Archangel Michael geçen gün ‘Tek duanız ‘teşekkür ederim’ olsaydı bile yeterli olurdu’ dedi. Mesajının ana fikri başka olsa da bu cümle benim kalbime yazıldı.
Geçen hafta birkaç şey yaşadım ve son 2-3 senedir sürekli fark ettiğim şeyi yine fark etmek zorunda kaldım. Ve ‘Benim artık bir platformum var, neden yazmıyorum?’ derken Michael yukarıdaki cümleyi sarf etti. Acı gerçek şu ki, arkadaşlar, biz hiç ama hiç teşekkür etmeyi bilmeyen bir toplumuz. Ve bir yerlere gelmek istiyorsak bunu değiştirmemiz lazım. Asansörü bekletene, suyumuzu getiren garsona, yolumuzdan çekilen kişiye, dolmuşta paramızı uzatana, girişte kapıyı tutana, bakkala, kasiyere, taksi şoförüne, simitçiye ve daha burada sayamadığım pek çok kişiye öyle sessiz kalacağımıza ya da yoklarmış gibi davranacağımıza teşekkür etsek ne olur? Ne kaybederiz?
Birkaç hafta önce katıldığım ve burada bir bölümünü aktardığım Arkturuslularla yapılan görüşmede onlar teşekkür ve şükran konusunda şöyle dediler:
‘Biz herkese hatırlatmak istiyoruz ki elinizdeki şey için teşekkür etmek o şeyi sonsuzla çarpar. Yani her biriniz eğer bir dakikalık sakinlik, bir anlık aydınlanma, bir anlık hafiflik hissederseniz o anı varlığınıza bağlayan şükrandır. Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim deyin ve o teşekkürü varlığınızda tutun. Çünkü şükran sizin sürekli değişen dünyevi vücudunuzda o çok boyutlu mutlu anı sonsuza kadar yaşatır.’
Teşekkür ederek kaybedeceğimiz hiçbir şey yok ama kazancımız çok büyük. Gilbert 5 Temmuz da şunları söylemişti:
‘…Her hareket önemlidir. Düşünceleriniz ve kelimelerinize dikkat edin, koridorlarda ya da sokaklarda karşılaştığınız insanlara gülümseyin, içten gelen rasgele iyilikler, kibarlıklar yapın – bu küçük hareketlerle pozitif enerjinin gerçek pınarı olacaksınız. Sürünün başına geçen, ilk hareket eden de olabilirsiniz ama bu arada olduğunuz güçlü varlığa yakışır şekilde dışarıya pozitif enerji pompalıyor olacaksınız. Ve bunu yaparak pek çok ama pek çok hayatı olumlu şekilde etkileyeceksiniz. Hepimiz birbirimizle bağlantıdayız ve günlük hayatta yaptığınız iyiliğin nerelere ulaştığını hiç bilemeseniz bile, dünya SİZİN sayenizde daha iyi bir yer oluyor ve daha da iyi bir yer olacak.’
Bugün ve her gün teşekkür edelim. İçten gelen bir şükranla, sadece içimizden değil, onların da duyabileceği şekilde teşekkür edelim. ‘Nasılsın’ diyen annemizden, çok çalışıp yine de küçük hatalar yapan asistanımıza, hiçbir zaman istediğimiz hediyeyi almayı beceremeyen eşimize, ufak tefek kusuru da olsa elinden gelenin en iyisini yapan herkese, meleklerimize ve güneşli günlere…
Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum sevgili okuyucularım.
Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/
Hayatımda olduğun için teşekkür ederim MOR ALEV…iyiki varsın, binlerce teşekkürler 🙂
BeğenBeğen
Ben de seninle bu hafta karsılastıgım icin tesekkür ederim MOR ALEV.
BeğenBeğen