2022 Yaz Gündönümü

Güneşin bir anlığına bile olsa olduğu yerde asılı kaldığını hissettiğimiz zamanlardır gündönümleri ve ekinokslar. Zamanın içinden geçen ruhani yolcuğumuzun aşamalarını temsil ederler. Ekinokslarda dengelenme yaşarız, gündönümlerinde ise yeni aşamaya geçiş. 

Yaz gündönümü kuzey yarıkürede güneşin en tepeye ulaştığı, en uzun gündür. İçinizdeki ışığı yansıtır, onu daha da parlak hissetmenize yardım eder. Güneşin döngüsü yaşam döngümüzü anlatır, yükselmeler ve alçalmalar, içe ve dışa dönüşler, hepsi doğal, hepsi gelişimi tetikleyen varoluş halleri. İlerlenecek zamanlar vardır, duracak zamanlar, salıverecek ve dönüşecek zamanlar ve elbette öğrenme zamanları… 

Yaz mevsimini başlatan yaz gündönümünde, güneş Yengeç burcuna girer. Bahar ekinoksuyla ektiğimiz tohumları hummalı bir çalışmayla gelişmiş bitkilere dönüştürdüğümüz dönemin sonudur, artık manzara değişmiştir. Şimdi bu yeni manzarada o yeniliklere gerekli bakımı yapmanın, gerektikçe sulamanın, çapalamanın vaktidir. Bahardaki telaşlı çalışma yerine, bu biraz da gözlemleme, gerektiğinde müdahale ve bekleme oyunudur. Hasat sonbaharla gelir. 

Yeni Döngüye Şükürle Başlamak

Yaz gündönümünün Sabian sembolü “Gemi sancağından bir bayrak indirilir ve bir diğeri çekilir” bizi değişmiş olan gerçekliğimize uyandırır. Dönüşü olmayan noktadayızdır. Değişimi biz yarattık. Dolayısıyla bu zamanda son altı ayımıza bakıp onu nasıl değerlendirmiş olduğumuzu görmek için ideal bir zamandır. Öğrendiklerimiz, başlattıklarımız ve bitirdiklerimiz… Bunlar yeni bayrakla yeni hedefler belirlememize yardım edecek bilgilerdir. 

Yaz gündönümü güneşin üst noktada olduğu, yaşamı ve tabiatı kutlamanın doğal olarak içimize doğduğu günlerdir. Bu kutlama şükranla gelir. Dolayısıyla, bu zamanda özellikle şükrana odaklanmak hem kolay hem de çok anlamlıdır. Son altı ayda değiştirdiklerimize, ekmiş olduğumuz tohumlara, engelleri aşmak için kullandığımız yaratıcılığımıza ve yolda salıverdiklerimize içten teşekkür etmenin bu zamanda uygulanabilecek en anlamlı ve sade ritüel olduğuna inanıyorum. Böylece sadece geçmişi geçmişte bırakmaz, yeni döneme güven ve inançla adım atarız.

Yaz gündönümünde umut enerjisi de oldukça fazladır. Güneş dolu günlere girerken biliyoruz, henüz ektiklerimizin meyvelerini almadık fakat geliştiklerini görüyoruz. Bolluk zamanına adım attık. 

Çizgisel zamanda işaretli fakat zamanın dışında bir noktayı temsil eden bu “asılı kalma” anının astrolojisi önümüzdeki 3-6 ayın belirleyicilerinden biridir. 

Öncü, Tutkulu, Hareketli

Bu gündönümünde güçlü bir Koç enerjisi var. Jüpiter ve ay birlikte, Mars, ve Chiron yan yana ve biraz ötede Kova’daki Satürn’le iş birliği halindeki Eris. Bu Koç yığılma bize önümüzdeki aylarda oldukça fazla yeni başlangıç göreceğimizi, ortaya yenilikçi öncülerin çıkacağını ve belki de kendimizi böyle bir yenilikçi lider pozisyonunda bulacağımızı anlatıyor. 

Mars ve Chiron ise kişilik ve varoluş yaralarımız üzerinde çalışırken önümüzdeki aylarda benliğimizi şifalandırma yolunda Mars’ın keskin kılıcını kullanmamızın mümkün olduğu işaret ediyor. Mars’tan korkmayın Bilge Baykuşlar, evet Mars öfkeyi ve mücadeleyi getirebilir fakat bazen de saplandığımız bataktan çıkıp kendimiz olmanın tek yolu bu çok güçlü enerjiyi kucaklamaktan geçer. 

Ya Satürn ve Eris? Bu ikisinin güzel bir üçgen açıyla iş birliğine girmesi pek de akla gelmeyen bir şey ama oluyor işte. Eris özellikle yüreklerimize kodlanmış hayat amaçlarımızla ilgilenir, doğruyu yapmamızı ister. Aslında Satürn de özünde bunu amaçlar. Her ikisi de sorar: “Sizin için ne gerçekten kutsal, ne çok güzel, ne yaşamaya değer?” Eris’in gücü Satürn’ün disiplini ve çalışkanlığıyla beraber aktığında ise bu sorunun yanıtını önceliğimiz yapmamız çok daha kolay. Kararlılık, hedefe kilitlenme ve bu yolda yılmadan ilerleme gücü bizim olabilir. Kısa dönemde sonuç almayı beklemeyin, bu enerji öyle hemen oluverecek ufak tefek şeyleri anlatmıyor. Bu enerji, sizin için büyük önem taşıyan ruh amaçlarınızı gerçekleştirdiğiniz uzun dönemli bir süreci destekliyor.

Bir de Jüpiter etkisi var tabii. Önümüzdeki dönemde duyguların oldukça yüksek olduğunu, savaşçı bir ruhla hareket edildiğini ve bazen de insanların saklamaya en yatkın olduğu bilinçaltı inanç ve amaçlarını (ay) hiç de fark etmeden büyük hareketlerle açık ediverdiklerini görebiliriz, gaflar, dil sürçmeleri, saklanamayan anlamlı bakışlar… Koç, içimizin dışımızla bir olmasını ister. Ve son olarak, ay ve Jüpiter birlikteliği etkisiyle, geçen dolunayda iletmiş olduğum gibi “istediğimi isterim” enerjisi de devam edecek. Bencillik? Belki. Ama daha çok “artık isteklerimi bastırmayacağım, başkalarını mutlu etmek için kendi duygularımı görmezden gelmeyeceğim” kararlarına şahit olacağız ya da bunu bizzat kendimiz yapacağız. Bunu seçen cesur ruhları şimdiden kutluyorum.

Boğa’nın son derecelerindeki Venüs de Plüton’la yakın iş birliği halinde. Aralarındaki uyumlu akış değişen ve bütünüyle bambaşka bir hale bürünen yaşadığımız günleri çok güzel anlatıyor. Devlet ve emlak, değerlerimiz ve para, tarım ve tabiat… Eris ve Satürn’ün sorusunu düşünün. Bu ikili de aynı şeyler üzerinde çalışıyor. Plüton yakarken, Venüs küllerden yeni olasılıkları doğuruyor. Yani bütün bu alanlarda değişim önümüzdeki aylarda da turbo hızla devam edecek.  Bizler de ya değişimin bir parçası ve öncüsü oluruz, ya da gitmekte olanla yanabiliriz. Bu açı bize çevrenin çok ama çok önemli olduğunu söylüyor. Artık herkes, büyüklü küçüklü üzerine düşeni yapmak zorunda kalacak. Kesin konuşuyorum çünkü astroloji yıllardır aynı şeyi anlatsa da, artık başka seçenek kalmadı.

Gündönümü ve ekinokslarda ayın Sabian sembolüne özellikle önem veririm. Defalarca bu bilginin aylar boyu akan enerjiyi isabetle anlattığını birlikte gördük. Ay duygularımızı, yuvamızı, bilinçaltımızı, anavatanı ve halkları anlatır. Hem olabilecek en bireysel enerjiyi, hem de kolektif bilinçaltını ve duyguları, halkın arzularını iletir. Ayın Sabian sembolü:

“Gözlerden uzak bir patikada yürüyen iki aşık”

Romantik bir görüntü tabii ki. Kartlarda derin ve çok önemli ilişkilerin başlayabileceği romantik aşk olabilir mi? Elbette. Sevgi her zaman var.  Duyguların büyüdüğü ay-Jüpiter ikilisini de düşünürsek evet, potansiyel çok yüksek. 

Fakat bu sembol çok daha fazlasını anlatıyor. İki âşık, içinde bulunduğumuz polarite/zıtlık bilincini simgeliyor. Dişi-eril, alma-verme, gündüz-gece, yaz gündönümü-kış gündönümü…  Dişi ve erilin birbiriyle entegre olma ihtiyacını derinden hissedeceğiz. Bu ikiliden biri eksik olduğunda yaratımın takılıp kaldığını, bir türlü fiziksele yansımadığını hepimiz biliyoruz. Bu da içimizdeki erili ve dişiyi olduğu gibi kabul etmekten, erile olduğu kadar dişiye de ses vermekten geçiyor.  Ve sadece biz kendimizi tam ve bütün hissettiğimizde dış dünyamızın yaralarını sarabiliriz. Yani yine işler dönüyor dolaşıyor aynı konulara geliyor: Nasıl kendimizi dengeler, dişi ve erili bir araya getirip tam ve bütün hissederiz ve ardından nasıl dış dünyamızın da eril-dişi dengesine yardım eder, dünyamızın, toplumlarımızın şifasına hizmet ederiz? Aslında Plüton ve Venüs iş birliği de bu sembol gibi, eril ve dişi bir arada yaratıyor. Önümüzdeki 3-6 ay, bu dengelenme için ideal enerjide olacağız. 

Bunun için zaman zaman dış dünyanın etkilerinden ve gürültüsünden uzak bir şekilde duygularınızı incelemek isteyebilirsiniz. Bu dönemde duygularınız oldukça yoğun olacak, özellikle tabiata dönmeniz, kendinize kısa aralarla yalnızlık ve sessizlik hediye etmeniz çok faydalı olacaktır. Bu sayede zıtlıklar arasındaki orta yolu bularak, dengeye ve şifaya uzanmanız kolaylaşacaktır. Ancak, bunu çok uzatmak sizi toplumdan ve ilişkilerinizden soyutlayabilir. “Issız” bir hayat biz insanlara göre değil dostlar.

Bu, çok güzel akışların olduğu bir gündönümü. Sorunları belki bir günde yok etmeyeceğiz fakat bu gündönümü enerjilerini olumlu kullandığımızda uzun dönemde çok büyük şeyler yaratabiliriz. Bilge Baykuşlar, bazen bir şeyleri başlatırız ve bize o kadar da büyük ya da önemli gelmez ardından dominolar tek tek birbirini tetiklerken, sonunda kendimizi bambaşka bir yerde buluruz. Geriye dönüp baktığımızda aldığımız yola şaşırırız, işte o zaman birden her şeyin başladığı anın hangisi olduğunu görürüz. Bu gündönümü öyle bir başlatma enerjisi taşıyor.

Bu yeni başlangıca hep beraber sözcüklere dökülmüş şükürler, gönülden gelen minnet hisleri ve açık bir kalp ve zihinle girmemizi diliyorum. 

©Mor Alev 2022

---

YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com