Hayat Nehrinde İlerlemek

**Lütfen makalenin altındaki telif hakları uyarısına saygı gösteriniz. Teşekkürler.**

FAFC40D3-65D3-416C-83B3-F9E0E6A1EF44Baş Melek Gabriel (Cebrail):

Sevgililer, hayatın fırtınalarına göğüs gerip atlatmak ciddi bir girişimdir. Sizler Hayat Nehrinizde yol alıyorsunuz. Engeller ve kayıpların ardı sıra gelmesi gibi hissettiren şeyin gerçekte sadece hayatınızın akışında bir başka seçim olduğunu bilerek. Doğrusu şu ki, her şey ilerlemedir.

Bu çok-boyutlu insan zamanında rahatı bozulmuş veya telaşlı hissetmek yeni normal haline geldi. Sadece olanları (zihninizle) anlamaya ve çözümlemeye çalıştığınızda, her şey akıl karışıklığına yol açıyor. Böyle yaptığınızda, önce içinize ve sonra da sizin aracılığınızla dışınıza yönelen akışla bağlantınızı kaybetmiş gibi oluyorsunuz. Tüm Yaratılışın Nehrinin akışı dışına adım attığınızda, nehrin kollarının yeni alanlarda yeni akışlara açıldığını görüyorsunuz ve bu da size sıklıkla keşmekeş gibi geliyor. (Mor Alev: Aslında akıştan çıkamazsınız, onunla bağınızı koparamazsınız, siz neredeyseniz akış oraya ve daha ötesine uzanır, fakat bu zihinlerimizde daha da fazla karışıklığa yol açıyor.)

Daha fazla tanıdıklık taşıması için hayatı manipüle etmeye çalışmak ise sizi kitlesel yanılsamanın karambolüne yönlendiriyor. Hayat size tanıdık gelen ivmeyle davranmadığında, nehri iterek onu eski haline getirmeye çalışmakta hiçbir umut yoktur. (Mor Alev: Arkadaşlar, benim bu sözlerden anladığım şey şu, hayat ivmesi müthiş hızlandı ve hiç de alışık olmadığımız şeyler yaşamaya başladık. Böyle olduğunda onu eski haline getirmeye çalışmak akışa karşı kürek çekmek gibidir ve nafile bir çabadır.)

Böyle durumlarda nehrin akışında ufak bir havuzcuğa sığınmak çok daha verimli olacaktır. Kendinize biraz inziva, biraz sığınma hakkı tanıdığınızda, olanları çok daha iyi anlama ve ruhunuzun gerçek ifadesine uyum sağlama özgürlüğüne sahip olursunuz. (Mor Alev: Yine anladığım şey şu;  Nehri terk edip, kıyıya çıkmak, bir şeylere sarılmak veya akıntıya karşı kürek çekmek yerine akışta kalın ama daha yavaş bir alana geçin. Sosyal medyayı kapatın, koşturmayı birazcık durdurun, telaşı bitirin, aynı düşünceleri düşünmeyi bırakın ve nefes alın.) Bu sırada moleküllerinizin yeniden düzenlendiğini hissedebilirsiniz. Bu, sinir sisteminizin akıl karışıklığına yol açan yeni parçalarınızla çok daha uyumlu hissetmesine yol açan bir fenomendir.

Kalbinizle bağlantıya geçtiğiniz, hayata olan inancınızın parçalarını toparladığınız belli bir sessiz zamandan sonra, niyetlerinize yeniden sahip çıkın ve yeni gerçeğin kapılarına açılan ferahlığı hissetmenize izin verin, bu sayede kendi hayatınızın nehrindeki akışa tekrar yerleşirsiniz.

Normalleşmeye başlayan işleyiş farklılıkları, sizin için yeni referans noktalarının açılmasını sağlayan armağanlardır. En nihayetinde önemli olan, her şeyin kalbinizde bekleyen sevgiye sizi geri yönlendirmesidir. Kalbinize yeniden güvenip ona yaslandığınızda, benliğinize çok daha fazla huzur gelir. Daha önce bulunmayan harika bir denge seviyesine ulaşırsınız.

Zihin referans noktalarını kaybettiğini hissettiğinde, kalbiniz bilgeliğe açılan algı aracınızdır… Çok daha genişlemiş bilişle uyumunuzu sağlar.

OLmanıza izin verin. Aklınız karışmış OLsun, uyumunuzu kaybetmiş OLun, rahatlık alanınızın dışında OLun. Sadece ne olacaksa OLmasına izin verin. Ve bu izin veriş hareketi, yeni genişlemiş algı ve kavrayışa yolu açar. Hayat yeniden akmaya başlar.

Hepsinin ötesinde bilin, her an değişime açıktır ve hiçbir sonuç önden görülemez. Zihninizdeki sonuçlara olan tutkunluğunuzu bıraktığınızda, radikal güven farkındalığınızın ön safhalarına taşınır. Her şey küçük benliğinizin ötesindeki Yüksek İradeye teslimiyetle gelir. Bilin, kendi Hayat Nehrinizde ilerlemeye yönlendiriliyorsunuz. Bu Gerçek sizi yeniden her şeyin yolunda gittiği Güven ve Esenlik alanına yerleştirir. Ve öyle de oldu.

Baş Melek Gabriel için Shanta Gabriel, 21 Ocak 2020 (shantagabriel.com)


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.


Telif Hakkı©2020 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2020 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

10 comments

  1. Günaydın 💐 ❤
    Zamanınızı alıyorum ama bir sorum olacak ;
    bazen bu neyin çabası, ne için tırmalıyorum duygusu sizde de oluyor mu?
    Herşeyin anlamsız olduğu bi hal. Sıfır anlam. Eeee sonra durumu. Boşuna çabalama hissi sanki.
    Depresyon değil ama bahsettiğim
    Daha ziyade bi boşluk gibi…
    Bu durumda ne yapılır? Ya de neyin nesi bu :/
    Teşekkür ederim.

    Liked by 2 people

    1. Sevgili Mine, burada anahtar kelimeniz “tırmalamak”. Tırmalamayın. Zorlamayın. Akışa karşı kürek çekmeyin mesajda söylendiği gibi. O zaman hayat anlamlanır. Ben böyle boşluklar yaşamıyorum, çok eskiden yaşıyordum tabii ama sizin gibi bir insan olarak kendime sorduğumda bunun nasıl bir his olduğunu bile hatırlamıyorum. Yaptıklarımdan zevk alıyorum. Hiçbir şey yapmamaktan da öyle. Bana hiçbir anım boş gelmiyor. Sizinle kendi püf noktamı paylaşayım, belki yardımcı olabilir ama hepimizin gelişimi de birbirinden farklıdır biliyorsunuz. Çok çok uzun zaman önce, yıllar yıllardan bahsediyoruz, bir karar aldım ve o kararı içselleştirdim, tüm hayat bakış açıma, gündelik davranışlarıma, düşüncelerime yansıttım: Ben yaşadığım her anı onurlandırıyorum, o an ne olursa olsun, nasıl görünürse görünsün. İşte bu kararla o anda ne yaparsam ona odaklanıyorum. O kararla danışanlarımın burada bahsedilemeyecek kadar felaket travmalarını dinlerken onları, içlerindeki ışığı ve umudu onurlandırıyorum. Pazartesi günü beni arı soktu, çok komik değil mi? Kış ortasında ve evde! Arının soktuğu anı ve ne demek istediğini onurlandırıyorum. Su içtiğim, yemek yediğim, yürüdüğüm, ailemle konuştuğum, burada yazdığım, sizin yorumlarınızı okuduğum… daha sayabiliriz…. Her an onurlandırılacak kadar değerlidir. Hayat bir armağandır. O zaman boşluğa düşmezsiniz. O zaman neşe-keyif-coşkuya yönelirsiniz. Akıştakini kabul edersiniz. Yukarıdaki yazıda anlatılmak istenen de budur. Peki ben OLdum mu? Bence olmadım, ermedim, daha alınacak çok yol var. Fakat bunu acılı yapmak zorunda değiliz. Şimdi siz de sizi dolu dolu hayata bağlayan bir karar alın, içselleştirin, uygulayın, o karar olun ve bakın hayat nasıl da değişiyor hem de hiç tırmalamadan! Sevgilerle

      Liked by 8 people

  2. Yazılarınız kadar yazılarınıza gelen soru ve yorumlara verdiğiniz cevaplardan da çok büyük fayda görüyorum. Çok teşekkür ediyorum Moralev, iyi ki varsınız.

    Liked by 4 people

  3. Hep dedim ki; “Ben özüme olan yolculuğumu huzur, keyif, nese, coşku,bolluk,bereket, sağlık, güven ve esenlik dolu bir yolda sevgiyle ve sevdiklerimle bir’likte yapmayı seçiyorum” Artık bunu içsel olarak da hissederek yaşıyorum şükürler olsun. Çünkü öyle de oldu ( Önceleri spontane söylüyordum meğer ne kadar doğruymuş meğer o yüksek benliğimin sesiymiş beni iyiye ve doğruya yönlendiren.) Teşekkürler melek Gabriel ve Shanta Gabriel ve mor alev. Sonsuz sevgilerimle ❤

    Liked by 2 people

  4. Tam da dünya karmakarışık bir halde gözükürken/gösterilirken korku endişeye çektirilmeye çalışılırken ( bizim algımız ve seçimlerimizle), bilgi kirliliği, komple teorileri beynimizi yerken/yedirilirken (biz izin verdigimiz sürece) gelen adamı silken, uyaran kendine getiren muhteşem bir yazı.
    Sizin yoruma verdiğiniz cevap da içimi çok ısıttı her zamanki gibi.
    Sonsuz teşekkürler Mor Alev

    Liked by 2 people

  5. Sabaha karşı rüyalarla uyandım.. Aklıma, hemen “dün bir belge ararken rüyalarla ilgili bir seminerden” aldığım notlar geldi.. Uyandığınız saat önemli, bakın, size mesaj olabilir, diye not almışım… Baktım ki 05.55..
    555 sayısının anlamını okudum.. doğru yoldayım, akışta, evrenle uyum içindeyim.. Ve, ben geçen yıllarda olmadık yerlerde tüylerle paralarla karşılaşırken, şimdi devamlı sayılarla haşır neşirim.. gecenin bir yarısında uyanıp baktığımda 04.04 ya da 04.40.. hep böyle, değişik sayılarla.. mesela saatin akşam üzeri olduğu bir dolmuşta gözüme çarpan 11.11 ya da 22.22 gibi.. Kısacası, bugün kü yazıyı rüyalarımın ve 0.555 saatinin devamı gibi gördüm.. hayat yolculuğu nehrimi seviyorum ve şimdilerde durgun bir yerinde dinlenirken akışa direnmiyorum..

    Liked by 1 kişi

  6. Sevgili Moralev,

    Bu ivmeli akişa evrene guvenerek teslim olurken, ivmenin cok fazla arttigi ve hayata/kendimize/olanlara onlarca farkli perspektifle bakmayi ogreten guncellemelerin indigi şu donemde, buldugum en guzel havuzcuk ve zihni ritme uydurmak icin aldigim soluk: meditasyon,meditasyon,meditasyon,yuruyus,yoga. Imkani olanlara yuzmeyi de tavsiye ederim. Kesinlikle bu donemde kan akisinin da ara ara hayat akisiyla uyumlu hizlanmasi onemli.bedenimizde kalmamizin onemini buyuk goruyorum, bireysel olarak ilk kez bedenli bir varlik olarak bedenimin bu akiştaki guvenligi bana paha bicilemez geliyor, disarida bereketli bir firtina hakimken evimde kalip pencere kenarinda sukretmek gibi…

    Bunun disinda en azindan bu ivmeli donemde,kafein tuketimini en aza indirmek hatta birakmak niyetim var. Zaten cok hizliyiz,hakikatin sessiz gozlemcisi/şahidi modunu kafeinin bozdugunu deneyimliyorum… Hala tanisacagimiz gunu iple cekmekteyim, tam olmasi gereken zamanda olacak elbet. Sevgiler.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.