Satürn ve Uranüs’ün Kare Dansına Bir Başka Bakış Açısı

Sevgili Bilge Baykuşlar, 

Şubat ayında 2021 yılına damgasını vuran enerji olan Satürn-Uranüs kare açısını Sabian  Sembolleri aracılığıyla incelemiştik. (Detayları bu bağlantıda okuyabilirsiniz.)

Şu anda bu kare açının ilk etabını yaşıyoruz. Bu dönemle ilgili paylaştıklarım şöyleydi:

Sanatçı: Jeff Faust

“17 Şubat’ta aktive olan enerji:

Satürn “Güzel Giysili Vitrin Mankenleri” derecesinde. Bu derece her zaman aklıma Yeni Türkü’nün Maskeli Balo şarkısını getirir. Görüntü var ama içerik yok. Ya da görünüş ve içerik birbirine zıt. Görüntünün güzel olması sorun değil ama ruh yoksa dış güzelliği ne yapalım? Satürn bizlere dışı yaldızlı, içi boş şeyleri gösterecektir, orası kesin. 

Uranüs ise “Kızak var, kar yok” sembolünde. Kar yoksa kızağı ne yapalım? Uranüs diyor ki, bu yol için getirdiğiniz çözümler saçma. İşe yaramayacak. Burada çakılıp kalacaksınız. Çünkü şartlar buna uygun değil. Ya yeni bir çözüm bulacaksınız ya da değiştirmeyi arzuladığınız sorunla baş başa kalacaksınız.

Tabii güya Satürn ve Uranüs kafa kafaya çatışıyor… 🙂 Fakat aslında bu bir işbirliği ve her ikisi de aynı şeyi işaret ediyor: İÇERİK ve İŞLEVSELLİK yoksunluğu.

Hatalarımız, anlayış eksikliklerimiz, biliyor gibi yapıp bilmediklerimiz, görünüşüne aldanıp yatırım yaptığımız şeyler bir bir açığa çıkacak.  Bizi utandırmak için değil tabii, bu sefer çok daha iyi bir hazırlık ve yaratıcı düşünceyle yeni ufuklara açılmamız için.”

Elbette bu içi boş olma durumunu gazete başlıklarından, toplumlara sunulan çözümlere ve hatta bazı yaşamlarda yaygın bir şekilde görüyoruz. Bu enerjiyi iyi kullanan ve zamanın ruhunu okuyanlar ise içeriğe odaklanmış durumdalar. Fakat bu kadar yoğun kakofoni arasında onları görmek, duymak da çok zor.

Peki, bu konuya neden geri döndük? Çünkü Sarah Varcas’ın çok güzel bir analizini gördüm ve daha önce paylaştığım Sabian bilgeliğinin üzerine eklenmesi gerektiğini düşündüm. Şimdi bu enerjiyi bir de ondan dinleyelim. 

Sarah Varcas’a çok teşekkürler. (astro-awakenings.co.uk)

***

Hayat için Bir Savaş ve Bir Aşk Hikayesi

Bu sene Satürn Uranüs’e üç defa kare açı yapacak (Şubat, Haziran ve Aralık). Dolayısıyla bu kare açı 2021’in olaylarında belirleyici bir faktör, özellikle kolektif ve toplumsal seviyede. Satürn disiplin, zaman, karma ve sorumluluk gezegeni. Uranüs ise bağımsızlaşma, bireysellik, özgürlük ve inovasyon gezegeni. Birbiriyle en yakın destekçi olmaktan çok uzak bu ikili, bu iki kozmik ağır top oldukça fazla karışıklık ve beklenmedik gel-gitlerle sürprizler içeren bir dansa giriştiler. Bir sonraki adımda ne olacağını bildiğinizi düşünüyorsanız, bir daha düşünün. Hayata bakış açınız hakkında eminseniz, sınırların belirsizleşmeye başlamasına izin verin, çünkü olan çok şey hiç de göründüğü gibi değil. Satürn Uranüs’e kare yaptığında, her birimize verilmiş olan görev, deneyimin bilgeliği ile yeni bir gelecek yaratmaktır ancak bu bilgeliğin gücü yeni olasılıklara açık olmaktan gelir.

Kararsızlıktan çıkın!

Sabit burçlar Kova ve Boğa’da oluşan bu kare ile, bu zamanın sonuçları oldukça uzun süre kalıcı ve geri alınamaz olacaktır. Bir sabit kare, hiçbir şüpheye yer bırakmadan, elle tutulur bir sonuç verecek bir harekete geçilmesi zorunluluğunu işaret eder. Bu sene, bir o yana bir bu yana bakarak kararsız kalmakla paçayı kurtaramayacağız! Verdiğimiz kararlarla, geçtiğimiz hareketlerle derinleri kazmalı ve sapasağlam, dimdik durmalıyız. Boğa’daki Uranüs, en inatçı durumları ve derinlere kök salmış şartları bile değiştirerek statükoyu bozguna uğratır.  Kova’daki Satürn ise her birimizi sorumlu tutar ve dur durak bilmeden insan ailemizi hayatı onaylayan bir yöne çevirmekteki sorumluluğumuzu vurgular. Bu kozmik kare dansın gölgesi ise yaratıcı ruhun kısıtlanması için emek sarf edilmesidir; bir söylemi ve sonuçlarını yönetmeye çalışmak; bağımsız, riayet edilmesi, hizaya gelinmesi için orijinal düşünceyi limitlemek ve baskılamak. 

Satürn ve Uranüs arasındaki bu kare dünyamızda olanlarla yüzleşmemizde, olguları düşünerek gerçeklerini kabul etmemizde ve nerede durduğumuza karar vermemizde ısrarcı. Bunu başkalarına bırakamayız veya kendini “uzman” atamış kişilerin neye inanmamız gerektiğini söylemelerine izin veremeyiz. Dünyanın her yerindeki özgürlükler hiç olmadığı kadar kısıtlanırken, kendi sonuçlarımızı çıkarma ve buna uygun davranma özgürlüğümüzü sonsuza dek elimizde tutuyoruz. Eğer bunu ne düşüneceğimizin söylenmesinin getirdiği “rahatlığa” kurban edersek, bütün umutlar suya düşmüş demektir.

Satürn: Bilge ve sadık dostumuz

Satürn bizim dayanıklı, bilge ve güçlü olmamızı istiyor, hayatın zorluklarına göğüs gerebilen, fırsatlarını değerlendiren ve sorumluluğun kendimize düşün payını taşıyan bireyler. Pratik ve önündeki işe odaklı. Eğer bir sorun varsa, gidin onunla ilgilenin! Bir hata yaptıysanız, sahip çıkın! Satürn bizi acemi kampından geçiriyor ve her kavşakta cesaretimizi ve ataklığımızı sınıyor.  Bu ceza gibi gelebilir fakat üzerimize düşeni yapmaya gönüllü olduğumuzda, bir şeyler değişemeye başlıyor. Korkuyla yüzleşmek biraz daha kolay; hedefimize ulaşmak için gerekli sabır nasıl oluyorsa çok daha açık; kolumuz kanadımız kırılmış sandığımızda bile sebat etme becerimiz basamak basamak artıyor. Satürn bizi korku veya inkarla parçalara ayrılmış değil, tam ve bütün istiyor. Bizi o hale getirmek için gereken ne varsa yapacak. Ancak bizleri de bu süreçte müttefik olarak karşılıyor. Zorluğu yaratıcılık için bir tetikleyici olarak kucakladığımızda, karşılaştığımız engelleri hayatımızda yanlış giden ya da sinir bozucu şeyler yerine, önümüzdeki yol için bizi çok daha iyi bir hale doğru bilemek için bulunan varoluşun temel parçaları olarak tanımaya başlarız. 

Satürn bizi olgunlaştırır, kalbimize sağlamlığı, zihnimize bilgeliği, ruhumuza çeliği yerleştirir. Satürn bu işe uzun dönemli bakıyor ve bizi de burada istiyor. Potansiyelimizi ve ilerideki sorunları, başa çıkılacakları ve sonuçtaki lütufları da görüyor. Bizi sabırla, bilgelik ve öngörüyle, iç güvenlik ve kendimizi o kadar iyi tanımaktan doğan derin, çok derin bir huzurla ödüllendiriyor ki, hiçbir şey bizi yolumuzdan uzun süre alıkoyamaz.

Ancak, eğer kurban rolü oynarsak, bir haksız kaderden mızmızlanırsak, Satürn kendine acımaya hoşgörülü olmayacaktır ve ellerimize bir şaplak atıldığını da hissedebiliriz! Kendimize acımamamızı ne kadar haklı çıkarmaya çalışırsak, çalışalım, Satürn hayatı karşılamak için ayağa kalkmamızda ısrarcı olacaktır, almış olduğunuz darbeler ne olursa olsun. O, kendine acımayı tahammül edilemez bir sorumluluk ve güç feragati olarak görür ve bu zamanda böyle bir kutsal görev ihmal edilemez.

Uranüs: Özgürleştiricimiz

Satürn ayaklarımızı ateşte tutarken, Uranüs de kendimizi yeniden icat etmemizi istiyor. Bize, bizleri bağlayan her şeyi, bunu yapar yapmaz bırakmaya hazırsak, hiçbir şeyin taşa yazılmadığını, değiştirilebileceğini hatırlatıyor. Bir hafta, bir ay, ya da yıllar sonra değil, derhal – bizi sabote eden, hepimizi saplanıp kalmaya şartlandıran tanıdık acıyı, eski inançları, alışkanlıkları, davranışları serbest bırakıyor. Enerji alanınıza hiçbir şeyin yapışmasına izin vermeyin. Onu akan su, hızla esen rüzgâr olarak imgeleyin. Sürekli hareketini görün. Kendimizi hayatın dertleriyle tanımladığımızda, özgürlüğümüze sahip çıkmak yerine dramlarına kandığımızda, hareket olması gereken yerde madde yaratıyoruz, düşünceleri ve hisleri gereksizce katılaştırıyoruz. Bu sene köklü ve kalıcı değişiklik yaratmanın anahtarı bu süreci tanımak ve geri çevirmekte yatıyor.

Ay durumu kişisel yapıyor

Şubat’taki ilk karede Uranüs ile birleşik. Bu da Uranüslü özgürleşme, kurtuluş, yenilikçi düşünce ve geçmişten bağımsızlık enerjisini iki enerjinin daha güçlüsü haline getiriyor. Boğa’dayken ay tensel, fiziksel, sadık, kararlı ve tanıdık. Uranüs ile birleştiğinde ise Boğa’nın bir başka yüzünü açığa çıkarıyor: Sabırlı iç ayarlamalar yapılan uzun bir süreçten doğan derinlere köklenmiş radikal değişim potansiyeli. Hayatınızda bir süredir herhangi bir proje üzerinde çalışıyorsanız, ister iç, ister dış olsun, bu Satürn/Uranüs karesi sıkı çalışmanızın boşa gitmeyeceğine dair güvence veriyor. Geçen sene akıntıya karşı yüzmek ya da parçalanmış yaralı ayaklarla tepeye tırmanmak gibi geldiyse, bu yıl kararlılığını bozmama cesaretini gösterenleri, devam etmeye devam edenleri ödüller sunuyor.

Temelden başlayarak yeniden inşa etmek

Fakat bu hemen sonuç vermeyen uzun bir oyun. Gerekli iç ve dış işler şimdiye dek karşılaştığımız hiçbir şey gibi değil. Hem insanlar hem de kurumlar için iç ve dıştaki her şey temelden başlayarak yeniden yapılanmalı. Ürkütücü, başından büyük illere kalkışmış gibi hissettiren, endişe verici ve müthiş yorucu. Ama aynı zamanda içini kıpır kıpır yapan, canlandırıcı, ilham verici ve tazeleyici. Dünyanın andaki halinde aynı kalarak yol alamayız. Değişmek zorundayız. Yeniden doğmamıza, yeniden uyumlanmamıza, hayatın mutlak ihtiyaçlarına kadar basitleşmemize izin vermeliyiz ki ancak böyle büyük bilgelik ve en yüksek cesaretle odaklanabilir ve harekete geçebiliriz.

Bu kare, ödül ve lütuflarının tam anlamıyla faydalanılması için tam dikkatle, en derin saygıyla, değişmez sadakatle onurlandırılmalı. Bir türlü gerçekleşemeyen gecikmiş değişimi hızla başlatacak, kesin gözüyle bakılanları tepe taklak edecek ve gelecek yılları şekillendirecek meseleleri ve temaları tetikleyecek. 2021 boyunca sürecek bu karenin hareketleri hayatlarımızın en derin gerçeklerini açığa çıkaracak. Pek çoklarımız gördüklerimizle şok geçirebiliriz ama şimdi gördükten sonra  özgürlüğün doğuşuna izin vermekten başka yapılacak hiç bir şey yoktur.

Sorumluluk taşıyan devrimin kozmik kare dansı

Geçmişle (Satürn), geleceğin (Uranüs), devrimle (Uranüs) sorumluluğun (Satürn) bu dansıyla daha önce çaresine baktığımıza inandığımız şeyler bile bir süreliğine yeniden kendini gösterebilir. İlişkiler eski dinamiklerini yeniden oynayabilir. Stabil durumlar sarpa sarabilir. Kendi iç dinginliğimiz sarsılabilir ve kan, ter ve gözyaşlarıyla bedeli ödenmiş ilerleme duraksayabilir. Bunun bir sürpriz olmasına izin vermeyin. Bunlar devasa değişimin gerçekleştiği mucizevi zamanlar. Duraklamakta, korkuyu hissetmekte ve hatta umudunu kaybetmekte sorun yok. Ama bu hallerin son sözü söylemesine asla izin vermeyin, çünkü biz hareketteyiz, biz bir yolculuktayız. Ve güneş, her bir gün, taptaze bir halde yeniden doğuyor.

Bu karede, Satürn ve Uranüs zihnin bizim kurtarıcımız, özgürleştiricimiz de, zindancımız da olabileceğini öğretiyor. Alışılanın dışında düşünmeyi, duyduklarımızı sorgulamayı, sunulmuş gerçeklere kendi bilgeliğimizi uygulamayı  reddederek bizi baskılamasına izin verirsek, kendimizi bağımsızlığımızı seçmek için ihtiyacımız olan özgün gücümüzden ayrı düştüğümüz bir iç zindana kilitleriz. Fakat eğer zihnimizi daha önce reddettiğimiz olasılıkları, taze bakış açılarını, kendimizi yepyeni görmeyi kucaklamaya doğru genişletirsek, sınırsız bağımsızlık bizi bekler. Yüksek zihin ile ego zihin arasındaki sınır şimdi bir kâğıt kadar ince. Eğer seçersek, azıcık bir emekle kolaylıkla aşabiliriz. Bu sene görülmeyi bekleyen yeni manzaralar, yeni olaylar silsileleri var. Durumumuzla ilgili henüz algılamadığımız bir şey kendini gösterdiği anda önümüzdeki yolumuzda bir devrim yapacaktır.

Kolay bu durumda işe yaramaz

Bu kare hiç de “kolay” bir açı değil! Fakat söz konusu insanlığın bütününün gözden geçirilip onarılması olduğunda, kolay pek de değerli değil. Dünya içeri kapandıkça, her birimiz gerçeğimiz olmasını istediğimiz geleceği doğurmak için üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. Eğer yapmazsak, emin olun bir başkası bunu bizim için yapacaktır! Biz kendi kendimizin kurtarıcılarıyız, sonuna dek kendine egemen. Bunu iliklerimize kadar bilmek şimdiye kadar asla bu kadar büyük önem taşımamıştı. 

Ancak eğer Kova’daki Satürn’ün gölgesinin seçimlerimizi bildirmesine izin verirsek, bilinmeyen korkusuna yenilip bize garanti sunan herhangi birisinin insafına kalmış oluruz – o kişinin amacı ne olursa olsun. Kova’daki Satürn ayağa kalkıp ben de varım demekte veya diğerlerinin beklentilerinin tam tersine davranmakta oldukça çekingendir. Güvenliği kalabalıkların bir parçası olmakta arar, egemenliğini o kalabalığa kurban ederek ve kalabalığın bunun karşılığında ne istediğine hiç bakmadan. Fakat kendi düşüncelerimize sahip olmanın devredilemez hakkını ne kadar teslim edersek, yıl ilerledikçe gerginlik o kadar yükselecektir. En sonunda niyetle ve kasten yaşamak üzere sarsılarak uyandırılıyoruz. Cesaretle ve utanmadan özgür olma hakkımızda iddia ederek.

Şairane bir savaş çığlığı

Bu sene hem bir yaşam savaşı hem de bir aşk hikayesi. Bir savaş çığlığı ve ruhun rüyalardan gerçeği doğurma senesi. Her düşüncemiz, her sözcüğümüz, her davranışımızla insanlığın geleceğinin nasıl olacağına karar veriyoruz. Bu hem yürekli bir adanmışlık hem de eski sorunlara yenilikçi çözümler arama cesareti istiyor. Herkesin bu zaman kadar “normal” dediğine meydan okuyan çözümler. Seçenekler ya şimdi sıçramak ya da sonra arkadan itilmek. Ama her iki olasılıkta da bir noktada değişmek zorundayız! Satürn ve Uranüs arasındaki bu kare diyor ki, bunun oyalanmadan şimdi çaresine bakmak en iyisi. Çünkü olduğun yerde hareketsiz kalmak artık bir seçenek olmaktan çıktı. Gelecek – bizim geleceğimiz – bekliyor.


YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2021 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2021 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

One comment

  1. Tablo biraz daha netleşti sanki. Neden, nasıl, ne zaman, nerede soruları cevap buluyor kendisine.
    Harikasın Moralev. Çok teşekkürler.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.