Yeni Ay İkizler’de: Üç Acemi Çaylak ya da Hayatın Bekleme Odası – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

shadowsSevgili Dostlar,

İlk defa bir yeni ay yazısı yeni aydan 5 gün sonra geliyor. Bu kısa analizi yazmayabilirdik, bu enerjiyi atlayabilirdik ama bir şeyler eksik kalırdı… Öncelikle, biz beş gün geç kaldık diye bu enerjinin dalgalarının bittiğini sanmamalıyız, yeni ay enerjisi bütün bir ayı etkiler, yani 13 Temmuz’daki güneş tutulmasına kadar içinde yüzeceğimiz enerji katmanlarının önemli bir kısmını bu yeni ayın enerjisi oluşturacak. İkinci olarak da göreceksiniz, önümüzdeki dev üçlü tutulmaya hazırlanırken, (Evet, üçlü tutulma ve hem de ne tutulma dönemi! Hayatımızın her köşesine dokunacak.) özellikle Sabian sembolü bize gerçekten yol gösteriyor.

Uzatmadan yeni ayın Sabian Sembolüne geçelim:

“Ağacın Yüksek Dallarındaki Yuvada Üç Yavru Kuş (Acemi Çaylak)”

Arkadaşlar, bundan 50 yıl kadar önce Dane Rudhyar bu sembolü şöyle yorumlamış:

“Geleneksel sembolizmde kuşlar genelde ruhani güçlere ya da en azından zihnin daha yüksek ve özgür parçalarına işaret eder. Burada bu sürecin ilk evrelerini görüyoruz, bilincin yükselmiş bölümlerinde ruhun yaratıcı gücü ile bağlantı kurulabilir ve özümsenebilir. Ruh tarafından döllenen ve derin köklerinden güç alan insan, adım adım bütününü oluşturan tüm parçaların bir arada olduğu bir kişilik geliştirir. Temelde, bütünleşme üç aşamadan oluşur, Hindistan’da Sat-Chit-Ananda olarak da ifade edilen Kutsal Üçlüyü oluşturur.

İnsan varoluşunu daha derinden ve doğal haliyle anlamanın yolu bu sürecin üçüncü aşamasından geçer. İsteklerin kitlelerin toplanıp protesto edilerek iletilmesi yerine doğal dürtüler ve anlık tepkilerin doğal evrimleşmeyle dönüştürülmesini önerir. Burada vurgulanan YARATICI ENTEGRASYONDUR.”

fledgelingsEvet, bulmaca çözmeyi seviyorsanız, bunun ne anlama geldiğini oturup düşünebilirsiniz! 🙂 İlk anda zihnim bulandı ama sonra kalbimin bir sürü ek bilgi vermesiyle her şey berraklaşmaya başladı. Dane Rudhyar da Sabian Sembollerine kalbini vermiş Marc Edmund Jones ve – kusura bakmayın kendimi de öne sürüyorum – benim gibi sezgisel bir yazar ve yorumcuydu. Yavru kuşları anlatan bu sembol o kadar çok yönlü ki, kısa bir özet olarak bakmaya çalıştığınızda anlamı neredeyse kayboluyor!

Bunu sizlerle paylaştım, çünkü içinde bulunduğumuz seçim dönemini ve neredeyse her gün kitlesel olarak toplanıldığını düşünürsek, Dane Rudhyar’ın söyledikleri biraz daha anlam kazanıyor, çünkü ilginç bir şekilde kitlesel protestolardan bahsediyor. Bir şeyler istiyoruz, toplumsal olarak arzularımızı iletiyoruz, hep birlikte yavru kuşlar gibi cıvıldıyoruz. (Biliyorsunuz “tweet” kuş cıvıldaması anlamına gelir.) Twitter meşgul, sokaklar meşgul, yürüdüğünüz her yerde ya seçimler konuşuluyor ya da en sonunda konu ona dönüyor. Kitleler söylüyor, söyleniyor, bazıları laf kalabalığı, bazıları anlamlı. Bu “cıvıldamaların” çok daha anlamlı bir şeye dönüşmesi sürecindeyiz. Daha olgun, daha “yapılabilir”, toplumlara ve tüm yaşam şekillerine daha fazla ve daha anlamlı şekillerde hizmet edecek bir şeye dönüşme süreci…

Burada isteklerimizi ve dürtüsel (vicdani) değerlerimizi terk etmemiz önerilmiyor, önerilen şey zihin-ruh-beden üçlüsünün bir araya gelerek kendini daha yüksek bilinç ve sevgiye açmasına izin vermemiz, böylece o isteklerin de daha yüksek versiyonlarının uygulamaya konulmasıdır.

Marc Edmund Jones, 1953’de bu sembol için şu anahtar kelimeleri kullanmış: “İnisiyasyondan geçen potansiyel, takdir edilen kapasite… Şartlandırılmamış yaratıcılık… Gelişmekte olan karaktere bir şans tanımak”

Şimdi, bu dönüşümü bu ay yaşarken, sembolün bize nasıl yol gösterdiğine bakalım.

Burada verilen bir söz var. Hepimiz bir gün uçacağız. Hepimiz 3 rakamının temsil ettiği “USTALIK” mertebesine geçeceğiz.

Baby Screech Owls Take a PeekFakat, acaba yeni evreye geçmeye hazır mıyız? Çünkü verilen söz sadece ustalık sözü değil, ustalığımızı kabul ettiğimizde hayatlarımızda yepyeni ve büyük değişimlerin olduğu bir aşamaya geçmeye de onay verdiğimizi unutmamalıyız.

Yumurtayı kırdık. Başımızı çıkardık. Ağacın tepesinde güvendeyiz. Ebeveynimiz (gerçek ebeveynlerimiz veya ruhumuz, meleklerimiz, yüksek benliğimiz, evren, tabiat ana, rehberlerimiz, galaktik ailemiz) bizi besliyor. Her geçen gün gelişiyoruz. Yuvadan uçmak için daha neye ihtiyacımız var?

Bu, oldukça gergin bir zaman. Bir tarafta heyecan, bir tarafta ürkeklik, güvensizlik, çekingenlik, diğer yönden ise üzerimizden bir türlü silkeleyemediğimiz uçma, ilerleme arzusu!

Ah, arkadaşlar, size de bir bekleme odasındaymışız gibi geliyor mu? Bekle, bekle, bekle… Bir gün hazır olacağım. Bir gün aklımdakileri yapacağım, bir gün kanatlarımı açacağım ama şimdilik bekliyorum, şimdi değil! Hayatın tamamı bir bekleme oyunu gibi değil mi? Bekleme odasında kaldığınızda istediğiniz kadar hazırlanın, okuyun, meditasyonlarınızı yapın, enerji çalışmalarını harfiyen yerine getirin, dua edin, umun, yardım isteyin, bekleme odasındasınızdır. Gerçek hayatın kapısının tam arkasında. Zayıflayınca olacak, hayatımın aşkı karşıma çıkınca olacak, çocuklar bir büyüsün olacak, ilgili okula gidince olacak, emekli olunca olacak… Gerçek hayatınızı yaşamayı ertelemek için daha ne bahaneleriniz var?

Wood ducklings - john a haigCesaret! Haydi, cesur yürekler! Bir deneyin! Sadece deneyin! Denemeden olmaz! İlk denemede başarısız olursanız, bir daha deneyin! Tabiat sizinle. Ortam siz kabul etseniz de etmeseniz de müsait! Kutsal Üçlüye sahipsiniz, DNA’nızda ustalık var. İçinizdeki bilgeliğe güvenin.

Bu ay bir şekilde hazır olacaksınız. Hazırsınız. Buna güvenemeseniz de, içinizdeki dürtüyü susturmak çok zor olacak. Onun yerine bilin ki artık vakti geldi. Çevrenizi değerlendirin, sağlam durun, veee… Açın kanatları, rüzgârı hissedin!

Çok büyük bir değişim yaşayabiliriz. Bu değişim kaçınılmaz. Ne olursa olsun günün doğuşu, gecenin sona erişi gibi kaçınılmaz, hasat zamanından sonra kışın ve baharın gelişi gibi, her sağlıklı bebeğin bir gün yetişkinliğe erişmesi gibi, hep bildiğimiz, emin olduğumuz gibi emin olabiliriz: DEĞİŞİM KAÇINILMAZ. DEĞİŞİM GELİYOR. İster bekleme salonunda bir ömür geçirmeye karar verin, ister kapıyı açıp yeni hayatınızı yaratın, değişim burada.

Bu yeni ay bizi AKTİF KATILIMCI olmaya, KENDİ HAYATIMIZI YARATMAYA ve doğayla/doğamızla uyumlu olarak yaratacağımız KENDİ KURALLARIMIZLA yeniliklere adım atmaya çağırıyor. Yolda acemi çaylaklıklar yapabiliriz ama yükseklerden uçan her kartal, binlerce kilometrelik göç yolunu tamamlayan her leylek, bilgeliğe kavuşmuş her baykuş bir zamanlar acemi çaylaktı. Cesaretini toplayıp kendilerini boşluğa bırakmasalardı asla hayat amacını en doğal haliyle yerine getiren özgür varlıklar olamazlardı.

“DÖNÜŞTÜRÜCÜ USTALIK” yılı olan 2018’in ilk yarısını bitiren bu yeni ay, bizden ustalığımızı tanımamızı şiddetle, önemle, ısrarla talep ediyor. Bunun için gerekli şartlarla da karşılaşacağımızdan eminim.

Biraz da sohbet

İşte bu ayın baskın enerjisine kısaca baktık ve ustalık talebinin de önümüzdeki üçlü tutulma dönemi için yapıldığını da anlıyoruz. Umarım, bayram tatili süresince sevdiklerinizle birlikte zaman geçirebildiniz ve biraz da dinlenebildiniz. Ve yine umarım, bayramdan önce eğilmiş olduğumuz gibi ilişkilerinizde yeni aşamalar kaydettiniz.

Ben sizlere planladığımdan 3 gün önce döndüm.  Biraz da Yaz Gündönümüne hazırlık için. 21 Haziran günü öğle saatlerinde gerçekleşecek gündönümünde yine başları döndürecek muazzam bir enerji akımı bekliyorum. Lütfen bu yaz özellikle, derin nefeslerle topraklanmayı, elinizden geldiğince dışarıda olmayı veya en azından açık pencerelerle taze, temiz havayı soluduğunuz ortamlarda bulunmayı ihmal etmeyin.

Çok sayıda emailiniz ve yorumunuz benden cevap bekliyor. Onları elimden geldiğince çabuk ve sırayla cevaplayacağım.

Hepimiz cesur olmaya ve hayallerimizi gerçekleştirmeye çağrılırken, arada bir korku başını kenardan köşeden gösterirse, içinizde çekingenlik ve deneyimsizlikten gelen bir ürkeklik gelirse, unutmayın, yeterince cıvıldadık, çok konuştuk! Şimdi konuştuklarımızı YAPMAK ve OLMAK VAKTİ.

©Mor Alev 2018

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

16 comments

  1. Yine harika bir yazı paylaşım için sonsuz teşekkürler🙏🙏🙏yazıları birebir yaşıyorum.An dayım mutluyum😊

    Liked by 1 kişi

  2. Ohhh ne iyi geldi bu yazi… Cok ozlemisim sizi Mor Alev… Tesekkurler… Ben ucmaya hazirim. Her sey cok guzel… Degisim ruzgarlari ve yaklasan uclu tutulma cok heyecan verici. Hepsi iyilik ve guzellikler getirsin… Sevgiler.

    Liked by 1 kişi

  3. Sevgili Mor Alev, kısa ayrılmanızda dahi özlemişim sizi. Yazıyı okuyunca anladım:) Ben hazırım 2 yıldır değişime hazırlıyorum kendimi! Kalırsam öleceğim, yeniden doğmak nefes almak için değişim şart! şartlar oluştu, adımlar atıldı, heycanla sonucu bekliyorum..Tabi süreç ve beklemek insanı yoruyor bazen…Sonra yazınız düşüyor önüme…OLMAK VAKTİ…sevgiler

    Liked by 2 people

  4. Her cümlesini teyitler alarak okudum. Tüm vücudum ürepererek ve sindirerek okudum. Beni artık tanıyorsun, senelerdir tanıyorsun. Hem kendim hem kollektif adına yaratmak için beklediğim, “bi türlü istediğim kitapları yazamadım” diye ağlanarak sana geldiğim, “tanrıyla oyun oynuyorum ben ne hadsizim” diye söylendiğim zamanların biteceğini bildiğim hissiyle, yaşam şeklimi ve yerimi değiştirmek için bir süredir bekliyordum, kapanması gereken defterleri kapatıyordum, bayramda da köklerimle barıştım, kabul edemediğim kasıntım gücünü 3kuşaktan aldım, kendi zamanlarının devrimci kadınları ve sonrasında yaşanan travmalar.saygıyla kabul ettim. Tam bugün istanbula geri dönmek için şehirden ayrılmadan önce bir meditasyon yaptım ve “bitti” dedim,şimdi harekete geçme zamanı. Yarın itibariyle, önce kendim sonra ülkem sonra da dünyamız için yapılması gereken, huzur ve neşemizi arttıracak, BİRLiğimizi yaşatacak her sorumluluğu kendimce alıyorum. İlk seansımızda “hadi hadi çözeceklerimizi çözelim de işimize bakalım” diyip gülüşmüştük:) çözülecekler bitti, şimdi iş zamanı:) sevgiler, iyi ki varsın, ve iyi ki varız. “Biz birlikte çok güzeliz”

    Liked by 1 kişi

  5. Sevgili Moralev yine harika bir zamanda harika yazı 🙏🏻💕 kalbim heyecanla attı 😊💕🐞🙏🏻🍀

    Liked by 1 kişi

  6. Yeni aya girdiğimden beri iki rüya .. birinde 3 yumurta Paskalya yumurtasıymış beklerse civciv olacakmış ben de çıkınca yavru civcivler ölür kimse bakmaz diye ikisini kırıyorum biri anneminmiş o kırmamayı tercih ediyor bekletiyor ve civciv çıkıyor ikinci rüyamda bir şifacım giriyor rüyama ve kuluçkaya oturur gibi sürekli altından güya yumurta fakat suluboya paleti gibi sürekli çıkarıp üstüste koyuyor boş diyor bu da boş diyor birsürü çıkarıyor bu semboller ne demek istiyor bana cevabınız işin şimdiden teşekkür ederim

    Beğen

    1. Sevgili Azra, çok ilginç… Ama size diğer pek çok okuyucunun bildiği bir şeyi söylemek istiyorum… Bilmiyorum. Sebebi çok basit. Sizin sembolleriniz size aittir çünkü kimse sizin geçmişinize, sizin özelliklerinize, sizin düşüncelerinize sahip değildir. Benim yorumum sadece spekülasyondan ibaret olacaktır ve buna da ihtiyacınız yok. Kendi rüyalarınızı sadece siz anlayabilir ve yorumlayabilirsiniz. Fakat yine diğer okuyucuların çok iyi bildiği çok kolay bir yöntem öneriyorum: Sorun. “Ben bu rüyayı anlamadım, lütfen mesajı anlayabileceğim şekilde iletebilir misiniz? ” deyin. Ve ya aklınıza hemen bir şeyler gelecek, ya meditasyona girerken bu soruyu sorduğunuz için bir takım aydınlanmalar yaşayacaksınız ya da bir sonraki rüyanız biraz daha anlaşılır olacak. Bu yöntem her zaman çok iyi çalışır. Bir deneyin. Göreceksiniz. Belki sonucu bizimle de paylaşırsınız. Sevgilerimle

      Beğen

  7. Merhaba, hissettiğiniz kadar hisettiriyorsunuzda. Biri bana ne zaman daralsam açıp okuyorum, hep bana yazılmış gibi bir yazı oluyor orda ve rahatlıyorum. Demişti..Ve şuan öyle hissediyorum. Sevgilerle..

    Liked by 1 kişi

  8. yüksek irtifalardan bazen aşağıya düşer gibi oluyorum.. Bir boşluk hiçlik sarıyor, sonra yine içimdeki titreşim dengeleniyor.. Kalbim bu sırada deli gibi çarpıyor.. İçmeden sarhoşluk hali gibi.. Her daim AŞK’la sevgiler..

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.