Astroloji ve Yansımaları 1: İkizler Etkisi

Christine Mitzog - GeminiSevgili Bilge Baykuşlar,

Belki iki haftadır aklımda iki yazı var ve onları yazabilmek için kıvranıyorum! Fikirler geliyor gidiyor, sözcükler, bilgiler, sorular, araştırmalar…  Birkaç gün önce “Kendi zihnimden geçenlerin peşinde koşturmaktan yoruldum” dedim ve pat! bizim bölgenin interneti kesildi. Herkes mobile yüklendiği için o da kesintiler ve yavaşlamalarla araştırmalarımı, yazmamı neredeyse imkansız kıldı. Geriye sadece email kaldı, o da istediği zaman, güncellenip mesaj alıp vermeme yardım ediyordu, o kadar! O iki yazı, biri Venüs gerilemesi, diğeri ise ay düğümlerinin Yay-İkizler eksenine geçişiyle ilgiliydi.

Ve ben günlerdir ne yapıyordum, biliyor musunuz? Daha fazlasını öğrenmeliyim, daha iyi bilmeliyim diyerek notlar alıyor, oradan oraya atlıyordum, bildiğim konularda yeni kitaplar almak, hızla okuyup, “ıh ıh, aradığım bu da değil” demek, büyük bir açlıkla yeni kaynaklara yönelmek… Ve bir anda anladım! Ben aşırı Kuzey ay düğümü İkizler olmuştum! Ben İkizler’deki aşırı Merkür ve Venüs tepkileri veriyordum! İkizler zihindir, sıklıkla maymunla resmedilir. Oradan oraya sıçrayan maymun zihin.

Bizim bölgenin internet ve telefon bağlantılarının olduğu kutu tam önümüzde. En sonunda bir teknisyenin geldiğini gördüm, sordum, sorun neymiş. Bütün bir alanın telekominikasyon kartı – nasıl olduğunu bilmiyorum, aranızdaki mühendisler bunu daha iyi anlar – yanmış. Aşırı yüklenme! Aşırı elektrik (Satürn’ün haftalardır Kova’da bulunduğu derece: “Beklenmedik şimşek/elektrik fırtınası”, Satürn kısıtlamalar, Kova ise internet ağı), mobile aşırı talep (ay düğümü İkizler’de) ve iletişimde kesintiler (Venüs İkizler’de gerilemeye başladı). Şaka gibi! (oyuncu Merkür de İkizler’e geçti)

Peki, bir gün önce bir ara teknoloji beni tamamen yarı yolda bırakınca ne yaptım? Bir haber kanalını açtım ve ilk duyduğum şey “Kadınları susturamayacaklar” cümlesi oldu! Televizyonu kapattım, iki üç dakikada alacağımı almıştım. Akımdan geçen yine Venüs… ve Eris… Gerilemeler… Satürn… Plüton…

Hayat son zamanlarda gökyüzü hareketlerini öyle berrakça yansıtıyor ki.

Görecelik

Gerilemeler, bildiğiniz gibi gerçekten geriye gitmek değildir. Gezegenlerin yörüngeleri aynı uzunlukta olmadığı için, dünyaya nazaran geri gidiyormuş gibi gelir. Bir otoyolun yanında  tren yolu olduğunu düşünün. Araba yolda gidiyor, aynı yönde tren de ilerliyor. Diyelim ki siz arabadasınız. Yaklaşırken trenin yolda ilerlediğini görürsünüz, hatta bir ara birlikte yol alırsınız, sanki iki araç da duruyor gibidir, sonra araba trenden hızlıysa, treni geçerken tren geri gidiyor gibi gelir. Bu bir GÖRECELİK deneyimidir.

Hayatımızda her şey göreceli. Zevklerimiz, değerlerimiz, bir deneyimin iyi veya kötü olduğuna dair değerlendirmelerimiz, mutluluğumuz, huzurumuz bile! Ve göreceliğin kaynağı gözlemcidir, yani her birimiz. Peki, gözlemci nasıl bir şeyi göreceli olarak algılar? O şeye bakış açısı ve inançlarıyla. Beyin gördüklerini inanca ve geçmiş deneyimlere bağlı olarak algılar, resim tamamlar. Asla ve asla tam anlamıyla objektif olamayız, kameranın objektifi bile objektif değildir. Resmi belli bir açıdan gösterir!

Gerileme sırasında, görecelik kaynağında değişimler tetiklenir. İç değişimin daha havalı bir ifadesi. Biraz bana sabır gösterirseniz noktaları birbirine bağlamaya başlayacağız.

Bir gerileme neden önemlidir?

Çünkü gezegen gerileme alanındaki enerji noktalarını tam 3 defa tetikler. Önce aynı yerlerden her zamanki gibi geçer. Belli enerjiler aktive olmuştur. Sonra gerilerken aynı noktalardan geçer ve bir yeniden değerlendirme, konu hakkında nasıl hissettiğimizi tanıma ve içselleştirme şansı verir. Burada değişim içte gerçekleşmektedir. Sonra gezegen durur ve aynı noktalar üzerinde ilerlemeye başlar. İç değişimin dışa yansıma zamanı gelmiştir. Bu sırada, kararlar değişir, bakış açıları tepe taklak olabilir, davranışlar farklılaşabilir. Aynı noktalar görecelik yüzünden bambaşka bir hikaye yaratmaktadır.

Gerileme her zaman değişim getirir. Bazen hiç fark ettirmeden, bazen de görmezden gelemeyeceğimiz keskinlikte. İç işlerimize yönelir ve gerileme sonunda dışımızı içimize uydururuz. İnançlarımız değişince  gerilemenin gerçekleştiği astrolojik evdeki dış manzara da değişir.

Bu sene olağandışı gerileme yoğunluğu yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz. Ama bu sene olağandışı olmayan şey kalmadı gibi!

Venüs

Venüs 13 Mayıs sabahı gerilemeye başlarken biz de, İkizler-Venüs ortak alanlarındaki konulara odaklanıyoruz. Venüs, dişidir, huzur ve güzellik ister, dengeli renkler, dengeli ilişkiler arzular. Ama her şeyden önce Venüs, öz-değerin, öz-sevginin gezegenidir. İlişkilerimiz, bolluğumuz, bereketimiz, banka hesabımız, evimizin düzeni, beslenme şeklimiz, neşe-keyif-coşkumuz ve huzurumuz doğrudan öz-değerimizi yansıtır. Kendimizi nelere layık görüyoruz?

İkizler ise bilgi topladığımız, bilgi yaydığımız burçtur. Bilgiyi ayırmaz, onun için her şey sadece bilgidir. Zodyak’ın üçüncü burcu bir çocuk gibi koşturup dünyayı tanımak ister, sorular, sorular… Venüs, önümüzdeki 40 gün öz-değerimizle ilgili inanılmaz bir veri bankası oluşturmak üzere. İlişkilerimizdeki iletişimimiz nasıl? İletişimlerimizde değerlerimiz nasıl yansıyor?

Yay-İkizler eksenine yeni geçen ay düğümlerini de hesaba katarsak, bankadaki verilerle, Yay’da yerleşik dogmaların temizlenmeye başlaması da an meselesi.

Arkadaşlar, kendimize bakış açımız değişirken, inançlarımızda da büyük değişimler yolda. Bu da inanç çatışmalarına yol açabilir. Çünkü, o eğlenceli, özgürlük, yolculuk ve felsefe sever Yay’ın gölgesi fanatiktir, “benim doğrum tek doğru” diyen sofudur. Yay parçamız, inanamayacağımız bir şekilde başımıza engisizyon mahkemesi gibi dikilebilir. Kendi içimizde kendimizi yargılayabileceğimiz veya dışlayabileceğimiz gibi bunun yansımalarını fiziksel hayatımızda görebiliriz. Güney düğümü her zaman değişmesi gereken sorunu işaret eder. Bu defa sorun yanılsamalı inançlarımız ve fanatikliğimiz.

Venüs, 40 günlük gerilemesini 25 Haziran’da bitirecek ve iç değişimi dışarıda yaratıma sokma zamanı gelecek,adım adım aynı yoldan geçerek 7 Ağustos’a kadar İkizler’de bunu ifade edecek.

Venüs parayı da yönettiğine göre son derece basitleştirilmiş bir örnek şöyle olabilir:

Yay’daki köktenci inanç: “Para kötüdür. Para kötülüğe yol açar. Para ancak haksızlıkla kazanılır, vs.” Venüs, İkizler’de bilgi topluyor: “Parayla iyi şeyler de kötü şeyler de yapılabilir. Parayı hakkıyla kazanan da var, kazanmayan da. Para paylaşıldığında neşe-keyif-coşku getirebilir. Para  değiş tokuş aracıdır. Emeğe verilen şükrandır.” Venüs karar veriyor: “Emeğime verilen şükran ile emeğimin gerçek değeri dengede değil. Denge istiyorum” Yay ısrar ediyor: “Hayır. Para kötüdür. Denge isteğin geçersizdir.” İkizler bilgi toplamaya devam eder. İç atışma süregelir, bu da rahatsızlık verir ve ideal dünyada eğer kişi gönüllüyse, Yay inanç değişimine başlar ve der ki: “Kanıtları görüyorum, para değil, ona bakış açımız ve onu elde etme yollarımızdan bazıları kötü. Para tarafsız.” İkizler’deki Venüs: “O zaman denge isteğimi gerçekleştirmek için iletişime geçiyorum. Dengeyi kuruyorum. “

Tabii siz sürecin bu kadar basit olmadığını biliyorsunuz. Fakat bir defa inanç değişince duygu, davranış ve tepkiler de değişir. Bambaşka bir süreç başlar.

Bir başka örnek şöyle olabilir:

Yay’daki inanç: “Ben oğlan doğmadığım için annem ve babam çok üzülmüş. Ben erkek değilim, o yüzden eksiğim, değersizim. Hayatımı bu eksiklik ve değersizlikle kurgulamalıyım” İkizler’deki Venüs: “Kızlar bu hayata daha mı az katkıda bulunurlar? Kızlar daha az mı önemlidirler? Daha aptal? Daha beceriksiz?” İkizler, her iki bakış açısına dair kanıt ve bilgi toplar. Venüs öz-değerine ait bir karar verir ve inanç değişimi ister. Değişimin gerçekleşeceği yer ise Yay’dır, eğer kişi direnmezse tabii. Yeni inanç her türlü iletişime ve ilişkilere yansır, yeni yaratımlara yol açar.

İsyan ve protesto

Venüs’ün İkizler geçişi ile ay düğümlerinin Yay-İkizler ekseninde olması birbirinden ayrı düşünülemiyor. Sabian sembollerine baktığımızda neşeli, uçarı ve tarafsız gördüğümüz bu burcun grev, protesto ve isyan sembolleriyle dolu olduğunu görüyoruz. Bu da bizi televizyonda duyduğum o tek cümlenin, yüklemine getiriyor: “Susturamayacaksınız.”

Venüs’le ilgili her konuda isyana hazır olun. İlişkilerde, değerlerde, ekonomik-sosyal konularda, cinsiyet eşitliği, hak eşitliği… kendimizi çok daha iyisine layık gördüğümüz her konuda ve ortamda. Ev. İşyeri. Toplum.

Zodyak’taki diğer etkileri de düşünürsek, Eris’in önde gelen pozisyonunu, Uranüs’ün Venüs’ün yöneticisi olduğu varlık burcu Boğa’daki konumunu, Oğlak’taki dönüşümü… Kuzey düğümünün her zaman hedefi gösterdiğini… havada kesinlikle ve kesinlikle isyan kokusu var.

Venüs, İkizler’in çok önemli isyan derecelerinden bir defa geçti ve bunu iki sefer daha tekrarlayacak. Merkür ise kendi burcu İkizler’e daha yeni girdi, o da aktivasyona katkıda bulunacak. Güneş, bir hafta sonra ışığını İkizler’den doğru sunmaya başlayacak, aynı dereceler can bulacak. Ayın kuzey düğümü 18 ay İkizler’de kalırken, aşağıdaki semboller tekrar tekrar enerji yüklenecek.

  • 5: “Halkı eyleme çağıran radikal dergi/gazete”
  • 8: “Endüstriyel grev”
  • 12: “Haklarını talep eden siyahi köle kız”
  • 16: “Tutkuyla halka konuşan kadın hakları savunucusu”
  • 21: “İşçi hakları mitingi”

Bunlara baktığınızda hepsi de verilen değeri sorgulayan ve değişim isteyen semboller.

Yay-İkizler ekseni

Söze kendi halimden bahsederek girmiştim. Bu eksenin etkilerini yaşarken gerçekten dikkat etmemiz gereken şeylerden biri, bir yerde bilgi toplamayı bırakıp, onu değerlendirmeye başlamamızdır. İnternet kesintisi olmasaydı maymun zihin durulur muydu? Bu yazıyı yazabilir miydim? Belki. Ama kesinti kesinlikle ilhamın kendisi oldu.

Fakat daha da önemlisi inançlarımızı sorgulayabilecek kadar açık zihinli olmamız ve bu sırada bu dünyada doğru ve dürüst bilgi kadar, yanılgılarla dolu ve hatta amacı manipülasyon olan bilgi görünümlü yanılsamaların da gezdiğini bilmektir.  (Bu konuda Sarah Varcas’ın geçen gün paylaştığım analizi son derece değerli. Bağlantısı burada)

Sonuç olarak, en olumlu potansiyel ve umudumuz şu ki;

Bizler sevgiyle değerimizin kanıtlarını keşfettikçe (Venüs), inançlarımız arınacaktır (Yay), yeni inançlarımız ise ifade edilmeyi (İkizler) ve böylece yaratıma girmeyi talep edecektir.

Arkturusluların çok önemli sözlerini hatırlayalım: Yaratıma girmemiş bilinç yoktur.

Bu sohbetimize yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.

©Mor Alev 2020


Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

15 comments

  1. Mor Alev, son günlerde bu salgının da etkisiyle, sanki bir fal gibi, kehanet bilimi gibi astrolojik yorumlara sardırdım. Ancak bir yandan da kendini gerçekleştiren kehanet etkisinden korkuyorum. Bu nedenle kendime en çok sorduğum soru astrolojik etkilerin ötesine nasıl geçebilirim? Farkındalık ve niyetle göksel etkileri aşabilir miyim? Mesela yükselenim Akrep, astrologlar bu dönemde kazalara açıksın diyor. Sürekli triple mantra dinliyorum. Korunmada olmaya niyet ediyorum, senin blogunda olan korunma ile ilgili önerilerini uyguluyorum. Odağımın kazada değil de korunmada olmasını sağlamaya çalışıyorum. Senin astrolojiyi farkındalık açısından değerlendiren bu yazılarından çok faydalanıyorum. Çok teşekkür ederim.

    Beğen

    1. Sevgili Aslı, şöyle bir hesap yapalım ve diyelim ki bu dünyadaki insanların ortalama on ikide biri Akrep yükselene sahip, 7,8 milyar insanı bölelim, yüzlerce milyonun kaza kehanetini görüyoruz. Bu sevgi gibi mi? Sevgiyi bırakın mantıklı mı? Benim de yükselenim Akrep, hiç de böyle bir şey görmüyorum. Peki siz neden görüyorsunuz? Korku dikkati çekmenin en kolay yoludur. Bu bilgi ne işe yarıyor? O yüzden bu yazıda özellikle bir uyarı var. Yanılsamalara ve bilgi olmayan bilgilere dikkat edin diye.
      Astrolojik etkiler hakkındaki sorunuza gelirsek, ötesine neden geçesiniz ki? Bunlar gelişim yolumuzda yardımcı enerjiler. Örneğin özdeğerinizi kabul ve ifade potansiyelinize değiniyorum bu yazıda. Astroloji potansiyeldir, onu kullanmak ise bize kalmış. Değersizim diye direnebilir veya özdeğerimizi keşfedip hayatımızda değişiklikler yapabiliriz.
      İkinci bir örnek ise yukarıdaki gibi, Satürn’ün kestiği internet sayesinde Venüs ve İkizler konusunda netliğe kavuşup makalemi yazdım.
      Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sevgilerle

      Liked by 1 kişi

  2. Öyle güzel anlatıyorsunuz ki. Kendime, bakımıma, sağlığıma dair bir dizi önlem alıp bunları gerçekleştirmek adına çevreme sınır çizdiğim bir dönemdeyim. Üstelik bu hayattaki amacım ne, gerçekten sevdiğim şeyi mi yapıyorum, nasıl hizmet edebilirim diyerek sürekli yaptığım işi ve bunun bana mutluluk getirip getirmediğini sorgulamaya başladım son günlerde. İşaretler geliyor sanki zaman beni buna hazırlarken kendimde tamamlamam gereken yerleri gösteriyor gibi hissediyorum. Değişim isteğim ve yeni hayallerim içimde, akışta kalarak ve inanarak onları yaratmaya niyet ediyorum.

    Liked by 1 kişi

  3. Gunaydin!
    Yaşadığım durumu netleştiren ve iç dünyamda olanları anlamamı sağlayan açıklamalarınızla hafifledim. Teşekkür ederim.
    Endişe benim tek noktaya odaklanmama sebep oluyor ve diğerlerini kaçırıyorum bu da zarar görmeme sebep oluyor. Ancak bu zarar sayesinde ” iç dünyamda neler oldu da dengeyi kaçırdım?” Sorusuyla o isteğimin beni nasıl esir aldığını ( at gözlüğü )” farkettim. sonuçları dış dünyamda görürüm.
    Venus başlığı altındaki ifadeleriniz bende olanı görünür kıldı.
    3 kez tetikleme konusu da başıma gelenleri özetlemiş.
    İstediğimi elde etmeye o kadar önem verdim ki isteğim olsun diye gücümü başkasına verdim. Ondan medet umdum, yalanları farkettiğim halde kendi kendimi ikna ettim. Hipnoz gibiydi…stresin getirdiği acele ve endişeyle iradeyi gözardı ettim, havuca odaklandım. Ve… şok! Ardından uyanış…nerdeyim ben, bu nasıl başıma geldi şaşkınlığı başladı, ne yapacağımı bilemedim.
    Yaşadıklarım geçen hafta başlayan gökyüzü enerjileri ile ilgili olabilir mi? 04.05.1953 doğumluyum.venus 14°ve merkur 23° koçta. Mars 2°, jupiter 28° ikizlerde, 25° de de kronos var. Yayda gezegen yok. Yukselenim aslan…
    Sevgiler

    Beğen

  4. Çok doyurucu bir yazı oldu benim açımdan. Elinize sağlık, İnternet İyiki gitmiş😇 Kad ikizlerdeyken bir çok ruh ikizi kavuşacak diye bir bilgi okudum bi kaç yerde acaba bu bilgi hangisine giriyor diye aklımdan geçti şuan. Sevgiler…

    Beğen

    1. Ben böyle kehanetlere ve genellemelere itibar etmiyorum sevgili Dharma. 2001’de de aynı döngü vardı. Herkes kendi hayat arkadaşıyla kendi planladığı şekilde ve zamanda bir araya gelecektir. hepimiz farklıyız. Sevgilerle

      Liked by 2 people

  5. Sevgili Moralev, birkaç gündür sessizdi blog ve bana iyi gelmedi, yani sizin birşeyler yazmanızı bekler gibiydim..kendimde bir durgunluk, yapmam gerekenleri yapamıyorum hissi vardı, sizden de ses çıkmıyordu…diyodum ki bu durgunlugun sebebi ne..meğerse kendi gerçekliğimi kendi yüzleşmemi yaşamaya devam ediyormuşum…sizin varlığınız çok önemli ama sizin de böyle bir internet kesintisi yaşayabileceğinizi niye düşünemedim ki…belki ben de biraz durmalıydım :(..bunu geç farkettim ama bugünkü yazınız gene bana suratıma bir şaplak gibi indi…birkaçgündür ki sersemliğimin sebebini de anladım…iyi ki varsınız…

    Liked by 1 kişi

  6. Mor Alev iyi ki var, siz iyi ki varsınız… yorumlarınız konuya ilgili, ilgisiz herkesin anlayacağı şekilde…. harikasınız… ışığınız daim olsun…. kucak dolusu sevgilerimle…

    Liked by 1 kişi

  7. Sevgili mor alev, kendi harita bilgilerimi vererek yorum istemem sizi suistimal etmek gibi olduysa özür dilerim. Maruz kaldığım olayda hipnotize olmuş gibiydim! Gökyüzü enerjilerinden mi oldu diye topu dışarıya atmaya çalışmış olabilirim. Sonradan bu olaydan neler öğrendiğime odaklanabildim.Örnekler vererek anlaşılır şekilde astrolojik bilgiler veriyorsunuz. Çok teşekkür ederim. Astrolojik danışmanlık veriyorsanız, Kişisel harita seansınızın ücretini öğrenebilir miyim?
    Sevgiler

    Beğen

    1. Sevgili Kamelya, kesinlikle suistimal olarak düşünmedim, Fakat böyle bir yorum için bütün harita ve açılar bilinmeli ve bir uzman tarafından analizi yapılmalı. Ben blogda defalarca yazdım ama belki siz görmediniz, ben astrolog danışman değilim, ilgi alanım genel evrimleşmemiz ve astrolojinin büyük resimde buna olan katkılarıdır. Astroloji, enerjiyi okuyup anlamanın yollarından biridir. Yazılarım astrolojiden yola çıkar ve bir anlamda kanallığa dönüşür. Yani kişisel haritalara bakmıyorum, bu işi uzmanlarına bırakıyorum. Çok iyi, çok yardımcı astrologlar da var. Siz de kalbinize seslenen birini seçip onunla çalışabilirsiniz. Sevgilerle

      Beğen

  8. Irkçılık protestoları Dünya genelinde yayılmaya başlayınca aklıma ikizler yazılarınız geldi. İsyan ve protesto başlığı! Dilerim büyük gezegenlerin kovaya geçişiyle birlik, bütünlük, sevgi ve barış içinde yaşamaya adım atarız.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.