Sevgili Dostlar, aylardır beklediğiniz yepyeni başlangıçlar, tertemiz sayfalar ve “gerçekten” resetlenmiş dünyaya hoş geldiniz!
Geçen Aralık ayından beri, astrolojik yeni yılın bugün başlayacağını yazıyorum ve hepimiz de bu yeni başlangıca yeni hedefler seçerek, planlar yaparak ve eskiyi salıverip arınarak hazırlanıyoruz.
Son 4 yılda hep birlikte Uranüs-Plüton kare açısını atlattık, etkileri henüz geçmedi ama gideceğimiz yönü aydınlattı, aklımıza gelmeyecek şeyleri tepe taklak ederek, kendi başımıza cesaret edemeyip de hep istediğimiz iptalleri, bitişleri ve yeni başlangıçları getirdi.
Akrep’teki Satürn ile iki yıl boyunca derinlere daldık, ne kadar karanlık köşe varsa uzanıp orada neler olduğunu anlamaya çalıştık ve şimdi de Yay’daki Satürn’le bakış açımızı genişletiyoruz.
Son iki aydır, son dört yılda yaptıklarımızı tekrar, ama hızlandırılmış şekilde yaşıyoruz. Sanki iki dünya arasında kalmış gibiydik. Bir taraftan itiliyoruz, diğer taraftan çekiliyoruz, tutunmak istediğimiz şeyler var, korkuyoruz ve aslında yeniyi de hiç olmadığı kadar istiyoruz… Ve sonra boşluk geldi. Hepsi bu noktaya ulaşmak için.
Yeni Ay, Yeni Astrolojik Yıl ve fikrimce Yeni Astrolojik Çağ bugün,18 Nisan saat 21.58’de (İstanbul) başlıyor. Bunu nereden çıkarıyoruz? Elbette, son 50-60 yıldır süren genel astrolojik eğilimlerden, önümüzdeki yılların astrolojik dalgalarından, genel olarak enerji çalışmalarından ve tabii ki Sabian sembollerinden.
Yeni Ay Koç 29⁰da, Sabian Sembolü: “Kürelerin Müziği – Kozmik düzene uyum sağlamak”
Vikipedi şunu söylüyor: “Kürelerin müziği veya diğer adıyla kürelerin armonisi, kökeni Pisagor’a dayanan, evrenin armoni gösteren sayılarla düzenlendiği fikri üzerine kurulu bir varsayımdır.” Söylemedikleri ise şu, her göksel varlık bir ses enerjisi yayar. Bu sesleri biz yeryüzünde duyamasak da, onlar oradalar. Belirli bir kozmik düzene göre bütün gezegenlerin tınısı bizi burada etkiliyor. Bu etkilenmeyi Ay’ın hareketleri, Güneş Patlamaları ve Manyetik Plazma Fırtınalarıyla artık gözle görülür ve kanıtlanır şekilde yaşıyoruz. Pisagor bundan 2500 yıl önce sesleri rakamlara bağladı ve bu konuda pek çok teori öne sürdü. (Bu konu hakkında birkaç adet çok iyi Türkçe makale gördüm. Eğer sizi ilgilendiriyorsa, bir tarama ile onlara ulaşabilirsiniz.)
Bu teoriler günümüz bilim insanlarınca tek tek kanıtlanmaya başladı. Örneğin, bundan bir yıl kadar önce Büyük Patlama (Big Bang)’in başlangıcının ışık değil, sesle olduğu ortaya çıktı. Kutsal Kitaplar şöyle der: “Önce Söz vardı.”
Bu semboldeki “kürelerin müziği” ile elbette içinde bulunduğumuz astrolojik sistem kastediliyor. Geçen aya geri dönersek, her birimiz ruhen resetlendik, fiziksel vücutlarımız resetlendi, gezegendeki tüm sosyo-ekonomik-politik sistemler resetlendi, peki ya genişlemiş sistem? 12 Evrensel Kanunun en çok şahit olduklarımızdan biri şöyle der: “İçinde ne varsa dışında da o vardır, yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır.” Bu Kanun uyarınca, büyük arınmadan sonra, astrolojik sistem de bugün yeniden başlatılıyor ve kurallar Kali Yuga öncesine dönüyor.
Bundan iki yıl önce Carl Boudreau bir benzetme yapmıştı. “Astroloji herkese eşit davranır. Yağmur yağdığında herkesin üzerine yağar, ama şanslı %1’in şemsiyesi vardır ve o kadar çok etkilenmez. Diğerleri ise sırılsıklam ıslanır.” O zamandan beri Carl, bu enerjik düzenin kesinlikle değişeceğini savunuyor. Ben de bu astrolojik düzenin değişeceğine son 24 ayda görerek, inceleyerek ve hissederek yavaş yavaş inandım. Ve bugün bu değişimin startını göreceğimiz kanısındayım.
Artık bu Evren’de yeni bir kozmik düzen var ve tüm gökyüzü varlıkları şarkılarını o düzene göre söyleyecek. Bu da hepimize taze bahar havası gibi gelecek.
Her zaman olduğu gibi, değişim karşısında çılgınca direnenleri, şaşkın haldekileri, uyum sağlamaya çalışanları göreceğiz… Bu, bence uzunca bir süre devam edecek ama sonuçta değişen değişmiştir ve bizler bütün yaşam zincirlerimizi (yani geçmiş yaşamlar toplamını) bu dönem için yaşadık. Harekete geçmek, önder olmak, örnek olmak ve yeni düzeni Gaia’ya yerleştirmek için.
Bunların hepsi şu anda uzun dönemli etkiler. Sizlerin kısa dönemi merak ettiğinizi biliyorum. Onun için bu ilk ayda neler beklememiz gerektiği konusunda konuşalım.
Niyetin Önemi
Geçen üç ay boyunca planlardan, mükemmellik tanımımızdan, sorumluluktan ve niyetlerimizden bahsettik, onları sürekli yeniledik, değiştirdik ve yeniden düzenledik. Artık o zaman bitti. Prova, hazırlık, proje aşaması sona erdi. Bugün, bembeyaz bir sayfa alın, geçmişi gerçekten geride bırakın ve günümüzü kucaklayın. Şimdi, kalbinize gerçekten seslenen tüm niyetlerinizi bir araya getirin. Bu niyetler yeni kimliğinizi yansıtacak ve belki de çok şaşıracaksınız.
İster yazın, ister çizin, ister müziğe dökün ama o niyetleri düşünün ve netleştirin. Bu niyetleri yeni hayatınıza çekmek istiyorsunuz. Bunun için de rehberliğe ve fırsatlara ihtiyacınız var. Yeni astrolojik yıl size o fırsatları desteyle getirecek. Rehberlik içinse sadece iç bilgeliğinizi dinlemeniz yeterli.
Ancak, niyetler konusunda önemli bir noktayı paylaşmak istiyorum. Niyetiniz size ait olmalı. Bir başkası için niyet etmek sadece enerjileri bulandırır. Yani “eşimin çok para kazanmasını niyet ediyorum” demek, niyet etmek değildir. Bunu bir dileğe çevirebilirsiniz. “Eşimin kendinin ve bütünün en yüksek hayrına olacak şekilde mutlu, bereketli ve verimli bir hayatı olmasını diliyorum” demek çok daha faydalıdır. Dilekler de güzeldir. Umut ve sevgi taşırlar. Ama biz burada niyetlerden bahsediyoruz.
Bir niyet sizi içerir, sizin atacağınız adımlarla ve sizin sorumluluğunuzla gerçekleşir. Yani “… olmayı niyet ediyorum”, … okumayı niyet ediyorum”, “… salıvermeyi niyet ediyorum”, “… yapmayı niyet ediyorum” doğru şekilde niyet etmektir. Bugün niyetlerinizi düşünürken bu kurala sağdık kalırsanız, evrenin önünüze getirdiği fırsatları çok kolay tanırsınız. Yeni Ay enerjisi, birkaç gün süreceği için niyetleri tamamlamaya daha vaktiniz var.
Ektiğiniz tohumların ilk meyvelerini Sonbahar Ekinoksu zamanında görmeye başlayacaksınız, 2016 yılı ise şimdiye kadar yaşadığımız yıllardan çok farklı olacak.
Ama ileriye koşmadan, yine günümüze dönelim. Geçen gün yazdığım “boşluk” durumunu ve hissini pek çoğunuzun şu anda yaşadığını biliyorum. Bu his, bütün yazdığımız niyetlere rağmen biraz daha devam edecek. Roma bir günde yaratılmadı. Hala daha entegrasyona ve çılgınca geçen haftalardan sonra biraz dinlenmeye ihtiyacımız var.
Koşarak geçen Mart’ın ardından bu yeni ayda gözle görülür bir yavaşlama hissedeceksiniz. Bu hiç kötü bir şey değil. Mars Boğa’ya geçti ve sanki tüm dünya onunla yavaşladı. Boğa sabit toprak burcudur. Yaşamın keyfini çıkarmayı sever, sağlamcıdır ve o yüzden işleri yavaştan alır. Hayata, evrene ve sevgiye odaklanın. Bu tazelikte bir dünya görmek için çok çalıştınız. Gaia’nın şarkısına kendinizi uyumlayın. Bunu hayatı ve yeryüzü varlıklarını severek yaparsınız. Tabiata çıkın, topraklanın ve sevgiyi hissedin.
En büyük değişiklik, sevgi enerjisinde yaşanıyor ve yaşanacak. Bu büyük arınmadan sonra, sevgiyi hissetme yeteneğimizde inanılmaz bir zıplama olduğunu keşfettim. Ancak, pek çoğumuz koşulsuz, karşılık istemeyen, şartı olmayan bu muhteşem ilahi enerjiyi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çok ama çok sevilebileceğimiz çoğumuzun aklından bile geçmiyor. Hatta bu enerjiyi paniğe kapılıp geri çeviriyoruz, bazılarımız ise şüpheye düşüyor. İsterseniz, bu yeni yılın en önemli niyeti “kalbimizi sevgiye açmak” olsun. Böylece bize gelen tüm lütufları en zarif haliyle ve şükranla kabul edebiliriz.
Hepinize harika bir Yeni Ay ve muhteşem bir Yeni Astrolojik Yıl diliyorum.
©Mor Alev 2015
Not: Kürelerin müziğini ve ardındaki matematik teorisini en iyi anlayan müzisyenlerden biri Bach idi. Onun mükemmel bestelerinin bugün de herhangi bir pop müziği kadar ve hatta daha çok sevilmesinin sebeplerinden biri de bu olsa gerek. Yüzlerce seçenekten sadece birini sizlerle paylaşıyorum. Modernleştirilmiş ama Bach’ın sihri kaybolmamış ünlü Cello Suit, Prelude 1.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
Güne senin mesajlarınla başlayıp, BM Michael ile devam etmiştim ve ardından bu aktarımın geldi. Hissettiğim yoğun sevgiye pırıl pırıl bir yol açtın, sana ve yanında olan tüm varlıklara şükran duyuyorum. Birlikte yürümek çok güzel, sonsuz teşekkürler…
BeğenBeğen
Çok teşekkürler. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Sevgili Mor Alev,
Blog’unuzu uzun zamandır, mutlulukla ve meraklı bir çocuk gibi içindeki değerli bilgileri anlamaya çalışarak takip ediyorum. Size bu rehberliğiniz için defalarca teşekkür etmeye niyet ettim ama bunu yazmadım hiç, çünkü içimden ettiğim teşekkürün vaktinizi çalmadan nasılsa size en uygun şekilde ulaştığını biliyordum. Bugün ilk kez yazmamın sebebi ise bu duygulara ek olarak, yazılarınızın her geçen gün daha çok sevgi enerjisi taşıdığını hissettiğimi size geri bildirmenin önemli olduğunu biliyor olmam. Blogunuz gibi ‘hizmet’ için oluşturulmuş ve eminim çok vakit alan bu çabanızın birçok insana da bu sevgiyi bulaştırdığını bilmek, en büyük hakkınızdır bence. Bugünkü yazınızın son cümlelerindeki o en büyük niyete tüm içtenliğimle katılıyor, hepimizin sevgiyle hizmet yollarımıza devamını diliyorum.
Yüksek (ve öz) ruhunuzu en derin sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
BeğenBeğen
Çok teşekkür ederim. Bence sevgi hepimizde çoğalıyor. Önü alınamaz Sevgi Seli gibi…
BeğenBeğen
Sevgili mor alev size daha önce de bir kaç kez yazdım ancak ulaştırmayı başaramadım, kısmet bu güne imiş. Yaklaşık bir yıldır sizi takip ediyorum.tahmin edeceğiniz üzere inanılmaz bir bağ hissediyorum. Her gün merakla yazınızı bekliyorum. Zaman zaman yaşadığım bir duyguyu zaman zaman kafamdaki soruyu önüme koyuyorsunuz. Sizinle yolculuk benim için mucizelerle dolu.Özellikle bugün ki yazınızdan sonra duygularımı paylaşmak istedim. Varlığınıza şükür ettiğimi, bana kanal olanlardan biri olduğunuzu size bildirmek istedim. Sonsuz teşekkürler. Sevgiler…..
BeğenBeğen
Sevgili Dünyam Merhaba !..
Herkese selam olsun,öylesine mutluyum ki bunu sözlerle inanın ifade etmek o kadar zor ki,ama beni anladığınızı içimde hissedebiliyorum:))
Uzun zamandır yapmayı istediğim yenilikleri bir bir yeniden niyet ettim ve evrene salıverdim herkesin en yüksek hayrına olmasını özellikle istedim,herşey çok güzel olacak buna inanıyorum…
Sevgili Candost bugünde yazınızla benim gönül telimi öylesine derinden titrettiniz ki,siz benim gerçekten canımsınız…Varolun…
BeğenBeğen
İcim sevinc ve huzurla yikandi,tesekkurler…Fazla kisisel bir cikarim olacak belki ama tum bu guzel enerjilerin akmaya baslamasi dogum gunume denk geliyor.anka kusu misali yeniden dogma zamanimin geldigini hissettim nihayet…sonsuz sevgiler.
BeğenBeğen
Çokkkkk teşekkürler Sağolun 🙏🙏🙏
BeğenBeğen
yine muhteşem bir yazı çok teşekkürler
BeğenBeğen
18 Nisanda dualarımda yer alan benım aklıma gelmeyen ama ALLAH’ın -evrenin bildiği çözümlerden biri en gereksinim duydugum anda karsıma cıktı yenıayın enerjisi ıle bırlikte:) Isıgınız, yolumuzu aydınlattıgınız daha iyi kavramamıza neden olan yazılarınız için sonsuz teşekkürler
BeğenBeğen