Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler (Haziran 2016) – Hayatımıza dair Astrolojik İpuçları

Sevgili Okuyucularım, ne çok şey oluyor değil mi? Enerjiler oradan oraya jet hızıyla uçup dalış yaparken, bizler de hem kendi kişisel gelişimimizi devam ettirmek istiyoruz, bu arada toplumsal evrimleşmeye gözlerimizi dikiyoruz, aynı zamanda günlük, rutinlerle dolu, sorumluluklarımızı yerine getirmeye, fiziksel hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz. Kendimizi özgür hissetmek, sevdiklerimizi mutlu ve sağlıklı görmek, huzuru derinden yaşamak aslında hepimizin en büyük isteği ve amacı. Bu arzular farklı giysilere bürünse de, bunu gerçekleştirme yollarımız insan nüfusu kadar fazla olsa da, gerçek bu kadar sade.

Astroloji, kanallıklar, meditasyon, sezgilerimizle aldığımız mesajlar ve hislerimiz benim için her zaman o en sade ve nihai amaca giden yoldaki ekmek kırıntılarını, bazen de kocaman yol işaretlerini temsil ediyor. Bu dönemde astroloji inanılmaz hareketliliği ile öne çıkıyor, işte devasa bir yol tabelası diye ben buna derim! Aşağıda hafta başındaki gündönümü-dolunay resmini yeniden yayınlıyorum:

Bu yaza ait bu resmin etkileri önümüzdeki yıllara kadar uzanacak. Değişken Burçlardaki Kare Açıyı geçen Sonbahardan beri konuşuyoruz. (2016 enerjileri özetinin bağlantıları burada ve burada) Öncü Burçlardaki Kare Açıyla 2012-2015 arasında içimizde ve dışımızda başlayan değişim arzusu, şimdi tam bir mutasyona dönüştü, mutasyonun arkadaşı ise kaostur.

Çevrenize ve kendi içinize bakarsanız, olayların aslında tamamen inançlarımız üzerinde döndüğünü görürsünüz. Tam bir inançlar çatışması yaşıyoruz ve umarım bu senenin sonunda inançlarımız konusunda bağnazlıktan, saplantılardan çıkıp evrensel kanunlara geçiş yapacağız. Bu inançlar çatışmasını dünyanın her yerinde görebilirsiniz, örneğin, biz temizlendi sanırken beyaz ırkın üstün olduğu inancı yani ırkçılık en akıl almaz yönleriyle en medeni olduğunu düşündüğümüz ülkelerde başını kaldırıyor. Ya da koflaşmış ayrımcılığı destekleyen inançların ezberletildiği okullar üzerine büyük bir tartışma yaşanıyor. Arkadaşlar, bu ve buna benzer aşırı uçların başarılı olma şansı kesinlikle yok. Çünkü akıntıya karşı kürek çekiyorlar. Zamanın ruhu bu değil! Zaman çoktan değişti! İnsanlığın bilinci bütün bunlardan arınıyor.

Sadece toplumlarda değil, ailelerde, işlerimizde, kendi içimizde de gerçeği görüp inançlarımızı sorgulayacağız, sorguluyoruz. Ama inançlar değişirken, nasıl hissediyoruz? Bu sabah dostumuz Ron, bunun tam tarifini farkında olmadan ufak bir Facebook notuyla vermiş, hemen alıntılıyorum:

“Gerçeğin tamamını görmek sizi özgürleştirir ama önce düşünebileceğinizden çok daha fazla öfkelendirir, hatta öfkeden kuduracağınızı sanabilirsiniz. O öfkenin içindeyken de, onu aştıktan sonra da sevgi olmaya karar verin. Etkilenemezlerden olun!”

Bir başka söyleyişle, sevginizi teflonla kaplayın 🙂 , enerjinizi kendinizden bile koruyun! Öfkenin mesajını alın ama onu beslemeyecek kadar yüksek enerjilerde bulunun.

Bugün, Eris-Uranüs TAM KONTAKT günü. Bu konudaki yazım “Eris Etkisi!” sizi aydınlatacaktır. Ve tam bugün dünyaya bakıyoruz, herkes ayakta! Bugün Brexit referandumu var, Birleşik Krallık Avrupa Topluluğunda kalıp kalmamaya karar verecek. Fransa’nın tamamı bugün yine iş kanunlarına karşı yürüyecek. Meksika’da öğretmenler Venezüella’da halkın bütünü, Şili’de öğrenciler, Kıbrıs ve California’da önüne geçilemeyen yangınlar, Afrika’nın her ülkesinde sancılar… Türkiye ve Orta Doğu zaten belli. Dünyanın kök çakrası uyanıyor. Acaba bugün ve bu yaz daha hangi gerçekleri öğreneceğiz?

Marianne Williamson diyor ki;

“Her zaman türbülansı daha düşük atmosfere çıkın. İncindiniz. Üzerinden uçun. Aldatılınız. Yükselin. Öfke. Yükselin. Bu uçağın pilotu sizsiniz.”

Ben burada bu yılın Sabian sembolüne uygun şekilde, “uçan halınıza binin ve yükselin” derdim! İhtiyacımız olan şey bu.

Yukarıdaki gökyüzü resmimizde bulunan etkilerin hepsini detayıyla son aylarda inceledik, Akrep’teki Lilith, Başak Etkisi, Büyük Kare Açı, Kuzey ve Güney Düğümleri, Eris-Uranüs… Geriye bütün bunların üzerine eklenen Akrep’teki Mars kaldı. Mars bize ne söylüyor? Aşağıda Sarah Varcas’ın yorumunu yayınlıyorum.

27 Mayıs – 2 Ağustos Mars Akrep’te: Kutsal Metanet ve İlahi Lütuflar

27 Mayıs’ta Mars Akrep’e geri döndü ve 2 Ağustos’a kadar kalacak, bu sırada kendimizi tanımak ve süregelen bilinç evrimleşmesinde altına bakılmamış taş bırakmamak konusundaki kararlılığımızı güçlendirecek. Bu Mars, görmezden gelemeyecek kadar büyük bir güç taşıyor. Bu senenin ilk iki ayında etrafından dolaşıp da görmezden geldiğimiz her şey biz onların önünde sağlamca durup gözlerinin içine bakmazsak, bizi sabote edebilir. Yapılması gerekeni yapmalı, söylenmesi gerekeni söylemeli, sonuçları cesaret ve metanetle kucaklamalıyız. Akrep’teki Mars biraz sert bir usta olabilir, gerçeği gizleyen ne ise onu yerinden söküp çıkarmak konusunda bitmek tükenmek bilmeyen bir inada sahiptir. En iyisi, o bunu bizim için yapmadan bütün sırları ortaya şimdi dökmek.

Zorlu şartlarla çevrelenmiş bir yolda yürüyenler ve sağlamlık, dayanıklılık ihtiyacı olanlar için Mars, harika bir müttefiktir. Onun aralıksız azmi, dağılmayan kararlılığı her zorluğu zafere çevirmemize ve küllerimiz gibi duran ortamdan onurla yükselmemize yardımcı olur. Yeniden doğuşun gücü bizim yanımızda, dizilmiş olan bütün olumsuzluklara karşı, yıkımın içinden zaferle çıkmamız kesin bir güçle sağlanıyor. Ama zaferimizin şartları var. Gücümüzü sadece başkalarının üzerinde kullanırsak, bütünün hayrını gözetmeyen bencil arzulara tahammülü olmayan evren tarafından kendimizi açığa çıkarılmış, hatta bir kenara atılmış bulabiliriz. Tarihte hiçbir zaman, uyumu yeniden getirmek, bağlantısı kopmuşlara yeniden uzanmak, kırılmışı tamir etmek ve yaralarımızı şifalandırmak bu kadar çok önemli olmamıştı. Mars, hepimizden en yüksek ifademizi talep ediyor. Çok daha yüksek bir gündeme hizmet eden hayata kendi “küçük benlik” isteklerini empoze etmeye çalışanlar için Mars, müthiş zorlu, hatta korkunç bir rakip.

Mars ne zaman Akrep’ten geçse, fiziksel aktiviteler de önem kazanıyor. Onun zorlayıcı enerjisini fiziksel aktivitelere yönlendirebilirsiniz. Dans etmek, koşmak, hızlı yürüyüş ya da iyi bir egzersiz rutini bu gezegenin gücünü olumlu şekilde yönetmemize yardımcı olabilir. Duygusallığa fazlasıyla kapılırsak, fizikselle aramızdaki bizi topraklayan, bizi bu hayata bağlayan ilişkiyi kaybetme riskine gireriz. Bu zamanda Toprak Ana’ya yakın kalın. Üzerinde çıplak ayakla yürüyün, yüzünüzde yağmuru, cildinizde güneşi hissedin. Hatırlayın, varlığımızı harekete geçiren kozmik güçlerle birlikte çalışmak için etrafınızda her şekilde destek ve yardım bulunuyor. Bütün bunlar olurken yalnız değiliz ve kendimizi enerjik âlemdeki güçlü yardımcılar olasılığına ne kadar çok açarsak, o kadar çok kutsal metanet ve ilahi lütuf gelmesine yardımcı oluruz.

İçimizdeki derinliklerde, çok uzaklarda ve bütün çevremizde Akrep’teki Mars’ın gücü hissediliyor. Ruhumuza nüfuz ederken, aslında olduğumuz varlığın gerçeğini ortaya çıkarmak için dönüşümün ateşini yakıyor. Bu güce içten saygı ve sınırsız hayranlık duyduğumuzda, bize cesur kutsamalar ve armağanlar veriyor.

Sarah’a bu yorumu için çok teşekkür ederiz. (astro-awakenings.com)

Arkadaşlar, Mars’ı dostumuz yapmaya ne dersiniz? İş, her zamanki gibi dürüstlükle başlıyor. Aynı yönde giden enerjiler birbiri üzerine eklenirken bizi o son derece sade ve evrensel hedefe götürdüklerini hatırlayalım: Kendimizi özgür hissetmek, sevdiklerimizi mutlu ve sağlıklı görmek, huzuru derinden yaşamak. İşte bu kadar! Gerisi gerçekten sadece olayların gerçekleştiği bir sahne.

Gündönümü enerjileri akmaya devam ediyor. Topraklanmayı unutmayın. Bedeninize iyi bakın. Sevginize sahip çıkın. Görkemli bir zamandayız, keyfini çıkarın!

©2016 Mor Alev

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com