Diğerlerinin kendi yollarında yürüyüşlerini seyretmek ne kadar zorlayıcı olursa olsun, o yolun sizin olmadığını anlamanız ve hatırlamanız önemlidir. Sıkıntılı veya utanç verici anlar olacaktır ve belki de kendinize “off, bu ben olmadığıma çok memnunum!” diyebilirsiniz. Sizden istendiğinde desteğinizi sunacak bilinçli farkındalık ve şefkate sahip olmanız ise her zaman olumludur.
Fakat böyle anlar tarafından sahte bir oyalanmaya çekilme ihtiyacınızı salıverin. Bazen, kendiniz yerine dışarıya bakmak, dışarısıyla uğraşmak çok daha kolay olabilir.
Odak noktanız her zaman kendi yolunuz ve dünya ile nasıl ilişkiye girdiğiniz olmalıdır. Büyük gelişim işte o zaman oluşur. – Yaratan
Jennifer Farley, Yaratan Mesajları (thecreatorwritings.wordpress.com)
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Mor Alev 
Bu hatırlatma bana çok iyi geldi sevgili Mor Alev.
Çünkü 2020 Ocak ayı tuhaf ve şok edici olaylarla başladı.
Ve özellikle geçen hafta deprem, virüs, genç insanların ölümü gibi olaylardan çok etkilendim; biraz da çaresiz hissettim.
Ama bu hatırlatma hissettiğim şeyle tam örtüşüyor. Evet, yoluma dönmeyi seçiyorum. Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Bu nasil bir zamanlama, nasil bir bütüncül destek.
Tam da aldigim yoldan delicesine memnun ve gururluyken, aniden en sevdiklerimden birinin yoluyla sinava girdim. Hala da devam ediyor.
Bu mesaji görmek uyandirici ve sefkatle destekleyici oldu benim icin. Bir de Akturus mesajlarindan “Bazen sevmek demek, bir başkasının yüzüstü düşmesine izin vermek demektir.” cümlesi var ki tam bi nokta atisi.
Bu sistemde var oldugum icin sükürler olsun.
Aracilik ettigin mesajlar icin sükürler olsun.
Birbirimizin isigi ve sevgisi birbirimizi sarsin ve aydinlatsin.
Cok sevgiyle.
Seda
BeğenLiked by 1 kişi
Seda yazacaklarimi yazmissin, ayni enerjide titrestigimiz insanlarin olmasi buyuk lütuf 🍀
BeğenLiked by 1 kişi
size birşey soracağım belkide bu mesajı paylaşmamay tercih edebilirsiniz.dürüstçe cevap vermenizi diliyorum; depremi olmadan önce hissediyor musunuz siz?
BeğenBeğen
Sevgili Dharma, takma isim olarak Dharma’yı kullanıyorsunuz ve bu blogu okuyorsunuz… Blogda neredeyse her gün birliktelik bilinci işleniyor. Hepimiz aynı enerji denizinde yüzüyoruz ve kolektif bilince bağlıyız. O zaman neden “belki bu mesajı paylaşmamayı tercih edeyim”? Yine aynı prensipten yola çıkarsak, “dürüstçe” cevap vermemi istiyorsunuz, hepimiz birbirimize bağlıysak neden dürüst olmayayım? Yine aynı bilgiyle şunu söylemek istiyorum: İnsan sismoloji makinesi arıyorsanız lütfen kendinize bakın. Hepimiz her şeyi hissedebiliriz, hissediyoruz da! Çünkü aynı enerji alanının bir parçasıyız. Fakat bunu farkındalığımıza taşıyor muyuz? Hislerimizi kabul ediyor muyuz? Önemli olan budur. Yeni Ay yazısında durup dururken beden ve toprak taramaya odaklanmam ve gerginliği salıverme konusuna değinmem önceden bu bilince bağlanmış olduğumu gösterir. Peki depreme odaklanıyor myum? Hayır. Sağlıklı toplumlara, huzur dolu, yaratıcı bir hayata odaklanıyorum.
Ama daha da önemlisi, burada size ve sizin gibi bu konularla ilgilenip de öğrendiklerinin tam tersini yapan arkadaşlara sesleniyorum, ezberledik, ODAKLANDIĞINIZ BÜYÜR. Lafta kalmasın, artık öğrendiğimizi hayata geçirelim. Bir blog yazarına depremi önceden hissedip hissetmediğini sormak, odak noktanızı gösteriyor. Çözüm odaklı olun. Felaket beklemek ya da bir kahin arayıp size felaketleri önceden bildirmesini arzulamak işimize yaramaz. Bu Ortaçağ bakış açısıdır. Siz duruma nasıl çözüm getiriyorsunuz? Siz nasıl neşe-keyif-coşkuya uzanıyorsunuz? Siz nasıl kendinizi işe yarar, sevgi dolu, yardımsever, şefkatli, ilerici, evrimleşen bir insan olarak hissedebilirsiniz? Hangi hareket, tavır, bakış açısı, yaklaşım bu dünyaya hizmet etmenize yardımcı olur?
Evet, korkuyorsunuz. Bir sürü insan korkuyor. Ve bazıları yine de yola devam ediyor. Korkunun köküne inin. Gerçekten neden korkuyorsunuz? Korkunun %99’u hayal gücünün kötüye kullanılmasından başka bir şey değildir. Ve bu cümleyi de defalarca yazdım. Geri kalanı ise bizi bir şeylere uyandırır. Bu korkuyu uyanış ve alışkanlık değişimi için kullanın. Dünya ile daha uyumlu yerleşim alanları, yeryüzü dostu çözümler, teknolojinin yeni kullanım alanları, bizden önceki kuşakların binlerce yıllık bilgeliği ile birleşince oluşacak yeni potansiyeli hayal edebiliyor musunuz? Odak noktanız değişmeden yaşadıklarınız değişmez. İfade edilmemiş bilinç yoktur (bu da Arkturuslulardan). O zaman bilincinizi taramanız ve gerekli gördüklerinizi salıvermeniz yerinde olacaktır. Sevgilerimle
BeğenLiked by 2 people
Aslında ben sizi merak ettim. Deprem öncesi gerginlik hissediyor musunuz? Mesela biz bu blogu açıyoruz, meditasyon yapıyoruz, yeni gelen yazıları okuyoruz. Siz ne yapıyorsunuz? Mor alev herkese iyi geliyor peki mor aleve ne iyi geliyor? Şahşi bir soru olduğu içinde paylaşmak istemeyebilirsiniz dedim 🙂
BeğenBeğen
Sevgili Dharma, burada önerdiğim her yöntemi uyguluyorum. Zaten denemediğim, yaşamadığım bir şeyi burada yayınlamıyorum. Yani Mor Alev bana da iyi geliyor. Sevgilerle
BeğenBeğen
Ders niteliğinde bir yazı olmuş mor alev ince ince yine dokunmuşsun iyi varsın teşekkürler sevgilerimle..
BeğenLiked by 1 kişi
Ders niteliğinde bir yazı olmuş mor alev ince ince yine dokunmuşsun iyi ki varsın teşekkürler sevgilerimle..
BeğenLiked by 1 kişi