Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.
İnsan bedeninde yaşadığınız sürece trilyonlarca hücreye oksijen dolu kan yollayamaya çalışan kalbiniz atıyor. Aynı şekilde, sinir sisteminiz de bedeninizin dinamik dengesini uyumlamak ve sürdürmek için nöronlarla sürekli sinyaller yolluyor. Siz, fiziksel aracınızın içinde, bütün bir evren taşıyorsunuz, çeşitli sistemler sinyaller yolluyor, akış, bakım, beslenme ve toksinlerden arınma işlemleri devam ediyor.
Benzer şekilde, Yaratan’ın kalbi de hep atıyor ve biz bunu bir benzetme olarak kullanıyoruz çünkü tüm yaratılışın ardındaki enerji İlahidir. “Yaratan’ın kalp atışı” ise gerçekte Kaynaktan gelen sevgi ifadesidir, hiç durmadan atan bir nabızla dışa yayılan ve hep dolaşımda, içeride ve – görülen ve görülmeyen – tüm yaratılışın arasında akan. Siz de, bedendeki her hücre gibi asla kesilmeyen bir sevgi akışı alıyorsunuz ve asla kesilmeyen bir sinyaller akışı da sizleri arzuladığınız yola yönlendiriyor.
Geçen hafta adına yönlendirme dediğiniz sinyallerle ilgili konuştuk. Bu hafta dolaşıma değiniyoruz. Sevgi – tıpkı insan bedenindeki kan gibi – her zaman size Kaynak’tan akıyor. O içinizdeki canın ta kendisi. O insan bedenini yaratan ve hareketlendiren güç, fiziksel kalbinizi çarptıran ve fiziksel ciğerlerinizin nefes almasını sağlayan güç.
Kalp, trilyonlarca hücrenize onlarla ilgili hiçbir yargı olmadan kan pompalar. Aynı şekilde, Kaynak size dalgalar halinde içinizde nabız gibi atan sevgiyi tamamen yargısızca yollar. Bu sevgiyi almak için hiçbir şey yapmaya ihtiyacınız yok. Bu Yaratan’ın dolaşımıdır. Asla bitmez, tükenmez. O her zaman sizinle birliktedir, ister hissedin, keyfini çıkarın, deneyimleyin, ister hayallerinizi gerçekleştirmek için kullanın… Doğrusu, Yaratan’ın sevgisini çimdikleyip gerçek mi diye kontrol edemezsiniz ama onunla olan deneyiminizi çimdikleyebilirsiniz.
Çok basit bir temel kural şudur: İyi hissettiğinizde Yaratan’ı hissedersiniz.
O kadar iyi hissetmediğinizde, sadece bu sevgiyi deneyimlemenizi farklı seviyelerde kesmişsiniz demektir. Sevgi dolaşımı her zaman buradadır fakat siz düşük titreşimdeyken hissetmeniz daha zor olan yüksek boyuttadır.
Sevgi deneyimine nasıl geri dönülür? Bu sene bunu defalarca söylediğimizi duydunuz… Her defasında bir daha iyi hissettiren bir düşünce seçerek. Daha iyi hissettikçe, Yaratan’ın sevgi dolaşımını da hissedeceksiniz. Bu anları siz biliyorsunuz sevgililer. Bir şeye ya da birsine âşık olduğunuzda, hakikatte bu sevgi dolaşımını hissediyorsunuz. Bir günbatımına hayran kaldığınızda ya da duşunuzdaki suya şükrettiğinizde bu sevgi dolaşımını hissettiniz. Kendiniz veya bir başkası hakkında iyi bir şey düşündüğünüzde bunu hissettiniz. Ne zaman herhangi bir sevgi hissettiyseniz, Yaratan’ın sevgisini hissetiniz. İyi hissettiğinizde Yaratan’ı hissedersiniz.
İyi hissetmediğinizde ve Yaratan’ı hissedemediğinizde kendinizi azarlamayın. Sadece kendinize hatırlatın:
“Sevgi tam şu anda benim için burada. Onu hissetmek için sadece kendimi biraz açmam gerekiyor.”
Sonra da her defasında bir öncekinden daha iyi hissettiren tek bir düşünceyle bu sevgiyi hissetmeye başlayana dek adım adım devam edin. Bu bir hafiflik hissi gibi. Sanki bir yumuşak rahatlık, kucaklanmak, emniyet, keyif, neşe-keyif-coşku ve en saadet dolu haliyle de, engellenmemiş formunda tüm hayata karşı mest eden takdir ve hevestir, o özgürce gelen saf ilham ve akışın yaşandığı anlardır.
Bu alanda olmamak sizi kötü bir insan yapmaz. Biz sadece sizin izin vermenizi, yolu açmanızı ve Yaratan’ın sizin için olan sevgisinin getirdiği neşe-keyif-coşkuyu yaşamanızı istiyoruz! Bu sevgide, yalnız hissedemezsiniz. Bu sevgide, güvende hissedersiniz. Bu sevgide “düşmanınızı” çok daha kolaylıkla bağışlarsınız, eğer varsa tabii, çünkü anlarsınız sevgide kalmak çok daha iyidir. Gerçekten sevgililer, Yaratan’ın sevgi deneyimindeyken, yanıtlar gelir, içgörüler belirir, ilham normaldir ve mucizeler de büyük bir sıklıkla oluşur.
Yani, iyi ve dolayısıyla Yaratan’ı hissedemediğinizde, kendinize hatırlatın:
“Sevgi tam şu anda benim için burada. Sadece ona izin vermeli, yolu açmalı ve ona uzanmalıyım, her defasında bir öncekinden daha iyi hissettiren bir düşünceyle”
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)
YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2021 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2021 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Mor Alev 
Çok etkilendim bu muhteşem yazıdan, tekrar tekrar okunmalı. Çok teşekkürler🙏🥰🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Yüreğinize sağlık! 💜
BeğenLiked by 1 kişi
💕Az önce Lev Tolstoy un İnsan Neyle Yaşar adlı kitabında ki ilk hikayeyi okumuştum. Orda yeryüzüne düşen melek Mikhail, gülümseyen sevgi duyan insanların yüzünde Tanrıyı gördüğünü söylüyordu. Bu cümle kalbimde sanki çok tanıdık ama uzun zamandır göremediğim birini görmüş, gidemediğim özlem duyduğum bir yere gitmişim gibi bir his verdi; karşılığı olmayan bir mutluluk duyduğum bir an yaşadım gözlerimi doldu, gözlerimi kapadım uzasın istedim o an..gülümsetti beni o his. Yaradanla aynı satıra geldiğimiz anlar çoğalsın 🙏🏻şimdi burda bu yazıyla karşılaşmak ve sanki “evet buluştuk!” onayını almak içimi coşturan yuvayı hissettiren his🙏🏻 Minnettarım .. Sevgilerle 🙂
BeğenLiked by 4 people
Sevgili Mor Alev,
Gozlerimde yaslar biriktiren bu kanallik icin cok tesekkur ederim. Sevgi tek gercegimiz ve o bizi cozunduren, varolan her seyle bir yapan en yuksek titresim. Sevmek en kolayi ve en guzeli. Seni,blogu,rehberlerimizi,kanallarimizi,her seyi cok seviyorum! Iyi ki varsin! Harika bir pazar dilerim!
BeğenLiked by 2 people
Yumuşacık ılık ılık içime içime akan genişleten, ışıldatan, bir mesaj.. Bolca tekrarlanmalı içe sindirilmeli…Kalbin diline yerleşmeli.. Teşekkürler Mor Alev,Ann,Meleklerimiz ❤
BeğenLiked by 2 people
merhaba mor alev, bloğunuzu ilgiyle, merakla ve ‘benim için’ yavaşta olsa gelişen derinleşen anlamıyla uzun zamandır takip ediyorum ve sizinle karşılaşacağım günü de sabırsızlıkla bekliyorum. 🙏🏻 size bir sorum olacak – bilgi ve ilgi alanınıza giriyorsa tabii ki- yanıtlarsanız sevinirim. bir süre önce, bir meditasyon esnasında (mutluluğa dair bir çalışma olmasına rağmen -istemsizce ve ısrarla- annemi tekerlekli sandalyede imgelemiş ve sonrasında çok etkilenmiştim) ve neden böyle düşündüğümü anlayamıştım. yakın zamanda annem küçük bir kaza geçirdi ve bileğinde bir kaç kırık oluştu ve şu an alçıda… şimdi de sanki bu durumu ben çağırmışım gibi üzülüyorum 😦 bu durum acaba bir önsezi miydi ve bu durumu nasıl olumlu hale çevirebilirim? hem duygusal hem fiziki şifalanma açısından. şimdiden teşekkür ederim 🙏🏻 sema
iPad’imden gönderildi
BeğenBeğen
Sevgili Sema, biz bir başkası için bir şey çağıracak güce sahip değiliz. Suçluluk hissini bir kenara bırakın lütfen. Herkesin kendi enerjisi, bilinci, özgür iradesi var. Belki bir zaman sıçraması yaşadınız ve yakın geleceğe bir göz attınız, ne olduğunu bilmiyoruz. Ama bu öngörülerinizin ve sezgilerinin ne kadar geliştiğine dair bir işaret olarak algılanabilir. İşin ilginci güzel bir şey görseydiniz, hatırlamayacaktınız bile. Bunu ben çağırdım da demeyecektiniz. Zihnimizin nasıl çalıştığını görüyorsunuz, değil mi? Olumsuza odaklanırız. Çok geçmiş olsun. Sevgilerle
BeğenBeğen