Kim, Ne, Ne zaman, Nerede, Neden ve Nasıl?: Bölüm 2 – Konsey (Mesaj 108)

Bu mesajın birinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.

Söz verdiğimiz gibi, son mesajımıza şimdi de “ne zaman” sorusuna yönelerek devam etmek istiyoruz. Ve bunu şu bağlamda ifade ediyoruz.

Konsey siz doğmadan toplandı. Aslında, elbette çizgisel yönlendirilmiş zihinlerinize göre bunu böyle algılamaktasınız. Ancak böyle fikirleri beli kavramları size iletmek üzere kullanmaya ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bizler hayatınızın her dakikasında toplanmış haldeyiz. Sonuçta, toplanmamızın amacı sizsiniz. Ve aynı sebepten, sizlerin fiziksel olmayan benlikleri de bu konseyden asla ayrılmıyorlar. Bize ihtiyaç duyduğunuz anlarda mevcut olmamamız asla olası değildir. Şimdi, bu söylediğimiz bütün fiziksel varlıklar için geçerlidir, yani daha büyük bir şapka aramaya ihtiyacınız yok. (Mor Alev: Kendinizi önemsiz ya da değersiz bulmayın, biz her zaman sizinleyiz.)

Gerçek mesele şudur ki, neredeyse her zaman çoğunuzun ilahi benliklerinin ne kadar çok değerli olduğu anlaması bir yaşam alıyor. Biz bunu net ve en sade haliyle söylesek bile. O kadar uzun süre bunun tam tersine ikna oldunuz ki, zihinleriniz bunu kabul etmiyor.

Yani, “ne zaman” sorusunun cevabı her zamandır. Bu bilgiyi, bizim sizin ihtiyaçlarınıza cevap verip vermememizle değil, sizin dinleyip dinlememenizle ve kabul edip etmemenizle kıvama getirin. İşte bu yüzden “duyacak kulakları olan” sözü söylenmiştir. Bununla beraber, size duyamadığınız ya da anlayamadığınız söylendi ve siz de bunu kabul ettiniz. Gerçekliğiniz her zaman inançlarınızı yansıtır, yani bu inancı eleyin.

Şimdi, “nerede” sorusuna geldik. Konsey belli bir gezegende midir? Bir uzay gemisinde midir? Neye benziyor? Nasıl görünüyor? Rüya zamanlarınızda ya da meditasyonlarınızda bizi ziyaret ettiğinizde, aslında bir enerjik olaya katılıyorsunuz. Bu bir “yer” değil. Yani alışılagelmiş bilinçli farkındalığınıza geri döndüğünüzde, eğer hatırlarsanız, hatırlayacağınız şey sizin zihninizin uyum sağlayabileceği bir ortamdır. Eğer bir anıyı geri getirirseniz, bir toplantı yapılmış olduğu gerçeğini içerecektir. Size rehberlik ve yönlendirme verilmiş olduğunu hatırlayabilirsiniz. Bir toplantı salonu, bir amfi tiyatro, bir oda, bir stadyum hatta bir uzay gemisi hatırlayabilirsiniz. Resmin önemi yoktur. Hatta hatırlamanın bile önemi yoktur, gerçekten. Bunu neredeyse her gün ve her gece yapıyorsunuz zaten. Peki, kaç sefer hatırladınız? Şimdi, bu size önemsiz gibi gelmeyebilir. Ancak anlayın, ihtiyacınız olan cevapları aldınız ve bir karar verdiniz. Kendi amacınızla uyumluysanız, en iyi kararı vereceksiniz. Eğer değilseniz, öğreneceksiniz, bundan dolayıdır ki “yanlış” kararınız sizin için en iyisi olacaktır. İşte buna siz “Hayat Okulu” diyorsunuz. (Mor Alev: “School of hard knocks” darbelerle öğrenilen hayat okulu anlamına da gelir.)

Bir dakikalığına “Nasıl” konusunda da konuşacağız. Her biriniz mesajı alabilirsiniz ve alıyorsunuz. Bazılarınız “görebilecek” kadar hassastır. Bazılarınız “duyabilir”. Bazılarınız bizim enerji gönderdiğimizi hissedebilir. Fakat bunlar bile kabul edilmediğinde bizler şartları, eş-zamanlılıkları ve daha pek çok şeyi kullanıyoruz. Yani, şu belirttiğimiz hassaslıklara sahip olmaya özeniyor olsanız bile, emin olun, soran ve cevap almaya niyet edenlere mutlaka ulaşıyoruz.

Şimdi, izin verin biraz daha “neden” konusunda konuşalım. Bizim gündemimiz, bizim amacımız nedir? Eğer biraz bizi takip ettiyseniz fark etmişsinizdir, biz her zaman sizin ilahi doğanız hakkında konuşuyoruz. Her zaman sahip olduğunuz ve kullanmayı öğrenmediğiniz güç hakkında konuşuyoruz. Her zaman şu anda ilerleme sürecindeki bilincinizin yükselmesinden bahsediyoruz. Bu şimdide, bizim amacımız budur. Bizim gündemimiz budur.

Muazzam devasalıkta bir görev aldınız. Kısa bir süre önce, ihtimaller pek de sizden yana değildi. Ama siz devam ettiniz, yeniden ve yeniden, kendi kelimelerinizle çıtayı yükselttiniz. Ve yaptığınızı öngörülenden çok çok daha az felaket ve yaşam kaybıyla başardınız. Bir ihtimal, neler yapabilmiş olduğunuzun gerçek ve hayranlık uyandırıcı enginliğini en doğru şekliyle anlayamadan önce buraya, bizim tarafa geri dönmüş olacaksınız. Sizin kelimelerinizi kullanırsak “yeryüzündeki ekip” (kara kuvvetleri) sizsiniz, bizler de lojistik kumandadayız. Aynı zamanda bizler amigoluk ve moral destek organizatörlüğü görevlerini de üstlendik.

Ve şimdi, bütün “5N, 1K” sorularını yanıtlamış olduk. Bunu zaman zaman yapıyoruz, büyük olasılıkla yeniden yapacağız. Her zamanki gibi bunu yapmaktaki amacımız, bir defa daha şunu vurgulamaktır; hepiniz çok önemlisiniz ve asla, asla yalnız değilsiniz.

Bir küçük şey daha var. Biz size düşüncelerinizden daha yakınız ama siz istemeden biz harekete geçemeyiz. Böylece bu gerçeğin tam bilincinde, isteyin. Mümkünse, yüksek sesle isteyin. Bizimle sohbetler edin. Aranızdaki çoğunluk için bunlar tek yönlü sohbetler gibi görünüyor. Emin olun değiller. Çok çeşitli şekillerde gelen cevaplara dikkat edin.

İyi günler.

Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)

Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2017 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

7 comments

  1. Günaydın Sevgili Mor Alev ve dostlar:)) Sevgili Mor Alev, 10 gündür birlik meditasyonuna çağrılıyordum . Merdivenlerden çıklılan önünde iki adet aslan fiğürünün bulunduğu Altın renkli bir kapıdan içeri giriyorum ortada sutlunlar bulunan eski sarayların giriş avlusuna benzeyen tavan kısmı açık olan yer döşemelerinin mısır pramitlerinin rengine benzeyen bir yerde çem ber halini almış kişiler var ve benim üzerimde uzun beyaz bir elbise onlarda ise bakır tonunda kapşonlu yerlere uzanan giysileri var birlikte meditasyon yapıyoruz . Benim evde yakmış olduğum mumlar tam ortada oluyor ve ellerimizde altın renkli toplar alev ,alev yanıyor gökyüzüne altın ışığı ve yüze yaratıcının sevgisini gönderiyoruz . 2 gündür seminere katıldığım için çağrılmıyorum .Teşekkürler Sevgili Mor Alev sizi çok seviyorum siz benim ustamsınız.:))

    Liked by 2 people

  2. Sevgili Canlar, dün Mor Alev’in yayınlamış olduğu ”kim-ne-ne-zaman-nerede-neden-ve-nasil-bolum-1-konsey” mesajdan sonra yaşadığım deneyimi sizinle paylaşmak isterim. Ben normalde akşamları erken yatarım.Neredeyse her sefer başımı yastığa koyar koymaz uykuya dalarım. İşyerimden çıkıp eve gittiğimde kendimde inanılmaz huzurlu ve güçlü bir enerji hissettim. Yalnız olmadığımız bilgisi -ki bu defalarca çeşitli kaynaklardan duyduğumuz bilgi olasına rağmen, ben dünkü mesajla uyandım- kendimi çok daha değerli ve özel hissettim. Bu hissiyatı koruyarak, bana göre çok geç bir saatte, (02:10) yatmam gerektiğini düşünerek yatağıma uzandım. Normal koşullarda anında uykuya dalan ben gitmiş, yerine inanılmaz enerjik, inanılmaz huzurlu bir başka ben gelmişti. Bu hissiyat için gece boyu kaç kez teşekkür ettiğimi hatırlamıyorum bile. Bir ara saate baktığımda 04:20 idi. Sonra dalmışım. Sabah 06:30 saatimin sesiyle uyandığımda sanki gece boyu deliksiz bir uyku uyumuşçasına yine aynı huzurla kalktım. Size paylaştığım bu bilgiler kimin hayatında nasıl bir dönüşüm yapar bilemiyorum ama benim gerçekliğimde muhteşem bir dönüşüm olduğunu hissediyorum. Hepinize sonsuz sevgilerimle. SEVGİLİ MOR ALEV rehberliğinde aldığım tüm bilgiler için kalpten teşekkür ediyorum 🙂

    Liked by 3 people

  3. ”Sizin kelimelerinizi kullanırsak “yeryüzündeki ekip” (kara kuvvetleri) sizsiniz, bizler de lojistik kumandadayız. Aynı zamanda bizler amigoluk ve moral destek organizatörlüğü görevlerini de üstlendik.”
    en sevdiğim cümle bu oldu…çünkü meditasyonlarda bağlandığımı ve yalnız olmadığımı hissediyorum….gözlerimi kapatıp niyet ettim dediğimde niyetim elimdeki anahtar hissi geliyor…ben ilk bu yolculuğa başladığım zamanlarda…bir yıl sonra falan….bir başkası hakkında konuşmaya başlarken sanki bir el ağzıma vuruyor hissi geliyordu…hatta başlarken cümleme içimden söylememeliyim deyip kaç kere anneme sanki ağzıma biri vuracakmış gibi oluyor….derdim zamanla susmayı hiç kimseyi …hal ve durumları konuşmamayı öğrendim….üzerinden 20 yıl geçti….tam ve bütünüm….yola devam….hissettiklerim ”benim”…okudukça kalbimle eşleşiyor cümleler…gülümseme sebebim bu….teşekkürler….sevgimi şifa olarak kabul edin….harflere yükledim …

    Liked by 2 people

  4. Merhaba sevgili Mor Alev, rüyalarımı çok yoğun yaşıyorum fakat uyandığımda genellikle hatırlamıyorum, meditasyon yaparken de odaklanamıyorum, yaşadığım olaylar veya insanlar gözümün önüne geliyor, gözümde canlandırma ya da hayal etme diyelim buna, bunu da yapamıyorum. Sevgili Mor Alev’ciğim bana yardımcı olabilir misiniz? Üçüncü gözüm kapalı mı sizce? Neler yapmalıyım bu durumu aşmak için? Teşekkür ederim, sevgiler…🌹🌹🌹

    Beğen

    1. Sevgili Fatmanur, üçüncü gözümüz hep açık. Yani bilgisayarınız nasıl sürekli internete bağlıyken emaillerinizi indiriyorsa, o da sezgilerini çalıştırıyor. Ancak o emailleri okumak için üzerlerine tıklamak gerekiyor. İşte bu noktada tıkanıyoruz. Meditasyonunuz sırasında odaklanamıyorsanız benim 10 dakikalık meditasyon serimden başlayın. Bir defa deneyip de bırakmayın, ısrarcı olun. Her sabah aynı saatte beyninizi bu sakin, dingin anları yaşamak üzere eğitebilirsiniz. Odaklanma ve farkındalık meditasyonları size yardımcı olacakmış gibi geliyor bana… Sevgilerimle

      Liked by 1 kişi

  5. İlk olarak arzunun sadece koşmak ve hiçbir yere ulaşamamak olduğunu bil. Daha sonra hareketsiz kal ve ne olduğunu anla. Her şey açık. Sadece biz arzularımızın içinde kapalıyız. Bütün varoluş açık. Bütün kapılar açık ama öyle bir hızla koşuyoruz ki göremiyoruz. Ve ne kadar hüsrana uğrarsak, hızımızı o kadar arttırıyoruz çünkü zihin, “Yeterince hızlı koşmuyorsun. Bu yüzden yetişemiyorsun,” diyor. Zihin hiçbir zaman, “Koştuğun için yetişemeyeceksin,” demeyecektir. Bunu nasıl söyleyebilir? Bu mantıksız. Zihin, “Yeterince hızlı koşmadığın için yetişemiyorsun. O yüzden daha hızlı koş. Daha hızlı koşanlar, onlar yetişiyor,” diyor. Ve daha hızlı koşanlara sor. Onların zihinleri de aynı şeyi söylüyor: “Daha da hızlı koş. Gerçekten koşanlar, onlar yetişiyor.” Kimse yetişmiyor ama her zaman birileri senin önünde ve birileri de arkanda. Birilerinin önüne geçmiş olabilirsin ama nerede olursan ol, her zaman birileri senin önünde. Neden? Çünkü arzu bir çemberin içinde döner. Bir çemberin içinde dönüyoruz.
    (Osho)

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.