2016 Sonbahar Ekinoksu ve Bir Şifa Çalışması

Her yıl iki ekinoks yaşıyoruz, her seferinde bir döngü bitiyor, diğeri başlıyor, birlikte daha büyük döngüleri oluşturuyorlar. Evren, zaman ve yaşamlarımızı her zaman dairesel olarak düşünebiliriz.  Birbiri üzerine eklenen döngüler, bitişler ve başlangıçlar…

Bu tutulma dönemi önümüzdeki 6 ayın ana enerji temalarını belirlerken, ekinokslar döngü içindeki döngüler halinde ana temaları biraz daha detaylı şekilde anlamamızı sağlıyorlar. Ekinoks enerjisine baktığımızda Gündönümüne dek önümüzdeki üç ay hakkında biraz daha bilgi sahibi oluyoruz.

Güneş ışıkları direkt olarak ekvatora düştüğünde gün ve gece neredeyse eşit sürüyor. Kuzey yarıküredeki bizler bu Eylül’de güneşten uzaklaşmaya başlarken, Güney yarıküredeki dostlarımızın güneşe yaklaştıkları günler başlıyor.  22 Eylül 17.21’de (İstanbul) güneş doğrudan ekvatoru aydınlatırken, bizler de ekinoksu yaşayacağız. Güneş, bundan bir dakika önce Terazi’ye girecek.

Ekinokslar, döngünün içinde dengeyi yaşadığımız sihirli günlerdir. O yüzden güneşin Terazi burcuna giriş yaptığı gün olması tesadüf değildir. Etken-edilgen, yin-yang, kalp-zihin, Kutsal Kadın-Kutsal Erkek enerjilerinin dengeyi sağlamak üzere bizlere yardımcı olduğu bir günden bahsediyoruz. Ekinoksta tutulmalardaki gibi, bir anlığına her şeyin durduğu ve sonra yeniden başladığı hissi hâkim olur. Zamansızlığın çok kolay hissedildiği günlerdendir ekinokslar.

Sonbaharın gelişi içimizde hafif bir melankoli hissi oluştursa da, gerçekte bu bir hasat zamanıdır, kutlanmalıdır. Verimlidir, bahar ve yaz aylarındaki hummalı çalışmaların ödüllerini topladığımız, kışın gelişiyle birlikte dinlenmeye çekilmeden önce bir araya geldiğimiz, son derece sosyal ve hareketli zamanlardır bunlar.

Arkadaşlar, bu bahar ve yaz öyle çok çalıştık, öyle çok geliştik, o kadar çok şey yaşadık ki, bu dönem hasretini çektiğimiz değişiklikler için attığımız adımların ilk hasatını alacağımıza inanıyorum. Bunun için geçen İlkbahar Ekinoksuna ve astrolojik yılın başlangıcına dönün. Neler başlattınız, ne gibi değişiklikler yaptınız, niyetleriniz ve planlarınızı nasıl uygulamaya koydunuz?  Hem kişisel, hem de toplumsal açıdan çok çok hızlı günlere hazır olun!

Ekinoks haritasına baktığımızda, Ay 20° İkizlerde, “Modern kafeterya, çok farklı bölgelerden gelen ürünler ve yiyecekleri bolluk içinde sergiliyor.” sembolünde.

Neye ihtiyacınız var? Ne seçiyorsunuz? Tercihleriniz neler? Sayısız fırsatların ve olasılıkların açıldığı bir dönemi gösteriyor bu sembol. Önemli olan gerçekten ne istediğinizi bilmeniz. Sonrası çok kolay. Seçeneklerinize bakın, kalbinize danışın… Ve ilerleyin.

Ayın ikizlerde bulunması, aynı zamanda iletişimin oldukça fazla olacağı, kalabalık, işinizde ve özel hayatınızda toplantılarla (ve belki de lezzetli hasat şölenleriyle) dolu günleri gösteriyor.

Merkür’e teşekkürler

Bu tutulma döneminde Merkür geri giderek bize büyük bir hizmette bulundu. Sayesinde içimize dönebildik, enerjileri özümsemeye vaktimiz oldu, bu çılgın güncelleme zamanında yavaşlama bize iyi geldi.

Merkür, bir haftadır iyice yavaşladı, neredeyse durdu. Ağır ağır yön değiştirdi ve ekinokstan birkaç saat önce, sabah 08.31 de ileriye gitmeye başlayacak. Bu hareket, ekinoks enerjilerini daha da güçlendiriyor.

Merkür Salı günü Plüton’la üçgen açıdaydı, geri dönüp 23 Eylül sabahı yeniden Plüton’la üçgen açıya girecek.  Bu zamanda daha da derin konulara yoğunlaşıyoruz. Yüzeysel sohbet yerine kalpten kalbe, anlamlı konuşmalar bizi geliştiriyor.

Bunun eğitim yılının başlangıcı olduğunu hatırlarsak, eğer herhangi bir konuda eğitime başlıyorsanız, o konuya tutkuyla bağlanmanız ve bu süreçte büyük bir değişim ve dönüşüm yaşamanız olası görünüyor.

Merkür aynı zamanda Kuzey Düğümü ile yan yana, yani en yüksek evrimleşme yolumuzu işaret eden noktayla olumlu açıda. Başak’ta gerçekleşen bu dayanışma ekinoksa daha da olumlu bir yön ekliyor. Böylece seçeneklerimizi çok daha iyi muhakeme edebilir, hangi kararların bizi ilerleteceğini daha berrak bir şekilde görebiliriz. Ay’ın sembolünü benzetme olarak kullanırsak, kafeteryada hangi yiyeceklerin bize daha iyi geleceğini, hangilerinin daha lezzetli ve besleyici olduğunu bilmemiz kolaylaşacak.

Ekinokstan sonra hızlanma devam ediyor

Plüton 26 Eylül’de Nisan ayından beri süren geri yolculuğunu tamamlayacak ve ileriye doğru atılacak. Bir süredir durakladığı ve bütün gücüyle aktive ettiği dereceye bir defa daha dikkatleri çekiyor: “Hastanede oyuncaklarla dolu çocuk koğuşu”.

Bu sembol bize sosyal sorumluluklarımızı hatırlatıyor. Bu sembolün vurguladığı konu, toplumun yeni kuşağın esenlik, refah ve sağlığını eksiksiz şekilde sağlamak üzere taşıdığı sorumluluktur. Yine bu sembol, ülkemizin bu günlerdeki hali için yazılmış gibi… Daha geçen gün gazetelerde 130.000 öğretmen açığı olduğunu okuduk. Yıllardır ataması yapılmadığı için geçici işlerde çalışmaya zorlanan ya da işsiz kalan öğretmenlerin hikâyelerini de çok uzun süredir görüyoruz, duyuyoruz. Açılamayan okullar, kalabalık sınıflar… Temmuz-Ağustos aylarında evlatlarını hangi okula yazdıracağını bilemeyen ebeveynlerin duruma ruhani çözüm bulmak için yazdıkları o kadar çok mesaj aldım ki! Bu konuda toplumun, bir başkasının değil, hepimizin bir şeyler yapması gereken zamanlarda olduğumuzu tekrar anlıyoruz.

Jüpiter ve Güneş, Süper Galaktik Merkezde

Aynı gün, yani 26 Eylül’de, inanılmaz güzel potansiyellerin kapısını bize açan bir birleşmeye daha şahit oluyoruz.  Jüpiter ve Güneş Terazi’de bir araya geliyor.  “Kamp ateşi çevresinde ruhani birlik içinde oturan gençler” derecesindeki birleşme için Dane Rudhyar 360° Sabian Sembolleri kitabına döndüğümüzde şunları okuyoruz: “Eğer yeni bir toplum yaratılacaksa, onu zihinlerinde canlandıranlar, bir ihtimal onun temellerini kurgulayanlar bir araya gelmeli. Ancak eğer merkezde ruhun ateşi yanmıyorsa, bu ateş ilham vermiyorsa toplanmak hiçbir işe yaramaz.” Kendinizi kendiniz gibi düşünen insanlarla bir arada bulabilirsiniz, bu zamanda büyük toplantılar, geleceğe yön verecek birlikler ve guruplar gerçekliğinize girebilir. Bana göre bu birliktelik bilincinin tekrar tekrar ateşlendiği zamanı gösteriyor.

Aynı zamanda, Jüpiter’in dokunduğu her şeyi genişlettiğini, tarihin her döneminde büyük şans mıknatısı olarak görüldüğünü, Güneş’in aydınlattığını, can verdiğini, Süper Galaktik Merkezin ise niyetlerimizi derhal yaratıma soktuğunu, ayrıca bu birleşmenin Terazi’de gerçekleştiğini de hatırlarsak, ilişkiler, denge, adalet, bolluk ve bereket konularında inanılmaz cömert birkaç gün yaşayacağımızı da biliriz. Bu fırsatı iyi kullanın dostlar.

İkinci büyük Eris-Uranüs birleşmesi

23 Haziran’dan sonra bu ikili 25 Eylül Pazar günü yeniden birleşiyor. Dikkat! Değişim olmak zorunda! Birleşmeyle hemen aynı gün olmasa da bu ikilinin etrafında dengesiz olan her şey değişmek zorunda. Eski okuyucularım bu birlikteliği artık iyice tanıdılar. Yeni okuyucular ise bu bağlantıya tıklayarak ilgili bilgilere ulaşabilir. Bu sefer değişimin özellikle Terazi konularında yani adalet, mali kurumlar ve ilişkiler alanında olacağına inanıyorum. Yine beklenmediği yaşayabiliriz.

(Ara not: Arkadaşlar, bu yazı hazır olduğunda ve son kontrollerini yaparken, geçen Cuma günü (16 Eylül) gerçekleşen ay tutulmasının sembolünün yine bize tam isabet bilgi verdiğini gördüm. Ay tutulmasında şu sembolü konuşmuştuk: Ay 25°Balık’ta; “Bir dini organizasyon, sapkınlaşmış uygulamaları ve maddileştirilmiş ideallerin yozlaştırıcı ve yoldan çıkarıcı etkilerinin üstesinden geliyor” – Bu sembol geçen sefer aktive olduğunda “Panama Belgeleri” ortaya saçılmıştı. Aynı sembol bu defa “Bahama Belgelerini” açığa çıkarıyor. Burada hem Eris-Uranüs etkisi var, hem de ay tutulmasının gücünü azımsayamayız. Enerjiler kesinlikle değişime, adalete açık ve vergi kaçırmaya karşı! Ama söz konusu son derece etkili bir ay tutulması olunca, bunun sadece “Bahama Belgeleriyle” kalacağını sanmıyorum. Daha fazla bilgi için ay tutulması analizini okuyabilirsiniz. )

Eylül’ün sonuna yaklaşırken son iki ayda önce 8-8 kapısı, sonra 3 tutulma ve 9-9-9 kapısı enerjilerini yaşadık. Bu enerji girdabı bizi çok önemli günlere hazırlıyor. Ekinoksun hemen sonrasında zamanın katlanarak hızlanacağını da hem yukarıda, astrolojik verilerle gördük, hem de son kanallıklarda okuduk (son haftalardaki yazılara bir göz atabilirsiniz). Şimdi, süpersonik süratle yaşamaya başlamadan önce bu enerjileri dengeye getirmemiz için, ekinoks bize mükemmel fırsatı sunuyor.

22 Eylül günü ve hafta sonu boyunca uygulamanız için aşağıda ufak ama çok etkili bir enerji çalışması/meditasyon veriyorum. Bu meditasyonu, halen gölgesinde yazmaya ve okumaya devam ettiğim dev dut ağacı (evet, ay tutulması yazısındaki ağaç) ve James Van Praagh’ın “Adventures of the Soul” kitabındaki bir bölümden esinlenerek yazıyorum. Dut ağacıma ve James Van Praagh’a çok teşekkürler.

Ağaç Beden Çalışmasıyla Şifa ve Denge

Sessiz bir ortamda, rahatsız olmayacağınız bir pozisyonda oturun. Birkaç derin nefesle kendinizi sakinleştirin. Düşüncelerinizi yavaşlatın. Omuzlarınızdaki gerginliği atın, bedeninizi hissedin. Rahatsız noktalar varsa oturuşunuzu biraz daha ayarlayın. En rahat olduğunuzu düşündüğünüz, sakinlemiş halinizde bu çalışmaya başlıyoruz.

Ağaçların iki tarafta dizildiği harika bir patikada yürüyorsunuz. Bu çok güzel güneşli bir gün ve dalların arasından güneş ışınlarının süzüldüğünü görüyorsunuz. Attığınız her adımda tabanınızın altındaki toprağı, ciğerlerinizde hafifletici temiz havayı hissediyorsunuz. Ilık hava, cildinize dokunuyor. Sanki ağaçlar siz yürüdükçe yolu açıyor. Adımlarınız hafifliyor, bedeniniz ilerledikçe ağaçlıkla bir oluyor gibi… yapraklarda ışıltılar görüyorsunuz, kuşlar, kelebekler…  Güzelliği takdir ediyorsunuz, bütün varlıklardan size yönelen saygıyı ve özeni hissediyorsunuz. Gördüğünüz her şey mükemmel. Çiçeklerin kokusu, arıların vızıltısı…

Bir dakikalığına durun ve burayı iyice inceleyin. Yaşamın kutsallığını hissedin. Bilinciniz iyice genişlesin, sınırların yok olmaya başlamasına izin verin. Ormanı hissedin, bilin.

Şimdi bu yolda devam edin. Ormanın bütün varlıkları size yol gösteriyor. Yürüdükçe insan yaşamınızın olumsuz etkilerinin, katı düşüncelerin, yargıların üzerinizden akıp gittiğini, enerjinizin temizlendiğini hissediyorsunuz. İleride ufak bir açıklık görüyorsunuz. Güneşin parladığı bir yer. Ortada devasa bir ağaç var. Ona doğru ilerlerken günlük hayatınızı arkada bırakmaya devam ediyorsunuz, kendinizi koşmamak için zor tutuyorsunuz.

Ağaca ulaştığınızda onun siz olduğunu anlıyorsunuz. Onunla birleşmek, o olduğunuzu hissetmek istiyorsunuz ama önce onun size iletmek istedikleri var. Yürüyüş sırasında üç boyutlu yaşamın ağırlığı gitgide yok oldu, uçmakta özgürsünüz. Biraz yükseliyorsunuz ve ağacın dört ana dalı olduğunu görüyorsunuz, dört ana daldan bir sürü orta ve ince kalınlıkta dal uzuyor. Dört ana dal, fiziksel, zihinsel, duygusal ve enerji bedenlerinizi simgeliyor.

Şimdi ağaç bedeninizin dalları arasında uçuşurken bazı dalların diğerleri kadar sağlıklı olmadığını görüyorsunuz. Sağlıklı olmayan ilk dala sarılın ve ağacınıza sorun, “Problem nedir? Nasıl yardımcı olabilirim?” cevapla birlikte, o dala sevginizi verin. Gelen bilgilere dikkat edin. Bu bilgileri çalışmadan sonra hatırlamaya niyet edin. Solmuş yaprakların ekinoks rüzgârlarıyla uçup gittiğini görün. Gerekiyorsa, bir buluttan arındırıcı yağmurunu rica edin. Taze, yepyeni yaprakların filizlendiğine şahit olun.

Sonra eğer varsa, diğer sağlıksız dallara geçin. Bütün bir şifalandırma sürecini tekrarlayın.

Ağacınızın tamamı şifa bulduğunda dalların arasında sevgiyle gezmeye, yaprakların fısıltısını duymaya devam edin. Ağaç benliğinizin kalbinden insan benliğinize yönelen minneti ve sevgi hissedin. Sonra belli bir noktada artık enerjileriniz birleşmeye başlayacak. Siz gerçekten ağacın kendisi olduğunuzu hissedeceksiniz. Bu olduğunda onunla bütünleşmeye izin verin.

Ayak tabanlarınızın altından yayılan güçlü köklerinize dikkatinizi verin. Her bir kök saçağının güçlendiğini, uzadığını, kalınlaştığını görün. Diğer ağaçların kökleriyle birbirine dolandığını, bazı noktalarda ayrılamaz şekilde birleştiğini görün.

Ağaçlar ve Orman diyor ki; “Biz bir BÜTÜNÜZ. Biz BİRin parçalarıyız.” Kökler ağının bütün bir dünyayı ışıltılı bir biçimde sardığını görün. Ağaçlar tek görünse de birbirinden farklı olsa da kökleri bir bütünü oluşturuyor, ışıltılı kök ağı kozmosa yayılıyor, sonu yok, başlangıcı yok… Tek bir ağacın tek bir dalı şifalandığında bütün bir orman şifalanıyor. Köklerle bağlantı güçleniyor.

Şimdi köklerden aldığınız güçle, dengeyle gövdeye dönün. Bedeniniz ağacınızın tamamı. Rüzgârı, güneşi, havanın taşıdığı rutubetin canlandırcılığını hissedin.

Ve kollarınız, dallarınız, yukarıya uzanıyor. Uzanıyor, uzanıyor, uzanıyor… Uzandıkça daha çok yaşam, daha çok canlılık, daha çok coşku, sevinç, ilhamı hissedin.

Dallarınız da başka ağaçların dallarıyla karışıyor. Bir sincap, başka bir ağacın dallarından size atlıyor, bir örümcek ağını bir başka ağaçla aranızda örüyor. Kuşlar konuyor, şarkılarını söyleyip uçuyorlar. Taşıdığınız kuş yuvalarındaki minik yumurtaları ve üzerinizde yaşayan karıncaların topraktan en tepeye doğru çizdiği yolları fark edin. Yapraklarınıza güneşi sevgiyle kabul edin. Fotosentezi yaşayın. Yukarıdan aşağıya indirin, bedeninizin tamamını besleyin. Sonra köklerden aldığınız nemi, sevgiyi, güveni yeniden yukarıya taşıyın.

Burada biraz kalın. Dengedesiniz. BİRsiniz. Keyfini çıkarın. Hazır olduğunuzda yavaşça kendinizi insan yaşamınıza geri getirin. Ağacınıza, ormana, size yardımcı olan bütün elementlere teşekkür edip gününüze geri dönün.

Hepinize harika bir ekinoks, dengeli, bolluk içinde muhteşem günler diliyorum.

©Mor Alev 2016

Not:

Bu tutulma döneminde blog yayınları düşük yoğunlukta devam ediyor. Yorum ve mesajlarınıza daha yavaş cevap veriyorum, gecikmeler olduğunda lütfen üzerinize alınmayın, sadece benim teknolojiye biraz ara verdiğimi bilirseniz beklentilerinizi de ona göre ayarlayabilirsiniz.

Arkadaşlar, lütfen blogda gezinin, aradığınız çözüm gözlerinizin önünde olabilir, bana yazdığınızda cevabınız gecikebilir. Eğer hiçbir şekilde blogda cevap bulamıyorsanız, elbette bana yazın ama önce ufak bir araştırma yapmanızı öneririm

---

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com