2020 Oğlak Dolunayı ve Ay Tutulması – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

IMG_0508Bilge Baykuşlar, bu analize Sarah Varcas’a kulak vererek başlıyoruz. Önemli bir dolunay, 2018’den beri Oğlak-Yengeç eksininde çalışmaya başladıklarımızı tamamen bitiriyor. Küresel durumumuz belli, belirsizlikler ve gerilemelerle geçen bir yaz yaşıyoruz. Dolayısıyla bu geniş bakış açısının yardımcı olacağına inanıyorum, sonra da Sabian sembolü yardımıyla kendi yorumumu ekleyeceğim.

Geri Alınan Bağımsızlık

Üç tutulmanın finali, Oğlak’taki bu tutulma son ayda olan olaylar ve deneyimlere cevaben, duygusal kalıpların değiştirilmesi işlemine başlıyor. Bu tutulmaya karşı açı yapan Asteroid Vesta, duygusal zekanın önemini vurguluyor. Çok hassas hissedebiliriz ve bu hassaslık kişiler arası zor sularda yolumuzu bulmaya yardımcı olabilir. Veya tam tersine onları bulandırabilir ve bizi dalgalı denizlere yöneltebilir. Yengeç’teki Vesta, ihtiyaç duyulmaya ihtiyaç duyar, bu da eğer çevremizdekiler biz olmadan da hayatını gayet güzel yönetebiliyorsa, kendimizi dışlanmış hissetmemize yol açabilir.

Kendi istediğinizi yaptırmak için olay çıkarmanın veya kendinizi olayların tam ortasına koymanın çekiciliğine kapılmamak için özellikle uyanık olun. İlişkilerinizi bilinçli bir şekilde yönetin ve  ilişki-etkileşim farkındalığınızı besleyin.

Duygusal tetikleyicilerinize ve o duygunun size ne yapmanızı söylediğine dikkat edin. Ama o şeyi yapmadan önce bekleyin. Duygular her zaman hareket halindedir ve bazen onların yollarına devam ederek geçip gitmelerine izin vermek en yapıcı yaklaşım olabilir.

Özünde birbirimizi beslemek kadar kendimizi de besleyebilmeliyiz ve kendi duygusal esenliğimizin sorumluluğunu başkalarına vermek, içimizde kendini kurban etmiş gibi bir üzüntü, yas ve sefalet hislerine yol açabilir.

Bu tutulma, hayatta diğerlerinin bize kendimizden daha fazla bakmasını beklediğimiz alanların hangileri olduğunu görüp değerlendirmemiz için mükemmel fırsat sağlıyor. Bundan sonra da terazinin kefelerini uygun şekilde yeniden dengeleme fırsatını veriyor.

Asteroid Pallas, şimdi Oğlak’taki Jüpiter ve Plüton ile birleşmiş halde ve çevremizde gelişmekte olan yeni gerçekliğin etkilerinden korkanları güçlendiriyor. Bu yılın olayları şimdiye kadar yanıtlanandan çok daha fazla soru yarattı ve pek çok insan taze bakış açıları peşinde.

Pallas bizleri  uyarıyor; bilge bir anlayış ve muhakemeyle kuvvetli bir akıl yürütme ihtiyacındayız. Zeki ve becerikli fikirleri ve nasihatleriyle tanınan savaşçı kraliçe Oğlak’tayken, hayatlarımızdaki otorite figürlerine ve gücümüzü verdiklerimizin bize zorla kabul ettirdiklerine gözlerimizi açıyor.

Gerçekte, bu tutulma bağımsızlığını geri almayla alakalı ve bu amaç doğrultusunda birbirini desteklemek de bu enerjinin en iyi kullanımıdır. Kendimizi bir amaca veya ideale adamak üzere duygularımızla harekete geçebilir ve bir amaç doğrultusunda odaklanabiliriz.

Bir aciliyet hissi de yükseliyor ve pek çokları harekete geçmeleri için artan baskının farkında. Bu yılın sonunda Jüpiter Kova’nın ilk derecesinde Satürn ile birleştiğinde yeni bir döngü başlayacak. O zamana kadar geçen süre ise bu tutulmanın tadıyla kaynaşarak Plüton’un Oğlak’ta  2008’de başlayan yolculuğunun son aşamasına girişini işaret ediyor. Bu yılın sonunda Plüton, Satürn, Jüpiter ve Pallas’ın Kova’ya geçişiyle Oğlak’ta daha az müttefike sahip olacak. Bu aynı zamanda Oğlak’ta 2019 başından beri gerçekleşen tutulma dizisinin sonuncusu. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, enerjinin otoriter “tepeden aşağı” kontrolden aşamalarla insanlar arasında daha eşitlikçi güç dağılımına geçişini gösteriyor.

Bu geçiş, bize özgürleştirici ama ağır bir sorumluluk veriyor. Çünkü Plüton Kasım 2024’de Oğlak’tan son defa ayrılmaya doğru ilerlerken, her birimiz yeni dünyamızın yaratılmasında nasıl bir rol oynayacağımıza karar vermeliyiz.

Filizlenmekte olan değişimin getirdiği iç baskı, lunapark treninin yukarıya ağır ağır çıkarken içimizde yarattığı hisse benziyor, en yüksek tepeye ilerlerken ardından hızla, hiçbir engel olmadan aşağıya savrulacağımızı biliyoruz. Böyle anlarda hem heyecan hem de korku vardır. Beklenti ve dehşet eşit ölçüde. Geri gidemeyiz ve birazdan öyle hızlı gideceğiz ki, ne olursa olsun bizi durduracak hiçbir şey yok. Ama bulunduğumuz anda arafta kalma hissi ve belirsizlik bize her yandan baskı yaparken, cesaret, cüret ve inanç istiyor. Sabrımızı kaybedebilir ve basıncı salıverme ihtiyacıyla pervasız bir aldırmazlıkla hareket edebiliriz. Fakat bazen de, pervasız aldırmazlık, kılık değiştirmiş bilgelik olabilir. Ancak güvenilir iç sesimizle mi, bu eşi benzeri görülmemiş zamanın talepleri, çatışmaları ve zorlamalarıyla çılgına döndürdüğü duygularla mı harekete geçtiğimizi sadece kendimiz bilebiliriz.

Hepsinin de ötesinde, bu tutulma şimdi bu sürecin sonuçlarına her birimizin sahip çıkması gerektiği işaretini veriyor. Kurban hislerinden çıkıp, kendi egemenliğimize, hem bireysel hem de kolektif gücümüze adım atmamızı söylüyor. Mars kendi burcu Koç’a girdi ve altı ayını orada geçirecek. Bu daha da güçlenmiş ve gücünü tanıyan bir Mars. Coşkulu ve hiçbir çekince olmadan ilerlemeye hazır! Sorunların çekirdeğindeki gerçeği kendimiz için anlamak ve bu gerçeğin gerektirdiği gibi davranmak üzere onun enerjisinden faydalanabiliriz. Ancak bilge hareketler yükselmiş farkındalık ister, özellikle andaki zorlu arazide yolumuzu bulacaksak. Koç’taki Mars, fitili ateşlendiğinde sağduyulu düşünceden eksik olabilir! İşte bu yüzden duygusal zekayı beslemek, şu anda pek çoklarının yaptığı gibi öfke ateş aldığında günü kurtarabilir.

Önümüzdeki altı ayda, farklı söylemler açığa çıkabilir ve eğer onlara izin verirsek bizleri bölebilir. Koç’taki Mars çatışmaları alevlendirebilir veya kolektif geleceğimize yeniden sahip çıkabilmek için ortak zemin ihtiyacımızı üzerine basarak belirtebilir. Her zaman seçeneğimiz var ve iyi seçim yapmak hiç bu kadar önemli olmamıştı. Koç, yeni başlangıçların burcudur, fakat henüz daha o başlangıçta değiliz. Geleceğe sabırsızlıkla bakarken Mars bizim yanımızda olsa da önce tam anlamıyla bitirilmesi gereken çok şey var.

Neptün kendi burcu Balık’ta, Zodyak’ın son burcundayken, bir sona eriş geçişini işaretliyor, bu da birkaç yıl sürecek. Eski ile yeni, geçmiş ile gelecek arasında iki arada bir derede kalmış vaziyetteyiz. Yorgun, yıpranmış bir paradigma ve şimdiye dek gördüğümüzden o kadar uzak bir taze ve hafif varoluş hali arasındayız ki, henüz gelecek olanları zihnimizde canlandıramıyoruz bile.

Fakat burada, şimdiki anda, ay Oğlak’ta tutulurken, içimiz rahat olsun, dünyanın derin ve duygusuz bir uykudan uyanma aşamasında olduğundan ve Anka kuşu gibi yükselerek yepyeni şafağı selamlayacağından emin olabiliriz.

***

Sarah Varcas’a çok teşekkürler. (astro-awakenings.co.uk)

Ay Tutulmasının Sabian Sembolü:  “Antik granit rölyef”

20D55932-1154-4861-9109-4B399B8C9AEBSevgili dostlar, bu bir güney düğüm tutulması, yani bize geçmişi ve bırakılma ihtiyacındakileri işaret eder. Geçmişi bırakmak ise yeni bir geleceği bulunduğumuz ana çekmektir.

Oğlak’ta antikleşmiş ve sadece bir süs, bir anı, belki de müzede görüp de ders alınacak bir hatırlatma olarak kalması gereken o kadar çok şey var ki! Ataerkil düzen, güvende tutamayan güvenlik sistemleri, fazlasıyla işlevsiz ve ağır devlet ve hükümet sistemleri, zorlamalar, amacına hizmet etmekten uzak kalan kurumlar… Sayabiliriz. Kişisel olarak ise kariyerlerimize bakışımız ve çalışma şekillerimiz,  kendimiz ve ailemizin güvenliği için yaptığımız seçimler, korumacılık, otoriterlik, genel bakış açılarımız, cinsiyet ayrımcılığımız, toplumsal sınıflandırma şartlanmalarımız… Müzelik olduk! Şu anda binlerce yıl ektiğimizin sonuçlarını yaşıyoruz. Ve hep aynı çözümlerle ilerlemeye çalışırsak, yine aynı sonuçları elde edeceğimiz kesin.

Bu tutulma özel ilişkilerimizde, işimizde, ailemizde, topluma hizmet etme şekillerimizde, güvenlik ihtiyaçlarımızda ve toplumsal bakış açılarımızda bize son bir uyarı olarak geliyor. Bir daha yıllarca Oğlak tutulması yaşamayacağız.  O yüzden de önümüzdeki günlerde eskiye iyice bakmak zorunda kalacağız. Buna yaşadığımız olağanüstü gerilemeler de yardımcı olacak. Güne uyum sağlayamayanlar bize gerçekten batmaya ve sorun çıkarmaya başlayacak. Çünkü en basit haliyle İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAYAMIYORLAR. Onları bırakın ama unutmayın. Dersimizi aldık ve ve bir daha asla geri dönmeyeceğiz. Şimdi yeniyi bir araya getirme zamanı.

Bütün bunlar aynı zamanda kalıcı olan değişikliklerin başlangıcını işaret eder. Granite yeni bir rölyef kazılmaya başlanmıştır. Hayatınızda ne gerekiyorsa, ona olan bağlılığınızı ilan edin ve uygulayın! Kendi sorumluluğunuzu üzerinize alın! Başınıza gelen her şey, tüm seçimleriniz ve sonuçları, sizin ektiklerinizin sonucudur. Kötü kader yok, kötü şans yok. Yanılsamalarla alınmış kararlar var. Özgür iradenizin sahibi sizsiniz. Bundan böyle, yeni farkındalığınızla ve özgür iradenizle kalıcı bir iz bırakma şansına da sahipsiniz.

Bu sembol fikrimce, küresel kolektif karmamızın üzerine bir çizgi atıp yeniden başlama şansına da işaret ediyor. Neyi iyi yapıyoruz, hangi yöntemler, bakış açıları işe yarıyor, hangileri yaramıyor? Seçme, eleme ve yeniden yaratma dönemi devam ediyor ama bu sefer bütün bir dünyayı etkileyecek şekilde…

Ay tutulması 5 Temmuz sabah 07.29’da maksimuma ulaştı, dolunay ise hemen ardından saat 07.44’deydi. (Ist.).

Hepinize harika bir dolunay ve tutulma dönemi diliyorum.

©Mor Alev 2020


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

3 comments

  1. Nameste ❤ 🙂 Varlığınıza şükran (Sevgili dostlar, bu bir güney düğüm tutulması, yani bize geçmişi ve bırakılma ihtiyacındakileri işaret eder. Geçmişi bırakmak ise yeni bir geleceği bulunduğumuz ana çekmektir.) O kadar o kadar güzel söylemişsiniz ki; Bugüne kadar tutunduklarımla zaten bir gelecek yoktu öylesine geleceğimi yaşıyordum. Yani: zaten bırakma çalışmaları yaptığım bir konum için içimden bırakmaya dair bir şeyler aktı gitti. İyi ki varsınız teşekkürler ❤

    Liked by 4 people

  2. Bugün o kadar sakinim ki içimden sadece şu hisler geçti. Evet artık başkalarının beklentilerine göre hareket etme bitti. Ben sadece bana aitim. Bana sadığım, başka kimseye değil. Tabi bu hissi yaşamak çok garip. Hiç yaşamadım daha önce çünkü. İçimde birşey sürekli nası yani? Diyor. 🤷‍♀️ Gelecek hakkında aynı yazıda bahsettiğiniz gibi hiçbir fikrim yok. Zihnim soru sormak istiyor; Ne olacak? Cevap hep aynı; Bilmiyorum. Sorma boşa. Bildiğim tek birşey var; özgürüm. Bitti. Ben artık sadece bana aitim. Gerisi yok… Kararları “nereden” vereceğimi biliyorum. Geçmiş kayboluyor..
    Gelecek yok. Birtek şimdi var. Sadece bu kadar.

    Liked by 4 people

Yorumlar kapatıldı.