Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Çok yönlü, çok karmaşık bir yeni ay yaşıyoruz sevgili Bilge Baykuşlar. Aslında yıllık gerileme dönemindeyiz, Merkür, Satürn, Neptün, Plüton, Eris ve Pallas Athene geriliyor, onlara bu hafta Chiron da katılacak. Her şeyin yavaşlıyor olması gerekir, tam yaz tatili zamanı. Fakat bu seneki gerilemeler gerileme gibi hissettirmiyor, hareket durmuyor. Bu yılın Aslan yeni ayı da yeni aydan çok bir çağın başlangıcı, bir eşiğin aşılması hissini veriyor. Herkes yolculuğun bu aşamasının en başında.
Lauren Coleman şu yorumu yapmış:
“Bu ayın bu kadar önemli olmasının nedeni, tüm dış gezegenlerin bulundukları burçların ilk birkaç derecesinde olması. Hepsi. Bu, Perşembe günkü yeni ayın, Kova’nın başındaki Plüton’un karşısında, Koç’un başındaki Satürn ve Neptün ‘le üçgen ve İkizlerin başındaki Uranüs ile altmışlık açıda olduğu anlamına geliyor. Yeni ay, önümüzdeki yıl boyunca tekrar tekrar ortaya çıkacak olan bu Beşik açının içine yerleşiyor. Beşik açı ateş ve hava burçları İkizler, Koç ve Kova’nın ilk derecelerinde bulunan tüm dış gezegenleri dengeliyor.”
Gerçekten de bu yeni ayın geometrisi müthiş! Astrology King Beşik açıyı şöyle anlatıyor: “Beşik açı, simetrisi sayesinde mükemmel bir denge sağlar. Hoş olmayan bir şey yaklaşırsa, aniden görünmez bir duvarın arkasına çekilebilir ve eleştirilerden veya saldırılardan korunabilirsiniz. Başkalarının görüşlerini veya niyetlerini ayna gibi yansıtır. Bu koruyucu ve geliştirici bir açıdır. Beşik bize doğumu ve bebekleri hatırlatır. Beşikteki bebek, ruhani dünyadan fiziksel dünyaya girmiştir ve kusursuz saflığı yansıtır.” Beşik açı, kuşaksal gezegenlerin işbirliğinin başlangıcını işaret ediyor. “İkinci Rönesans” yazılarımla bundan yıllar önce müjdelediğim hızlı gelişim ve dönüşüm zamanına adım atıyoruz.
Beşik açının parçalarını incelemek isterseniz lütfen “Peki Ya Bundan Sonra?” yazı ve podcast dizisine gidin. Özellikle de yepyeni bir enerji olan Uranüs bölümünü atlamayın. (Bölüm 1: Satürn, Bölüm 2: Neptün, Bölüm 3: Jüpiter, Bölüm 4: Uranüs)
Yani bu yeni ayda çok daha büyük güçlerin etkisi altındayız dostlar ve bu yepyeni gerçeklikte oynamak istediğimiz rolü üstlenmeye çağrılıyoruz.
Fakat bu rol nedir? İşte bu noktada önce Merkür gerilemesinin çağrılarına kulak vermeliyiz. Merkür gerilemeye başlarken hafta başından beri dikkatini içimize, varlığımızın en derinlerine çeviriyor ve bize soruyor:
Kalbinizin derinliklerinde ne istiyorsunuz? Sizi mutlu edecek şey nedir? Ve bu mutluluğun önünde ne gibi engeller var? Korku mu? Kaçınma mı? Akıl karışıklığı mı? Çaresizlik mi? Ne olduğunu veya ne olabileceğini bilmemek mi?
Yine Lauren Coleman’a dönelim, diyor ki;
“İlginçtir ki, Merkür 11 Ağustos’ta Aslan burcunun 4 derecesinde, yeni aydan sadece iki derece uzakta ve Hava/Ateş Beşiğinin tam içinde ileri hareketine başlayacak. Önümüzdeki birkaç hafta boyunca burada bir süreç yaşanacak gibi görünüyor.”
Yeni ayın Plüton’un tam karşısında olması bu yeni ay her şeyden çok büyük dönüşümü çağırıyor anlamına geliyor. Fakat küllerinden doğmak için önce yakmak gerekir. Bir ihtimal de hiç de hoş olmayan ve baskıcı koşullar nedeniyle hayatımızda kökten değişime gitmemiz gerektiğini hissetmemiz ve bunun için harekete geçmemiz olabilir. Kurtuluş için dönüşmeli, dönüştürmeliyiz. Plüton zıtlığı genellikle “ya hep ya hiç!” hissi uyandırır.
Ancak dönüşüm kolay bir iş değil tabii. Merkür’ün sorularını cevaplamalı ve ardından işe koyulmalıyız. Öncelikle, ışığımızı, bağımsızlığımızı ve özgünlüğümüzü sahiplenmeliyiz. Kendimizi yürekten ve cesurca ifade etmemiz şart. Kıskançlık, direnç ve güç mücadeleleriyle yüzleşmek, bu yolculuğun bir parçası gibi görünüyor. Gücümüzü geri kazanmazsak, onu başkalarına yansıtmaya başlarız. Plüton nükleer gücümüzdür ve onu korkmadan, çekinmeden kabul etmemizi ister.
Beşik oluşumundaki diğer gezegenler, kontrolümüz dışındaymış gibi görünen devasa kaosa rağmen, bu süreci kolaylaştırmak için burada. Uranüs işin içindeyse her zaman, bir şekilde rahatlık alanımızın dışına çıkmamız istenir. Belki alternatifleri değerlendirmeliyiz veya koşullarımıza, duruma başka bir bakış açısından bakmalıyız. Ani içgörüler masaya daha önce hiç hayal etmediğimiz çözümler koymamıza yardım edebilir veya daha önce hiç düşünmediğimiz yeni bir yolun ışığını tutabilir! Ve sonra Satürn ve Neptün ile üçgen açı oluşturmasıyla, Aslan ayının ateşinde alevlenen yeni ve yaratıcı fikirlere kendimizi adamalıyız.
Bu yeni ayın verdiği his, şimdi neye başlıyorsak bunun sonuçlarını görmeye başlayacağımız zamanın 2026 Aslan dolunayının çevresinde olacağını söylüyor, yani seneye Şubat gibi…
Yeni ayın Sabian sembolü bu dönüşümü anlatıyor:
“Saçlarını son moda kestiren kadın”
Bu sembolü anlamak için bağlamına bakmalıyız. Burada bir genç kızdan değil, bir kadından bahsediliyor. Ve 1920’lerin dünyasında yetişkin bir kadının saçını kısa kestirmesi bir devrimdi! Yüzyıllarca yapılmamış bir şey birden yapılmaya başlandı. Tabii birinci dünya savaşındaki zorunluluklar sonucunda kazandıkları haklarını erkeklerin eve dönüşüyle geri vermeyi istemeyen kadınlar kendilerini ifade etmeye çalışıyorlardı ve kadınların oy hakkı içinse büyük bir mücadele veriyorlardı. Bu, “ben de varım, ben buradayım, beni görün, şu anda kendimi ilan ediyorum” diyen kadının bağımsızlık çığlığını anlatan bir sembol.
Bu sembol bizi değişen zamana ayak uydurmaya ve kaderimizi kendi elimize almaya çağırıyor. Bir şeyi düşünmek yetmez, hareketlere de yansımalıdır.
Bazı görsel değişiklikler ise bir “moda” değil, bir mesajdır. Bu sembol bir isyan ve sosyal baskılardan kurtulma çağrısı da içeriyor.
Saçlarını kestirmek aynı zamanda hafiflemeyi ve dertlerinden kurtulmayı temsil eder. Kendinizi hafifletin, gereksiz safrayı atın.
Toparlarsak;
Evet, gerilemeler arasındayız ama hızlı ve büyük bir dönüşüm yaşıyoruz. Beşik açı bizi -ve bence dünyayı – bu kaotik zamanda koruyor. Büyük bir yardım ve aydınlanma enerjisi akıyor, bu akışın içinde modernizasyon, çözümler ve ilham var.
Kişisel olarak ise her birimiz benliğimizle daha fazla dost olmalı ve kendi dönüşümümüze önem vermeliyiz çünkü hiçbir şeyin olduğu gibi devam edemeyeceği ve her şeyin çok çabuk değiştiği bir çağlar arası geçişteyiz. Bütün bu enerjilerin arasında geçen hafta paylaşmış olduğum Meleklerin “Frekans Çorbasında Merkezlenmek ve Dengede Kalmak” mesajında bulunan önerilerin çok faydasını göreceğimize inanıyorum.
Uzun zamandır reddettiğimiz, belki de “büyük güç büyük sorumluluk getirir” diye korktuğumuz parçalarımızı kabul ettiğimizde, bütünleşiriz. Tam hissederiz. Sonuçta, 2025’in teması olan Kahramanın Yolculuğu, bireyselleşme yolculuğudur. Ve tam olarak kendimiz olmak için, hem karanlığı hem de ışığı kucaklamamız gerekir. Biri olmadan diğeri var olamaz. Plüton’un baskın enerjisi her zaman gölge terapisi içerir.
Aslan bireydir, kalp ve benliktir. Amacı kendimizi gerçekleştirmemizdir. Aslan’da gerileyen Merkür’ün sorularına geri dönersek, Plüton da dahil olmak üzere bu yeni ayın benzersiz enerjisinin istediği tek şey var: Sağlıklı bir şekilde hayatımızdan memnun olmamız!
Olumlu Aslan mutlu bir çocuğun gülüşü, parlayan bir altın kalp, neşeyle dans eden bir çift, sahnedeki harika şarkıcı, alkışlanan sanatçı, kükreyen ruhumuzdur.
Ayrıca, bu hafta bir önemli yıllık olayımız daha var ki bunları bu hafta kısa iki kapsül halinde paylaşacağım: Maya takvimine göre 25 Temmuz “Zamanın Dışındaki Gün” ve “26 Temmuz Galaktik Yeni Yıl”. Bu iki günün enerjilerini on yıldan fazla süredir takip ediyorum ve sizlerle paylaşıyorum, şimdiye kadar bu tarihlerde benim ve sizlerden bazılarının bana ulaşıp ilettiği çok ilginç ve olumlu deneyimler yaşadığımızı biliyorum. Bu iki gün, doğrusunu isterseniz bunun mekaniğinin nasıl olduğunu bilmiyorum, ama bunlar çok farklı enerji “indirmeleri” olan günler. Özellikle de 8-8 Aslan kapısının enerji akışının açılışı olarak gördüğüm iki tarih. Dolayısıyla yarın ve ertesi gün meditasyonlarınızda biraz daha derinleşmenizi öneriyorum. Kendinizi Maya bilgeliğine açın, Merkür gerilemesi sayesinde çekirdek bilgeliğinize de çok daha kolayca ulaşacağınıza inanıyorum.
Dostlar, bu önemli zamanda çıkışımız Aslan’ın aydınlık yüzü sayesinde olacak. Kendinizi sözlerinizle, sanatınızla, gülümsemenizle, sevdiğiniz şeylerle, ki bu sevdiğiniz bir yemeği pişirmek kadar basit olabilir, ifade edin. O mecazi saçı kesin, o derdi söküp atın ve aslan yelenizde yeni bir ışıltı ve kalbinizde yeni bir güçle bu sezona başlayın.
Ve hep hatırlayın: Çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz!
©Mor Alev 2025
Not:
Bu paylaşımı hazırlayıp bu sabah için yayına programladıktan sonra, sabah erkenden yangın felaketi haberlerini gördüm. Hafta başında uzun uzun ateşe dikkati çekmiştim. Bu bir “ben bildim” notu değil. Keşke bilmesem, gerçekten çok üzüldüm. Fakat bir defa daha sizlerle Pazartesi günkü uyarıyı paylaşmak istiyorum, kim bilir, belki birilerine yardım eder. Buraya aynen kopyalıyorum:
“Bu hafta ve doğrusunu isterseniz Ağustos sonuna kadar lütfen ateşle oynamayın! Bahçenizde (veya eğer hala öyle bir şey varsa balkonunuzda) bile mangal yakmayın, kamp ateşinin ise çoğu yerde yasak olduğunu sanıyorum, buna uyun. Lütfen pişirmek için başka bir yöntem seçin ya da soğuk bir şeyler yemeyi tercih etmeniz zaten bu sıcakta sağlık açısından daha iyi olacaktır. Kamp alanına tüp götürmeyin, ormanlık alanda veya bahçelerde şişe bırakmayın, kırık cam görürseniz temizleyin, sigara içenleri uyarın, açık havada mum, gaz lambası yakmayın… Unuttuğum yangın tehlikesi yaratan başka davranışlar da vardır mutlaka, siz ekleyebilirsiniz, o şeylerden kaçının. Bu sene şimdiye dek çok yangın gördük fakat dahası da mümkün. Bu bir seçim meselesi, siz yakmamayı ve yaktırmamayı seçin.
Tabii ki, bol su için! Yanınızda su, şapka, şemsiye taşıyın, güneş kreminizi şehir içinde bir yere giderken bile eksik etmeyin.
Güneşin gücünü kucaklayın ancak fazlasının iyi olmadığını hatırlayın. Bu hafta ateş ve hava elementleri çok güçlü, onlarla işbirliğine girin, su ve toprakla dengelenin.“
Görseller: Aslanlar ve kız – Sophie Wilkins, 1920’ler Vintage Fotoğraf – Bilinmiyor
Dinlemediyseniz, kaçırmayın:
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve BEDENİNİZLE BARIŞMAK için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayın.
“Sabian Hikayem”. Benzersiz bir çalışma: Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Mor Alev sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.




🤍
BeğenLiked by 1 kişi
ne kadar teşekkür etsem az… çok keyifli bir sahilden, keyifle selamlarımı iletiyorum…
BeğenLiked by 1 kişi