Sevgili okuyucularım, dostlarım, hep beraber çok yoğun değişimlerin yaşandığı bir baharı ve Haziran ayını geride bıraktık. Tamam artık bu kadar, sakin günler geliyor demek isterdim ama işimizin daha ortalarındayız. Gökyüzüne baktığınızda bizi daha neler beklediği konusunda bir sürü ipucu ve inanılmaz işaretler var. Çok karışık bir konuyu kolay anlaşılması için birkaç bölüme ayırdım. Önce Michael’ın sözleriyle başlayalım:
12.12.2012 ve 21.12.2012 portallarından başarıyla geçen dünyamız yeni şablonlara, yeni varoluş şekillerine doğru devam ediyor. İndigo kuşağı eski sistemleri kırmak ve yeniye yer açmak için ilerliyor. Şu anda Dünyada huzur, barış, ortak toplum ve özgürlük için derin bir istek var. Mart ayındaki bahar ekinoksundan yaz gündönümüne kadar olan dönem kaos ve kargaşa dönemi oldu. Türkiye, Brezilya, Bulgaristan gibi ülkelerde İndigo enerjisi yüzeye çıktı ve onları yönetenler halen bu protestoların ve zorlukların doğasını hala tamamen anlamış değiller. Onlar hala eski 3 boyutlu Dünya görüşüyle düşünüp reaksiyon veriyorlar. Ancak bu insanlar, özellikle de genç yetişkinler 5 boyutlu bir Dünya ve birbirleriyle bağlantılı olmak için dizayn edildiler. Onların amacı barışçıl yollardan bir toplum kurmak, demokrasi, paylaşımcılık ve değişim getirmek. 2013’ün Aslan Kapısına doğru ilerlerken, gelen galaktik enerjiler değişim sürecini ve yeni yılın yeni ışık kodları akımını daha da yoğunlaştıracak. (Celia Fenn/AA Michael)
Gezegenlerin Dansı, Işık Gösterisi ve Önemli Tarihler:
Normalde bu bölüm yazının en altına yazılmalıydı ama ben buraya taşıyorum, çünkü dikkatinizi kaybetmeden size bu tarihleri ve öngörülen gelişmeleri vermek istiyorum.
Ben gökyüzünde oluşacak tüm açıları ve gezegen hareketlerini zihnimde güneş sistemimiz büyüklüğünde devasa bir lazer ve ışık gösterisi olarak canlandırdım. Ortada dünya ve etrafındaki güneş, bütün gezegenler ve ay dans ediyor. Dünyamız 21.12.2012 de Samanyolu’nun en ortasındaki merkezi güneşle hizalandı, bu durum binlerce yıl devam edecek ve lazer gösterisinin ana enerjisi işte oradan geliyor.
- 22 Temmuz – Yılın son süper ayı – ‘Karanlık, olumsuzluk ve negatif şablonlardan kurtulma ve bırakma zamanı’ diyor
- 25 ve 26 Temmuz – ‘Zamanın dışındaki gün’ ve ‘Yeni Yıl’. Gezegensel yeni yıl aslında Temmuz’a rastlar, 1 Ocak sadece bizim uydurmuş olduğumuz Gregoryen takvimin yeni yılıdır.
- 29 Temmuz – Stargate/Merkaba şeklindeki gösteride ilk olarak ‘Peri masalı gerçek oluyor güzelliğinde gerçekleşecek olan dilekler ayağı yere basan pratik çözümler ve bollukla geliyor’ yazısı beliriyor (Jüpiter, Satürn ve Neptün Üçgeni) sonra ‘Güzelliğin gücü ve sevgiyle değişim’ yazısı yanıp sönüyor (Venüs, Plüton, Ay üçgeni). Ve gösterinin tamamı dev altıgen ile devam ederken şu mesajları veriyor: ‘Stabilite, sevgi, uyum, feminen prensiplerin ve kadınların öne çıkması. Rekabet yerine birlikte çalışmak, açgözlülük yerine paylaşmak, kadın ve çocukların eşit vatandaşlar olarak görülmesi, çevrenin korunması ve en sonunda dünya barışı.’ (Altıgenin tüm gezegenleri su ve toprak burçlarında, bereket ve bolluk zirve yapmış şekilde). Bütün bunları anlatıyorum çünkü böyle bir altıgen son derece ender bir oluşum, o altıgenin içinde iki muhteşem üçgen açı daha da ender. Bütün yıldızların bu kadar olumlu dizilmesi sanırım bilinen tarihte hiç görülmedi.
- 8 Ağustos -8/8 enerjisi, Stargate/Vorteks transmisyonlarının zirve noktası, enerji girişi son derece yoğun
- 8-12 Ağustos – ‘Aslan Kapısı’ nın tamamlanıp yükselmesi, böylece direkt olarak galaktik merkezden yani merkezi güneşten her yıl ışık ve enerji gelmeye başlayacak
- 19-23 Ağustos – Aslan ve Kovada Dolunay ve yeni güneş ve ay kodlarının entegrasyonu
Aşağıda bu oluşumları ve kullandığım kelimelerin anlamını açıklayacağım. Yazının en sonunda meleğimiz Michael ne yapmamız ve neler beklememiz gerektiğini açıklayacak.
Astrolojik açıdan gökyüzü
Stargate (Yıldız kapısı ya da enerji portalı) – Bu kozmik ay hayret ve hayranlık uyandırıcı bir dizi gezegen hareketleri ve açıları bulunduruyor. Dış gezegenler çok yavaş hareket edip pozisyonlarını almışken, iç gezegenler onlarla açılar yaratmak üzere kendi yerlerine geçiyorlar. 29 Temmuz 2013 de gezegenler birbirlerine 60° açıyla dizilecekler yani bir altıgen oluşturacaklar. Bu arada altıgenin içinde iki adet de 120° lik üçgen bulunacak. Bunlar gezegenimizi tamamen çevreleyecek çok olumlu ve uyumlu açılar ve kutsal geometrik düzende şekilleniyorlar. Güneş sistemimizdeki bu muhteşem gezegen yerleşimleri bir Stargate (Yıldız kapısı ya da enerji portalı) ortasında Dünyayı çevreliyor. Yılın üçüncü ve son Süper Ayı 22 Temmuz gecesi olacak. Bundan tam 7 gün sonra yukarıdaki açıları oluşturmak için ay da kendi pozisyonunu alacak.
Merkaba – Metatron’un Küpü – Yukarıda gördüğünüz şekil aynı zamanda Merkaba ya da Metatron’un küpü olarak adlandırılan kutsal geometrik şekli oluşturuyor. Mer – Işık ve sevgi enerjisi, Ka – Ruh, Ba – Vücut anlamına gelir yani bu şeklin anlamı vücut ve ruhumuzun ışık ve sevgiyle çevrelenmiş olduğu geometrik şekildir. Şekli üç boyutlu olarak gözünüzde canlandırmanız gerekiyor. Buna aynı zamanda Metatron’un küpü de denir. Merkaba hepimizin ve var olan her şeyin enerji vücudunun şeklidir. Sağlıklı Merkaba dendiğinizde aklınıza ruhani gelişimini tamamlamış, bolluk ve başarı kelimeleri gelsin. Yani Dünyamızın Merkabası gezegenler tarafından çiziliyor.
Aslan Kapısı – Bu ismin sebeplerinden biri bu dönemde güneşin Aslan burcuna giriyor olması. Adına ‘Aslan Kapısı’ ya da ‘Stargate’ denilen şey yaklaşık iki haftalık bir vorteksin açıldığı ve Galaktik merkezden çok yoğun bir ışık dalgasının dünyaya geldiği dönemi ifade eder. Bu ‘dalga’ dünyanın bir sonraki gezegen senesinde (ya da güneş etrafındaki tam bir dönüşünde) gerçekleşecek olan evrimleşmenin ışık kodlarını taşır. Sirius yıldız sistemi Dünyanın evrimleşmesiyle çok yakın çalıştı ve olabilecek her fırsatta dünyaya yardım etti. Sirius Atlantis’in batışıyla tamamen yok olan tüm eski medeniyetlerden sonra eski Mısır medeniyetinin kurulmasına yardımcı oldu. Giza’daki piramit kompleksini kurarak sözü geçen ışık dalgasının her yıl Dünya tarafından alınmasını ve tüm gezegene dağıtılmasını sağladılar. Ancak Giza Stargate kapandıktan sonra Siriuslular her ne kadar yardımcı olmaya çalıştılarsa da Dünya bu ışık kodlarını tam alamadı ve böylece Dünyanın evrimleşmesi yavaşladı ve hatta geriledi. Ancak son 10 yıldır Dünya yeniden 5 Boyuta yükseldi ve Galaksinin yeniden tam üyesi oldu. Bu yıldan itibaren gönderilen ışık kodları eksiksiz ve direkt olarak dünya tarafından alınacak. Ancak bu işlem Dünyamız için çok yeni ve hissettiğimiz hafif huzursuzluk, bir garip beklenti hep bu yeni ışık dalgasının dünyamıza yaklaşıyor olmasından kaynaklanıyor.
26 Temmuz ve 12 Ağustos arasında gelecek olan ışık dalgasının etkileri – Archangel Michael
Sevgili Işık Ailem, bu gelen ışık dalgası gezegenin frekanslarını daha yüksek ayardaki bilinçler için yeniden ayarlayacak. Tabii ki bu üç boyutlu (3D) illüzyonun dağılıp parçalanmaya devam etmesi anlamına geliyor. Hala 3D bilince sıkıca tutunanlara her yerde kaos çıkıyormuş gibi gelecek ve onlar paranoyaklaşıp, kızgınlık ve umutsuzluğa kapılacaklar. Ortama daha yüksek bilinçle bakabilenler içinse yeni bir şafak vakti gibi, yeni bir yaşam tarzı doğuyor gibi gelecek, ve tabii ki haklılar.
Bu dönemde ne bekleyebilirsiniz? Bizce anahtar kelime ‘yoğunluk’ olacaktır. Her şey neredeyse gerçeküstü görünecek şekilde yoğun olacak. Kişisel hayatlarınızda, 3D bilincinizden geriye kalan her şeyin temizlenmesi ve daha yüksek titreşimli şeylerle yer değiştirmesi gerekmekte. Eski enerjilerle duygusal bağınız varsa bu biraz zor olabilir. Ancak eğer basitçe olanı serbest bırakır ve değişime izin verirseniz, bunu en az hasarla ve zorlukla başarabilirsiniz. Özetle SÜRECE GÜVENİN ve ne olacaksa olmasına izin verin.
Bu yükselmiş enerjilerle pek çoğunuz kendinizi yoğun bir şekilde YARATICI hissedebilirsiniz ve aklınız yepyeni fikirlerle dolup taşabilir. Hepsi hakkında derhal harekete geçmenize gerek yok. Sadece bu yeni dalgayla size gelen bolluk, varlık ve ışık akışını kabul ediyorsunuz. Sonra size en iyi gelen yeni fikirleri seçin. Kendinizi fiziksel olarak da enerjileriniz yükselmiş ve vücudunuzun frekansını yükseltmek için diyetinizi ya da egzersiz rutininizi değiştirmek isterken bulabilirsiniz. Uykuya dalmakta zorluk ve huzursuzluk da çekebilirsiniz. Sakın endişelenmeyin, gelen enerjilere entegre olmaya başladıkça bunlar geçecektir. (Celia Fenn/AAMichael)
Bu altın ışık dalgasına girerken önemli olan her zaman merkezinizde kalmayı hatırlamanızdır, yani kalbinizde kalmayı. Enerji vücudunuzu temiz ve parlak tutmalısınız. Kalbinize nefes alın, içinize ışığı çekin. Topraklama sizi rahatlatacaktır. Çakralarınızı açın ve gelen ışığı kabul edin. Hafif yiyecekler ve bol su içmek de frekansımızı yükselttiğinden yardımcı olacaktır.
Arkadaşlar, bu daha önce yaşanmamış birşey. Yaşadıkça öğreneceğiz. Bu yazının devamı gelebilir, bir takım yeni bilgiler paylaşabilirim sizinle. Ama özetle diyebilirim ki kesinlikle, hiç şüpheye yer bırakmadan yeni bir çağ başlıyor. 2012 ve öncesinde ne kadar şüphem varsa 2013 de silindi. Sizi aşırı heyecanlandırmak istemem ama artık oyunun kuralları tamamen değişiyor ve şimdiye kadar öğrendiğimiz herşeyi çöpe atmanın ve sadece kalbimizi dinlemenin vakti geldi. Hepimize kolay gelsin!
Ve unutmayın: Asla yanlız değilsiniz ve çok seviliyorsunuz.
Not: Bu makaleyi Celia Fenn/Archangel Michael ve Meline Lafont/St. Germaine mesajları, Sandra Walters konferansları, Randy Bruner ve Dana Mrkich’in astroloji bilgisi ve daha birçok uzmanın yardımları ile yazdım. Hepsine teşekkür ederim. Arada tabii ki benim görüşlerim ve yorumlarım da var.
Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/