Sevgili Dostlar, Bob Fickes’in bu yazısını Mor Alev Dostu Eylül ayı başında çevirip göndermişti. O zaman dedim ki, bu yazı blog isteyince, romantizmden konuşmaya başlayınca yayınlanacak. Ve işte zamanı geldi! Bu sabah Eros’un ziyaretiyle gelen enerjilere çok iyi uyan, o mesajı genişleten bir yazı. Ve evet yanılmadınız, diyor ki “Önce kendinizi sevin!”.
Mor Alev Dostuna ve Bob Fickes’e çok teşekkürler.
Bob Fickes:
Aşk, kendinizi sevmekle başlar. Aşk’ın peşinden koşmak, asla bir işe yaramaz. Sadece, Sevgi dolu bir kalp, aynı bir mıknatıs gibi işler. Aşkı asla ıskalamaz. Hiç aramadığınız bir zamanda onu kendinize “çekmişseniz”, işte bu Aşka güvenebilirsiniz demektir.
Aşkı aradığımız müddetçe, onu asla bulamadığımızı hepimiz biliriz. Neden? Çünkü onu aklımızla arıyoruzdur, kalbimizle değil.
İstediğimiz şeyler hakkında, aklımızdan birçok düşünceler geçer. Aklımızın türlü türlü fikirleri vardır. Ama onların hepsi, hayallerimizin ürünüdür ve gerçek ile hiçbir ilgisi yoktur. “Aşkın gözü kördür” diyorlar. Aşk, aklımızın ürünü olan bir fikri hissetmek değildir. İzah edilemez bir duygu hissettiğimizden dolayı, bize huzur verir.
Aşk’tan dolayı umutsuzluğa düşmekle, büyük bir hata yapıyoruzdur. Neden? Çünkü sevdiğimizi sandığımız şey/kişi, huzurlu ve doğal değildir de ondan. Gerçek Aşk, her zaman masum ve beklenmedik bir şekilde başlar. Bu olaya akıl dâhil olmaz. Sevgi’nin tüm diğer şekilleri, bizi mutlu edecek olan şeyleri hayal ettiğimizde, zihnimizin yarattığı fikirlerden kaynaklanır. “Şayet buna sahip olsaydım… Veya şuna sahip olsaydım… O zaman mutlu olurdum.” Bu Sevgi değildir. Bu sadece bir hayaldir.
Zihnimiz sadece, yüzeysel bakar. Sadece, bugünkü görüntüyü algılar. Sadece Maskeyi görür. Hâlbuki bu maske, ya hayallerimizin bir yaratımıdır, ya da başkalarının taktığı maskelerden esinlenmiştir.
Hiç bir açıklaması olmadan kalbimize yerleşen Aşk, anın ötesinden geleceği görebilir. Sevgi’nin doğası, ölümsüzdür. Sevgi, sonsuzluğu arzular. Zihin ise bugün tatmin olur, yarın değişir.
Uzun sürecek bir Sevgi’yi bulmak istiyorsanız, üzerinde fazla düşünmeyin ve aramaya da kalkmayın. Sevgi, doğuştan gelen güzelliğini gösterebilmek için, güneşli bir günü bekleyen bir çiçek gibidir. Gerçek Sevgi, beklemeye değerdir. Şayet beklerseniz, bir kere sizi bulduğunda, bir daha ortadan kaybolmayacaktır. Ve zamanla sadece, daha da çok güçlenecektir.
“Şayet henüz Aşkı bulmamışsam, ne yapmalıyım?” Bu sorunun tek bir cevabı vardır. Sevgi ve mutluluk, her daim ele ele gezerler. Eğer henüz Sevgi’yi bulamamışsanız, o zaman sizi mutlu eden şeyi bulun. Çünkü Sevgi’ye sadece, mutluluk yolunda rastlayabilirsiniz. Sevgi, zihniniz ciddi ve şaka yapmaz bir durumda iken oluşturduğu yolda bulunmaz.
Aşkı mı arıyorsunuz? Önce mutluluğu bulun! Düşünmeyin, sadece sebepsiz ve beklentisiz mutlu olun. Hiçbir sebep olmadığı halde mutluluğu bulmuşsanız, Aşk da fazla uzakta değildir. Çünkü ikisi hep, yana yana ve ele ele yürürler. Zihninize, Sevgi’yi aramayı bırakmasını söyleyin. Kalbinize ise, beklentisiz mutlu olmaya başlamasını söyleyin.
Sevgi, yaşam ve mutluluk, huzur veren keyifli olgulardır. Zihnimizin ciddi ve karmaşık olduğu zamanlarda, bulunmazlar. Hayat, bu Dünya’da mutlu olmak demektir. Yaşamın tadını çıkarın ve fazla düşünmeyin.
Bob Fickes (www.bob-fickes.com)
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.