
Yılın son Merkür gerilemesine hoş geldiniz! Biliyorsunuz Bilge Baykuşlar, bu sene astrolojik etkileri şimdiye kadar olan her yılın çok ötesinde deneyimliyoruz ve Merkür gerilemesi de bundan eksik kalmıyor. Merkür, habercidir. Bilgi taşır. Taşıdığı mesajı o yazmaz. Sadece getirir ve götürür. Tarafsızdır. Öncelikle Merkür gerilemesinin genel özelliklerini bir defa daha hatırlayalım:
Her gerileme, bulunduğu burç ve evler hakkında henüz bilmediğimiz veya bilincimize kabul etmediğimiz bilgilerin farkına varmamızı sağlar. Onlar hep oradadır ama bir şekilde gözümüzden kaçmıştır ya da görmezden gelmişizdir. Merkür gerilmesini bir de şöyle düşünebilirsiniz, Ulak Tanrı hızla koşup geliyor ve “şunu okumadın!” diyor, ya da “bir de dipnot vardı” veya “mektubun ikinci sayfası burada” diyor. Yani Merkür gerilemesinin gerçek amacı daha derin bir farkındalık yaratmaktır.
Merkür gerilemesinin iki evresi vardır. Birincisi gerilemenin başlamasından güneşle birleşmeye kadar sürer. Düşünceli ve içe dönük bir Merkür. Her şeyin ardındaki amacı, nedeni, derin anlamı keşfetmek isteyebiliriz. Kolay, yüzeysel cevaplar bizi tatmin etmeyebilir. Veya düşünmekten ve incelemekten kaçınıp kendimizi sonsuz Instagram/Facebook akışıyla, Netflix maratonları veya en basitinden dedikodularla, anlamsız yorumlarla oyaladığımızda, Merkür üzerine düşeni yapar ve onu durdurur! İnternet gider, bilgisayar veya televizyon bozulur, telefon kesilir, yolculuk planları kesintiye uğrar. Çünkü zaman oyalanma zamanı değildir, YENİ BAKIŞ AÇILARI edinme zamanıdır! Bu zamanda düşünceleri not almak, ilhamı kabul etmek çok faydalı olabilir.
İkinci evre, Merkür’ün güneşle birleşmesiyle başlar. Güneş, bendir ve bir anlamda da yüksek benliğimiz ve kalbimizdir. Kalpten doğru görürüz, kalp bilincimizle anlamaya başlarız. Bir önceki döngüde öğrendiklerimizi bir üst seviyedeki farkındalığa yükseltebiliriz. Amaç ve hedefler saflaşır, berraklık gelir. Artık akıl karışıklığı bittiğine göre karar aşamasına geçilir. Belki hemen harekete geçilmez çünkü incelenecek yeni konular vardır ama berraklık taze nefes gibidir! Yıllar boyu Merkür gerilemesini incelerken, Merkür’ün güneşle buluşmasının taşıdığı enerjinin aşırı derecede önem taşıdığını, bu noktadaki Sabian sembolünün olağanüstü bir isabetle yol gösterdiğini gördüm. Tarihlere bakarsak:
- Gerileme başlangıcı: 14 Ekim (sabaha karşı)
- Güneş’le buluşma: 25 Ekim
- Gerilemenin sona erişi: 3 Kasım
- Gölgeden çıkış: 20 Kasım
Via Combusta
Fakat, senenin bu son gerilemesinde Merkür’ün bize son bir sürprizi daha var: Gerileme benim “Ateş Yolu” dediğim Via Combusta’da gerçekleşiyor. Via Combusta, “ateş yolu” veya “ateşten geçmek” anlamına gelir. 15° Terazi ile 15° Akrep arasındaki bu alan, yoğunluğu artırır. Hayat yolculuğumuzla ilgili farkındalığımız yükselir. Burası Simyacının bölgesidir. Kendi içimizde çok daha dürüst ve özgün bir kişiliğe dönüşürken, ateş yolu, Merkür’ün niteliklerini yani bilgi alma, bilgi dağıtma, zihinsel aktiviteler ve iletişim alanındaki inanç, alışkanlık ve becerilerimizi bir üst seviyeye taşıma şansı verecektir. Gelen her bilgiyi kabul etmeyi farkındalığa, korkuyu saygı ve takdire, hurafeyi bilinçli düşünceye dönüştürme olasılığı çok yüksek. Eski astrolojiye göre, özellikle orta çağda Zodyak’ın bu bölgesi ters ve uğursuz görülürdü, ama o zamanlar astrolojinin neredeyse tamamı kaçınılacak, korkulacak şeylerin bir bir sayılmasından oluşurdu. 5D Astrolojide bu yol kendini tanımanın ve dönüşerek gölgelerimizde, ilişkilerimizde ve en derin benliğimizde dönüşümü-değişimi yaratmanın yolu.

Mars gerilemesini de hesaba alırsak, bu sene Via Combusta, kendimizi tanıyıp ifade etmemizi ve içimize aldığımız bilgileri de çok daha bilinçli bir şekilde elekten geçirmemize yardımcı olarak tavır ve hareketlerimizde değişime yol açacaktır diyebiliriz.
Bu yolda iki sabit yıldızımız da var, biri dengenin ve bereketin yıldızı Spica, diğeri ise astrolojide onur, bolluk, kararlılık ve şans getirdiğine inanılan Arkturus yıldızı.
Sabian Hikayesi
Bu gerilemenin sembollerine bakıldığında çok ilginç bir hikâye anlatıyor. Hem kişisel hem de küresel bir hikâye. Gerilemenin başladığı derecenin sembolü:
“Elçilik balosu”
Burada ilk aklımıza gelen protokol, etiket, şaşaa ve elbette balo sırasında arka planda yapılan pazarlık ve sohbetler. Yüzler gülebilir ama bu sırada fısıltılarla savaş olasılıkları bile konuşulabilir, oturma düzeni bile kişilere verilen önem konusunda bizi aydınlatabilir, hatta bazen ülkeler arası gerginliğe yol açabilir. Bu görüntüde içten ve gerçek olan nedir? Evet, zarafet, güzel sunumlar, yerinde davranmayı bilmek ve özellikle de görgü kurallarından haberdar olmak güzel şeylerdir. Bunları her gün hayatımızın her köşesinde yaşamalıyız. Ancak o balo bir şeylerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya yeminli Akrep’te olunca, sahne arkasında yapılan pazarlıkların ortaya saçılacağından emin olabilirsiniz!
Hem küresel açıdan hem de kendi yaşamınızda yeni açıklamalara, bilgi sızıntılarına ve büyük şaşkınlığa hazır olun! Bir şeyler göründüğü gibi değil, bir şeylerin gerçeği çok farklı. İçinizde keşfettiğiniz bir şeyle kendinizi şaşırtabilirsiniz. İkinci olasılık, ilişkilerinizde öğrendiğiniz bir şeylere şaşırmanız ve bunun yansımalarını yaşamanızdır. Üçüncüsü ise toplum hayatımız, siyaset, ekonomi, vs. gibi kolektif konulardaki saklanmış bilgilerin açığa çıkmasıdır. Ama, “İkizler Etkisini” unutmayın. Bir bilginin doğruluğu konusunda her zaman kalbinize danışın. Merkür geriye giderken ve kişisel veya kolektif gölgeler açığa çıkarken akıl karışıklığı, Akrep zihin oyunları ve manipülasyonu da çok mümkündür!
Baloyu tekrar düşünürsek, benim için bu görüntüde bir özellik daha var: Kibir! Her balo kibirli olacak değil elbette. Ama bu resim, “elçilik balosu”, kendini güçlü görenin güçsüz gördüğüne bir şekilde bakışlar, kibar iğnemeler ya da görmezden gelmelerle “haddini bildirdiği” bir ortam olabilir. Sanki pek çok şey içten değil. Tabii ki, bu toplantıda ülkelerin temsilcileri ülkeleri için ellerinden geleni yapacak, bunda bir sorun yok. Fakat bu seçkinler kulübünün içindeki daha da seçkinler kulübü üyeleri ne yapıyor? Ve bu arada sıradan insanın kaderinde ne gibi tepeden inme değişiklikler oluyor?
Merkür, bizi derinlerdeki kibrimizle yüz yüze getirecek. Ona bakınca ne görüyoruz? Kendini diğerlerinden bir şekilde, herhangi bir alanda üstün görme alışkanlığı hangi güvensizliğimizi saklamaya hizmet ediyor?
Ateş yolunun bize armağanı kibrimizi yakarak, eşitliğe, alçak gönüllülüğe uzanmamız olabilir. Bu da kendimize ve başkalarına karşı şefkatin başlangıcıdır.
Merkür, güneşle buluştuğunda çok farklı bir enerji aktive oluyor:
“Küçük bir köyde komşular imeceyle ev inşa ediyorlar.”
Bu harika bir derece. İnsanların, toplulukların bir araya gelmesini, birlikte daha iyi bir yaşam yaratmasını ve yardımlaşmayı anlatıyor. Bazen o daha iyi yaşamı temel ihtiyaçlarımızı birlikte karşılayarak yaratırız, bazen yeni hareketler, yeni oluşumlar, yasalar veya teknolojik gelişimler hep birlikte, birbirimizi kucaklayarak yaratılır. Burada önemli olan birlikte çok büyük işlerin altından kalkabileceğimizi bilmek ve bütünün hayrına çalıştığımızda yaşadığımız ortama esenlik ve tutarlılık getireceğimizi bilmektir. İşbirliği ve yardımlaşmaya çağrılıyoruz – 2020’nin temel numerolojik enerjisi. İkiler ve pratik 4! (Bağlantısı burada)
Herkes her şeyi bilemez, hepimizin biraz daha iyi yaptığı, uzmanlaştığı konular vardır. Bunları masaya koyarsak, bütün bir toplum birbirinden faydalanabilir. Eğer yardıma ihtiyacımız varsa, çekinmeden bunu dile getirmemiz isteniyor. Böyle durumlarda sadece yardım edilen değil, yardım eden de gelişip büyüyor.
Ardından Merkür, Terazi’ye geri dönüyor ve 3 Kasım’da durarak ilerlemek üzere şu sembole enerji yüklüyor:
“Birbirine dönüşen kartal ve güvercin”
Bu sembol aşırılıkların dengelenmesini ifade ediyor.
Yin ve Yang, eril ve dişi, vermek ve almak, gündüz ve gece… Zıt kutuplar arasında bir denge sağlanmalı. Sadece içimizdeki zıtlıkları kabul ettiğimizde orta noktayı, dengeyi buluruz. Örneğin, “iyi” olmak için çok uğraşan birisini düşünün, ya da kendinizi… Çalışmalarımda içindeki olumsuz duygu ve düşünceleri görmezden gelmeye çalışan çok kişiyle karşılaşıyorum. Oysa öfkeli ben bir şey söylüyor, kıskanç ben bir şey söylüyor. O mesajları almazsak, belli bir anlayışa asla ulaşamayabiliriz, şefkat ve hoşgörü bizden uzak kavramlar olarak kalır. Kötüleri suçlamaya ve bunun yanında pek çok şey için de suçlu hissetmeye devam ederiz. “İyi” olma çabamızda yargılara takılıp kalırız.
Merkür’ün son sözünün bir de uyarısı var:
Tutarlı mısınız? Yoksa bir aşırı uçtan diğerine zikzak mı çiziyorsunuz? Bir alçakgönüllü ve uysal, bir yırtıcı ve yaralayıcı? Önce bir şey söyleyip, bir şekilde davranıp sonra da tam tersini sergilediğiniz oluyor mu? Bu, diğer insanların da, sizin de aklınızı karıştırır. Bir konu hakkında zıt hislere, zıt düşüncelere sahip olabiliriz tabii, bunun adı da çelişkidir. Çelişki genelde şartlanmalarımızla, iç bilgeliğimizin çatışması sonucu oluşur. Ve harekete geçmeden önce oturup üzerinde çalışılması gereken bir şeydir. Ama bir de bu ön çalışmayı, iç gözlemlemeyi yapmadığınızı düşünün. Bir aşırı uçtan, tam tersi aşırıya hızla geçiyorsunuz, bunu bir sarkaç gibi sürekli yapıyorsunuz. Bu da adına manik davranış denilen şeydir. Kabaca ifade edersem, deli gibi görünürüz! Ve dengeleme şart olmuştur.
Yukarıdaki iki Sabian sembolüyle bir örneklemeye gidersek eğer: Bir aşırı uç kibir ve/veya bencillik, manipülasyon ise, diğeri de kendini unutup sadece başkalarını memnun etmek için yaşamak, kendi değerini bilmemek, kendi kabını doldurmadan başkasının kabını doldurmaya teşebbüs etmektir. Her iki uç da uzun dönemde büyük mutsuzluklara sebep olacaktır. Denge şart.
Önümüzdeki Üç Hafta ve Ötesi:

Arkadaşlar, önümüzdeki haftalar ve aylar bir roman olsaydı, inanılmaz sürükleyici, her sayfada bir başka sürprizle karşılaştığımız, sonunu asla tahmin edemediğimiz bir macera romanı olurdu. Merkür de bu romanın kahramanlarından biri ama baş kahraman değil. Baş kahraman sizsiniz!
Dış oluşumlar ve enerjinin etkileri ister açığa çıkan bir siyasi skandal olsun, ister hep birlikte çalışılan bir yardım projesi, ilişkinizde çok güzel bir işbirliği örneği veya inişler çıkışlar, her zaman bize bizimle ilgili bir şeyler söyler. Tepkilerimiz, aklımıza takılanlar, hislerimiz… Ateş yolundaki Merkür gerilemesi bizden kendimizi daha iyi tanımamızı talep ediyor.
Güneşle birleşmeden önce:
- Ben kendimi tanıyor muyum?
- En derin benliğimle olan iletişimim nasıl?
- Ben en derin benliğimi, özümü dış dünyada nasıl temsil ediyorum?
Güneş buluşmasından sonra:
- Kendimle nasıl işbirliğine girerim?
- İlişkilerime katkım nedir?
- Benim bütüne katkım nedir?
- Nasıl hizmet edebilirim?
Sonsöz:
- Bütün bunları nasıl dengelerim?
Bu gerilemede açığa çıkabilecek kimi yanılsama dolu düşünceler, yanlış bilgiler veya kararsızlıklar ve akıl karışıklığı için ise geçenlerde paylaştığım “Akıllar Karışıksa” yazımı öneriyorum.
Bu roman burada bitmiyor. Bu sadece bir bölüm, belki başta biraz ağır giden, içe döndüğünüz, fakat karakterlerin detaylandırıldığı çok önemli bir bölüm. Roman devam ediyor ve umuyorum hepimiz bu enerjiyi en yüksek potansiyeli ile hayatımıza yansıtırız.
©Mor Alev 2020
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
💜
BeğenLiked by 1 kişi
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev, bu güzel yazı için teşekkürler..
BeğenLiked by 1 kişi
Bir daha bir daha okumak ve sindirmek istiyorum. Her bir cumle farklı bir kapı açacak sanırım. Mor Alev bilgeliğinize tşk.ederim. Sevgiyle kalın…
BeğenLiked by 1 kişi
Son yazılar, özellikle bu mesaj tüm muhteşemliğiyle ümit veriyor 🌸 Gönülden teşekkürler 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili mor alev…yazınız beni inanılmaz etkiledi…son üç gündür iç dünyamda gel gitler yaşıyarak geçiriyorum…biir nevi bir deli gibi oradan oraya atılıyor iç dünyam…beraber yaşadığım insanlara hissettirmek istemesem de inanılmaz öfkeli.. sabırsız.. tahammülsüz… bir insan oldum.. kendime inanamıyorum… bana neler oluyor neden böyleyim deyip kendi kendimi yedim bitirdim…. üç gündür yaptığım meditasyonlarda aslında beni mutlu eden sonrasında yanlış birşeyler mi oluyor acabalı çelişkiler yaşatan deneyimler yaşadım…yaşadiklarımla başa çıkamamak mı yoksa anlamlandıramamak mı bilemedim.. fakat şuan da okuduğum yazınıza kadar…sevgili mor alev yazınız yaşadığım deneyimime çok anlam yükledi🙏 belki ilk kez bu kadar farklı bir şeyle karşı karşıya kalmak beni tedirgin de etmiş olabilir …sevgili mor alev ben meditasyon çalışmalarımı kimsedén ders alarak öğrenerek yapmıyorum tamamen kendi hislerimle hareket ederek yapıyorum…yanlış mı yapıyorum acaba? Bu konuda beni bilgilendirirseniz inanılmaz mutlu edersiniz🙏 biraz dertleşmiş gibi oldum galiba🤗 ama insan aynı dilden konuşan ve anlayabilen birini bulunca içini dökmesi ne güzel bi duyguymuş🙏💜 her şey için çok çok teşekkür ederim 💜🙏💜
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Betül, meditasyon için ders almaya ihtiyacınız yok. İlgili pek çok kaynaktan öğrenebilirsiniz ki, bundan dolayı bütün yazılar başlığı altında bir meditasyon kategorisiyle çok sayıda meditasyon çeşidini sizlerle paylaştım ve paylaşmaya devam ediyorum. Onlardan faydalanın. Olası deneyimleri de yazdığım pek çok makale bulacaksınız, onlara bakın. Sevgilerimle
BeğenBeğen
🙏💜🌸💜🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ediyorum Sevgili Mor Alev. 🙏🙏🙏💖💖💖
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili mor alev teşekkürler bu güzel yazılar için bizim üzerimizde etkiniz büyük iyi ki varsınız.
BeğenLiked by 1 kişi
Ben bu yazıyı bugün temizlik yaparken kulak çakralarımda duydum 😄 kozmik güç benimle uzun uzun bu konu hakkında konuştu ve içimden gelen zorlamayla siteyi açınca yazıya dökülmüş halini buldum ne hoş!
BeğenLiked by 1 kişi
Çok çaresizim uzun bir süredir mor alevi takip edemiyorum sayenizde hayallerimdeki üniversiteye kavuştum fakat ruhumu kaybetmişim gibi bir his var
Sanki beni kısıtlayan bir şey var gibi
BeğenBeğen
Sevgili Burak, bazen çok çalıştığımız, çok istediğimiz bir şeye kavuştuğumuzda, başarılı olduğumuzda sanki dibe vurmuş gibi de oluruz. Bu özellikle olimpik atletlerde gözlemlenmiş bir durumdur. Adrenalin salgılanmayınca, stres faktörü gidince sanki balon sönmüş gibidir. Size de öyle olmuş olabilir. Daha rahat bir ortama henüz alışık olmadığınızdan hafif bir bunalım hissi gelebilir. Ayrıca, bu dönem gençler ve öğrenciler için de son derece değişken ve zorlu. Toplum gergin. Yani pek çok etken var. Elinizden geldiği kadar anda kalmaya çalışın, tabiata çıkın. Kalbinize bu hislerin sebebini sorabilir, iç çocuğunuzdan neye ihtiyacınız olduğunu öğrenebilirsiniz. Tüm bunlara ek olarak, profesyonel yardım da alabilirsiniz. Umarım neşe-keyif-coşkunuzu çok çabuk bulabilirsiniz. Sevgilerle
BeğenBeğen