli günlerde olacağına inanmak, üçüncü boyutsal bir düşünce tarzıdır. Aslında birçoğunuz, çoktan üst boyutlara erişmiş durumdasınız. Veya o boyutlar ile bu boyut arasında gidip geliyorsunuz.
Bu sözlerimizden dolayı, sakın korkmayın. Bu boyutu terk etmiyorsunuz! Sadece; Fiziksel bedenlerinizin içindeyken, ancak yeni bir farkındalık seviyesiyle algılayabileceğiniz yeni bir titreşim frekansına yükseliyorsunuz, o kadar. Geçmiş ve şimdiki yaşamlarınızdaki eski enerjilerin temizlenmesinin çok önemli oluşu, bundan dolayıdır.
Birden bire her yerde “ateşkes” gibi bir durumu görmeyi beklemeyin. Çünkü hala daha bu tür üçüncü boyutsal deneyimlerin ötesine geçmeye hazır olmayan birçok kişi var. Ancak böyle bir şey şu anki bilinç durumunuzun bir parçası olmadığından dolayı, siz herhangi bir savaşın içinde olmayacaksınız. Tabii siz kendiniz bunu yapmayı seçmedikçe…
Askeriyede, savaştan sonra bilinç durumlarının öldürme ve şiddetin ötesine evrimleştiğini keşfetmiş olan bazı kişiler vardı. Ve bu kişiler kendilerini, suçluluk, karışıklık ve başarısızlık duygusu içeren yoğun bir içsel mücadelenin tam ortasında buldular. Bunların arasından bazıları, başka çıkar yol bulamadıkları ve tek seçeneklerinin o olduğunu düşündükleri için, intihar ettiler.
Bu değerli ruhlar, sezgilerine güvenmek yerine onlara söylenen şeylere inandılar. Ama bu deneyimden, “kişisel güç ve seçme özgürlüğü” hakkında çok güçlü bir ders çıkardılar. Bu farkındalığı, “barış elçisi” olacakları bir sonraki yaşamlarına, kesinlikle taşıyacaklardır.
Birlik bilincine erişmiş olmak, “düşmanlık” ile ilgili inanç ve davranış şekillerinde bir değişim tezahür ettirir. Sürekli bir “düşmanı” hedef göstererek korku propagandası yapılan haberlerin çoğu, Askeri bir harekâtın veya daha uzun bir Askeri gözetim sürecinin, halkın geneli tarafından kabul görülmesini sağlamak içindir.
Şunu her zaman hatırlayın! “düşman” olarak adlandırılan kişiler de, Yaratan’ın birer ifadesidirler (suretidirler). Ancak onlar, sizin kadar evrimleşmemişlerdir. Birçoğu, sadece birkaç kez enkarne olmuşlardır ve bilgisizlikten dolayı (bu Dünya’ya sadece birkaç kez doğduklarından dolayı yeterince evrimleşemedikleri için) kendilerinin, zıtlık ve ayrımcılık görüntüleriyle hipnotize edilmelerine izin vermişlerdir. (Zıtlık ve ayrımcılık görüntülerinin büyüsüne kapılmışlardır.) Ayrıca gerçekte kim ve ne olduklarını bilmediklerinden dolayı, kendi kişisel güçlerini, her şeyi doğru bildiğini iddia eden kişilere teslim etmişlerdir. Ancak o kişiler de güç elde etme hırsıyla bu “takipçileri” kendi kişisel, sınırlı ve bencil amaçları için kullanmışlardır. Herkes evrimleşmek zorunda olduğundan dolayı, bu kişiler de eninde sonunda evrimleşeceklerdir. Ama bu, birçok yaşam süreci içinde olmayabilir.
Zaman sanki gitgide daha hızlı akıyor ve her gün birçok şeyi başarmaları gerektiğinden dolayı, herkesin kendisini stresli hissetmesine sebep oluyor. Bunun sebebi, yeni enerjinin daha rafine ve daha yüksek bir seviyede titreşmesinden ve alışkın olduğununuz eski ve yavaş enerjiden çok az bir miktarın kalmasından kaynaklanıyor. Bu yeni ve yüksek enerji içinde, halletmeniz gereken ve size “hiç bitmeyecekmiş” gibi gelen bir dizi şeylerin bile, çok daha hızlı ve kolayca hallolduğunu göreceksiniz. Sanki bir çözüm gerektiğinde, o çözüm hemen tezahür ediyormuş gibi gelecek.
Daha önceleri, eleştiri ve yargı içeren tepkiler göstermenize neden olan insanların, yerlerin, mekânların ve inançların, artık size önemsiz göründüğünü fark ediyor olabilirsiniz. Belki daha önce sevdiğiniz filmler, kitaplar, müzik tarzı, magazin, TV şovları, bazı spor dalları ve diğer eğlence türleri, artık eskiden olduğu kadar ilginizi çekmiyordur. İnsanlara, yargılayıcı ya da alaycı bir şekilde bakmanıza yol açan “Eğlence” türlerinin, hiçbir çekiciliği yoktur. Tam tersi onlar, “ayrımcılık” temeline dayanan gelişmemiş bir davranış biçiminin örnekleridir.
Arkturuslular Grubu olarak, Gezegeninizdeki hava şartlarının gitgide daha sakin bir hal alacağını, bilmenizi istiyoruz. Birçok kişiyi etkileyen olumsuz hava şartlarından sonra, Dünya’nın “dinlenmeye çekileceği” bir zaman dilimi, gelmek üzeredir.
Yangınlar, seller, fırtınalar ve diğer ekstrem hava olayları, Gaia’nın yükselebilmesi için temizlenmesi gereken eski ve kokuşmuş enerji kalıntılarını, ortadan kaldırma şeklidir. Aynı zamanda bu olaylar, çok sayıda kişinin bir anda “uyanmasına” hizmet etmektedir. Kişileri, “varlıklı ve yoksul” olarak ayıran eski enerji, şayet kişiler aynı durumdaysa ve aynı sorunla uğraşıyorsa, kimseye hizmet etmez. (Kişilerin zengin ya da fakir olmaları, bir felaket anında önemsizdir.) Her bir ömür süreci içinde yaşanan tüm dünyevi deneyimler, tek bir amaç uğruna yaşanmıştır. Yani, her ruhun eninde sonunda, en saf haliyle Sevgi olan BİR’i (Yaratan’ı) idrak etmesi için yaşanmıştır.
Her gün gördüğünüz o şiddet ve savaştan kaçan mülteciler, Birlik ve Bütünlüğün idrak edilmesinin yanı sıra, hangi dili konuşursa konuşsun, hangi ten rengine sahip olursa olsun, herkesin birbirine bağlı olduğunun daha derinden idrak edilmesi için, Dünya’nın dikkatini çekmeye hizmet ediyorlar. Bu mülteci olayları, “benim sorunum değil” bilinciyle yaşayan kişilerin veya “olaylar başka bir yerde meydana geldiği için beni ilgilendirmez” diye düşünen kişilerin dikkatini zorluyor ve onların uyanmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda o görüntüler, savaşın ve şiddetin hiçbir şeyi çözmeyeceğine dair mükemmel bir örnek sergiliyor.
Her zaman şunu hatırlayın! Her ruh, kendi uyanışı için gerekli olan deneyimleri, ya kendisi seçer, ya da onları seçmesi için kendisine yardım edilir. “İçinden ders çıkartılacak olan deneyimleri” yalnızca, o deneyimle baş edebilmesi ve ders çıkarabilmesi için gerekli olan evrimsel güce erişen bir bireyin yaşamasına izin verilir. (Yaratan bize, katlanabileceğimizden daha ağır bir sorun vermez.)
Spiritüel olarak gelişmiş olan, ama bir problemin ardından başka bir problem yaşayan ve “neden?” diye merak eden ruhlar vardır. Bunun sebebi şudur; Birçoğunuz, enerjik olarak güçlü olan bu zaman dilimine, tamamlamanız gereken hayat dersleriyle dolu bir listeyle geldiniz. Yükseliş enerjisiyle birlikte yükselebilmeniz için, bu derslerin bu ömrünüzde tamamlanması gerekmektedir. Şayet bunların üstesinden tam anlamıyla gelebilecek durumda olmasaydınız, bu kadar dersi yanınızda getirmenize (bu ömrünüze taşımanıza) müsaade edilmezdi.
Bu mesajımıza, “dürüstlük ve haysiyet” ile ilgili birkaç söz söyleyerek son vermek istiyoruz. Bir şeyin seçimini yaparken ve kişisel görüşünüzü belirtirken “dürüst ve haysiyetli” olmak, son derece önemlidir. Şayet kişi bir eylemi, yüksek hakkaniyet anlayışı doğrultusunda gerçekleştiriyorsa, (hatta o kişi, tamamen üçüncü boyutsal düşünce tarazıyla düşünüyor olsa bile) kendisini değişime açmış olur. Ayrıca davranışlarının ve inançlarının, diğer kişiler tarafından yüksek manada anlaşılmasını sağlar.
Spiritüel yolculuk konusunda ciddi olan herkesin, kendisine karşı son derece dürüst olması şarttır. “Bu inancımı veya şu davranışımı, beni önemli birisi olarak gösterdiği ve kendimi böyle birisiymiş gibi hissettirdiği için mi, sürdürüyorum? Bu bana, başkalarından daha üstün olma duygusu mu veriyor? Her zaman şu şekilde davrandığım için mi, bu davranışımı sorgulamıyorum ve yapmaya devam ediyorum? Şayet ailem, arkadaşlarım, ebeveynlerimle aynı fikirde olmazsam, dışlanacağımdan mı korkuyorum?”
Şu sorular ise, spiritüel olarak gelişme konusunda ciddi olan, ancak bir şeylere katı bir şekilde inanan kişiler tarafından, kendilerine sormaları gereken sorulardır.
“Bu şeyin doğru/hakikat olduğu bana ilahi yoldan bildirildiği için mi, yoksa sadece öyle söylendiği için mi, onun doğru olduğuna inanıyorum? Spiritüel bir öğretmen olarak, ya da bir danışman, veli veya bir arkadaş olarak itibarımı kaybetme korkusu mu, içinde büyüdüğüm bu inanç sistemini sürdürmeme neden oluyor? “
Eğer kişi gelişiyor, öğreniyor ve yükseliyorsa, o kişinin her davranışında ve tutunduğu her inanç sisteminde, haysiyet, dürüstlük ve saf niyet olmak zorundadır.
Gerçekten bilen kişiler, bildikleri gerçeği sessizce ve kutsal bir biçimde kendi içlerinde saklarlar ve bunu çatılardan avaz avaz bağırma gereği duymazlar. Ya da hiç kimseyi veya hiçbir şeyi değiştirmeye kalkmazlar.
Bizler, Arktruslular Grubuyuz.
Arkturuslulara, Marilyn’e ve çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna çok teşekkürler. (www.onenessofall.com)
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle ilişkinizi güçlendirmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı©2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2015 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
“Arkturuslular Grubu olarak, Gezegeninizdeki hava şartlarının gitgide daha sakin bir hal alacağını, bilmenizi istiyoruz. Birçok kişiyi etkileyen olumsuz hava şartlarından sonra, Dünya’nın “dinlenmeye çekileceği” bir zaman dilimi, gelmek üzeredir.” iyi haber olarak nitelendirebilir miyiz?:) Korkuların volümü düşer, işler biraz daha yoluna girer diye umutlandım:) Teşekkürler.
BeğenBeğen
Cevabınız aslında dün yayınladığım yazıda sevgili Neli.
BeğenBeğen
Yine Harika,yol gösterici bir yazı olmuş.Bu yazıya bakınca ne kadar yol aldığımı çok net görüyorum ve bu beni daha da huzurlu kılıyor.Bir yorumda okudum,Arkadaşı Bozcaada’ya çağırmışlar.Bende Yunanistan’a çağırıldım.Vardır bir sebebi dedim ve şartlarımın uygun Olmasını bekliyorum.Bende Çeşme’ye gittim ve tam Sakız Adası’nın karşısında blr otelde kaldım.Orada çok ilginç Şeyler yaşadım ve hayatımda ilkti bu yaşadıklarım.Gece 3 civarında uyandım birden ve balkonda adaya karşı meditasyon yapmaya başladım.gözümü açtığımda blr çok ışığın aynı anda gökyüzünde olduğunu gördüm.hemen Kalkıp baktım ama blr anda kayboldu.Ertesi sabah da yine adaya karşı denizin kenarında huzur,Barış ve denge meditasyonunu yapıp döndüm.Çok çok hareketli bir Eylül Ay’ı geçirdim.Biraz uzun oldu ama paylaşmak istedim.İyiki varsın Mor Alev,Sevgilerrr…❤️
BeğenBeğen
Paylaştığınız için çok teşekkürler sevgili Özlem.
BeğenBeğen
Mor Alev’e sonsuz teşekkürler..Zaman enerjisinin harf frekanslarına dönüşmesi Zaman’ımızı günümüzü anımızı durumları ve olayları daha bilinçle atlatmamıza yardımcı kanal oluyor.kaynak olduğunuz için gücümüze güç kattığınız için bütün görevlilere tekrar teşekkür ederim..minnettarım..takipteyim..
iPhone’umdan gönderildi
7 Eki 2015 tarihinde 08:03 saatinde, Mor Alev şunları yazdı:
>
>
BeğenBeğen
Çok teşekkürler
BeğenBeğen